.اعوذ بالله من الشيطان الرجيم, بسم الله الرحمن الرحيم
الصلاة والسلام علي رسول الله
اما بعد
Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım; Esirgeyici, bağışlayıcı Allah'ın Adıyla. Salat ve Selam Allah Rasulu'nun üzerine olsun. Bundan sonra:
Hadis inkarcılarının en çok yaymaya çalıştığı görüşlerden biri de mezhepsizlik. Kur'an'dan cımbızladıkları ayetlerden bahsetmeden önce evvela Allah'ın kitabındaki diğer Ayetleri incelemek faydalı olacaktır.
اللَّهُ يَحْكُمُ بَيْنَكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ
İhtilaf ettiklerinizde Allah kıyamet günü aranızda hukmedecektir (Hacc 69)
وَمَا اخْتَلَفْتُمْ فِيهِ مِن شَيْءٍ فَحُكْمُهُ إِلَى اللَّهِ ذَلِكُمُ اللَّهُ رَبِّي عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْهِ أُنِيبُ
İhtilafa düştüğünüz bir şeyde hukmetmek Allah'a aittir. İşte bu, Rabbim Allah'dır. O'na tevekkul ettim, O'na yönelirim (Şura 10)
Hacc suresi 67'den başlanarak 69'a kadar okunduğunda bahsedilen şeyin ibadet ve din işleri olduğu anlaşılıyor. Aynı şekilde Şura suresi de 7'den 10'a kadar okunduğunda bahsedilen şeyin Kur'an olduğu anlaşılıyor. Dolayısıyla, bizi bizden daha iyi bilen Alemlerin Rabbi olan Allah (s.v.t.), bizlerin bazı konularda ihtilafa düşeceğini, bunlara kıyamet gününde hukmedeceğini söyleyerek de kıyamet gününe kadar bu ihtilafların süreceğini zaten Kur'an'da bildirmiş. Bu durumda hadis inkarcılarının mezheblere dil uzatması gereksiz ve boşa çabadan başka bir şey değil.
Bu durumda, ilim sahibi olmayan insanlar, hayatını ilme adamış olan alimlerin görüşlerine tabi olmak durumundadırlar. Zaten akıl başka bir yol göstermiyor.
Hadis inkarcılarının öne sürdüğü ayetler :
وَاعْتَصِمُواْ بِحَبْلِ اللّهِ جَمِيعًا وَلاَ تَفَرَّقُواْ وَاذْكُرُواْ نِعْمَةَ اللّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنتُمْ أَعْدَاء فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُم بِنِعْمَتِهِ إِخْوَانًا وَكُنتُمْ عَلَىَ شَفَا حُفْرَةٍ مِّنَ النَّارِ فَأَنقَذَكُم مِّنْهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللّهُ لَكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz. (Ali İmran 103)
Bu ayette insanların birbirlerine düşmanlık etmemeleri, düşmanlıkların insanları bölmemesi gerektiği zaten açıkça belirtiliyor, mezhebsel bir durum söz konusu değil.
إِنَّ الَّذِينَ فَرَّقُواْ دِينَهُمْ وَكَانُواْ شِيَعًا لَّسْتَ مِنْهُمْ فِي شَيْءٍ إِنَّمَا أَمْرُهُمْ إِلَى اللّهِ ثُمَّ يُنَبِّئُهُم بِمَا كَانُواْ يَفْعَلُونَ
Şu dinlerini parça parça edenler ve kendileri de grup grup ayrılmış olanlar var ya, onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Sonra (O), yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir. (En'am 159)
En'am suresi 156'dan 159'a kadar okunduğunda, kitab ehlinden bahsedildiği anlaşılıyor. Ayrıca ayette "senin onlarla hiç bir ilişiğin yoktur" diye Rasulullah'a (s.a.v) hitab ediliyor. Oysa ki Rasulullah (s.a.v) zamanında mezhebler yoktu. Eğer iddia ediliyorsa ki, Allah (s.v.t.) bize hristiyan ve yahudileri örnek göstererek bizlere "onlar gibi bölünmeyin" diye öğütlüyorsa burada iki husus vardır. Mezhebleri iki yönden inceleyebiliriz, biri günlük hayatta nasıl amel edeceğimize, nasıl inanacağımıza yol gösteren mezhebler, diğeri de siyasal mezhebler. Günlük hayatta ibadetlerimize ve itikadımıza yol gösteren Hanefi, Şafiî, Hanbeli, Maliki gibi mezhebler herhangi bir bölünme teşkil etmiyor. Aynı camide aynı safta namaz kılıp namazdan sonra Allah kabul etsin deyip el sıkışıyoruz, namazlar arasında da neredeyse hiç bir fark yok. Burada dini parça parça etme gibi bir durum söz konusu değil. Siyasi mezheblere (Şia, Sunni, Harici) gelince, tarihe baktığımızda bölünenlerin kimler olduğu ortada, bu durumda hadis inkarcıları "tebliğ"(!) lerini bizlere değil ayrılma meraklılarına yapmalıdır.
