Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Kâfirun ve İhlas Sürelerinde Tevhid Anlayışı

I Çevrimdışı

islami bilgiler

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
بســـم الله الرحمن الرحيم


Kâfirun ve İhlas Sürelerinde Tevhid Anlayışı


Bilindiği gibi “ihlâs” suresi Kur'anın üçte birine denktir. Çünkü Kur'an ayetleri, anlamları bakımından, biri “Tevhid” ilkesi, ikincisi “kıssalar” ve üçüncüsü “emirler ve yasaklar” olmak üzere üç kısma ayrılırlar. Bu tasnifi kısaca şöyle açıklayabiliriz:

Kur'an tümü ile Allah kelâmıdır. Öte yandan Kelâm, yani söz ya “inşaî (buyurucu-yaptırımcı)” veya “ihbarî (bildirici-haber verici)” nitelikte olur.

- İnşaî nitelikte olan Kur'an cümleleri ya emir, ya yasak veya mübahlık ifade eder.

- İhbarî nitelik taşıyan cümleler de ya Allah hakkında bilgi vermekte (Tevhid) veya varlıklardan bahsetmek tedir (Kasas).

Buna göre bize Allah hakkında bilgi veren “İhlâs” suresi “Tevhid” konusunda ki ayetlerde n oluştuğu için Kur'anın üçte birine denktir.

Nitekim Peygamber imiz (salât ve selâm üzerine olsun) de bir hadisinde:

“Kul huvellahu ehad suresi, Kur'anm üçte birine denktir.” buyurmuştur. (Tirmizi, K. Kur'an'ın faziletle ri, b. İhlas suresi ile ilgili hadis H. No: 2899, Tirmizî, diyorki: “Hadisi hasen sahihtir.”; Ebu Davud, Sünen, K. Namaz, bab. Samed suresi, H. 1461; İbn Mace, K. Edeb, bab, Kuran in sevabı, H. 378, Buhari, K. Kur'an'ın faziletle ri, bab. İhlas suresinin fazileti, H. 5013)

Bilindiği gibi bir şeyin “denk”i, onun aynı türden olmayan “eşit” i anlamına gelir. Tıpkı Cenab-ı Allah'ın (c.c.) ihramlı hacı adaylarının av hayvanı öldürmeleri halinde ne gibi cezalara çarptırılacaklarını belirten ayetin bir yerinde:

“Yahud buna denk gelecek kadar oruç tutar” buyurması gibi. (Maide: 55)

Buna göre yukarıdaki hadisi “İhlâs” suresini okumanın insana tüm Kur'anı okumanın üçte biri oranında sevab kazandıracağı, yoksa bu surenin, Kuranın üçte biri ile tıpatıp aynı türden olduğu anlamına gelmediği biçiminde yorumlama k gerekir. Meselâ bir yanda bir sarı lira altını olanla öbür yanda bu para ile eşit değerde gümüş, bakır ve başka tür paraları olan iki kimsenin durumu gibi.

Yani “İhlâs” suresi, Kur'anın geride kalan kısmına duyulan ihtiyacı ortadan kaldırmaz, insanlar bu sureye nasıl muhtaç iseler Kur'anın geride kalan kısmına da aynı şekilde ihtiyaçları vardır. Tıpkı herhangi bir mala sahip olan kimsenin diğer bir çok mallara muhtaç olması gibi. Bunun gibi insanlar da Kur'anın içerdiği emir, yasak ve kıssa ayetlerin e muhtaçtırlar.

Öte yandan “İhlâs” suresi, “Tevhid” ilkesini, Allah'ın isim ve sıfatları ile delillend irerek hem sözlü hem de pratik (ameli) bîr zemine oturtmuştur. Sûreyi bu gözle bir daha okuyup anlamını kavramaya çalışalım:

“De ki; “O Allah birdir. Allah Sameddir (Her şeyi varoluşuna O'na borçlu iken o hiç bir şeye muhtaç değildir.) Doğurmamıştır, doğurulmamıştır. Hiçbirşey O'nun dengi değildir.” (İhlas Suresi)

Bu surenin açıklaması hakkında başka bir eserimizd e ayrıntılı bilgi verdiğimiz için burada daha fazla bir şey söylemek istemiyor uz.

Buna karşılık “Kâfirun” suresinde “Tevhid” inancı amaca dönük (kasdi, iradi) ve yine pratik (ameli) olarak ifade ediliyor. Meselâ bu surenin ilk iki ayetini okuyalım.

“De ki; “Ey kâfirler, ben sizin taptıklarınıza tapmam” (Kafirûn: 1-2)

Bu ayetler Allah'ın her şeyin yaratıcısı ve sahibi olduğunu onaylamak ta ortak inanca sahip olanlarda n sırf Allah'a kulluk / ibadet edenler ile O'ndan başkasına tapanları (kulluk yapanları) kesinlikl e birbirind en ayırmaktadır.

Başka bir deyimle;

Sırf Allah'a tapan (kulluk yapan, ibadet eden) “ihlâs” ilkesine bağlı kullar ile Allah'dan başkasına tapan (kulluk yapan, ibadet eden), O'na ortak koşan kulları biribirin den ayırmaktadır.

Varlıklar arasında ortak olan nitelikle rden hareket ederek, yani sadece varlıkların ortak yönlerini göz önünde bulundura rak tıpkı müşrik arapların yapmış oldukları gibi müslümanlarla kâfirleri eşit gören sapıklar da bu ayırımın karşı tarafında yer alırlar. Bundan dolayı Peygamber imiz (salât ve selâm üzerine olsun):

“Bu sûre şirkten kesinlikl e sıyrılma, onunla ilişkileri tamamen kesme suresidir .” buyuruyor . (Tirmizi, K. Edeb, bab. 22, H. 3403; E. Davud, K. Edeb, bab, Uyurken hangi sure okunmalıdır, H. 5055; Ahmed, Müsned, c. 5, s. 456; Darımi, K. Kur'anın faziletle ri, bab. Kafirûn suresinin fazileti, c. 2, s. 458, 459)

Bu arada “İhlâs” sûresinde Allah'ın zatı ile O'nun isimleri ve sıfatları ispatlanıyor. Bu ispat sayesinde yaratıcı, Tek ve Samed olan Allah'a inananlar, Allah'ın isim ve sıfatlarını yok saymak yolu ile O'nun özünü anlamsızlaştırandan kesinlikl e ayrılmaktadırlar.

Bu sapıklar aslında Allah'ın varlığını içlerinden onayladıkları halde açık ifadeleri ile O'nun özünü anlamsızlaştıran, hatta O'nu inkâr eden Firavun ve benzerler i gibidirle r.

Nitekim Cenab-ı Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

“Vicdanları onun doğruluğunun bilincind e olduğu halde sırf kibir ve zalimlikl eri yüzünden onu inkâr ettiler.” (Neml: 14)

Yine Cenab-ı Allah (c.c.) Hz. Musa'nın (selâm üzerine olsun) dilinden şöyle buyuruyor:

“O Musa da “Sen de biliyorsu n ki” demişti. “Bunları insanlara apaçık deliller olmak üzere, ancak göklerin ve yeryüzünün Rabbi indirmiştir ve şüphe yok ki, ey Firavun! Ben de seni küfründen dolayı mahvolduğunu sanıyorum.” (İsra: 102)
 
Üst Ana Sayfa Alt