Soru Mevcut Hadis ve Mezhep Kitaplarının Yazma Nüshaları Var mıdır?

Hz. Osman (r.a) tarafından değişik vilâyet merkezlerine gönderilen nüshalar, asırların geçmesiyle kayboldu. Günümüzde halen onlardan bir tanesi İstanbul Topkapı müzesinde; bir diğer tam olmayan nüshası Taşkent'te bulunmaktadır. Çarlık Rus hükümeti onun faksimile ile röprodüksiyonunu (fotoğraf veya fotokopi ile tam kopyasını) neşretmiştir.

Kaynak : haber5

Elhamdulillah Sahabenin ittifak ettiği Orjinal Kur'anı Kerim kitapları bugün halen mevcuttur.

Benim sormak istediğim şudur.

1- En sahih olarak kabul edilen Buhari ve Müslim'in orjinal yazma nüshaları mevcut mudur?
2- En sahih olmasada Sahih olarak adlandırılan orjinal yazma nüshaları bugün mevcut mudur?
3- Kutubi Sitte,Muvatta,Müsned gibi hadis kitaplarının orjinal yazmaları yoksa bu kitapların varlığından ve içindeki hadislerden bizleri haberdan eden orjinal yazma nüshalar kime aittir?
4- Aynı şekilde Mezheplere ait görüşler bizlere hangi kitaplara dayandırılarak ulaştırılmıştır. Bu kaynakların orjinal yazma nüshaları mevcut mudur? Mevcut olan en eski ilgili orjinal yazma kaynaklar nelerdir? bunlar hangi müzede bulunmaktadır?

Bu eserler bize nasıl ulaşmış ben bunları çok merak ediyorum.

imam Buhari ve Muslimin rivayeti, asil olarak nushalardan fazla sema'ya, yani dinlemeye dayanmaktadir. senedler ile hala sahihayn rivayet edilmektedir.
gunumuzde imam Buharinin sahihi, yaklasik 27 kisi civarinda ravinin bulundugu sened ile rivayet edilmektedir.
Seyh Dehlevi'nin r.h. ve Hafiz ibni Hacer'in r.h. kanali ile rivayet edilmekte.
imam Muslimede olan sabit rivayetler hala mevcuttur.

nushalara gelince, Sahihi buharinin en onemli ve orijinal nushasi olarak kabul edilen nusha, Sultaniyye baskisinin bastigi, imam Yunini'nin nushasidir. imam Yunini r.h. hatirladigim kadari ile yedinci veya sekizinci yuz yilda falan yasamistir. imam Buharinin sahihini bir cok rivayetler ve senedler ile rivayet etmis, duydugu rivayetlerin ve eline gecen nushalarin arasinda olan farkliliklari cok titizce kitabinda zikretmistir.
sonrada talebeleride, yani bu muthis nushayi imam Yunini'den rivayet edenlerde bu nushaya bazi ekelemeler yapmislardir.
bu kitabin arapcasi internette mevcuttur.


imam Muslimin rivayetin gelince, hatirladigim kadari ile 7 kisi kanali ile imam Nevevi r.h. bir nushayi imam Muslim'den r.h. rivayet etmistir. imam Nevevi'nin sahihi muslime yaptigi serh olan ed-Dibac'in yaninda yazili olan imam Muslimin sahihi, imam Nevevi'nin rivayet ettigi nushadir.
hatta imamm Muslimin sahihini basliksiz yazdigini, imam nevevi'ninde kendisinin basliklari koydugu zikredilir.
kisaca: imam Muslimin sahihinin rivayeti, imam buharinin sahihinin rivayeti gibi Sahih nushalar, sabit senedler ile gunumuze kadar ulasmistir.

yine suneni erbea'da bu sekildedir. hepsinin sabit senedleri, saglam nushalari vardir.

Mezhepler hakkinda rivayet edilen hersey dogru degildir. mesela maliki'lerin imam malige nisbet ettikleri her sey dogru degildir. senede ihtiyaci vardir. namazi terk etmenin kufur olmadigi imam Malik'e nisbet edenler, bunu Sahih senedler ile isbat etmek zorundalar. Bildigim kadari ile bunun aslida yoktur.

keza imam Ebu Hanife'ye yalan olarak nisbet edilen fikhulekber, fikhulebsat vb. gibi bazi uydurma kitaplar. Senedleri zayif ve yalanci raviler ile dopdoludur.

ama bununla birlikte dort mezhep imamindan da sahiih senedler ile bir cok sey rivayet edilmistir.

mesela imam Malik, talebesi imam Muhamemd es-seybani ondan muvattayi rivayet etmistir. imam seybaninin rivayeti sahih senedler ile hala gunumuze kadar gelmistir. yine icinde imam Seybani Ebu hanife hakkinda da bilgiler vermistir.
yine Zuhri'nin imam Malik'ten rivayeti, Yahya bin Ebi Yahya el-Leysi'nin imam Malik'ten rivayeti hala mevcuttur. bu iki kisi vb. imam malikin muvattasinida rivayet etmislerdir.

