Güncel.
Ayrıca mesele bilim ve teknolojide geri olmamız değil. Mesele geri olmamız. Yani nerede ilerideyiz ki, tutup da herhangi bir alandaki geriliğimizi sorgulayalım. Hakikaten nerede ilerideyiz? Gerçi şimdi aklıma geldi ileride olduğumuz bir nokta: "Vehn".
Futbolda ilerliyor İslâm dünyası
Şaka bir yana, her alanda geri olmamızın (futbol hariç) bazı ana sebepleri var
Birincisi dinin bilime düşman gösterilmesi. Bilimsel buluşların Kur'anda yazanları bire bir ortaya çıkarmasına rağmen bu algının sürekli pompalanmaya devam etmesi. Yine ana akım sanat, şarkılar, edebiyat hep dine aykırı içerikler ön plana çıkarılıyor ve bu dindarların nefretini celbediyor. Bunun yanında sadece kenara çekilip zikir çekelimci yaygın tasavvufi anlayış da zaten coğrafyamızda çok güçlü ve neticede kenara çekiliyor, milyonlarca insana da kenara çekilip susmayı ve dört duvar arasında sade zikir çekmeyi öğretiyor. Bari akide doğru olsa, o da yanlış. Allah ıslah etsin.
İkincisi gelişmeye uygun ortam yok. Her yer kaos, iç savaş, işgal ya da satılık/kiralık liderlerle dolu. Ana sebep bizim hak ehli olmamız. Ha altımızda iştah kabartıcı petrol okyanusunun varlığı da bir gerçek. Bizim çıkartamadığımız ve biz dışında herkesin topraklarımıza gelip çıkarttığı o petroller.
Coğrafyanın kaostan kurtulması ve doğru yönetim kadrosunun gelmesinin önemi şu. Yakın zamanda Afganistan Müslümanların (Talibanın) eline geçti. Ve arkasından sadece 3 buçuk senede Müslümanlar kendi iha'larını, kendi siha'larını, yerli arabalarını, yerli kamyonlarını yaptılar ve en son yerli tren projesi üzerinde çalışıyorlardı. Hukuki alandaki ihmalkarlıklar kaldırıldı, edebiyat toplantıları düzenlenmeye başlandı ülkenin entelektuel kesmi vs toplanıp. Ve ülkede hızlı imar faaliyetleri başladı. Daha pek çok projeleri de başarıya ulaştı veya ilerliyor. Bu işgalden ve iç savaştan kurtulmuş, başındakiler de satılık olmayan ve İslâmın mesajını anlayan bir kadro neticesinde ortaya hızlıca çıkan bir sonuç.
Ancak geri kalan İslâm (?) dünyası devletlerinin İslâmın mesajı ile ilgilendiği bile yok bir bölümünün. Menfaat için abd yi yalayıp sonra tahtına kurulup göbek büyütmek üzerine kurulu.
Peygamberimiz davet için ve düzen kurmak için bir şehir arıyor ve kabileleri tek tek geziyordu. Gerçekten yönetim kadrosu, bir ülkede neyin gelişeceği veya neyin gerileyeceği hususunda çok tesirli oluyor. Baştaki kadro, hangi alanda gelişmeye meyyal olursa o alanda ülkeyi kalkındırıyor, saklı cevherleri ortaya çıkarıyor. Yok gelişmeye meyyal değilse veya ilgilenmediği alanlar varsa o alanlar artık yavaş yavaş eriyebiliyor.