İlmi Konu Kur'an'daki Sünnet

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Yeni bir bilgi daha, TDV İslam Ansiklopedisi'nden:
Ebû Abdillâh Nuaym b. Hammâd b. Muâviye el-Huzâî el-Mervezî (ö. 228/843)

Hadis hâfızı ve fakih.

Ahmed b. Hanbel, Yahyâ b. Maîn, Ebû Hâtim er-Râzî onun şahsiyetli, âbid ve sâlih bir kişi olduğunu söylemekle beraber hemen bütün hadis münekkitleri zayıf ve münker hadis rivayet etmekle tanındığını, rivayetlerinde çokça yanılıp bunları birbirine karıştırdığını belirtmişler, rivayetleri pek kabul görmeyen Îsâ b. Yûnus, Nûh b. Ebû Meryem, Bakıyye b. Velîd, Velîd b. Müslim gibi muhaddislerden hadis rivayet ettiği için de kendisini eleştirmişlerdir. Rivayetlerinin delil olarak kullanılamayacağı ileri sürülmüş, sünneti koruma gayretiyle hadis uydurduğunu söyleyenler de olmuştur (Zehebî, Mîzânü’l-iʿtidâl, IV, 269). Ebû Dâvûd es-Sicistânî, Nuaym’ın nezdinde Hz. Peygamber’le ilgisi olmayan yirmi kadar hadis bulunduğunu ifade etmiştir.
...
Kendisinden Buhârî, Zühlî, Ebû Dâvûd es-Sicistânî, Tirmizî, Yahyâ b. Maîn, Ebû Hâtim er-Râzî, Ebû Zür‘a ed-Dımaşkī gibi âlimler hadis rivayet etti.
Bu bilgiler yeni değil yüzyıllar önce yazıldı. Bu gibi anekdotları şurdan buradan kopyalayıp almakla şüphelerine cevap bulamazsınız, ancak şüphen artar.Madem öyle bu ravi hadis uydururdu da buhari de kendisinden hadis rivayet etmiş o halde bir örnek hadis göster buharinin uydurma hadis rivayet ettiğine dair.!
Bu konular senin de benimde kapasitemizi aşar.Binlerce ravi var ve onlarla ilgili tabakat ve rical kitaplarında on binlerce ilgili bilgi var.!
 
K Çevrimdışı

Kafası Karışık

Üye
İslam-TR Üyesi
Bu bilgiler yeni değil yüzyıllar önce yazıldı. Bu gibi anekdotları şurdan buradan kopyalayıp almakla şüphelerine cevap bulamazsınız, ancak şüphen artar.Madem öyle bu ravi hadis uydururdu da buhari de kendisinden hadis rivayet etmiş o halde bir örnek hadis göster buharinin uydurma hadis rivayet ettiğine dair.!
Bu konular senin de benimde kapasitemizi aşar.Binlerce ravi var ve onlarla ilgili tabakat ve rical kitaplarında on binlerce ilgili bilgi var.!
Yeni dememin sebebi konuyla ilgili yeni karşılaştığım bir bilgi olmasıydı.

Buhârî'nin Nuaym b. Hammad'ı kaynak olarak kullandığına dair bir misal:

PDF  Manas Sosyal Araştırmalar Dergisi  Volume  5  Issue 2 Year  2016 44. Sayı   MANAS Journal...png


İbn Hammad'ın hadis uydurduğu ile ilgili İngilizce bir kaynaktan:
Criticism levelled against Imam Abu Hanifah   IslamiEducation.png


Aşağıdaki ekran görüntüsü de Târîhu Bağdâd adlı kitaptan: Buhârî'nin hocası İbn Ebî Şeybe'nin Ebû Hanîfe ile ilgili -hâşâ- «yahudi olduğunu görüyorum» dediği şeklinde bir rivayet.
تاريخ بغداد مدينة السلام   ج 15   موسى   واصل   .png
 
Son düzenleme:
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Ne zamandan beri oryantalist ve müsteşriklerin yazdıkları şeyler dini delil ve kaynak oldu.?
Nureddin Yıldız bir sözü var uçaklar Londra ve Paris, den inmeye başladığından beri Buhari ve Müslim güvenilmez oldu.!
Kafası karışık bey şu dilinin altındaki baklayı çıkarda sen de rahatla bizde rahatlayalım.!
 