imam Malikin talebesi ibnul Kasim, imam Malike fikhi konularda sordugu sorulari falan Mudevvene adli eserinde toparlamistir. bu eserde hala gunumuze kadar gelmistir. Maliki mezhebine mensup Afrikalilarin bir cogu bu kitaba siddetle ehemmiyyet gostermekteler.

imam Safii'nin el-Um adli eseri, keza Musned'ide sabit senedler ile rivayet edilmistir.

imam Ahmed'din talebeleri ise coktur. rivayet bakimindan belkide en cok imam Ahmed'den rivayet gelmistir. oglu Abdullahin babasina sordugu sorular bir ayri kitaptir. sunenin sahibi imam Ebu Davudun imam Ahmede sordugu sorular bir ayri kitaptir. bu gibi bir cok kisi ondan rivayet etmislerdir.

imam Hallal'da r.h. imam Ahmed'den gelen bu rivayetlerin coguna vakif olup, bir cogunu kendi yazdigi onlarca eserinde nakletmistir. bu eserlerin bir kismi hala gunumuze kadar gelmistir.

Mesela imam Hallal imam Ahmed'den "Ahkamu ehlilmilel mn mesailil imam Ahmed" adli eserinde, imam Ahmed'in sadece kafirler ile olan muameleler hakkindaki sozlerini zikretmistir. kitap, Arapca olarka yaklasik 500s. civarinda basilmistir.

Yine Hallal'in imam Ahmed'den rivayet ettigi rivayetleri toparladigi vakif meseleleri ile alakali kitabi ise, 800s. Arapca olarak basilmistir. Bunlarin uzerine Sunne adli eserini ekle, imam Ahmed'den ne kadar cok sey rivayet ettigini anlamis olursun…

iste bunlarin hepsi Sahih senedler ile rivayet edilmekedir.

ayrica onemli bir sey daha var;
Su anda Kurani kerimi on kiraat ile rivayet etmek isteyen bir kisi, illaki sadece bir tane sened ile rivayet edebilir.
Halbuki Buhari ve Muslim ise bir den fazla senedler ile sahiplerinden rivayet edilmistir.
yani: acikca diyebiliriz ki: su anda gunumuzde Buharinin ve Muslimin senedleri, Kuranin senedlerinden daha gucludur.

bizler bu delilimizi mealcilere karsida kullaniyoruz.
onlarda eger derseler: Ama kuran mutevatirdir.
deriz ki: bu manada sahihaynda mutevatir'dir.
peki isbat edin sizler bu gunde Kuran icin on tane senedi???? isbat edemezler.


Onemli olan: Kurani Kerimin kesin bir sekilde gunumuze kadar Sahih ve Sabit olarak geldigi gibi, Kutubi sitte'de rivayet edilmistir. Bunun gibi bir cok Selef ulemasinin eserleri ve islam dininin onemli kaynaklarida rivayet edilmistir.
en dogrusunu Allah c.c. bilir

Allah razı olsun. Meşhur hadis imamlarının kitapları bize rivayet yoluyla senedleriyle ulaşmıştır diye belirtmişsiniz. Bu senedleri ile yazan, rivayet zincirlerini belirten (günümüze kadar) türkçe kaynak var mıdır? Aynı şekilde mezheplerin kitaplarını rivayet senedleri zikreden, rivayet zincirlerini belirten bu meseleleri inceleyen bir türkçe kitap var mıdır?

Bir de bu meşhur hadis kitaplarındaki (kutubi sitte, müsned, muvatta gibi) hadislerin durumunu (zayıf,sahih,mütevatir) tespit veya tenkid eden en kapsamlı bir kitap türkçe kaynak olarak var mıdır? Gerçi her ne kadar bir hadis kime göre zayıf, kime göre sahih desekte en azından ele aldığımız bir hadis hakkında kimler, hangi sebeplerle, hangi tenkidlerde bulunmuştur. Bunları derleyen, geniş kapsamlı bir Türkçe kaynak kitap var mıdır?

Rabbim yardimcimiz olsun insallah.
turkce olarak konu uzerinde her hangi bir eser bilmiyorum.
ama ben disinda bir baskasi konu uzerinde bilgi verirse bende istifade etmek isterim.
Ayrica bende bu meselede bir kitap yazmayi dusunuyordum. Rabbim muvaffak kilarsa bir kac ay sonra yazmaya basliyabilirim. Yazdigimda da buraya koymaya calisirim insallah.
rabbim bizleri muvaffak kilsin...

