Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Namazı Terk Etmenin Hükmü - Namazın Terkinin Küçük Küfür Olduğunu Savunların Delilleri -

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
T Çevrimdışı

Talha bin Asım et-Turkî

Sen neden korkuyorsun ölmek varken kaderde?!.
İslam-TR Üyesi
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته

Namazı Terk Etmenin Hükmü:

Müslümanlar, namazın farz olduğunu inkâr eden kimsenin kâfir olduğunda ve İslâm'dan çıktığında icma etmişlerdir. Fakat farz olduğuna inanmakla birlikte namazı terk eden kimsenin hükmü hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Farklı görüşlerin sebebi ise, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'den, inkâr ederek terk eden ile tembellikten dolayı terk edenin arasında fark gözetmeksizin -namazı terk edene- kâfir adını veren hadislerin gelmiş olmasıdır. Câbir radıyallahu anh'ın şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Kişi ile şirk ve küfür arasında namazı terk etmek vardır."(198)

Bureyde radıyallahı anh dedi ki: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinlerdim: "Bizimle onlar arasında ki ahid namazdır. Kim onu terk ederse kâfir olur."(199)

Fakat racih olan görüş buradaki "küfür" ile kastedilenin insanı dinden çıkarmayan "küçük küfür" olduğudur. Bu yolla, bu hadislerle diğer hadisler cem edilmiş olur. Bunlardan bazıları şöyledir:

Ubâde b. es-Sâmit radıyallahu anh'ın şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim:

"Allah, beş vakit namazı kullarına farz kılmıştır. Kim bunları yerine getirir, haklarını hafife almaz, onlardan herhangi bir şey zayi etmezse o kimsenin cennete gireceğine dair Allah'ın, nezdinde bir ahdi bulunur. Her kim de onları yerine getirmezse onun da Allah nezdinde her hangi bir ahdi olmaz. Dilerse onu azablandırır, dilerse ona günahlarını bağışlar."(200)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in, namazları kılmayan kimsenin durumunu Allah'ın meşîetine havale etmesi, namazı terk etmenin küfür ve şirkten aşağı olduğunu göstermektedir. Çünkü yüce Allah: "Doğrusu Allah kendisine şirk koşulmasını asla mağfiret etmez. Ondan başkasını da dilediğine bağışlar." (en-Nisâ, 4/48, 116)

Ebû Hureyre radıyallahu anh'ın şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinlerdim:

"Şüphesiz kıyamet gününde müslüman kulun ilk hesaba çekileceği husus farz namazdır. Eğer onu eksiksiz yapmışsa (mesele yok); aksi taktirde: 'Bakın, nafile namazı var mı?' denilir. Eğer nafilesi varsa onun farz namazları, nafilesinden tamamlanır. Sonra da diğer farz amellere bunun benzeri uygulama yapılır."(201)

Huzeyfe b. el-Yeman radıyallahu anh dedi ki: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: İslâm, bir elbisenin değişik renkleri silinip gittiği gibi silinecektir. O kadar ki oruç, namaz, hac ve sadakanın ne olduğu bilinmeyecektir. Yüce Allah'ın kitabı üzerine bir gecede yürünülecek ve yeryüzünde ondan bir âyet dahi kalmayacaktır. İnsanlardan bir kesim geriye kalacak, oldukça yaşlı başlı kimseler diyecekler ki: "Biz babalarımızı şu sözü söylerken yetiştik: (Onlar) La ilahe illallah (diyorlardı). Bu sebeble bizde onu söylüyoruz." Bunun üzerine Sıla, ona (Huzeyfe'ye): "Peki, onlar namazın, orucun, haccın, sadakanın ne olduğunu bilmedikleri halde La ilahe illallah'ın onlara ne faydası olacaktır?" Huzeyfe ondan yüze çevirdi. Sıla bu sözleri üç defa tekrarladı. Huzeyfe de her seferinde ondan yüze çeviriyordu. Sonra üçüncüsünde ona yönelerek: "Ey Sıla, bu sözonları cehennem ateşinden kurtacacaktır." dedi ve üç defa tekrarladı.(202)
----------------------------------------
198 Sahihtir. Sahîhu'l-Câmii's-Sağîr 2848; Müslim, es-Sahîh 1/8, 82 -lafzı budur-; Ebû Dâvûd, es-Sunen -Avnu'l-Ma'bûd ile- 12/436, 4653; Tirmizî, es-Sunen 1/125, 2751; İbn Mâce, es-Sunen 1/342, 1078.
199 Sahihtir. Sahîhu Sunen-i İbn Mâce 884; İbn Mâce es-Sünen 1/342, 1079; Nesâî, es-Sunen 1/231; Tirmizî, es-Sunen 4/125, 2756.
200 Sahihtir. Sahîhu Sunen-i İbn Mâce 115; Mâlik, el-Muvatta 90, 266; Ahmed, Musned -Fethu'r-Rabbânî tertibi- 2/234, 82; Ebû Dâvûd, es-Sunen -Avnu'l-Ma'bûd ile- 2/93, 421; İbn Mâce, es-Sunen 1/449, 1401; Nesâî, es-Sunen 1/230.
201 Sahihtir. Sahîhu Sunen-i İbn Mâce 1172; İbn Mâce, es-Sunen 1/458, 1425 -bu lafza-; Tirmizî, es-Sunen 1/258, 411; Nesâî, es-Sunen 1/232.
202 Sahihtir. Sahîhu Sunen-i İbn Mâce 3273; İbn Mâce, es-Sunen 2/1344, 4049.