K Çevrimdışı

Kafası Karışık

Üye
İslam-TR Üyesi
Ne zamandan beri oryantalist ve müsteşriklerin yazdıkları şeyler dini delil ve kaynak oldu.?
Nureddin Yıldız bir sözü var uçaklar Londra ve Paris, den inmeye başladığından beri Buhari ve Müslim güvenilmez oldu.!
Kafası karışık bey şu dilinin altındaki baklayı çıkarda sen de rahatla bizde rahatlayalım.!
Her gördüğünüz İngilizce açıklamayı oryantalistler mi yazıyor? Bir Müslüman İngilizce yazı yazdığında bile oryantalist damgası vurabiliyorsunuz. İnsanları yaftalamak, itibarsızlaştırmaya çalışmak yerine söylenenlerin içeriğine bakarak içeriğe yönelik cevap verseniz olmaz mı? İngilizce yazının kaynağı Islami Education adlı bir sitedir ve yazı hem Ebu Hanife'ye hem de Buhârî'ye yönelik tenkitlere cevap vermek üzere yazılmış bir yazı görünümündedir. Buhârî de Ebu Hanife'ye yönelik ithamlara yer verdiği için yazıda onun kaynak olarak aldığı İbn Hammad'ın hadis uydurduğuna dair rivayete yer verilmiş.

İkinci ekran görüntüsü de Târîhu Bağdâd'dan, herhalde ona da oryantalistler yazmış demiyorsunuzdur.

Dilinin altındaki baklayı çıkart derken beni de itham ediyorsunuz. Zaten Türkiye'de böyle bir yaftalama - itibarsızlaştırma yapılarak sorulara ve açıklamalara cevap vermeyenleri görebiliyoruz: falanın yazdıklarını okumayın, filancayı dinlemeyin, bir görüş beyan ettiğinizde "bunu falancadan mı öğrendin?". Ben kaynak olarak çeşitli makaleleri ve İslam Ansiklopedisini ve hatta Târîhu Bağdâd'ı gösteriyorum. Bunları da kendim konuyu araştırırken buldum. Bu bilgileri belirli bir siteden veya şahıstan topluca almadım.

Dinimizde zanna göre insanlara kâfir demenin, oryantalist demenin, sapık demenin yeri var mı? Olmadığına göre bu üsluptan vazgeçin.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Kafası son derece karışık arkadaş.! Size Allah içın nasihat etmek istiyorum. Bu da buraya son yazım olsun.
Sen dedinki benim şüphelerin var onlara cevap arıyorum.! Evet şüphe bir hastalıktır ve tedavi edilmelidir.
Sana bir örnek vereyim şayet gözün hasta ise göz doktoruna gidersin. Dahiliye doktoruna gitmezsin.!
Sen hem hadis konusunda şüphelerim var diyorsun hem de hadis otoritesi Buhariyi rah. Eleştirmeye kalkıyorsun.!
Yani sen doktorunun diplomasını sorguluyorsun.!
Buhari sahihini yazınca devrinin hadis uzmanları olan Ali b. Medeni, Yahya b. Kattan, Ahmed b. Hanbel, İshak b.Rahuye vb. Alimlerine arzetmiş hepsi inceler sonrada dört hadisi eleştirirler. Derler ki bu dört hadiste de son söz Buharinindir.!
Peki buhari hata yapmazmı .? Elbette yapabilir. Bu konuda ilmi öğrenir araştırır ve ispat edersin.!
Nitekim hafız Iraki buhariyi tenkit etmiş başka bir alim ve buhari şarihi ibn hacer de ona cevap vermiştir.!
Buhari hadis ilminde profosör doktordur. Pratisyen doktorlar onu eleştiremez.!
Buhari ve Ebu hanife rah. meselesine gelince ilim ehli arasında bu meseleler hep olmuştur.
Ne buhari,nin eleştirisiyle ebu hanifenin değeri düşer ne de buharinin.!
Doktor değilsen doktora teslim olacaksın.!
Alim değilsen de alime teslim olacaksın.!
 
