- Konbuyu başlatan Lupen7
- Başlangıç tarihi
Çevrimdışı
Başkasından rukye istemek tavsiye edilmeyen bir şey diye biliyorum.
İbn Teymiyye: Peygamber -sallAllahu aleyhi ve sellem- bunları (hesapsız ve azapsız olarak cennete girecek kimseleri) methederek onların kimseden kendilerine rukye yapmalarını istemediklerini belirtmiştir.Oysa rukye duâ cinsindendir. Ama bununla birlikte onlar hiç kimseden bunu istemezler. -Fetâvâ; c: 1, s: 182
İbn Teymiyye: Peygamber -sallAllahu aleyhi ve sellem- bunları (hesapsız ve azapsız olarak cennete girecek kimseleri) methederek onların kimseden kendilerine rukye yapmalarını istemediklerini belirtmiştir.Oysa rukye duâ cinsindendir. Ama bununla birlikte onlar hiç kimseden bunu istemezler. -Fetâvâ; c: 1, s: 182
Bu forumda neden her şeye karşı çıkılıp insanların cin ve büyü tedavileri aksatılıyor anlaşmış değilim. Muskaya karşı çıkılıyordu hep şimdi de rukyeye karşı çıkılır oldu. Bırakalım insanlar tedavilerini olsunlar hayatları normale dönsün.
Çevrimdışı
Muska'da musibetlerden koruduğuna dair inanç var, bu sebeple şirk ile ilişkilidir. Bir kişi musibeti ve şerri veren ALLAH'a dua edip O'na sığınması gerekirken muskaya ihtiyaç yoktur. Zaten sünnet olan bir hareket de değildir. Rukyenin durumu muskayla aynı değildir.
Allah'tan gelen hiç bir musibete kimse karşı koyamaz. Ama havas ile sihir ve musallat giderilebiliyor. Ha şurası da var havas bir sihir ilmidir fakat bu ilmi bu tür sıkıntıların giderilmesi için kullanılmasında bir sakınca olduğunu düşünmüyorum, öyle olsaydı Allah Harut ve Marut adlı iki meleği göndermezdi. Küfür olan sihir uygulaması insanların her ne olursa olsun iradelerini etkileyen, karı koca arasını açan veya bağlama gibi irade etkileyen uygulamalardır. Örnek vermek gerekirse bir adam karısından boşanmak istese, sırf yuva kurtarmak için bile sihir yapılmaz, irade etkileyen sihirler lanetlemiştir.
Çevrimiçi
Emre 0654 Sen ne sayıklıyorsun?
havasla tedavi Kur'an ve sunnete göre delillendirebilir misin?
Senin "ben sakınca olduğunu düşünmüyorum" demen delil midir? Hala Kur'an ve sunnet delilleriyle konuşman ve amel etmen gerektiğini idrak edemedin mi?
Muska Takmanın ve Rukye'nin Hükmü Nedir ?
Çözüldü - Muska Takmanın ve Rukye'nin Hükmü Nedir ?
[FONT=georgia]Esselamun aleyküm ve rahmetullah 1)Bir kişinin kızına,oğluna veya herhangi bir akrabasına cin musallat olursa veya bazı başka sıkıntılı durumlar nedeniyle kişinin sadece bu amaçlarla muska yaptırmasının hükmü nedir? 2)Bu muskayı para karşılığında yapanların hükmü nedir?
islam-tr.org
Havas (ve) İlmi Nedir?
Çözüldü - Havas (ve) İlmi Nedir?
es-Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekad "Havas" Nedir? Hükmü ?
islam-tr.org
Peki o zaman ben de şöyle söyleyeyim, havas dışındaki yöntemler harici cin gitmiyorsa o insan bu derdi bir ömür boyu çekecek midir ? Rukye tedavisi biten insanlarda cinin tekrar geldiği durumlar var fakat havas ile yapılan şirk içermeyen muskalarda cin çoğunlukla geri gelmiyor çünkü acı çektiği için cesaret edemiyor. Siz diyorsunuz ki rukye ile gitmezse bu imtihandır deyip bu derdi çeksin insanlar. Yaşamayan bilmiyor ne tür bir bela olduğunu. Allah kimseye yaşatmasın...Emre 0654 Sen ne sayıklıyorsun?
havasla tedavi Kur'an ve sunnete göre delillendirebilir misin?
