Kandil Geceleri Islam'da Yoktur !!!!

Allah c.c her anımızı imtihan için yarattı.

imtihanı kazanmak için verilen sorulara doğru cevap vermeliyiz.

Allah c.c Maun süresi 1. ayette:


islam dinini yalanlayanı gördün mü ?



diye bize soruyor.


buna ne cevap vereceğiz.


ben inşallahgördüklerimi yazıyorum.

1-Allahım diyanet teşkilatı islam dinini gizlemek için laik dine göre insanları sapıttığını senin dinini yalanladığını görüyorum.

2-cumhurbaşkanı-başbakan-bakanlar-milletvekilleri Laik dine inanıyor. senin dinini de laf olsun diye inandığını söyleyip şirk koşuyorlar.putlara söz vererek işe başladıklarını görüyorum.

3-Laik-demokratik-kapitalizm dinine göre partilere-vakıflara-derneklere üye olup bağlananların seni ve dinini yalanladıklarını görüyorum

onlardan değilim.onlara oy vermiyorum. onları kabul etmiyorum.onlara üye değilim.

4-açıkça Laik-demokratik-kapitalizm dinini kabul edip islam dinini şeriatını kabul etmeyen puta söz verenleri de görüyorum


bunları bile göremeyen ama namaz kılanlara Allah c.c YAZIKLAR OLSUN diyor.


inşallah namazlarımızın ibadetlerimizin kabul olması için islam dinini yalanlayanları görelim.


Allah c.c yar ve yardımcımız olsun

kandil geceleri ile amac cihadı yok saymaktır.

cihad ile ilgili ayetlerden hiç bahsetmezler.konu yapanlarda cihadı okumak olarak söylerler.dini öğretmektir deyip gizlerler.

cihad savaştır.mücadeledir.

sahabe öğrenir üğretir bir de savaşırdı.

Laik dine ait bir müftü cihad etmeyi Allah c.c nin emri der mi.demez. çünkü kendisi iman etmedi.

bütün peygamberler putları kırdı.

müftü efendi makamında putu arkasına asmıştır.

bu müftü benim kandilimi kutlasa ne olur kutlamasa ne olur. kutlu doğum haftası düzenlese ne olur düzenlemese ne olur.

ama burada önemli bir ayrıntı var

insanlar gerçek islamı öğrenecek.para muslukları kapanacak.

oturdukları yerden keyif içinde para kazanmak varken ne diye islam dinini öğretip başına bela alsın.

ama esas bela esas mahşerde cehenneme girmek olduğunu da anlamamıştır.

Araf süresi 175-176. ayetlerden köpek olduğunu da bilmez.

cuma süresinden merkep olduğunu da bilmez.

ama kesinlikle mahşerde bileceklerdir.

Allah c.c şerlerinden bize yardım etsin.başka bir yardımcımız da yoktur.

TARİHİ KESİN OLARAK BİLDİRİLMEMİŞ BULUNAN KADİR GECESİ İSTİSNA OLMAK ÜZERE, KANDİL GECESİ YAHUT DİĞER GECELERE NAZARAN DAHA KUTSAL HERHANGİ BİR GECE YOKTUR.BÜTÜN GÜN VE GECELER KUTSALDIR..............saygılarımla...

AL-İLYADİ TEK KELİME İLE İŞİ BİTİRDİN KARDEŞİM BUKADAR....BAREKALLAHU FİYY

Allah razı olsn..

dosdoğru' Alıntı:

kandil geceleri ile amac cihadı yok saymaktır.

cihad ile ilgili ayetlerden hiç bahsetmezler.konu yapanlarda cihadı okumak olarak söylerler.dini öğretmektir deyip gizlerler.

cihad savaştır.mücadeledir.

sahabe öğrenir üğretir bir de savaşırdı.

Laik dine ait bir müftü cihad etmeyi Allah c.c nin emri der mi.demez. çünkü kendisi iman etmedi.

bütün peygamberler putları kırdı.

müftü efendi makamında putu arkasına asmıştır.

bu müftü benim kandilimi kutlasa ne olur kutlamasa ne olur. kutlu doğum haftası düzenlese ne olur düzenlemese ne olur.

ama burada önemli bir ayrıntı var

insanlar gerçek islamı öğrenecek.para muslukları kapanacak.

oturdukları yerden keyif içinde para kazanmak varken ne diye islam dinini öğretip başına bela alsın.

ama esas bela esas mahşerde cehenneme girmek olduğunu da anlamamıştır.

Araf süresi 175-176. ayetlerden köpek olduğunu da bilmez.

cuma süresinden merkep olduğunu da bilmez.

ama kesinlikle mahşerde bileceklerdir.