K Çevrimdışı

Kafası Karışık

Üye
İslam-TR Üyesi
Kafası son derece karışık arkadaş.! Size Allah içın nasihat etmek istiyorum. Bu da buraya son yazım olsun.
Sen dedinki benim şüphelerin var onlara cevap arıyorum.! Evet şüphe bir hastalıktır ve tedavi edilmelidir.
Sana bir örnek vereyim şayet gözün hasta ise göz doktoruna gidersin. Dahiliye doktoruna gitmezsin.!
Sen hem hadis konusunda şüphelerim var diyorsun hem de hadis otoritesi Buhariyi rah. Eleştirmeye kalkıyorsun.!
Yani sen doktorunun diplomasını sorguluyorsun.!
Buhari sahihini yazınca devrinin hadis uzmanları olan Ali b. Medeni, Yahya b. Kattan, Ahmed b. Hanbel, İshak b.Rahuye vb. Alimlerine arzetmiş hepsi inceler sonrada dört hadisi eleştirirler. Derler ki bu dört hadiste de son söz Buharinindir.!
Peki buhari hata yapmazmı .? Elbette yapabilir. Bu konuda ilmi öğrenir araştırır ve ispat edersin.!
Nitekim hafız Iraki buhariyi tenkit etmiş başka bir alim ve buhari şarihi ibn hacer de ona cevap vermiştir.!
Buhari hadis ilminde profosör doktordur. Pratisyen doktorlar onu eleştiremez.!
Buhari ve Ebu hanife rah. meselesine gelince ilim ehli arasında bu meseleler hep olmuştur.
Ne buhari,nin eleştirisiyle ebu hanifenin değeri düşer ne de buharinin.!
Doktor değilsen doktora teslim olacaksın.!
Alim değilsen de alime teslim olacaksın.!
-Kullanıcı adımın Kafası Karışık olmasının sebebi imanla ilgili bir kafa karışıklığı değil. Bu kadar Işıkçısı, Nurcusu, bilmemnecisi arasında doğru bilgilere ulaşmak zor olduğu için kafası karışık diye kulanıcı adı aldım.
-Şüphe hastalıktır diyorsunuz. Benim imanın şartları noktasında bir şüphem yok. Peygamberler bile hata yapıyor da, bazılarına göre -haşa- Buhâri yanılmaz bir otorite gibi gösterilmeye çalışılıyor. Ebu Hanife gibi bir insanı cerh edenleri bırakın da biraz gözden geçirelim.
-Buhârî'nin rivayetlerini inceleyenler 4 hata bulmuş diyorsunuz, bunu söyleyen ilk kaynak kaç yılında yazılmış? Buhârî'nin Sahih'indeki hadislerin bir kısmı senet yönünden tenkitlere uğramış. Bazı adamlar şunu bile iddia etmeye kalkabiliyor: Allah hadisleri Buhârî ile korumuştur. Bu adeta Buhârî Allah tarafından görevlendirilmiştir demeye yani o da Allah'ın bir elçisidir demeye benziyor. Kur'an'ı Allah koruyor ama Buhârî'nin farklı nüshalarında senet ve lafız farklılıkları olduğu ortadadır.
 