Abdulazîm b. Bedevî el-Halefî, e-Vecîz fî Fıkhı's-Sunne ve'l-Kitâbi'l-Azîz, Sahife 80-81.
----------------------------------------
Sadece racih olan görüşün aksini savunanların delillerini bilmeniz için paylaştım. Bu deliller ilk bakışta delil sahiplerinin görüşünü/görüşlerini racih gibi göstersede nasslar iyice incelendiğinde -diğerlerinin delillerine de bakıldığında- asıl racih olan görüşün bu görüşe zıt olan görüş olduğu kanaatine varılır.

Racih Olan Görüş İçin Tıkla
----------------------------------------
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
 

Ekli dosyalar

  • namazkimayaninhukmu.jpg
    namazkimayaninhukmu.jpg
    521.8 KB · Görüntüleme: 958
Ahadun Ahad Çevrimdışı

Ahadun Ahad

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
yani namazı terk etmekle namazı kılmamak arasında fark var. bi insan unuttuğu veya uyuduğu için namazı kaçırabilir. ama namazı kasten terketmek küfürdür. bunda ihtilaf yoktur. ihtilaf olan nokta namazı terkedenin hükmünde değil bi vakit namazı terkedenin hükmü hakkındadır.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Namazın farziyetine iman (kabul) ettiği, kelime-i şehadeteyni zikrettiği halde tembellik, ihmal, üşengeçlik gibi sebeblerden ötürü namaz kılmayanın kafirliği hakkında olan icmayı bir sunar mısınız?

İcmaya katılmayıb, namazın farziyetine iman ettiği halde nefsi zaafından dolayı namaz kılamayan büyük günahkardır ama kâfir değildir, diyenler var mıdır?

 
Ahadun Ahad Çevrimdışı

Ahadun Ahad

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Namazın farziyetine iman (kabul) ettiği, kelime-i şehadeteyni zikrettiği halde tembellik, ihmal, üşengeçlik gibi sebeblerden ötürü namaz kılmayanın kafirliği hakkında olan icmayı bir sunar mısınız?

İcmaya katılmayıb, namazın farziyetine iman ettiği halde nefsi zaafından dolayı namaz kılamayan büyük günahkardır ama kâfir değildir, diyenler var mıdır?

hocam selamun aleykum.

Ebu Abdillah , İshak bin Rahevey’in şöyle dediğini işittim dedi:
Namazı terkedenin kâfir olduğu Allah Rasûlü (s.a.v.)’den bize sahih olarak ulaşmıştır. Peygamberden zamanımıza kadar olan İLİM EHLİNİN GÖRÜŞÜde budur. (Yani) hiç bir özrü olmadan bilerek ta namazın vakti çıkana kadar kılmayan kâfirdir.
Bu eseri Muhammed bin Nasr el-Mervezi Kadiu’s-Salat’ta (990) ve Abdu’l-Ber Temhid’de (4/226) rivâyet etmişlerdir.