Allah c.c şerlerinden bize yardım etsin.başka bir yardımcımız da yoktur.

Genişletmek için tıkla ...

imanlı bakış, mü'min bakışı dosdogru

Diyanetin Cevabı

İLMİHAL



Konusu : Sosyal Hayat
İçeriği : TÖRE ve TÖRENLER
Başlığı : Mevlid
Mevlid kelimesi, “doğum, doğum yeri ve doğum vakti” gibi anlamlara gelir. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in doğumunu anlatmak için kullanılan “mevlîd-i nebî” Türkçemiz’de kısaca mevlid kandili olarak anılır. Mı-sır’da Fâtımîler döneminde başlatılan Hz. Peygamber’in doğumunu anma ve kutlama törenleri, çok geçmeden Eyyûbîler tarafından benimsenerek çeşitli törenler ve şenlikler yapılmış, âlim, şair, din ve devlet işlerinde yararlık gösterenlere hil‘atler giydirilmiş ve hediyeler verilmiştir. Daha sonra mevlid törenleri İslâm dünyasın-da yaygınlık kazanarak günümüze kadar devam etmiştir. Esasen Resûlullah’ın doğum yıldönümünü kutlama maksadıyla başlayan mevlid töreni giderek, Kadir, Mi‘rac, Regaib ve Berat gecelerinde veya sünnet, evlenme, ölüm, deprem gibi önemli olaylar vesilesiyle yapılmaya başlanmış ve toplum-sal geleneğimizde yer alan önemli bir dinî-kültürel öğe olmuştur.
Osmanlılar döneminde mevlid törenine ayrı bir önemin verildiği bilinmektedir. Osmanlı’nın ileri döneminde Mevlid Alayı diye anılan görkemli törenlerde şeyhülislâm, vezirler ve diğer askerî ve mülkî erkân, büyük müderrisler, belli bir düzen içinde rebîülevvel ayının on ikisinde Sultan Ahmed Camii’nde yerlerini alırlardı. Padişahın gelmesinden sonra vaazlar verilir, mevlidhanlar tarafından Süleyman Çelebi’nin yazdığı mevlid okunur ve bu esnada Medine’den getirilmiş olan hurmalar camide bulunanlara ikram edilirdi. Günümüzde de Türkiye Diyanet Vakfı Peygamberimiz’in doğumunu anmak ve kutlamak amacıyla o haftayı “Kutlu Doğum Haftası” olarak ilân etmiş ve yüzyıllardan beri süregelen bu geleneğe ayrı bir anlam katmıştır. Bu hafta münasebetiyle çeşitli ilmî, fikrî, dinî paneller ve sempozyumlar yapılmakta, çeşitli alanlarda yarışmalar düzenlenmektedir.

Edebiyatımızda Peygamberimiz'in doğum günü olan bu kutlu günü anlatan birçok eser yazılmıştır. Bunlar için-de Süleyman Çelebi’nin yazdığı mevlid, Osmanlı’dan beri halen ülkemizde değişik vesilelerle coşkuyla, bir âyin atmosferi içerisinde okunmakta ve dinlenmektedir.

Mevlid okuma ve okutmanın bid‘at olduğu şeklinde bir-takım iddialar gündeme getirilmiştir. Bid‘at, Hz. Peygamber zamanında olmayan “dinî” mahiyetli bir hususun sonradan dine sokuşturulması, dinden sayılması olarak tarif edilir. Mevlid okuma ve okutmanın bid‘at olarak nitelendirilebilmesi için ona, “Ölünün kırkıncı gününde veya sene-i devriyesinde mevlid okutmak gereklidir” demek gibi dinî bir gereklilik veya ibadet şeklinde bir muhteva yüklenmesi gerekir. Mevlid okumanın gerekli, vâcip veya mendup olduğu iddia edilmediğine, en fazla bunun hoş ve güzel bir gelenek olduğu bilinip kabul edildiğine göre bunun bid‘at olarak değerlendirilip, insanların kafasına kuşku sokmak son derece yanlıştır. “Mevlid okunacağına hatim okunsa, Kur’an’dan bir bölüm (aşr) okunsa daha sevap ve daha faziletli olmaz mı?” şeklindeki bir itiraz da yersizdir. Kur’an okumak, namaz kılmak daha sevap ve faziletli bir davranıştır, ama burada mesele sadece sevap meselesi değildir. Mevlid, toplumsal bir coşkunun, Hz. Peygamber sevgisinin ve ona bağlılığın üst düzeyde edebî ve estetik olarak hissedil-mesi, yaşanması ve dışa vurulması demektir. Kur’an oku-makla mevlid okumayı birbiriyle mukayese etmek veya birini diğerine alternatif göstermek yerine ikisini ayrı ayrı ve her birini kendi yeri ve amacı doğrultusunda değerlendirmek ve yaşatmak daha doğru olur.

