Müslümanların En Önemli Görevi, Allah’ın Rızasını Kazanmak İçin Ahirete Hazırlanmaktır
Bazı insanlar, hayatları boyunca hep birşeylere hazırlık yaparlar. Daha ilkokul çağlarında kolejde okumak için büyük bir hırsla sınavlara hazırlanırlar. Sonrasında bu çaba orta öğrenimin sonunda da iyi bir üniversitede öğrenim görmek için devam eder. Üniversitenin sonunda ise okulu bitirme heyecanı yerini, "Acaba iyi bir iş bulabilecek miyim?" telaşına bırakır. Daha sonraki yıllarda insanın bu uğraşısı, hep daha iyi bir iş, yükselme arzusu, daha iyi bir ev, daha iyi bir araba, daha çok mal-mülk sahibi olma silsilesi şeklinde devam eder. Kuşkusuz bir insanın iyi bir eğitim almak, güzel bir işe sahip olmak, iyi bir yaşam standardına sahip olmak gibi isteklerinin olması makul bir davranıştır. Bu kişilerin içine düştükleri yanılgı, bu isteklerini hırsla elde etmeye çalışmaları ve bunu yaparken hayatları boyunca yapmaları gereken en önemli hazırlığı unutmalarıdır. Dünya ile ilgili birçok ayrıntı ve olay, bu kişilere (Yüce Allah’ı tenzih ederiz) Allah'ı ve ahireti unutturur.
Her anlarını Kuran ahlakına göre yaşamak için çaba gösteren müminler ise, dünya hayatlarında geçirdikleri her saniyenin hesabını Allah Katında vereceklerini bilirler. Bu nedenle yaşamları boyunca bu sorumluluğun verdiği bilinçle hareket ederler. Mümin, hayatı boyunca, Allah'ın vadettiği ve kesin olarak gerçekleşecek olan sonsuz ahiret hayatına hazırlık yapar. Dünyanın çok kısa kalınacak, geçici, birçok eksikliklerle dolu, Allah'ın birçok hikmetle yarattığı bir imtihan yeri olduğunun farkındadır. Çok kısa kalacağı bu imtihan ortamından sonra, Allah'ın canını alacağını, bunun her an olabileceğini ve ardından da sonsuz ahiret hayatının başlayacağını bilir. Sürekli olarak Allah’ın rızasını kazanacağı ve ahiret hayatını güzelleştirecek yollar arar. Allah'a olan imanını, yakınlığını, takvasını hep daha da artırmaya çalışır. Güzel ahlaklı olma ve bu ahlakı çevresindekilere de yayma konusunda büyük bir istek ve gayret içerisinde olur. Müminin ciddi çabası sonsuz ahiret hayatında Allah'ın razı olduğu ve sevdiği bir kul olma yolundadır. Mümin "Dünyayı daha rahat nasıl yaşarım, dünyadaki amaçlarıma nasıl ulaşırım" yarışı içinde değil, hep Allah'ın rızasını aramada, hayır ve güzelliklerde, daha takva olmada, salih amellerde bulunmada hayırlı bir yarış içindedir. Yüce Allah Kuran’da, müminin ahiret için gösterdiği ciddi çabayı şöyle bildirmektedir:
“Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse, orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız, sonra ona cehennemi (yurt) kılarız; ona, kınanmış ve kovulmuş olarak gider. Kim de ahireti ister ve bir mü'min olarak ciddi bir çaba göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre şayandır.” (İsra Suresi, 18-19)
Bazı insanlar, hayatları boyunca hep birşeylere hazırlık yaparlar. Daha ilkokul çağlarında kolejde okumak için büyük bir hırsla sınavlara hazırlanırlar. Sonrasında bu çaba orta öğrenimin sonunda da iyi bir üniversitede öğrenim görmek için devam eder. Üniversitenin sonunda ise okulu bitirme heyecanı yerini, "Acaba iyi bir iş bulabilecek miyim?" telaşına bırakır. Daha sonraki yıllarda insanın bu uğraşısı, hep daha iyi bir iş, yükselme arzusu, daha iyi bir ev, daha iyi bir araba, daha çok mal-mülk sahibi olma silsilesi şeklinde devam eder. Kuşkusuz bir insanın iyi bir eğitim almak, güzel bir işe sahip olmak, iyi bir yaşam standardına sahip olmak gibi isteklerinin olması makul bir davranıştır. Bu kişilerin içine düştükleri yanılgı, bu isteklerini hırsla elde etmeye çalışmaları ve bunu yaparken hayatları boyunca yapmaları gereken en önemli hazırlığı unutmalarıdır. Dünya ile ilgili birçok ayrıntı ve olay, bu kişilere (Yüce Allah’ı tenzih ederiz) Allah'ı ve ahireti unutturur.
Her anlarını Kuran ahlakına göre yaşamak için çaba gösteren müminler ise, dünya hayatlarında geçirdikleri her saniyenin hesabını Allah Katında vereceklerini bilirler. Bu nedenle yaşamları boyunca bu sorumluluğun verdiği bilinçle hareket ederler. Mümin, hayatı boyunca, Allah'ın vadettiği ve kesin olarak gerçekleşecek olan sonsuz ahiret hayatına hazırlık yapar. Dünyanın çok kısa kalınacak, geçici, birçok eksikliklerle dolu, Allah'ın birçok hikmetle yarattığı bir imtihan yeri olduğunun farkındadır. Çok kısa kalacağı bu imtihan ortamından sonra, Allah'ın canını alacağını, bunun her an olabileceğini ve ardından da sonsuz ahiret hayatının başlayacağını bilir. Sürekli olarak Allah’ın rızasını kazanacağı ve ahiret hayatını güzelleştirecek yollar arar. Allah'a olan imanını, yakınlığını, takvasını hep daha da artırmaya çalışır. Güzel ahlaklı olma ve bu ahlakı çevresindekilere de yayma konusunda büyük bir istek ve gayret içerisinde olur. Müminin ciddi çabası sonsuz ahiret hayatında Allah'ın razı olduğu ve sevdiği bir kul olma yolundadır. Mümin "Dünyayı daha rahat nasıl yaşarım, dünyadaki amaçlarıma nasıl ulaşırım" yarışı içinde değil, hep Allah'ın rızasını aramada, hayır ve güzelliklerde, daha takva olmada, salih amellerde bulunmada hayırlı bir yarış içindedir. Yüce Allah Kuran’da, müminin ahiret için gösterdiği ciddi çabayı şöyle bildirmektedir:
“Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse, orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız, sonra ona cehennemi (yurt) kılarız; ona, kınanmış ve kovulmuş olarak gider. Kim de ahireti ister ve bir mü'min olarak ciddi bir çaba göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre şayandır.” (İsra Suresi, 18-19)
