Şeyh Makdisi’nin hapisten çıkarılması acaba Nusret Cephesi’nin eylem ve faaliyetleri üzerinde nasıl bir tesir yapacak? Daha önce bahsettiğim gibi Şeyh’in hapiste olmasından dolayı kendisi güncel konular hakkında yeterince bilgisi olmadığı, yorum ve tavsiyelerinin kanıtsal ve objektif öğelere dayanmadığı, ve açıklamalarının gelişen olaylar sürecinde değişik bakış açılarından yoksun olduğu gibi eleştirilere maruz kalmıştı.. Şeyh’in salıverilmesi, bu eleştirilerin oluşmasına meydan vermeyecektir; fakat Şeyh’in Kuran ve Sünnet’in ana unsurlarını dile getiren açıklamalarının ne derece Nusret Cephesi tarafından ciddiye alınacağı merak konusu..
Yeri geldiği için burada tekrar bahsetmekte fayda var.. Şeyh Makdisi, 2005 yılında Zerkavi’ye bir mektup göndermişti.. O mektubunda, müslümanların bombalama ve intihar saldırılarında ölmesinden dolayı şu tavsiyelerde bulunmuştu:
Asıl mücahidlerin imajının bombalama, yollara mayın döşenmesi, kalabalık yerlere ve pazarlara havan saldırısı gibi eylemlerle tahriş edilmesi. Şeyh demişti ki “Mücahidlerin ellerinin temiz kalması için, kendilerine kanlarının akıtılması haram olanların (Müslümanlar) öldürümesiyle kirletmemeliler, velevki bunlar asi günahkar (Müslümanlar) olsa da.”
İntihar eylemi ve buna benzer yöntemlere başvurulması. Bununla beraber Iraklı sivillerin, kadın ve çocukların rastgele öldürülmesi.. Bu konuda “Eğer mücahid, düşmanı bir kalaşnikof veya tabancayla öldürebiliyorsa, o zaman kendini havaya uçurması haramdır.. 6 ay önce, hergün gazetelerde düzinelerce Iraklı sivil, kadın ve çocukların oldürüldüğü haberini okuyorduk, ama sadece bir ya da iki Amerikalı işgalci öldürülüyordu” demişti..
Şimdi, Şeyh Makdisi’nin de hapisten çıkarıldığı düşüldüğünde, acaba Şeyh Culani ve Nusret Cephesi savaşanları bu tavsiyeleri dinleyecekler mi? Ayette geçen "... Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorunuz" [Nahl:43] ayetinin kapsamı çervesinde, Nusret Cephesi alimlerin tavsiyelerine ve ümmetin sesine aldırmadan bildiğini mi okuyacak?