Burada hatırlanması ve hatırlatılması gereken önemli bir husus vardır; o da, mevlid gibi dinî eğitim ve coşkuyu içeren sosyal ve geleneksel törelerin aslî iba-detlerin yerine geçmediği, bu tür sosyal ödevlerin kişi-leri üzerlerine bizzat gerekli olan namaz, oruç, Kur’an okuma, infak ve yardım gibi dinî yükümlülüklerden muaf tutmadığı hususudur. Ancak günümüzde, özellikle de top-lumumuzun dinî konularda sağlıklı ve doğru şekilde bil-gilendirilmemiş kesimlerinde mevlid, türbe ziyareti, Kur’an okutma, mübarek gün ve gecelerde dinî törenlere katılma gibi daha çok şekille ilgili dindarlığın hayli rağbet gördüğü ve bunun giderek dinî vecîbelerin yerini aldığı da üzülerek müşahede edilen bir gerçektir. Halbu-ki bütün bunlar, özde yakalanan ve yaşatılan dindarlığı ve gerçek dinî vecîbeleri güzelleştiren ve kolaylaştıran tâli ve şeklî katkılar olarak tanınmalı ve bilinmelidir.

(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir. BAKARA suresi 185. ayet


Biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz insanları uyarmaktayız.

DUHÂN suresi 3. ayet

Katımızdan bir emirle her hikmetli iş o gecede ayırt edilir.

DUHÂN suresi 4. ayet

Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik.

KADİR suresi 1. ayet

Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin

KADİR suresi 2. ayet

Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.

KADİR suresi 3. ayet



Şimdi bu kadar öğülen ve bin aydan daha hayırlı olan bir geceyi ihya da ne kusur var.

harname' Alıntı:

Şimdi bu kadar öğülen ve bin aydan daha hayırlı olan bir geceyi ihya da ne kusur var.

Genişletmek için tıkla ...

Buyurun:

https://www.islam-tr.org/konu/kadir-gecesini-ihya-etmek.16718/

ben anlamadımda biri bana anlayacağım şekilde anlatırsa sevinirim
isim olarak mı kandil gecesi denmez yoksa beraat mevlit gecesi mi denir böle mi demeliyiz

murathan' Alıntı:

ben anlamadımda biri bana anlayacağım şekilde anlatırsa sevinirim
isim olarak mı kandil gecesi denmez yoksa beraat mevlit gecesi mi denir böle mi demeliyiz

Genişletmek için tıkla ...

Nasil denirse densin, o gecelere özel(100 rekatlik namaz gibi mesela) bir ibadet yoktur, bugün türkiyede kutlandigi sekilde bid'attir(sonradan cikmistir) ve ne Sahabe ne Tabiin nede Tebe-i Tabiinde böyle bir kutlama yoktur, ...

Ben de sizi anlamakta güçlük çekiyorum işinize gelen hadisler sahih hadis gelmeyenler ise mevzuy hadis oluyor?

Bazı ayetleri örnek gösterirken bazılarını gizliyorsunuz?

Sizden olmayana kafir gözüyle bakıyorsunuz?

İnsan öldürmeye hak diyorsunuz haramı helal kılıyorsunuz?

Simdi size soruyorum gercek sapık gece gündüz Allahı zikir eden mi yoksa cihad diye onu bunu öldürüp fitneye sebeb olanlar mı?


Ah bu arada duydunuz mu seyhiniz Usame mağarada değilmiş saray gibi yerde yaşıyormus eğer gercekse inşallah gercektir siz akhiler üzülmezsiniz deme

el cihadu hattal mevt !

peki beraat kandilinde bir snelik kaderin yazıldığı söylenir bizde dua ederiz o gece ,bu da mı BİDAT??

Kardeş size söylenen bu şeyin ardına düşüp bunun kimin sözü olduğunu hiç araştırdınız mı?

!sLaM4eVeR' Alıntı:

Kardeş size söylenen bu şeyin ardına düşüp bunun kimin sözü olduğunu hiç araştırdınız mı?

Genişletmek için tıkla ...

