Yaklaşık bir sene önceye kadar tevhid akidesini bilmezdim. 15 yaşımı doldurduğumdan itibaren 5 vakit namaza başlamıştım fakat akide kelimesinin anlamını bile bilmiyordum. Yani anlayacağınız diyanet ve tarikatçıların öğretileri arasında sıkışmış klasik muhafazakar bir gençtim. Neyse yaklaşık 1 sene önceye kadar diyordum, işte bir gece bilgisayarın başındayken aklıma cübbeli takıldı. Zira hakkında bir çok şey söyleniyordu, benim de o zamanlar istifade(!) ettiğim bir şahıs idi. Bu yüzden onu araştırmak için youtube'a "cübbelinin sapıklıkları" yazdım. Fakat o da ne, sayfalar dolusu video geldi önüme. Ayriyetten menzil gibi tarikatlerin şirkleri de. Onları izlediğim vakit bir çok yanlış bilgimin olduğunu ve yanlış yerlerden din öğrendiğimi farkettim. Bunun üzerine bu meseleyi araştırmaya koyuldum ve islam-tr'deki "tasavvuf büyüklerinin kendi eserlerinden küfür ve şirk akideleri" adlı konuya ulaştım. O yazıyı okuduktan sonra akidemde büyük bir değişiklik oldu fakat islam-tr'ye o vakitlerde üye olmadım. Başka yerlerden de araştırmaya devam ettim. Kendimi boşlukta hissediyordum çünkü yıllardır bildiğim sözde doğrular bayağı yanlış imiş. Hadis inkarcılarının birkaç videosuna ve yazısına rastlayınca bana çok mantıklı geldi ve çareyi hadisleri inkar etmekte buldum. Artık her yerde hadis meselesini münazara etmek için bahane buluyordum. Bir kaç ayım böyle geçti. Fakat inanmamayı mataf sanan ateistlere benzediğimi farkettim ve namazımı hala hadislere göre kılıp hala sünnetlerden kopamamıştım. Bu sefer kendime göre saçma sapan ölçüler koyarak bu ölçülere uyan hadisleri sahih sayıp bu ölçüye uymayanları inkar etmeye başladım ama bu akideden de tam olarak emin değildim. Daha sonra bu forum aklıma geldi ve bu foruma üye oldum. Buradaki yazıları okuyarak akidem önemli ölçüde düzeldi. Bana hakkı gösteren Allah tebareke ve teala'ya hamd ve şükürler olsun. Vesile olan kullardan da Allah radı olsun.