Islamin Onundeki Engelleri Ve Cozumlerini Yazalim

hebbit kerrih Çevrimdışı

hebbit kerrih

İslam-tr Mudâvimi
Site Emektarı
Bir Kaç Defa Hakkımda Zanlar Riayetsizlikler sarfettin Gözden Kayırıp Geçtim.! Ama Bu sefer İşi İyice Çığrından Çıkarttın.Daha Bilip Bilmeden Bana İki Debir Seyyit Talha Diyorsun Görevli Arkadaşlar Bakabilir Ben O Değilim.Nede O Ben.! İkincisi Bana Harici Demekle Yetinmedin.Bazı Alimlerin İsimlerini Vererek Bana Dolaylı Yoldan kafir Demeye Çalıştın.Velevki Açıkca Söylemezsen Ben Açayım islamda Müslümanı Sebebiz Tekfir Eden kafir Değilmidir? Kafirdir Değilmi? O Halde Sen Bana kafir Dedin.! İkincisi Işid Dedin.! Ben Buradaki Bazı hareketlerini gözden kayırdım.! Ama Son olarak haddini Aştın.!Seyyid Talhayı İki Debir Lafa Sokuyorsun.! Onun Hali Senden Binlerce kat Daha İyi!!!

MÜSLÜMANA KAFİR DİYEN MUTLAK KAFİR OLMAZ BUNUN GÜNAHINI ALIR.

Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Herhangi bir kimse, din kardeşine "Ey kafir!" derse, bu tekfir sebebiyle ikisinden biri muhakkak küfre döner. Eğer o kimse dediği gibi ise ne ala. Aksi takdirde sözü kendi aleyhine döner."
(Muslim, 1/319)

İmam Nevevi (rahimehumullah), "Tekfir sebebiyle ikisinden biri muhakkak küfre döner" ifadesinin manası, tekfirin günahı kendine döner demektir, kendisi kafir olur demek değildir. Kendisi kafir olur sözü, dinden çıkar anlamında değil, o sözün günahı kendine döner anlamındadır demiştir. (Nevevi, Sahihi Muslim Şerhi, 2/51)

https://www.islam-tr.org/konu/mumine-kafir-diyen-mutlak-kafir-midir.42247/

bi de kardeşim nedir alıp veremediğiniz. sübhanAllah hayırlıya dek susun özelden tartışın yada. ama bence tartışmayın kardeş olun.

Münakaşa etmeyen, kimseyi incitmeyen kimse Cennete girer.[Tirmizi]

Konuşurken itiraz etmeyene veya haklı olduğu halde, münakaşayı terk edene, Cennette bir köşk verilir.
[Taberani]

Haklı da olsa, münakaşayı terk etmeyen, hakiki imana kavuşamaz.)
[İbni Ebiddünya]

Mücadelede ısrar edeni Allahü teâlâ sevmez. [Buhari]

Fitnesinden emin olunmayan mücadeleyi terk ediniz.
[Taberani]
 
