Seyh eymenden Allah razi olsun. Ailesini kaybettigi haberini seyh usameden alirken ki sozlerini hatirladikca bi garip oluyorum hamd edip insallah cennete gittiler diyor. Tum ailesi vefat ediyor. Allah ondan razi olsun.
Vallahi bazen (özellikle) Resullahın (sav) ve ulemanın başlarına gelen olaylara (zulme) maslahat gereği/merhametlerinden verdikleri tepkiyi okuyunca insan donup kalıyor. En basitinden Ebu Cendel akhi sana geçen sabırla ilgili birşey yazmıştim hatirliyorsun demi? Bu rivayetin öncesinde geçen olay ve Resulullahın buna verdiği tepki beni çok etkilemişti. Bu olay Resulullaha yapılan haksızlıkların en hafifidir belki ama yinede benim başıma böyle birsey gelse ne yapardım diye düşünüyorum!
Enes İbni Mâlik radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, (çocuğunun) mezarı başında (bağıra-çağıra) ağlayan bir kadının yanından geçti.
Ona:
- “Allah’dan kork ve sabret!” buyurdu.
Kadın:
- Çek git başımdan; zira benim başıma gelen felâket, senin başına gelmemiştir, dedi.
Kadın Hz. Peygamber’i tanıyamamıştı. Kendisine, onun Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem olduğunu söylediler. Bunu duyar duymaz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in kapısına koştu, orada kapıcılar yoktu. (Özür beyân etmek üzere Hz. Peygamber’e):
- Sizi tanıyamadım, dedi.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de:
- “Sabır dediğin, felâketle karşılaştığın ilk anda dayanmaktır” buyurdu.
Buhârî, Cenâiz 32, 43; Ahkâm 11; Müslim, Cenâiz l4-l5. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 23; Tirmizî, Cenâiz 13; Nesâî, Cenâiz 22
Açıklamalar
Hadiste sözü edilen kadının ismi tesbit edilememiştir. Rivayetlerden anlaşıldığına göre bu kadın, kaybettiği çocuğuna ağlıyordu. Hem de bağıra-çağıra ağlıyordu. Bu durum, Hz. Peygamber’in, kendisini Allah’a karşı saygılı olmaya ve sabra davet etmesinden anlaşılmaktadır.
Zavallı kadın, o kendinden geçmiş hali ile, kiminle konuştuğuna bakmadan:
- “Çekil git, başımdan. Benim uğradığım felâkete sen uğramış değilsin” diye oldukca sert cevap verdi.. Aksi halde Hz. Peygamber’i tanımasına rağmen bir müslümanın böyle bir söz söyleyeceği düşünülemez.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem daha fazla üstelemeyip, yoluna devam etti. Zira tavsiyesini tekrar edecek olsaydı, muhtemelen kadın daha ağır ve aşırı sözler söyleyecekti. Bu ise kadını içinde bulunduğu sakıncalı halden çok daha büyük ve tehlikeli bir duruma düşürecekti.