Amin. Rabbim muvaffak kılsın. Bu konuda ümmet içerisinde büyük bir fikirsel, cemaatsel, mezhepsel ayrılık var gibi görüyorum. Şu zamanda islam alimlerinin en önemli yapmaları gereken işlerden birisi de şunun olduğuna inanıyorum.

Mümkün mertebe tüm alimleri, mümkün değilse biraraya getirilebildiği kadarın hepsi bir komisyon gibi bir şey kurulmalı. Tüm tenkidleri, eleştirileri bu alimler tartışsın, indirsin, kaldırsın ve oybirliği ile sahih, Zayıf, Uydurma olarak kabul edilen hadisler toplanmalı. Daha sonra oyçokluğu ile sahih,Zayıf,Uydurma hadisler sınıflandırılmalı. Çünkü özelde alimlerin, genelde insanların birbirlerinden ayrılıp fırkalaşmalarının en büyük sebeblerinden birisi hangi hadislerin delil olup, olmayacağı meselesi olarak görüyorum.

Yahu vallahi artık konuşmaya korkar oldum. Bir mecliste bir konu üzerinde bir hadis zikrediyoruz, O hadis zayıftır diyor. Kim zayıf diyor. Falanca. Zayıf demesinin sebebi nedir? Bilmiyorum. E hadi söyledi farzedelim. işte rivayet zincirinde şu şahıs hadis imamlarınca şu yönden tenkid edilmiş. o hadis tenkid edilmiş fakat başka bir yerde, başka bir meselede o ravinin bulunduğu bir hadisi adam delil olarak kullanıyor. Belki de o ravinin raviler arasında bulunduğundan haberi bile yok. E hani bu ravi zayıftı. Başka hadiste niye kullanıyorsun? Bunun gibi çetrefilli işler.

Dönüyoruz bir alimin ictihadına bakıyoruz. O alim diğer alimlerin ictihadlarından farklı bir içtihad vermiş. Neden diyoruz? işte diğer alimlerin delil olarak aldıkları şu hadisler benim nazarımda zayıftır, uydurmadır vs. vs. Yani kime göre hangi hadis sahih, hangi hadis zayıf onlarda o alim tarafından sınıflandırılmışda değil. Konu mevzubahis olunca konuşuyor. Sonra başka bir meselede de zayıf dediği hadisi delil olarak sunduğunda şaşmamak işten bile değil. Hadi buyur burdan yak. Zayıf veya uydurma denilen hadisi başka bir mevzuda veya kitabında kullanmış mı? kullanmamış mı? diye bakacak olsak O alimin tüm eserlerini tetkik etmek lazım.

Mezhebin hükmünü söylüyoruz. O hükmü o mezhep imamı verdiğinin senedi var mı? Bilmiyorum diyorum. Bize ulaşan işte misalen "ibn Abidin". Ne zaman yaşamış H. 1198. İmamı Azam ne zaman yaşamış H.80. Aradaki fark 1100 sene. Bu olmaz diyor 1100 sene sonra yaşamış alimin kitabını kaynak mı gösteriyorsun bana diyorlar. E yani haksızda değiller bana karşı. Bocala, dur kem küm . Yani maksad haklı çıkmak değil. Doğruyu bulmaya çalışmak. Nasıl yapcaz peki arkadaşlar. Yani bu mezhepler filan diyoruz ama bu mezheplerde bile isnad (rivayet zincirleri) meselesini nasıl öğreneceğiz, nasıl bakacağız.

Vallahi bu sorular böyle kafamda dolaşıyor. ve çokça da merak ediyorum. Bakalım iş nereye varacak.

acikca diyebiliriz ki: su anda gunumuzde Buharinin ve Muslimin senedleri, Kuranin senedlerinden daha gucludur.

Genişletmek için tıkla ...

Kur'an'ı muhafaza eden Allah'tır, hadisleri muhafaza edenler ise insanlardır. İnsanlar Allah'tan daha mı iyi muhafaza ediyorlar yani?

Hikmet ile hadislerin kastedildiği iddianızın bir delili var mı? Neye dayanarak böyle bir iddiada bulunuyorsunuz?

Hadislerin de "zikir" kapsamında olduğunu var sayalım. Kur'an'da "Bu zikri biz indirdik, onun koruyucusu da biziz" deniyor. "Kur'an, Allah'ın sevip razı olduğu insanlar vasıtasıyla 14 asırdır mütevatir olarak insandan insana nakledilmiştir" diye bir bilgiye rastlamış değilim.

Kur'an ile hadisler bir ise yani her ikisi de insandan insana nakil ise, neden uydurma, zayıf, sahih, mütevatir hadis diye bir şey var da, uydurma, zayıf, sahih, mütevatir ayet diye bir şey yok?

Bu dinin-inancın aslı Kur'an değil midir? Kur'an'a aykırı olan bir şey (hadis) olabilir mi ki Kur'an'a arz etmeyi kabul etmiyorsunuz?