--ki ishak şafii'nin öğrencisidir. ilim ehlinin görüşünün bu yönde olduğundan bahseder. bazıları(taceddin subki gibi) şafii'nin ahmed'le namaz kılmayanın tekfiri ile ilgili tartıştığını söyler ancak bunlar mesnedsiz uydurma diye biliyorum. yanlışım varsa düzeltin inşallah.--

Eyüb (es-Sahtiyani) (r.a.)’dan şöyle dedi: Namazı terketme üzerinde ihtilaf olunmayan bir küfürdür.
Bu eseri Muhammed bin Nasr el-Mervezî Kadru’s-Salat’ta (978) rivâyet etmiştir. Ayrıca Şeyh Nasır Terğib’in Sahih’inde (1/230) tahric etmiştir.

Yahya bin Main (r.h.)’dan, şöyle dedi: Abdullah İbnu Mubarek’e, onlar ikrar ettikten sonra oruç tutmayan, namaz kılmayan mü’min ve kâmil bir iman sahibidir diyorlar diye soruldu. Abdullah İbnu Mübârek (r.h.) cevaben biz onların dediği gibi demiyoruz. Her kim bilerek özürsüz olarak namazı ta başka bir vakit girene dek kılmaz, terkederse o kâfirdir.
Bu eseri Muhammed İbnu Nasr el-Mervezî Kadru’s-Salat’ta (981) rivâyet etmiştir.

Muhammed bin Nasr el-Mervezî (r.h.) şöyle dedi:
Bize Allah Rasûlü (s.a.v.)’den namazı terkedenin tekfiri, İslâm milletinden çıktığına kılmaktan imtina edenin öldürülmesinin mübahlığına dair haberler gelmiştir. Sonra sahabeden de aynı haberler geldi, bunun hilafına hicbirisinden bize birşey ulaşmış değildir.
Sonra, ilim ehli Allah Rasûlü ve sahabeden gelen rivâyetleri tevilde namazı terkedenin tekfirinde ve edasından imtina edenin öldürülmesinde ihtilaf ettiler.
Bu eseri Muhammed bin Nasr el-Mervezî Kadru’s-Salat’ta (2/925) rivâyet etmiştir.

burdan alıntı yaptım.
http://m.harunyildirim.tr.gg/NAMAZIN-TERKİ.htm
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Bu mudur icma ?

Namazı tembellikten ötürü kılmayan kâfirin haddi nedir?
 
T Çevrimdışı

Talha bin Asım et-Turkî

Sen neden korkuyorsun ölmek varken kaderde?!.
İslam-TR Üyesi
Bu mudur icma ?

Namazı tembellikten ötürü kılmayan kâfirin haddi nedir?

السلام عليكم ورحمة الله وبركاته

Mürtedin hükmü bellidir, biz -Müslümalar olarak- kolay olanını değil hak olanını tercih etmek durumundayız. Yaptığınız işte/sorduğunuz soruda Allah Rızazı yoksa o iş boş iştir hocam bunu siz çok iyi biliyorsunuz.

السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته

Mürtedin hükmü bellidir, biz -Müslümalar olarak- kolay olanını değil hak olanını tercih etmek durumundayız. Yaptığınız işte/sorduğunuz soruda Allah Rızazı yoksa o iş boş iştir hocam bunu siz çok iyi biliyorsunuz.
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
Âleykum selam we rahmetullahi we berâkatuh

Yâni ifadenden şunu anlamamız doğru değil mi, sonra yanlış anlamış olmamak için tekrar vurgulayayım:

"Namazın farziyetine iman (kabul) ettiği, kelime-i şehadeteyni zikrettiği halde tembellik, ihmal, üşengeçlik gibi sebeblerden ötürü namaz kılmayan kâfirdir, murteddir"

1- Böyle diyorsun ve bunda icma olduğunu iddia ediyorsun doğru değil mi?

2- (Size göre İcma olan bu hükümde) İcmaya katılmayıb, namazın farziyetine iman ettiği halde nefsi zaafından dolayı namaz kılamayan büyük günahkardır ama kâfir değildir, diyenler var mıdır?