Senin "ben sakınca olduğunu düşünmüyorum" demen delil midir? Hala Kur'an ve sunnet delilleriyle konuşman ve amel etmen gerektiğini idrak edemedin mi?
Muska Takmanın ve Rukye'nin Hükmü Nedir ?
Çözüldü - Muska Takmanın ve Rukye'nin Hükmü Nedir ?
[FONT=georgia]Esselamun aleyküm ve rahmetullah 1)Bir kişinin kızına,oğluna veya herhangi bir akrabasına cin musallat olursa veya bazı başka sıkıntılı durumlar nedeniyle kişinin sadece bu amaçlarla muska yaptırmasının hükmü nedir? 2)Bu muskayı para karşılığında yapanların hükmü nedir?
Havas (ve) İlmi Nedir?
Çözüldü - Havas (ve) İlmi Nedir?
es-Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekad "Havas" Nedir? Hükmü ?
Çevrimiçi
Gözün mü görmüyor nefsin mi?
Linki okusana
Yaşlı bir kadın yanımıza girip humre (denilen bir nevi veba) hastalığına okurdu. Ayakları uzun bir divanımız vardı. (Eşim) Abdullah ev'e gireceği zaman (geldiğini sezdirmek için) öksürüp seslenirdi. Günün birinde Abdullah ev'e girdi. Okuyucu yaşlı kadın Onun sesini duyunca ondan saklandı. Abdullah da gelip yanıma oturdu ve eli bana dokununca bir ipliğe değdi.
Sonra: Bu nedir? dedi.
Ben de : Humre (denilen) hastalığa benim için bu ipliğe okundu, dedim.
Bunun ürerine Abdullah ipliği çekip keserek attı ve: Abdullah'ın ev halkına şirk sayılan bir şeyi kullanmaya ihtiyaçları yoktur. Ben, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den: «Rukyeler, nazarlıklar ve büyü şubhesiz bir şirk (yâni Allah'a ortak koşmak)tır» buyurduğunu işittim, dedi.
Ben: Bir gün dışarı çıktım da falan adam Beni gördü. Bunun üzerine onun tarafındaki gözüm yaşardı. O günden beri gözüme okutturduğum zaman gözümün yaşı durur ve okutmayı bıraktığım zaman gözüm yaşarır, dedim.
Abdullah: O, şeytandır. Sen ona itaat ettiğin zaman Seni bırakır ve Ona isyan ettiğin zaman parmağı ile Senin gözüne dürtüyor. Lâkin eğer Sen, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yaptığı gibi yapsaydın Senin için hayırlı ve şifâya kavuşman için çok munâsib olurdu:
Gözüne su serpip şöyle dersin: Ey insanların Rabb'i. Bu hastalığı gider Şifâ ver. Ancak Sen şifâ verirsin. Senin şifandan başka hiçbir şifâ yoktur. Hiçbir hastalık bırakmayan bir şifâ ihsan buyur, dedi.