الصلاة والسلام علي رسول الله
اما بعد
Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım; Esirgeyici, bağışlayıcı Allah'ın Adıyla. Salat ve Selam Allah Rasulu'nun üzerine olsun. Bundan sonra:
Hadis inkarcılarının en çok yaymaya çalıştığı görüşlerden biri de mezhepsizlik. Kur'an'dan cımbızladıkları ayetlerden bahsetmeden önce evvela Allah'ın kitabındaki diğer Ayetleri incelemek faydalı olacaktır.
اللَّهُ يَحْكُمُ بَيْنَكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ
İhtilaf ettiklerinizde Allah kıyamet günü aranızda hukmedecektir (Hacc 69)
وَمَا اخْتَلَفْتُمْ فِيهِ مِن شَيْءٍ فَحُكْمُهُ إِلَى اللَّهِ ذَلِكُمُ اللَّهُ رَبِّي عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْهِ أُنِيبُ
İhtilafa düştüğünüz bir şeyde hukmetmek Allah'a aittir. İşte bu, Rabbim Allah'dır. O'na tevekkul ettim, O'na yönelirim (Şura 10)
Hacc suresi 67'den başlanarak 69'a kadar okunduğunda bahsedilen şeyin ibadet ve din işleri olduğu anlaşılıyor. Aynı şekilde Şura suresi de 7'den 10'a kadar okunduğunda bahsedilen şeyin Kur'an olduğu anlaşılıyor. Dolayısıyla, bizi bizden daha iyi bilen Alemlerin Rabbi olan Allah (s.v.t.), bizlerin bazı konularda ihtilafa düşeceğini, bunlara kıyamet gününde hukmedeceğini söyleyerek de kıyamet gününe kadar bu ihtilafların süreceğini zaten Kur'an'da bildirmiş. Bu durumda hadis inkarcılarının mezheblere dil uzatması gereksiz ve boşa çabadan başka bir şey değil.
Bu durumda, ilim sahibi olmayan insanlar, hayatını ilme adamış olan alimlerin görüşlerine tabi olmak durumundadırlar. Zaten akıl başka bir yol göstermiyor.
Hadis inkarcılarının öne sürdüğü ayetler :
وَاعْتَصِمُواْ بِحَبْلِ اللّهِ جَمِيعًا وَلاَ تَفَرَّقُواْ وَاذْكُرُواْ نِعْمَةَ اللّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنتُمْ أَعْدَاء فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُم بِنِعْمَتِهِ إِخْوَانًا وَكُنتُمْ عَلَىَ شَفَا حُفْرَةٍ مِّنَ النَّارِ فَأَنقَذَكُم مِّنْهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللّهُ لَكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz. (Ali İmran 103)
Bu ayette insanların birbirlerine düşmanlık etmemeleri, düşmanlıkların insanları bölmemesi gerektiği zaten açıkça belirtiliyor, mezhebsel bir durum söz konusu değil.
إِنَّ الَّذِينَ فَرَّقُواْ دِينَهُمْ وَكَانُواْ شِيَعًا لَّسْتَ مِنْهُمْ فِي شَيْءٍ إِنَّمَا أَمْرُهُمْ إِلَى اللّهِ ثُمَّ يُنَبِّئُهُم بِمَا كَانُواْ يَفْعَلُونَ
Şu dinlerini parça parça edenler ve kendileri de grup grup ayrılmış olanlar var ya, onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Sonra (O), yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir. (En'am 159)
En'am suresi 156'dan 159'a kadar okunduğunda, kitab ehlinden bahsedildiği anlaşılıyor. Ayrıca ayette "senin onlarla hiç bir ilişiğin yoktur" diye Rasulullah'a (s.a.v) hitab ediliyor. Oysa ki Rasulullah (s.a.v) zamanında mezhebler yoktu. Eğer iddia ediliyorsa ki, Allah (s.v.t.) bize hristiyan ve yahudileri örnek göstererek bizlere "onlar gibi bölünmeyin" diye öğütlüyorsa burada iki husus vardır. Mezhebleri iki yönden inceleyebiliriz, biri günlük hayatta nasıl amel edeceğimize, nasıl inanacağımıza yol gösteren mezhebler, diğeri de siyasal mezhebler. Günlük hayatta ibadetlerimize ve itikadımıza yol gösteren Hanefi, Şafiî, Hanbeli, Maliki gibi mezhebler herhangi bir bölünme teşkil etmiyor. Aynı camide aynı safta namaz kılıp namazdan sonra Allah kabul etsin deyip el sıkışıyoruz, namazlar arasında da neredeyse hiç bir fark yok. Burada dini parça parça etme gibi bir durum söz konusu değil. Siyasi mezheblere (Şia, Sunni, Harici) gelince, tarihe baktığımızda bölünenlerin kimler olduğu ortada, bu durumda hadis inkarcıları "tebliğ"(!) lerini bizlere değil ayrılma meraklılarına yapmalıdır.