K Çevrimdışı

Kafası Karışık

Üye
İslam-TR Üyesi
Öyleyse türkçe yaz.! Burada hepimiz İngilizce bilmiyoruz.!
O hâlde İngilizce bilmediğinizi söyleyebilirdiniz. Zan üzerinden insanları oryantalist ilan etmeniz biraz dedikodu veya şüphe üzerinden insanları cerh eden hadisçilerin yaptığı işe benzemiyor mu? Şüphe hastalıktır diyorsunuz, siz kendiniz insanları tanımadan ne şüphelere kapıldığınızın farkında değil misiniz?
 
K Çevrimdışı

Kafası Karışık

Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Bekir Sifil bir konuşmasında Buhârî'nin halkü'l-kur'ân tartışması ile ilgili bir soruya verdiği cevaptan dolayı Müslim'in ondan aldığı rivayetleri geri verdiğini anlatıyordu.

Yani Buhârî ne yazmışsa doğrudur diyen bir kimse Ebu Hanife'nin iki defa küfürden tövbeye davet edildiğine inanacak mı? Yahut Buhârî'ye inanmayan küfre düşer diyen biri Müslim'in de küfre düştüğünü iddia edebilir mi?
Ben bu konuyu Ebu Bekir Sifil'in ifade ediş şeklinden dolayı yanlış anlamışım. Ebu Bekir Sifil bu konuyu şöyle anlatıyordu:
Evet, bu halku'l Kur'an meselesi dolayısıyla biliyorsunuz İmam Buhârî bir mihne yaşamış. Şöhreti, şanı, ünü her tarafa yayılmış, Nişâbûr'a gideceği zaman orada Muhammed bin Yahya ez-Zühlî diye bir büyük hadis imamı var. İmam Buhârî'ye halku'l Kur'an meselesini sormamalarını tavsiye etmiş talebelerine, arada bir hukuk zedelenmesi olabilir endişesiyle, bu meseleyi ona sormayın demiş. Fakat İmam Buhârî geldiğinde hadis meclisi kurulmuş, otomatik olarak bu mesele gündeme gelmiş, ona da halku'l Kur'an meselesini sormuşlar, "Kur'an mahluk mudur, değil midir?" Demiş ki "Kur'an Allah kelamıdır, mahluk değildir"; üstüne gitmişler: "Biz onu sormuyoruz" demişler, "Bizim Kur'an'ı telaffuzumuz mahluk mudur?"; o da demiş ki "Kur'an Allah kelamıdır, mahluk değildir". Tekrar üstüne gidince demiş ki "Kulların fiilleri mahluktur, Allah kelamı mahluk değildir". Bunun üzerine kıyamet kopmuş. Buhârî "Kulların fiileri mahluktur" dedi, "Bizim telaffuzumuz da bizim fiilimizdir, dolayısıyla telaffuz ettiğimiz Kur'an mahluktur" dedi diye bir kızılca kıyamet kopmuş. Bunun üzerine Muhammed bin Yahya ez-Zühlî demiş ki "Her kim Muhammed bin İsmail'in [Buhârî] meclisine giderse bizim meclisimize gelmesin". Böyle bir duvar koymuş araya. Bu esnada İmam Müslim de onun meclisindeymiş, kalkmış, ridasını başına örtmüş ve aradan süzülüp gitmiş, sonra ondan dinlediği bütün hadisleri çuvallara doldurup ona iade etmiş.
Buradaki "sonra ondan dinlediği bütün hadisleri çuvallara doldurup ona iade etmiş." ifadesinden Buhârî'den aldığı hadisleri iade etmiş gibi anlamıştım. Ancak konuyu araştırınca Zühlî'den aldığı hadisleri iade etmiş olduğu bilgisine ulaştım. TDV İslam Ansiklopedisi'nin Zühlî maddesinden:
Talebeleri arasında İmam Müslim de bulunmaktadır. Müslim önceleri hocası Zühlî’den çok hadis rivayet etti, fakat Kur’an’ı telaffuz etmenin ve yazmanın bile mahluk olmadığı görüşünde olan hocasının bir derste, Buhârî’nin “Kur’an’ı benim telaffuzum mahluktur” sözünü tekrar edip “Kim bu görüşte ise meclisimizde bulunmasın” (Zehebî, XII, 460) diyerek kendisinin çok değer verdiği Buhârî’ye cephe aldığını görünce dersi terketti, Zühlî’den yazdığı hadisleri evine gönderdi ve bu hadisleri el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ’ine de almadı.
(...)
Zühlî’nin adı, Buhârî ile aralarında geçen halku’l-Kur’ân tartışmasından sonra Buhârî’nin Nîşâbur’dan çıkarılması ve ardından hastalanarak vefat etmesiyle sonuçlanan olay sebebiyle ön plana çıkmıştır. Buhârî 250 (864) yılında Nîşâbur’a gelince büyük ilgiyle karşılanmış, hocası Zühlî talebelerine Buhârî’yi karşılamalarını söylemiş, kendisi de onu karşılayanlar arasında yer almıştır. Ayrıca etrafındakileri Buhârî’ye kelâm konularında herhangi bir şey sormamaları yönünde uyarmış, Buhârî’nin kendi görüşlerine aykırı bir fikir beyan etmesi halinde aralarında ihtilâf çıkacağını, bunun da Horasan’daki Hâricî, Râfizî, Cehmî ve Mürciîler’i sevindireceğini belirtmiştir. Buna rağmen kalabalık bir sohbet ortamında Buhârî’ye Kur’an’ın lafzının mahlûk olup olmadığı sorulmuş, o da insanların Kur’an’ı telaffuz etmelerinin onların fiili olduğunu, fiillerin de Allah tarafından yaratıldığını söylemiş, bunun üzerine kalabalık arasında ihtilâf çıkmış, daha sonra da yaşanan olumsuzluklar yüzünden Buhârî Nîşâbur’u terketmek zorunda kalmıştır. Buhârî, Zühlî ile arasındaki Kur’an’ın mahlûk olup olmadığı meselesine dair görüş ayrılığını açıkladığı Halḳu efʿâli’l-ʿibâd adıyla bir eser kaleme almıştır.