3- Ehl-i sunnet mezheblerin bu konudaki fetvalarını ekler misin, bunlar icmâya dâhil midir?

4- Namazı terk edenin kâfir olduğu hükmü hakkında; "namazın farziyetini inkâr ederek terk edenin kafirliği" anlaşılmamış mıdır?
"Namazın farziyetini inkâr ederek terk edenle, iman ederek tembellik, gevşekliğinden, ihmalinden kılamayan aynı kâfirdir fark yoktur" diyen âlimler kimlerdir?
 
T Çevrimdışı

Talha bin Asım et-Turkî

Sen neden korkuyorsun ölmek varken kaderde?!.
İslam-TR Üyesi
Âleykum selam we rahmetullahi we berâkatuh

Yâni ifadenden şunu anlamamız doğru değil mi, sonra yanlış anlamış olmamak için tekrar vurgulayayım:

"Namazın farziyetine iman (kabul) ettiği, kelime-i şehadeteyni zikrettiği halde tembellik, ihmal, üşengeçlik gibi sebeblerden ötürü namaz kılmayan kâfirdir, murteddir"

1- Böyle diyorsun ve bunda icma olduğunu iddia ediyorsun doğru değil mi?

2- (Size göre İcma olan bu hükümde) İcmaya katılmayıb, namazın farziyetine iman ettiği halde nefsi zaafından dolayı namaz kılamayan büyük günahkardır ama kâfir değildir, diyenler var mıdır?

3- Ehl-i sunnet mezheblerin bu konudaki fetvalarını ekler misin, bunlar icmâya dâhil midir?

4- Namazı terk edenin kâfir olduğu hükmü hakkında; "namazın farziyetini inkâr ederek terk edenin kafirliği" anlaşılmamış mıdır?
"Namazın farziyetini inkâr ederek terk edenle, iman ederek tembellik, gevşekliğinden, ihmalinden kılamayan aynı kâfirdir fark yoktur" diyen âlimler kimlerdir?

السلام عليكم ورحمة الله وبركاته

Bir daha böyle bir sorun olduğunda soru-cevap bölümüne aç.

Düzeltiyorum: "kılmayan kâfirdir, murteddir" değil "terk eden kâfirdir, murteddir".

1 - Ben icma var demedim ama cumhurun görüşü budur -Allah Teala en iyisini bilendir-. Ama İbn Hazm gibi büyük müştehid alimler sahabiden aksi varid olmadığı için -namaz kılanın küfrü hakkında- bunda icma var demişlerdir.

2 - (İcma olmadığını yukarıda belirtmiştim.) İmam Hanefi, İmam Şafii, İmam Maliki var -Allah Teala en iyisini bilendir-.

3 - Nüfus olarak dört büyük Ehl-i Sünnet Mezhebinin görüşlerini paylaşmakla yetineceğim -İnşeallah-.

- Hanbelî mezhebine göre namaz kılmayan kişi kâfirdir. Hanbelî mezhebine göre, mazereti olmaksızın tek bir vakit namazını kılmayan kişi kâfir olur. Bu kişiye, dinden dönenlere tatbik edilen hükümler tatbik edilir. Ölünce yıkanmaz, kefenlenmez ve cenaze namazı kılınmaz. Bir çukur kazılarak cenazesi içine bırakılır ve üzeri toprakla örtülür.

(Hanbeli Mezhebi'nin delillerini biliyoruz)

- Şafii Mezhebine göre namaz kılmayan kişi fasık olur. Had olarak öldürülür, müslümanların mezarlığına gömülür -bir rivayette müslüman mezarına gömülmez-.
- Malik Mezhebine göre namaz kılmayan kişi fasık olur. Had olarak öldürülür.

(Şafii ve Malikilerin delili -namaz kılanların öldürülmemesine dair hadislerdir:- "...Halid bin Velid (Radiyallahu Anh): −Ya Rasulullah! Şunun boynunu vurayım mı? dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): −‘Hayır, vurma! Umulur ki namaz kılıyordur.’ buyurdu..." (Müslim 144), "...Ey Allah’ın Rasûlü! Biz, onlara kılıçla karşı koymayalım mı?" diye sorulunca şu cevabı verdi: "İçinizde namazı kıldıkları müddetçe hayır. Yöneticilerinizden hoşlanmadığınız bir şey gördüğünüz zaman yaptıklarını hoş görmeyin; fakat itaatten de el çekmeyin."..." (Müslim))

- Hanefi Mezhebine göre namaz kılmayan kişi fasıktır. Öldürülmez, tazir cezası uygulanır, namazkılana kadar ve bu hal üzere ölene kadar hapsedilir.

