İSLAM’A GİRİŞ “LA “ REDDİYETİYLE BAŞLAR
Allah (c.c.) göndermiş olduğu bütün Rasuller, nebiler kavimlerini , insanları hep bir kelimeye , LA İLAHE İLLALLAH’a çağırmışlardır. Ve her toplumda bu davete karşı çıkmıştır. Hatta çok azı müstesna olmak üzere pek azı kabul görmüş , ve kavimlerine İslam’ı hakim kılabilmişlerdir. Peygamberlerin çoğu asılmış, kesilmiş, taşlanmış vs. öldürülmüşler, dışlanmışlardır. Acaba bu kelime ne anlama geliyordu ki bütün ağababalar , düzeni elinde bulunduranlar, insanları sömürenler, makam sahipleri , zalimleri , sülükler, belamlar, ben bu toplumun melikiyim , rabbiyim diyenler şiddele karşı çıkmışlar ve ellerinden geleni yaparak, hatta saf , cahil halkı da kandırarak ikna ederek Rasullerine saldırtmışlardır. Bunun sebebi tek bir kelime idi , o da LA İLAHE İLLALLAH . Acaba bu kelimeden ne anlıyorlardı ki ? Şimdi bu kelimeyi bir inceleyelim.
Bu düstur neden La ile başlıyor ve İlah’a neden la reddiyeti veriyor. İlah nedir ki onu reddediyor . Sonra da sadece ilah olan Allah’dır der. Niçin nefy ( olumsuzluk ) edatı “ LA “ Kelime-i Tevhid’in başına gelmiş. LA ile Tağut ve Tağut ahkamları inkar edilir. Peki kişi önce Allah ve Allah’ın ahkamlarını tasdik etse de sonra tağut ve hükümlerini inkar etse olmaz mı? OLMAZ ! Çünkü Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor :
“ Sizin ilahınız tek ilah’ (Allah )dır. O’ndan başka ilah yoktur ; O , Rahmandır Rahimdir.” (Bakara 163)
Bu ayet-i kerimede de görüldüğü gibi nefy edatı LA önce gelmiştir.
Dinsiz ve düzemece düzenleri inkar edip reddetmekle, Allah’ın mutlak hakimiyetine iman, etle kemik gibi birbirine bağlıdır. Çünkü nefysiz isbat , isbatsız da nefy olmaz.Bütün ilahları ayak altına almadan , tepelemeden Allah’a iman mümkün olmadığı gibi. Allah’a iman etmeden de diğer ilahları inkar mümkün değildir, daha doğrusu tüm dinsiz ve düzmece düzenlere ebedi bir red anlamına gelen LA İLAHE ‘nin bekasının teminatı ; Allah ve onun inzal ettiği düzene şeksiz ve mutlak evet anlamındaki İLLALLAH’tır. İLLALLAH’ın varlık teminatı da LA İLAHE ‘ dir .
Nefy edatı LA ‘nın kelime-i tevhidin başına gelmesi ; İslam’ın açık , net, takiyyesiz , izzetli , insanları aldatmaktan uzak bir sistem , inanış biçimi olmasındandır. İslam , beşeri rejimleri , tağuti düzenleri inkar ettiğini, reddettiğini ve bunlara karşı ilani harb ettiğini daha kapının girişinde ilk şart olarak beyan ediyor .
Bugün insanları tevhide davet eden muvahhidler bu noktada çok dikkatli olmalıdırlar. “ Kişi İslamı kabul ettiğini söylesin de bununla birlikte tabi olduğu beşeri rejimi de methu sena etsin önemi yoktur , ve yahut biz şimdi muhatabımızın tabi olduğu ideolojinin bir put olduğunu söylersek, muhatabımız bizden kaçabilir. Bu nedenle şimdilik bunları anlatmayalım. Kişi zamanla bu putlardan vaz geçer “ mantığı kelime-i tevhidin başındaki LA İLAHE ilkesine aykırıdır . LA buna müsaade etmez!
İslam’ın her türlü beşeri rejime karşı olduğunu , hiçbir beşeri ideolojiyi kabul etmediğini gizleyenler ve bunu islam’ın bir “sır“ı kabul edenler, tecdidi iman ile telafi edebilecekleri bir hata-i azimin içerisindedirler. Çünkü dinimizde hiçbir kimseden gizlenmesi gereken “sır” diye bir şey yoktur. Şer’i hükümleri bütün insanların bilmesi gerekir .
