E
Çevrimdışı
Dikkat: Fitne Tehlikesi!
Sevgili Arkadaşlar,
Sizlere çok önemli bir konuyu paylaşmak istiyorum. Son zamanlarda gözlemlediğim bir fitne, cemaatimizde büyük bir tehlike oluşturuyor.
Bu fitne, cemaat içinde bölünmelere, huzursuzluğa ve insanlar arasında ayrılığa neden oluyor. Bizler bu fitneye karşı birlik olmalı, kardeşlik bağlarımızı güçlendirmeli ve birlikte hareket etmeliyiz.
Dikkatinizi çekmek ve birlikte hareket etmeye teşvik etmek için bu uyarıyı paylaşıyorum. Hep birlikte daha güçlü olalım ve cemaatimizi fitneden koruyalım.
Sevgili Arkadaşlar,
Sizlere çok önemli bir konuyu paylaşmak istiyorum. Son zamanlarda gözlemlediğim bir fitne, cemaatimizde büyük bir tehlike oluşturuyor.
Bu fitne, cemaat içinde bölünmelere, huzursuzluğa ve insanlar arasında ayrılığa neden oluyor. Bizler bu fitneye karşı birlik olmalı, kardeşlik bağlarımızı güçlendirmeli ve birlikte hareket etmeliyiz.
Dikkatinizi çekmek ve birlikte hareket etmeye teşvik etmek için bu uyarıyı paylaşıyorum. Hep birlikte daha güçlü olalım ve cemaatimizi fitneden koruyalım.
Uyarı!
Selamun aleyküm. Son zamanlarda, oy kullanmanın tağuta muhakeme olmak veya buna benzer eylemlerin mutlak olarak küfür olmadığını iddia eden bir grup insan ortaya çıkmıştır. Bu kişiler, bu eylemleri gerçekleştiren kişinin itikat etmemesi durumunda küfür olarak kabul etmiyorlar. Yani, bir kişi oy verirse veya tağuta muhakeme olursa, eğer bu eylemi itikat ediyorsa küfre girer, itikat etmiyorsa küfre girmez.
Bu kişilerin iddiaları, Mürcie'nin görüşleriyle benzerlik göstermektedir. Mürcie, büyük günah işleyen bir Müslümanın imanını kaybetmeyeceğini ve sonunda cennete gireceğini savunuyor. Bu kişiler de, tağuta muhakeme olan ve oy kullanan bir Müslümanın, itikat etmediği sürece, küfre girmeyeceğini iddia ediyorlar.
Bir takım yeni insanlar, oy kullanmanın tağuta muhakeme olmak veya buna benzer eylemlerin mutlak olarak küfür olmadığını iddia ediyorlar. Yani, bu eylemleri gerçekleştiren kişinin itikat etmesi durumunda küfür olarak kabul etmiyorlar. Örneğin, bir kişi oy verirse veya tağuta muhakeme olursa, eğer bu eylemi itikat ediyorsa küfre girer, itikat etmiyorsa küfre girmez. Hatta, benzer şekilde, bu kişilerle sesli bir ortamda konuşurken, aynen şöyle dedim: "O halde fiil küfür değilse, kişi tevhid ehli olsa bile tağuta muhakeme olursa küfre girer mi, girmez mi?" dedim. Onlar, "Hayır, hayır, küfre girmezsin" dediler. Yani, bu kişiler, itikat etmeyen bir kişi tağuta muhakeme olsa bile, bu fiilin küfür olmadığını ve küfürün itikat ile gerçekleştiğini savunuyorlar.
Bu kişiler ayrıca, Yusuf (as) döneminde olduğu gibi Allah'tan başka kişilere secde etmenin küfür olmadığını, ancak itikat edilirse küfre girebileceğini iddia ederek secdeye dayalı deliller sunuyorlar. Bu kişiler, evinde içki içen bir adamın misafirlerine içki içmeleri için teklif etmesinin, bu eylemi haram kılmadığı gibi, oy vermenin de benzer bir şekilde ele alınabileceğini iddia ediyorlar.
Küfür olduğunu bildiğim halde oy kullanırsam, bu fiilin küfür olmadığını iddia ediyorlar. Onların argümanına göre, bu eylem kalben itikat etmeyi gerektirir ve haram veya helal meselesi değildir. İbadet ise itaate dayalıdır.
Bu kişiler, bu tür eylemlerin ibadet olarak kabul edilmesi için kalben inanmanın gerekliliğini vurgulayarak, bu eylemin küfür olmadığını savunuyorlar.
Abdulmuiz hocam gibi ilim ehli kardeşlerimden konuyla dair bilgi almamız daha iyi olabilir.
Sorum şu: Bu kişiler Qulat Mürcie sayılır mı?