(Hanefilerin delili -"Müslüman bir kimsenin üç kimse dışında kanı helal olmaz!" hadisini usulü fıkıh olarak aldıklarından dolayı: "...Müslüman bir kimsenin üç kimse dışında kanı helal olmaz! Onlar: 1) İslam Dinini terk edip cemaatten ayrılan kimse, 2) Evli iken zina eden kimse ve 3) Cana karşı candır’ buyurdu.” (İbni Hibban 4407), "‘Müslüman bir kimsenin kanını dökmek helal olmaz! Ancak üç şey bundan müstesnadır: 1) İslam’dan sonra küfre girmek, 2) Evlendikten sonra zina etmek ve 3) Bir cana kıymamışken cana kıymaktır’ buyurdu...." (Ebu Davud 4502))

Ayrıca Bakınız: İslami, Ahmed et-Tahran, Karşılaştırmalı Dört Mezhep Fıkhı/TIKLA => 59, 60.

Allah Teala Onlardan Razı olsun.

4 - "Namazı terk edenin kâfir olduğu hükmü hakkında; "namazın farziyetini inkâr ederek terk edenin kafirliği" anlaşılmamış mıdır?" Kesinkes "Hayır". Kelime oyunu yapıyorsun.

"Namazın farziyetini inkâr ederek terk edenle, iman ederek tembellik, gevşekliğinden, ihmalinden kılamayan aynı kâfirdir fark yoktur" diyen âlimler kimlerdir?

Hafız el-Münziri şöyle der: "Sahabeden ve onlardan sonra gelenlerden bir topluluk vakti çıkıncaya kadar namazı kasıtlı olarak terk eden kimsenin tekfir edileceği görüşündedir. Bu görüşte olan sahabiler: Ömer b.Hattab, Abdullah b. Mesud, Abdullah b. Abbas, Muaz b.Cebel, Cabir b. Abdullah ve Ebu Derda (radiyallahu anhum)...

Sahabilerin dışında bu görüşte olan alimler ise Ahmed b. Hanbel, İshak b. Rahaveyh, Abdullah b.Mübarek, Nehai, Hakem b. Utbe, Eyyub es-Sahtiyani, Ebu davut et-Tayalisi, Ebu Bekirb. EbiŞeybe, Züheyr b. Harb..." Et-Terğib.

Ek Açıklamalar:

İman Üçe Ayrılır:

Asli İman (İmanın olmazsa olmazıdır./Puta tapmayı terk etmek nasıl Asli İmanın şartlarındansa, nasslardan anladığımıza göre -alimlerin bizlere aktardıklarına göre- namazı terk etmemekte asli imanın şartlarındandır.)

Vacib İman (Kişinin cennete girebilmesi ve cehennemden kurtula bilmesi için.)

Müstehap İman (Kamil İmana ermek için.)

Diğer Görüşler:

1 - Bir vakit namazı kasten terk edenleri tekfir edenler.

2 - Özrün dahil olduğu kadar -iki vakit/cem etmek- terk edenleri tekfir edenler.

3 - Hadislerde lugat manasıyla "terk edeni" tekfir edenler. (Bir, iki vakti terk ile küfre düşmez, -küfre düşme ihtimalide vardır ama Allah Teala isterse affeder isterse etmez. İsterse azap ettikleri zümresine girer. Bu kimsenin tekfiri için "namazı terk" etmesi gerekmektedir -lugat manasıyla-.)

(Bu üçü mürted olarak görür ve öldürülür.)

-İnşeallah- Racih olan görüş "üçüncü görüş"tür. Delilleri İçin Tıkla

Ayrıca Bakınız:

- Hudud / Hadler => İrtidad/TIKLA => 487, 488, 489, 500.

السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
 

Ekli dosyalar

  • namazınterki4mezhepfıkhı (1).jpg
    namazınterki4mezhepfıkhı (1).jpg
    377.8 KB · Görüntüleme: 361
  • namazınterki4mezhepfıkhı (2).jpg
    namazınterki4mezhepfıkhı (2).jpg
    295.2 KB · Görüntüleme: 296
  • namazınterkiselefifıkhı (1).jpg
    namazınterkiselefifıkhı (1).jpg
    340.6 KB · Görüntüleme: 289
  • namazınterkiselefifıkhı (2).jpg
    namazınterkiselefifıkhı (2).jpg
    397.4 KB · Görüntüleme: 284
  • namazınterkiselefifıkhı (3).jpg
    namazınterkiselefifıkhı (3).jpg
    374.1 KB · Görüntüleme: 317
  • namazınterkiselefifıkhı (4).jpg
    namazınterkiselefifıkhı (4).jpg
    276.4 KB · Görüntüleme: 250
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Bir daha böyle bir sorun olduğunda soru-cevap bölümüne aç.
Şunu eklemendeki derdini genele bi ifşa edebilme cesaretini gösterebilseydin

1 - Ben icma var demedim ama cumhurun görüşğ ü budur -Allah Teala en iyisini bilendir-. Ama İbn Hazm gibi büyük müştehid alimler sahabiden aksi varid olmadığı için -namaz kılanın küfrü hakkında- bunda icma var demişlerdir.
İbn Hazm demişse ehl-i sunnetin Cumhuru oluyor değil mi? Aşağıda da Hanefi, Şafii, Mâlik böyle düşünmüyor diyorsun. Şunu da söyleyeyim, Ahmed bin Hanbel'in iki görüşünden biri de öyle düşünmemektedir!
Cumhur nerde kaldı?
Rasûlullahın veya sahabînin namazı terk edenin kâfirdir dediği görüşü ehli sunnetin ekserisi o dönemki namaz kalmayanların âhiratte inkârcısı, kufrân-ı nimet olan putperest muşrikler olduğunu, musluman olanların zaten namaz gibi ibadetleri yaptıklarını, rivâyetlerdeki kâfirlerden kasıt kelime-i şehâdeti de söylemekten imtina eden muşrikleri hamlolonduğuna kâildirler.


2 - (İcma olmadığını yukarıda belirtmiştim.) İmam Hanefi, İmam Şafii, İmam Maliki var -Allah Teala en iyisini bilendir-.
Ehl-i sunnet daha ne kaldı ki? Çoğunluk bu âlimlere, mezheblere muhalefet ediyor olsun. Daha bu âlim ve mezhebleri takib eden binlerce âlim ve muctehidleri yazamıyorsun bile! Hatta namazı kılmayana kâfir diyen Ahmed bin Hanbel' mezhebinin en büyük âlimi Kudame'nin bile kâfir demediğini bir bilsen.

3 - Nüfus olarak dört büyük Ehl-i Sünnet Mezhebinin görüşlerini paylaşmakla yetineceğim -İnşeallah-.

- Hanbelî mezhebine göre namaz kılmayan kişi kâfirdir. Hanbelî mezhebine göre, mazereti olmaksızın tek bir vakit namazını kılmayan kişi kâfir olur. Bu kişiye, dinden dönenlere tatbik edilen hükümler tatbik edilir. Ölünce yıkanmaz, kefenlenmez ve cenaze namazı kılınmaz. Bir çukur kazılarak cenazesi içine bırakılır ve üzeri toprakla örtülür.

(Hanbeli Mezhebi'nin delillerini biliyoruz)

- Şafii Mezhebine göre namaz kılmayan kişi fasık olur. Had olarak öldürülür, müslümanların mezarlığına gömülür -bir rivayette müslüman mezarına gömülmez-.
- Malik Mezhebine göre namaz kılmayan kişi fasık olur. Had olarak öldürülür.