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bizlere de şöyle buyurmuştur:

"Şaban ayının yarısı (Berâet gecesi) gelince: gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Cenâb-ı Allah o gece güneşin batmasıyla dünya göğüne iner ve şöyle der: Benden af dileyen yok mu; onu affedeyim. Rızık isteyen yok mu; rızık vereyim. Şifâ dileyen yok mu;şifâ vereyim. "

"Allah Teâlâ Şaban'ın onbeşinci geresi (Berâet gecesi) tecelli eder ve ana-babaya asi olanlarla Allah'a ortak koşanlar dışında bütün kullarını bağışlar. " (İbn Mace, İkametü's-Salât, 191; Tirmizî, Savm, 38).

Beraat Gecesi, rızıkların taksim edildiği, gelecek sene cereyan edecek vak'aların meleklere bildirildiği gecedir. Bu bakımdan bu gecede hakkında hayırlı şeyler takdir olunup, iyi şeylerin yazılmasını dileyen insan, geceyi ibadetle, dua ile geçirir, meleklere bidirilen takdirin hayırlı olması olması niyazında bulunur.( ilahiyatçı Ahmed Şahin-Dualarımız)

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bizlere de şöyle buyurmuştur:

"Şaban ayının yarısı (Berâet gecesi) gelince: gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Cenâb-ı Allah o gece güneşin batmasıyla dünya göğüne iner ve şöyle der: Benden af dileyen yok mu; onu affedeyim. Rızık isteyen yok mu; rızık vereyim. Şifâ dileyen yok mu;şifâ vereyim. "

"Allah Teâlâ Şaban'ın onbeşinci geresi (Berâet gecesi) tecelli eder ve ana-babaya asi olanlarla Allah'a ortak koşanlar dışında bütün kullarını bağışlar. " (İbn Mace, İkametü's-Salât, 191; Tirmizî, Savm, 38).

Beraat Gecesi, rızıkların taksim edildiği, gelecek sene cereyan edecek vak'aların meleklere bildirildiği gecedir. Bu bakımdan bu gecede hakkında hayırlı şeyler takdir olunup, iyi şeylerin yazılmasını dileyen insan, geceyi ibadetle, dua ile geçirir, meleklere bidirilen takdirin hayırlı olması olması niyazında bulunur.( ilahiyatçı Ahmed Şahin-Dualarımız)

Genişletmek için tıkla ...

Değerli Muvahhid Kardeşlerim, Bu Yazmış Olduğu Hadisler Sahih Değildir... VESSELAM...

recihi' Alıntı:

peki beraat kandilinde bir snelik kaderin yazıldığı söylenir bizde dua ederiz o gece ,bu da mı BİDAT??

Genişletmek için tıkla ...

bir senelik olacaklar kadir gecesinde indirilir yanlış biliyorsam ahiler düzeltin

Üstte hadis nakleden kardeş, netten ordan burdan gördüğünüz sözlerle amel etmek yerine konuları kaynak kitaplardan araştırın hadisin orijinaline bakın Allah için.

Aktardığınız hadis sahih değil. Ben Sırf bu ve benzer konular için kitap tanıtımında özel bir kitap tanıttım sizin aktarmış olduğunuz yazıda bu kitapda geçiyor.

https://www.islam-tr.org/konu/kandil-geceleri-ve-bin-yillik-yanilgi-muhtesem-bir-kitap.16541/



Beraat gecesiyle alakalı uydurma rivayetler ayrıca konu dahilinde işlenmiştir. Kitap bu tür uydurma rivayetler için türkiyedeki bana göre en mükemmel (daha mükemmeli çıkmayana kadar) kitaptır ve kaynak kitap olarak kullanabilirsiniz.

arkadaşım uydurma diyosunda tüm ilahiyatçı hocalar kandillerden bahsederler,hiç biri çıkıpta kandil yok demedi,kusura bakma ama ben ilahiyatçılara inanıyorum ve de diyanete... yıllar boyu kandırıldıkmı,ayrıca osmanlı zamanından beri adet haline gelmiş falan diyosunuz kandil geceleri zanedersem sadece türkler kutlamıyo kandil gecelerini diğer müslümanlarda kutluyo,onlardamı osmanlının yolundan gidiyo...kızmayın kırılmayın ama sitenize üye oldum bi şeyler öğrenmek için,ama o yok bu yok ,o bidat bu bidat, tasavvuf sapıklık ,atatürk kafir,nurcular şöyle. cübbeli böyle...bi insanı,gurubu sevmeyebilirsiniz fakat en azından saygı duyabilirsiniz ,insanlar bu kadar kolay karalanamaz...

kandil hakkındada sadece hadisler sahih değil diyosun ozaman bana kandiller yoktur dinizmide diye bir ayet yada hadis gösterin bende inanayım...