Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Makale Islam’a Düşmanlıkta Kim Daha Önde ?

U Çevrimdışı

uksimu

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
İslam’a Düşmanlıkta Kim Daha Önde?


Papa İslam dinini ve Peygamberini “Vahşi ve Akıl Dışı” nitelerken, Ahmet Necdet Sezer ise “Dogma ve Boş İnanç” olarak değerlendirdi.

Hz. Muhammed (S.A.V)’e, Danimarka’da yayınlanan bir gazetenin yayınladığı karikatürlerle hakaret edilmesinin ardından, şimdi de Papa’nın Almanya’da yaptığı konuşmada peygamberi ve İslam dinini vahşi ve akıl dışı göstermesi bir kez daha gergin bir ortamın doğmasına ve bir çok yerde protestolara neden oldu.

Danimarka gazetesinin ve Papa’nın iğrenç hakaretlerine maruz kalan Müslümanların gösterdikleri tepkilerin doğallığı kadar, aslında mevcut süreçte doğallık sınırlarını zorlayan yerel tepkilerle de hemhal olduk.

Aşağıda, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Eğitim yılının başlaması nedeniyle yaptığı açıklama’da ifadelendirdiği sözlerle Papa’nınkileri yan yana getirdik ve kendi kendimize sorduk; Papa, Batı’nın asırlardır “öteki” olarak gördüğü ve arasına hep o aşılmaz duvarları örmeye çalıştığı kesimlere yönelik olarak hıristiyan tarih algısının dışavurumu olan ifadelerle seslenirken ve bunlar sağcı-devletçi-Osmanlıcı-muhafazakar vb kesimlerin ortak reflekslerine malzeme olurken, aydınlanmanın dogmalarından aldığı “güven”le köhnemiş pozitivist, laik, maddeci ideallerini sosyo-politik ve kültürel alana nakşedenler, neden hiç olmazsa en az Papa kadar eleştiriye hak kazanmazlar?

Neden yıllardır hem teorik, hem de fiili bazda İslamı, Müslümanları aşağılayan, toplumun önemli bir kesiminin haklarını gaspeden, hukuk katliamlarıyla malul, düşünceye prangalar vuran, sadece İslam’ın hor gördüğü ve haram kıldığı unsurlara karşı değil, bizatihi tıpkı Sezer’in konuşmasında olduğu üzere İslam’ın temel kaynaklarına saldıran uslup sahiplerine de hadlerini bildirmeye çalışmazlar?

En basit ifadesiyle, Allah’ın emri olan başörtüsünü ‘bez parçası’ nitelemesine tabi tutup, temel yaşam kaynağımız Kur’an’ı ‘dogma’ ve ‘boş inanç’ olarak nitelendirme cüretini gösteren kişi, en az Papa kadar tepkiye layık değil mi?

‘Dış saldırılar’ hususunda Fatih’in fedaisi Kara Murat refleksiyle risk içermeyen “kimlikleri” kuşananların olması doğaldır. Doğal olmayan şey, yerli Jakobenler karşısında sürekli görmezden gelme ve dut yemiş bülbülü oynama tavrıdır.

İşte Papa’nın ve Ahmet Necdet Sezer’in İslam hakkındaki görüşleri;

Papa 16. Benediktus Konuşması

"Geçenlerde, engin bilgi sahibi bir adam olan Bizans İmparatoru 2. Manuel Paleologus ile eğitimli bir İranlı arasında Hristiyanlık ve İslam, ve ikisinin gerçekleri üzerine yapılan bir diyalogdan bir bölüm okurken de aklıma bu geldi.

"Bu görüşme belki de 1391'de, Ankara yakınlarındaki kış karargahında yapılmış. "Yedinci konuşmada imparator kutsal savaş konusuna değiniyor.

"Ayrıntılara girmeden, örneğin 'Kitap ehli' ile kafirlere yapılan muamele arasındaki farka değinmeden ve şaşırtıcı bir hışımla muhatabına çok temel bir konudan, dinle şiddet arasındaki genel ilişkiden bahsetmeye başlıyor.

"Diyor ki: 'Muhammed'in getirdiği yenilikleri bana göster. Orada yalnızca şer dolu ve insanlık dışı şeyler bulacaksın, tıpkı peygamberliğini yaptığı dini kılıç gücüyle yayma emrini vermesi gibi.'