Kişi, LA İLAHE dediği andan itibaren İslam’a ters düşen her türlü kanunla ilişkisini kesmiş olmakla birlikte, aynı zamanda gayrı islami kanunları ayaklar altına almış olur. Bundan dolayıdır ki İslam’a ters düşen her kanun ayaklar altında çiğnenmelidir. Kafalardan sökülüp mezara gömülmelidir. Allah’a imandan önce; Allah’ın ahkamlarına rağmen ihdas edilmiş kanunların kafalardan sökülüp mezara gömülmesi İslam’ın değişmez isteği olması nedeniyle kelime-i tevhidin başında önce LA gelmiştir
İslam kahramanlar yoludur , pısırıkların yolu değildir . İslam kendisine intisab edenlere ilk başta LA İLAHE ibaresiyle bunu öğretiyor. Yani islam tüm beşeri ideolojilere açıkça meydan okuyan bir dindir . Bu dine girmek isteyen, ya da “mirasen müslüman “ olanlar gerçek manada İslam’a girmeye niyet eden bir kimse ilk başta pısırıklığa kahramanlığı tercih edecek LA İLAHE demekle vahiy nizamına ters düşen her kanun ve rejimi ayaklar altına alacaktır . Bunu Hz. Bilal Habeşi ( r.a. ) bir köle olmasına rağmen bu kahramanlığı göstermiş ve geceleri Kur’an dersini almaya gitmeden önce gidip Ka’be’deki putların yüzüne tükürüp , daha sonra Rasulullah’ın yanına gizlice giderdi. Kişinin içinde yaşadığı mekan nasıl olursa olsun, tevhid itikadına girmek isteyince mutlaka ! putları, azmanları, heykelleri , mozaleleri, ideolojileri , felsefi kuruntuları ilk etapta inkar, red etmelidir .
Geçmişte olduğu gibi bugün de kişi ile Allah’ın ahkamları arasında sayısız engeller vardır. Tağutlar dini, atalar dini , cahiliyye zannı, putlar, şeytandan gelen umniye , heykeller, kuru kalabalıklar hurafeler, nassa ters düşen örf ve adetler , gelenekler ve görenekler , bid’atlar , tağutlaşan ene ve tabiat , insan uyduruğu kanunlar, ideolojiler, izm ‘ler, felsefi kuruntular ALLAH’a iman etmek isteyen bir kimsenin önündeki engellerdir . Bir kişinin İLLALLAH diyebilmesi için bu engellerin tümünün kalkması lazımdır. İşte kelime-i tevhidin başındaki LA İLAHE ibaresi bu tüm engelleri parçalayan “Rahmani” bir kılıçtır.
https://www.islam-tr.org/tevhid/10578-muvahhid-kitap.html
Allah (c.c.) göndermiş olduğu bütün Rasuller, nebiler kavimlerini , insanları hep bir kelimeye , LA İLAHE İLLALLAH’a çağırmışlardır. Ve her toplumda bu davete karşı çıkmıştır. Hatta çok azı müstesna olmak üzere pek azı kabul görmüş , ve kavimlerine İslam’ı hakim kılabilmişlerdir. Peygamberlerin çoğu asılmış, kesilmiş, taşlanmış vs. öldürülmüşler, dışlanmışlardır. Acaba bu kelime ne anlama geliyordu ki bütün ağababalar , düzeni elinde bulunduranlar, insanları sömürenler, makam sahipleri , zalimleri , sülükler, belamlar, ben bu toplumun melikiyim , rabbiyim diyenler şiddele karşı çıkmışlar ve ellerinden geleni yaparak, hatta saf , cahil halkı da kandırarak ikna ederek Rasullerine saldırtmışlardır. Bunun sebebi tek bir kelime idi , o da LA İLAHE İLLALLAH . Acaba bu kelimeden ne anlıyorlardı ki ? Şimdi bu kelimeyi bir inceleyelim.
Bu düstur neden La ile başlıyor ve İlah’a neden la reddiyeti veriyor. İlah nedir ki onu reddediyor . Sonra da sadece ilah olan Allah’dır der. Niçin nefy ( olumsuzluk ) edatı “ LA “ Kelime-i Tevhid’in başına gelmiş. LA ile Tağut ve Tağut ahkamları inkar edilir. Peki kişi önce Allah ve Allah’ın ahkamlarını tasdik etse de sonra tağut ve hükümlerini inkar etse olmaz mı? OLMAZ ! Çünkü Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor :
“ Sizin ilahınız tek ilah’ (Allah )dır. O’ndan başka ilah yoktur ; O , Rahmandır Rahimdir.” (Bakara 163)
Bu ayet-i kerimede de görüldüğü gibi nefy edatı LA önce gelmiştir.