(İbn Mâce, Kitab'ut Tıb, Bab 39, Hadis no: 3530;
Ebu Davud, Tıb, Bab 17, Hadis no: 3883; Buharı, Merzâ 20, 38, 40; Muslim, selâm 46-49; Tirmizî, Da'avât 111; İbn Mâce, Cenâiz 46, tıb 19, 36, 39; Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/381 - IV, 259, VI, 44, 45, 50, 108, 109, 114, 120, 125, 126, 127, 131, 208, 261, 278, 280)
Linki okusana
حدّثنا أَيُّوبُ بْنُ مُحَمَّدٍ الرَّقِّيُّ. حدّثنا مُعَمَّرُ بْنُ سُلَيْمَانَ. حدّثنا عَبْدُ اللهِ بْنُ بِشْرٍ عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ، عَنْ يَحْيَى بْنِ الْجَزَّارِ، عَنِ ابْنِ أُخْتِ زَيْنَبَ، امْرَأَةِ عَبْدِ اللهِ؛ عَنْ زَيْنَبَ؛ قَالَتْ: كَانَتْ عَجُوزٌ تَدْخُلُ عَلَيْنَا تَرْقِي مِنَ الْحُمْرَةِ. وَكَانَ لَنَا سَرِيرٌ طَوِيلُ الْقَوَائِمِ. وَكَانَ عَبْدُ اللهِ، إِذَا دَخَلَ، تَنَحْنَحَ وَصَوَّتَ. فَدَخَلَ يَوْماً. فَلَمَّا سَمِعَتْ صَوْتَهُ احْتَجَبَتْ مِنْهُ. فَجَاءَ فَجَلَسَ إِلَى جَانِبِي. فَمَسَّنِي فَوَجَدَ مَسَّ خَيْطٍ. فَقَالَ: مَاهذَا؟ فَقُلْتُ: رُقًى لِي فِيهِ مِنَ الْحُمْرَةِ. فَجَذَبَهُ وَقَطَعَهُ، فَرَمَى بِهِ وَقَالَ: لَقَدْ أَصْبَحَ آلُ عَبْدِ اللهِ أَعْنِيَاءَ عَنِ الشِّرْكِ. سَمِعْتُ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم، يَقُولُ: ((إِنَّ الرُّقَي وَالتَّمَائِمَ وَالتِّوَلَةَ شِرْكٌ)). قُلْتُ: فَإِنِّي خَرَجْتُ يَوْماً فَأَبْصَرَنِي فُلاَنٌ. فَدَمَعَتْ عَيْنِي الَّتِي تَليهِ. فَإِذَا رَقَيْتُهَا سَكَنَتْ دَمْعَتُهَا. وَإِذَا تَرَكْتُهَا دَمَعَتْ. قَالَ: ذَاكِ الشَّيْطَانُ. إِذَا أَطْعْتِهِ تَرَكَكِ، وَإِذَا عَصَيْتِهِ طَعَنَ بِإِصْبَعِهِ فِي عَيْنِكِ. وَلكِنْ لَوْ فَعَلْتِ كَمَا فَعَلَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم، كَانَ خَيْراً لَكِ وَأَجْدَرَ أَنْ تَشْفِينَ. تَنْضَحِينَ فِي عَيْنِكِ الْمَاءَ وَتَقُولِينَ: أَذْهِبِ الْبَاسْ. رَبَّ النَّاسْ. اِشْفِ، أَنْتَ الشَّافِي. لاَشِفَاءَ إِلاَّ شِفَاؤُكَ، شِفَاءً لاَيُغَادِرُ سَقَماً
Abdullah (bin Mes'ud)'un zevcesi Zeyneb (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Yaşlı bir kadın yanımıza girip humre (denilen bir nevi veba) hastalığına okurdu. Ayakları uzun bir divanımız vardı. (Eşim) Abdullah ev'e gireceği zaman (geldiğini sezdirmek için) öksürüp seslenirdi. Günün birinde Abdullah ev'e girdi. Okuyucu yaşlı kadın Onun sesini duyunca ondan saklandı. Abdullah da gelip yanıma oturdu ve eli bana dokununca bir ipliğe değdi.
Sonra: Bu nedir? dedi.
Ben de : Humre (denilen) hastalığa benim için bu ipliğe okundu, dedim.
Bunun ürerine Abdullah ipliği çekip keserek attı ve: Abdullah'ın ev halkına şirk sayılan bir şeyi kullanmaya ihtiyaçları yoktur. Ben, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den: «Rukyeler, nazarlıklar ve büyü şubhesiz bir şirk (yâni Allah'a ortak koşmak)tır» buyurduğunu işittim, dedi.