"İmparator kendisini bu kadar açık ve güçlü bir şekilde ifade ettikten sonra, dini şiddet yoluyla yaymanın neden mantığa sığmadığını ayrıntılı biçimde anlatmaya başlıyor. 'Şiddet Tanrı'nın doğasına aykırıdır, ruhun doğasına aykırıdır' diyor.

'Tanrı kan dökülmesinden memnun olmaz' diyor, 'Akılcı davranmamak da Tanrı'nın doğasına uygun değildir. İnanç ruhtan doğar, vücuttan değil. Birisine inancını kabul ettirmek isteyen kişinin hitabeti güçlü olmalı ve şiddete, tehditlere başvurmadan başarılı bir şekilde mantık yürütebilmelidir."

A.Necdet Sezer:

Eğitim, kesinlikle devlet denetiminde ve gözetiminde, Atatürkçü düşünceden ve laiklik temelinden ödün verilmeden yürütülmelidir. Bu bağlamda, dogmalarla ve boş inançlarla çocukları ve gençleri etkileme amacı güden okulların ve kursların varlıklarını sürdürmeleri engellenmeli, çocuk ve gençlerimizin çağdaş bir eğitim alarak geleceğe hazırlanmaları konusunda toplum doğru bilgilerle yönlendirilmelidir.
************************************************************************
De ki: "Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kâr getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah´tan, O´nun Resûlü´nden ve O´nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah´ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez. (tevbe-24


Zumer süresi

14-De ki: Ben dinimi O'na has kılarak yalnız Allah'a kulluk ederim,

15-siz de O'ndan başka dilediğinize kul olun. De ki:Asıl hüsrana düşenler, kıyamet günü kendilerine ve mensuplarına ziyan verenlerdir. Evet, işte asıl açık hüsran budur.

16-Onların üstlerinden ateş çatılır, altlarından da çatılır; duydunuz ya , işte Allah kullarım bundan sakındırıyor, Ey kullarım, onun için bana (sığınıp) korunun. (diyor). 17-Tağuttan, ona kulluk etmekten kaçınıp da tam gönülle Allah'a yönelenlere gelince, müjde onlaradır. Haydi müjde ver kullanma,


44-De ki: Bütün şefaat Allah'a aittir. Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. Sonra hep döndürülüp O'na götürülecekstniz!


43-Yoksa Allah'tan başka şefaatçılar mı edindiler?! De ki: Hiçbir şeye güç yetiremeseler ve akıl erdiremeselerde mi?

45-Böyle iken Allah bir olarak anıldığında, ahirete inanmayanların yürekleri burkulur. O'ndan başkaları anıldığı zaman hemen yüzleri güler

46-De ki: Ey gökleri ve yeri yaratan, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah'ım, kutlarının arasında o ihtilaf edip durdukları şeyler hakkında sen hüküm vereceksin!

49-Fakat insana bir sıkıntı dokunduğunda Bize yalvarır, sonra kendisine tarafımızdan bir nimet bahşettiğimizde de: O, bana bir bilgi sayesinde verildi. der. Aslında o bir imtihandır, fakat pek çoktan bilmezler.

52-Hala Allah'ın rızkı dilediğine açtığını ve kıstığını bilmediler mi? Şüphesiz ki bunda, iman edecek bir topluluk için bir çok ibretler vardır.

54-Onun için ümidi kesmeyin de başınıza azap gelmeden önce tevbe ile Rabbınıza yönelin ve O'na halis müslümanlık yapın! Sonra kurtulamazsınız.


57-yahut: Allah, bana yolunu gösterseydi, kesinlikle ben takva sahiplerinden olurdum.

59-(Ona): Hayır, sana ayetlerim geldi de onlara yalan dedin, kibirlenmek istedin ve kafirlerden oldun! denir.
66-Hayır, onun için yalnızca Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol!

54-Onun için ümidi kesmeyin de başınıza azap gelmeden önce tevbe ile Rabbınıza yönelin ve O'na halis müslümanlık yapın! Sonra kurtulamazsınız.

36-Allah, kuluna kafi değil midir? Durmuşlar da seni O'ndan başkalarıyla korkutuyorlar. Her kimi Allah şaşırtırsa, artık ona hidayet edecek yoktur.

37-Her kime de Allah hidayet verirse onu da şaşırtacak yoktur. Allah, intikam sahibi, çok güçlü değil midir?!
 
Üst Ana Sayfa Alt