Ebu Hayseme Çevrimdışı

Ebu Hayseme

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Allahu teala tarih boyu birçok peygamber göndermiştir (Aleyhumusselam). Bütün bu Peygamberlerin ortak mesajı tevhiddir. Tevhid Allah'ı birlemek demektir. Yani uluhiyyet, rububiyyet ve isim ve sıfat konusunda ona hiçbirşeyi ortak koşmamak ve bunu niyete, söze ve amele dökmektir. Yani Allah'ın ilk isteği-projesi tabiri caizse budur. Bu açıdan baktımızda ilk engel şirk ve şirke sebep olan hertürlü şeydir.
Listelersek:
1.Uluhiyette;
- Putlar
- Kula taptıran öğretiler (örnk: Hrıstiyanlık, Yahudilik, Hinduizm, Budizm, Nusayriyye, Vahdet'i Vucud ve birçok farklı öğreti)
- İstimdat
2.Rububiyette:
-Tağutlar(bu gayet önemli bir engeldir öyleki bütün Peygamberler onlardan sakındırmayı bize öğretmiştir. Allah'u Teala şöyle buyurur: "
Andolsun biz, her ümmete, “Allah’a kulluk edin, tâğûttan kaçının” diye peygamber gönderdik. Allah, onlardan kimini doğru yola iletti; onlardan kimine de (kendi iradeleri sebebiyle) sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde dolaşın da peygamberleri yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün."(Nahl 36)
- Yasak, Rom Hukuku, Neshedilmiş Şeriatlar ve Medeni Hukuk gibi Allah'ın indirmediği her türlü hukuk. Allah'u Teala şöyle buyurur: "Hüküm yalnız Allah'ındır."(Yusuf Suresi 40)
- Hükmetme yetkisini Allah'tan başkasına (herkim olursa olsun) veren öğretiler-ki onlara "Tağuti Sistemler" adı verilir. (örnk, Demokrasi, Laiklik, Komunizm, Sosyalizm, Rafizilik(bknz. Velayet'i Fakih), Hrıstiyanlık ve Yahudilik(Allah'u Teala şöyle buyuruyor:
" (Yahudiler) Allah’ı bırakıp, hahamlarını; (hıristiyanlar ise) rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i rab edindiler. Oysa, bunlar da ancak, bir olan Allah’a ibadet etmekle emrolunmuşlardır. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O, onların ortak koştukları her şeyden uzaktır."(Tevbe 31) vs.)

3.İsim ve Sıfat:
- Yüce Allah'ın isim ve sıfatlarını mahluklara yükleyen ve ya Yüca Allah'a beşeri sıfatlar yükleyen öğretiler (örnk; Hrıstiyanlık ve Yahudilik( Allah'u Teala şöyle buyuruyor:"
Yahudiler(“Üzeyr, Allah’ın oğludur” dediler. Hıristiyanlar ise, “İsa Mesih, Allah’ın oğludur” dediler. Bu, onların ağızlarıyla söyledikleri (gerçeği yansıtmayan) sözleridir. Onların bu sözleri daha önce inkâr etmiş kimselerin söylediklerine benziyor. Allah, onları kahretsin. Nasıl da haktan çevriliyorlar!"(Tevbe 30)),Kerramiyye, Putperestler, Bazı Sufiler, Hinduizm ve neredeyse İslam hariç hertürlü din, sistem, öğreti.)
 
Ebu Hayseme Çevrimdışı

Ebu Hayseme

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Tabikide bu öğretiler ve fiiler kadar bunları insanlara öğretenlerde tevhidin önünde engeldir. Şüphesiz bunların ilki şeytanlardır. Çünkü o insanları kötülüğü teşvik eder. Zaten put yapmayı insanlara ilk fısıldayanın o olduğu rivayet olunur. Allah'u A'lem. Bundan sonra "Din Adamları" denen bu sınıf insanları şirke yönlendirir. Eğer onlar kabul etmez ise onu güzel bir şekle büyür. Zaten birçok din tevhid öğretisindedir kendince. Hrıstiyanlar "Allah birdir ama üçtür, Baba, oğul, kutsal ruh onu oluşturur. Zaten İsa'nın içine Allah girdi, ona ondan tapıyoruz gibi şeyler söylerler. Bunun yanısıra tarihte bazen haça taptıklarıda malumdur. Papazların helal saydığını helal,haram saydığını haram saymışlardır."İsa Allah'ın oğludur" demişlerdir. Ancak onlara sorarsanız tereddut etmeden muvahhid olduklarını İbrahim'in yolunda gittiklerini söyleyeceklerdir.Yahudiler ise yine hahamlarının haram kıldığını haram, halal saydığını helal kabul etmiş,"Uzeyr Allah'ın oğludur" demişlerdir. Musa Aleyhisselam'ın Allah'la güreşip onu yendiği gibi şirk içerikli anlatıları din edinmişlerdir. Ancak sorarsanız " Biz Tevhid üzereyiz" diyeceklerdir. Hatta gülünçtür ki Hinduistlerde tevhid üzere olduklarını söylerler. Bu korkunç çelişki ve şirke rağmen yukarıda sayınlanların her biri dünya'da yaygın dinlerdendir. Tabiki bu insanların bunları kabul etmelerine sebep olanlar onlara birtakım te'viller öğreten din adamlarıdır. Bu bize mechul birşey değildir. Peki bu engeli nasıl aşabiliriz? Nasıl tevhid üzere olabiliriz?