Ben: Bir gün dışarı çıktım da falan adam Beni gördü. Bunun üzerine onun tarafındaki gözüm yaşardı. O günden beri gözüme okutturduğum zaman gözümün yaşı durur ve okutmayı bıraktığım zaman gözüm yaşarır, dedim.
Abdullah: O, şeytandır. Sen ona itaat ettiğin zaman Seni bırakır ve Ona isyan ettiğin zaman parmağı ile Senin gözüne dürtüyor. Lâkin eğer Sen, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yaptığı gibi yapsaydın Senin için hayırlı ve şifâya kavuşman için çok munâsib olurdu:
Gözüne su serpip şöyle dersin: Ey insanların Rabb'i. Bu hastalığı gider Şifâ ver. Ancak Sen şifâ verirsin. Senin şifandan başka hiçbir şifâ yoktur. Hiçbir hastalık bırakmayan bir şifâ ihsan buyur, dedi.
(İbn Mâce, Kitab'ut Tıb, Bab 39, Hadis no: 3530;
Ebu Davud, Tıb, Bab 17, Hadis no: 3883; Buharı, Merzâ 20, 38, 40; Muslim, selâm 46-49; Tirmizî, Da'avât 111; İbn Mâce, Cenâiz 46, tıb 19, 36, 39; Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/381 - IV, 259, VI, 44, 45, 50, 108, 109, 114, 120, 125, 126, 127, 131, 208, 261, 278, 280)
Bu hadisin gerçek olduğunu düşünmüyorum. Uzun zamandır musallat yaşıyorum anladığım kadarıyla hiç cinlerin korkutucu yoğun vesveseleri ile karşılaşmamışsınız ne kadar beter bir şey olduğunu bir ben bir Allah bilir, Allah'ın insanı ve kendimi kötü yarattığı vesvesesinden tut da yaratıcı sıfatına ve diğer sıfatlarına küfür vesveselerine kadar her şeyi yapıyor ben düşünmüşüm gibi de üstelik sağlık kadar değerli bir şeye küfür vesveselerine her şeyi yapmaya çalışıyorlar kendim düşünmüş gibi de hissedip oturup sürekli dualar ediyorum. Beni bu dert ile imtihan etme ahirette nasibini de istemiyorum yeter ki al bu derdi diye dualar ettiğim zamanlar oldu benim hafiflese de hala yaşıyorum öyle beter bir şey maalesef. Zaten havas denilen olgunun sihir ilmi olduğunu söylüyorum. Yazılan muskalar Allah'ın isimlerinden ve Kur'an'dan belli başlı ayetlerin şifreli sayısal değerlerini alıp kozmik bir enerjiye dönüşüp musallat olan şeytani cine zarar vermeye başlıyor, olay cin şeytanının istediği gibi davranmak değil yani. Allah isterse o derdi hemen alır onun için zor değil. Fakat insan bu derdi imtihandır deyip çekmemeli. Olay sadece dindar olmakla yetmiyor, sonuçta imtihan dünyası, Allah sürekli her şeyi engellemeye gücü rahatlıkla yeter, fakat cini engellese idi imtihan olmazdı, sonuçta cin de yaptığının hesabını ahirette azap görerek çekecek..
Amacım size kesinlikle muhalefet etmek değil, fakat şeytanın istediğinin de havası kullanarak onun izinden giden insanlara musallat olmuş şeytani habis ruhlu cinlere zarar vermek olduğunu hiç düşünmüyorum. Havas ile bir cin olan iblisin kendisi gelse o bile zaman içinde yanar. Ayrıca cinleri de bu kadar küçümsemek doğru değil, ifrit, marid gibi türler fiziki hastalık bile yapıyorlar. Bunu yapabilmeleri de Allah'ın onlara verdiği görünmezlik zırhı ve manyetik enerji güçlerinin yoğun olması sebebiyledir.