Kur’an’ın mahlûk olduğunu savunan kimsenin imandan çıkacağını söyleyen Zühlî bu konuda tevakkuf etmenin de küfür sayılacağını ileri sürmüş, Kur’an okuyan kişinin telaffuzunu mahlûk kabul edenlerin bid‘atçı olduğunu, onlarla aynı mecliste oturulup konuşulamayacağını, dolayısıyla Buhârî’nin meclisine gidenlerin de Kur’an’ın mahlûk olduğu görüşüne sahip olmakla itham edilmesi gerektiğini bildirmiştir. Zühlî bu sözleriyle İmam Müslim ve Ahmed b. Seleme hariç insanların çoğunun Buhârî’nin meclisine katılmasını engellemiştir. Zühlî bununla da kalmayıp Buhara Emîri Hâlid b. Ahmed’e bir mektup yazmış ve Buhârî’nin oradan da sürülmesine yol açmıştır. Rey’e gönderdiği diğer bir mektupla da Ebû Hâtim ve Ebû Zür‘a’nın Buhârî’nin hadislerini terketmelerini sağlamıştır. Buhârî, Zühlî’nin bu yaptıklarına rağmen el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ’ine onun rivayet ettiği otuz dört hadisi almıştır (İbn Hacer, IX, 516). Ancak “Ṣavm, Cenâʾiz, ʿItḳ ve Ṭıb” gibi bölümlerde yer verdiği bu hadislerin çoğunda tedlîs yapmış, Zühlî’nin adını açıkça anmak yerine ondan bazan Muhammed, bazan Muhammed b. Abdullah, bazan da babasının dedesine nisbetle Muhammed b. Hâlid diye söz etmiştir.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer konular

Üst