El-Cevab; Muhakkak ki tevhid üzere olmak Allah ve Rasulunun bize öğrettiğine sımsıkı tutunmakla mümkündür. Yukarıdaki toplumlardan her biri kendi akıllarını rehber edinmiş, Allah ve Rasulünü terketmiştir. Bunu idrak edebilmek için aslında bizden farklı ve bize yabancı olan toplumları incelemek gerekmez. Eğer toplumda şirk koşan farklı kişilerle tartışırsak görürüz ki, onlar kendilerine bir te'vil bulur. Bunun sebebi şeytanın bizi fıtratımızdan ayırıp şirke sürüklemek için çaba göstermesidir. Zaten şirk işleyenler şeytan tarafından saptırılmasaydı birden fazla hatta hiçbir peygambere ihtiyaç duyulmazdı. Çünkü insan fıtratı tevhid üzeredir. Ancak şeytan ona yaptığını hoş gösterir. Pek çoğu kötü niyetlide değildir. İsterler ki Allah'ın rızasına erişebilsinler. Bunu tevbe alma örneğinde görebiliriz. Onlar ister ki günahlarına mağfiret edilsin. Abcak bunu için en büyük günahı işlerler. El-Muhim şeytanın oyununu Allah nubuvvetle bozar. Ancak burda şeytan bir başka tuzağını devreye sokar:Bel'amlar. Nubuvvetle oyunu bozulan şeytan o nubuvveti iyi bilen ve kendisine taptırdığı ilim adamlarını devreye sokar. Onlar hep bir nass üzere konuşurlar. Onları saptırmaları onların vasfıdır. Çile çekmek istemezler. Kimi zaman onların çile çektiği görülrbilir. Bu kişiyi bazen aldatır. Bu durumda yapılması gereken iyi bakık iyi görmektir. Misal, bugün Akp'yi destekliyenler çile çekmez. Ancak geçmişte çile çekenleri çoktur. Lakin biraz düşünürsek onların yaptığı şeyin, çok çileli olan nebevi metodu isviçre metodu ile değişmek olduğu görülür. Onlar "Oy vermek Cihaddır" diyerek nebevi metodda mevcut bir kavramı isviçre metoduna uygular. Hatta onlar "Bedir'de Eshab
"و ما رميتاذ رميت ولكن الله رمي" ayetini okudu oy atarken bu ayeti okuyun" demektende haya etmezler. Çünkü süslenmemiş şirk insana fıtratından dolayı kerih gelir.
El-Muhim, Bel'amlar şeytanın B planıdır denebilir. Peki Allah'ın tuzağı zayıftır dediği şeytana karşı bize gönderdiği yardım nedir? El-Cevab;Hidayet İmamlarıdır. Onlar Allah'ın onlara verdiği ilme şükretmeyi bilirler ve insanlara Kur'an ve Sunnet'i anlatırlar. Onlar mükafatı Allah'tan bekler. Bu yüzden hiçbir kınayıcının kınamasından, hiçbir zalimin zülmünden korkmazlar. İşte böyleleri çok çile çeker. Rabblerinin idirdiğini değiştirmezler. Bunlara İmam Ahmed örnek gösterilebilir. 20 yıl işkence görmüş ancak hakkı söylemekten vazgeçmemiştir. Hatta hapisten çıktığında nafile ibadetlere davet etmeye çalışmış ancak daha önceden 300 rekata ulaşan günlük ibadeti 150'yi geçememiştir. El-Muhim; "Bel'amlar"engelini geçmek için rabbani ulemaya tabi olmak gerekir.
 

Benzer konular

Üst