Son düzenleme:
M
Çevrimdışı
İmtihanın hikmetini kavrayamamışsın.Eyüp aleyhisselam kimilerine göre 18 sene bu musibetleri çekti ve şeytan ona dokundu.Kendisi sabretti ve sonra Allah onun derdini giderdi.Başına gelen musibeti sızlanarak, Allah'a kötü zan besleyerek gideremezsin.İmanla, tevhidle, tevekkülle giderebilirsin.Allah'ın sana bu musibeti vermeye ihtiyacı mı var? Öyleyse fakirlikten dolayı aşırı sıkıntı çeken de siz fakirliği bilmiyorsunuz ben faiz kullanacağım desin.Siz fakirliğin, aileni geçindirememenin, insanların aşağılamalarının ne yaşattığını bilemezsiniz beni kınamayın ben faize bulaşacağım desin.Olur mu? Havas dediğin şey seni sihirden kurtarmaz daha beter hale getirir.Seni şeytana taptırana kadar seninle oynarlar.O yüzden bu tür saçma düşünceleri bırak ve Allah'a tevekkül et.Her musibetin bir sonu vardır ama cehennemin yoktur!
Peki , siz sabredin o zaman ben havas ile yapılan çalışmalar ile musallatı yakmaya devam edeceğim. Allah kesinlikle göstermesin bu derdi size ve forumdaki diğer Müslümanlara
Çevrimiçi
Edebsizlik Seni Hadis inkarcılığıyla aynı itikada götürmüş farkında mısın?
İşine gelmeyen sahih hadisi sahebeleri yalancılıkla itham edercesine inkar edebiliyorsun ; fakat aksine delil ve rivayetler olmasına rağmen şirk metodlarını kendi nefsin için sahihliye biliyorsun?
Forumun akidesini, sahih deliller ve şirk ve bâtıl inanç ve amellere karşı duruşumuzu 2 seneye yakındır öğrenememiş gibisin. Başına gelen musibetleri imtihanın gereği olarak görüp sabretmen gerekirken bâtıl ve şirke uygun adım marş gitmen dalâlette sapkınlığını arttırmaktan, şirkini küfrünü köpürtmekten başka bir işe yaramaz. Hiç düşünmüyorsun başına sıkıntı gelen hangi ilim ehli câiz olmayan yolları kendine meşrû kılıyor, Benim bu yaptığımı onaylayan bir âlim var mı?
M
Çevrimdışı
Göstermediğini nereden biliyorsun? Sana havası ölünce gösterirlerse sen de o zaman görürsün...
Çevrimdışı
Biz ölsünler mi dedik dayı, tedavinin bir usulü var. Sen eczaneye gittiğinde bile ne istiyorsan buyur al demiyorlar pazar yeri değil orası, önce doktora gönderiyorlar o sana uygun olanları izah ediyor. Dinî tedavide de İslamın belirlediği usuller var ve onları göz ardı edemeyiz
Benzer konular
-
Soru Urfa'da Bildiğiniz Tevhid Ehli Bir Rukyeci Var mı Acaba?
- Başlatan Serban
- Cevaplar: 1
-
Soru Tekfir ile İlgili Bildiğiniz Bir Kitap Var mı?- Başlatan Muqarrab
- Cevaplar: 12
-
Soru Bildiğiniz Sade ve Kolay Fıkıh Kitabı Tavsiye Eder misiniz?- Başlatan İmam Ebu Hanif
- Cevaplar: 2
-
Soru Sade Hayat ile İlgili Bildiğiniz Sahih Hadisleri Kaynağıyla Paylaşabilir misiniz?
- Başlatan Bilge Yılmaz
- Cevaplar: 1
-
Diyarbakır'da ve Batman'da bildiğiniz tevhidî dernek veya vakıf var mı?- Başlatan عبيد
- Cevaplar: 3
-
-
Soru Şanlıurfa'da Tevhid Ehli Bildiğiniz Bir Cemaat Ve Yer Var Mı ?- Başlatan Hacı M.
- Cevaplar: 0
-
Soru İstanbul'da Bildiğiniz, Menhecimize Uygun Medrese, Dernek, Vakıf vs. Var mı?- Başlatan Berkut Altay
- Cevaplar: 15