Dinsiz ve düzemece düzenleri inkar edip reddetmekle, Allah’ın mutlak hakimiyetine iman, etle kemik gibi birbirine bağlıdır. Çünkü nefysiz isbat , isbatsız da nefy olmaz.Bütün ilahları ayak altına almadan , tepelemeden Allah’a iman mümkün olmadığı gibi. Allah’a iman etmeden de diğer ilahları inkar mümkün değildir, daha doğrusu tüm dinsiz ve düzmece düzenlere ebedi bir red anlamına gelen LA İLAHE ‘nin bekasının teminatı ; Allah ve onun inzal ettiği düzene şeksiz ve mutlak evet anlamındaki İLLALLAH’tır. İLLALLAH’ın varlık teminatı da LA İLAHE ‘ dir .
Nefy edatı LA ‘nın kelime-i tevhidin başına gelmesi ; İslam’ın açık , net, takiyyesiz , izzetli , insanları aldatmaktan uzak bir sistem , inanış biçimi olmasındandır. İslam , beşeri rejimleri , tağuti düzenleri inkar ettiğini, reddettiğini ve bunlara karşı ilani harb ettiğini daha kapının girişinde ilk şart olarak beyan ediyor .
Bugün insanları tevhide davet eden muvahhidler bu noktada çok dikkatli olmalıdırlar. “ Kişi İslamı kabul ettiğini söylesin de bununla birlikte tabi olduğu beşeri rejimi de methu sena etsin önemi yoktur , ve yahut biz şimdi muhatabımızın tabi olduğu ideolojinin bir put olduğunu söylersek, muhatabımız bizden kaçabilir. Bu nedenle şimdilik bunları anlatmayalım. Kişi zamanla bu putlardan vaz geçer “ mantığı kelime-i tevhidin başındaki LA İLAHE ilkesine aykırıdır . LA buna müsaade etmez!
İslam’ın her türlü beşeri rejime karşı olduğunu , hiçbir beşeri ideolojiyi kabul etmediğini gizleyenler ve bunu islam’ın bir “sır“ı kabul edenler, tecdidi iman ile telafi edebilecekleri bir hata-i azimin içerisindedirler. Çünkü dinimizde hiçbir kimseden gizlenmesi gereken “sır” diye bir şey yoktur. Şer’i hükümleri bütün insanların bilmesi gerekir .
Kişi, LA İLAHE dediği andan itibaren İslam’a ters düşen her türlü kanunla ilişkisini kesmiş olmakla birlikte, aynı zamanda gayrı islami kanunları ayaklar altına almış olur. Bundan dolayıdır ki İslam’a ters düşen her kanun ayaklar altında çiğnenmelidir. Kafalardan sökülüp mezara gömülmelidir. Allah’a imandan önce; Allah’ın ahkamlarına rağmen ihdas edilmiş kanunların kafalardan sökülüp mezara gömülmesi İslam’ın değişmez isteği olması nedeniyle kelime-i tevhidin başında önce LA gelmiştir
İslam kahramanlar yoludur , pısırıkların yolu değildir . İslam kendisine intisab edenlere ilk başta LA İLAHE ibaresiyle bunu öğretiyor. Yani islam tüm beşeri ideolojilere açıkça meydan okuyan bir dindir . Bu dine girmek isteyen, ya da “mirasen müslüman “ olanlar gerçek manada İslam’a girmeye niyet eden bir kimse ilk başta pısırıklığa kahramanlığı tercih edecek LA İLAHE demekle vahiy nizamına ters düşen her kanun ve rejimi ayaklar altına alacaktır . Bunu Hz. Bilal Habeşi ( r.a. ) bir köle olmasına rağmen bu kahramanlığı göstermiş ve geceleri Kur’an dersini almaya gitmeden önce gidip Ka’be’deki putların yüzüne tükürüp , daha sonra Rasulullah’ın yanına gizlice giderdi. Kişinin içinde yaşadığı mekan nasıl olursa olsun, tevhid itikadına girmek isteyince mutlaka ! putları, azmanları, heykelleri , mozaleleri, ideolojileri , felsefi kuruntuları ilk etapta inkar, red etmelidir .
Geçmişte olduğu gibi bugün de kişi ile Allah’ın ahkamları arasında sayısız engeller vardır. Tağutlar dini, atalar dini , cahiliyye zannı, putlar, şeytandan gelen umniye , heykeller, kuru kalabalıklar hurafeler, nassa ters düşen örf ve adetler , gelenekler ve görenekler , bid’atlar , tağutlaşan ene ve tabiat , insan uyduruğu kanunlar, ideolojiler, izm ‘ler, felsefi kuruntular ALLAH’a iman etmek isteyen bir kimsenin önündeki engellerdir . Bir kişinin İLLALLAH diyebilmesi için bu engellerin tümünün kalkması lazımdır. İşte kelime-i tevhidin başındaki LA İLAHE ibaresi bu tüm engelleri parçalayan “Rahmani” bir kılıçtır.
https://www.islam-tr.org/tevhid/10578-muvahhid-kitap.html