(Şafii ve Malikilerin delili -namaz kılanların öldürülmemesine dair hadislerdir:- "...Halid bin Velid (Radiyallahu Anh): −Ya Rasulullah! Şunun boynunu vurayım mı? dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): −‘Hayır, vurma! Umulur ki namaz kılıyordur.’ buyurdu..." (Müslim 144), "...Ey Allah’ın Rasûlü! Biz, onlara kılıçla karşı koymayalım mı?" diye sorulunca şu cevabı verdi: "İçinizde namazı kıldıkları müddetçe hayır. Yöneticilerinizden hoşlanmadığınız bir şey gördüğünüz zaman yaptıklarını hoş görmeyin; fakat itaatten de el çekmeyin."..." (Müslim))

- Hanefi Mezhebine göre namaz kılmayan kişi fasıktır. Öldürülmez, tazir cezası uygulanır, namazkılana kadar ve bu hal üzere ölene kadar hapsedilir.

(Hanefilerin delili -"Müslüman bir kimsenin üç kimse dışında kanı helal olmaz!" hadisini usulü fıkıh olarak aldıklarından dolayı: "...Müslüman bir kimsenin üç kimse dışında kanı helal olmaz! Onlar: 1) İslam Dinini terk edip cemaatten ayrılan kimse, 2) Evli iken zina eden kimse ve 3) Cana karşı candır’ buyurdu.” (İbni Hibban 4407), "‘Müslüman bir kimsenin kanını dökmek helal olmaz! Ancak üç şey bundan müstesnadır: 1) İslam’dan sonra küfre girmek, 2) Evlendikten sonra zina etmek ve 3) Bir cana kıymamışken cana kıymaktır’ buyurdu...." (Ebu Davud 4502))

Ayrıca Bakınız: İslami, Ahmed et-Tahran, Karşılaştırmalı Dört Mezhep Fıkhı/TIKLA => 59, 60.
Allah Teala Onlardan Razı olsun.
Hanefi, Şafii, Mâliki rahimehumullah cemiân, namazı terk edene fâsık olarak öldürülür demişsin. Fâsık olarak öldürülse de Müslümandır yazamayışını gördük.
Doğrudur, fâsık olarak öldürülse de "Müslümandır", hadd olarak öldürülsede günahkâr muslumandır, cenaze namazı kılınır, yazamamandaki şark kurnazlığının sebebini iyi anlıyorum.



4 - "Namazı terk edenin kâfir olduğu hükmü hakkında; "namazın farziyetini inkâr ederek terk edenin kafirliği" anlaşılmamış mıdır?" Kesinkes "Hayır". Kelime oyunu yapıyorsun.

"Namazın farziyetini inkâr ederek terk edenle, iman ederek tembellik, gevşekliğinden, ihmalinden kılamayan aynı kâfirdir fark yoktur" diyen âlimler kimlerdir?

Hafız el-Münziri şöyle der: "Sahabeden ve onlardan sonra gelenlerden bir topluluk vakti çıkıncaya kadar namazı kasıtlı olarak terk eden kimsenin tekfir edileceği görüşündedir. Bu görüşte olan sahabiler: Ömer b.Hattab, Abdullah b. Mesud, Abdullah b. Abbas, Muaz b.Cebel, Cabir b. Abdullah ve Ebu Derda (radiyallahu anhum)...

Sahabilerin dışında bu görüşte olan alimler ise Ahmed b. Hanbel, İshak b. Rahaveyh, Abdullah b.Mübarek, Nehai, Hakem b. Utbe, Eyyub es-Sahtiyani, Ebu davut et-Tayalisi, Ebu Bekirb. EbiŞeybe, Züheyr b. Harb..." Et-Terğib.

Ek Açıklamalar:

İman Üçe Ayrılır:

Asli İman (İmanın olmazsa olmazıdır./Puta tapmayı terk etmek nasıl Asli İmanın şartlarındansa, nasslardan anladığımıza göre -alimlerin bizlere aktardıklarına göre- namazı terk etmemekte asli imanın şartlarındandır.)

Vacib İman (Kişinin cennete girebilmesi ve cehennemden kurtula bilmesi için.)

Müstehap İman (Kamil İmana ermek için.)

Diğer Görüşler:

1 - Bir vakit namazı kasten terk edenleri tekfir edenler.

2 - Özrün dahil olduğu kadar -iki vakit/cem etmek- terk edenleri tekfir edenler.

3 - Hadislerde lugat manasıyla "terk edeni" tekfir edenler. (Bir, iki vakti terk ile küfre düşmez, -küfre düşme ihtimalide vardır ama Allah Teala isterse affeder isterse etmez. İsterse azap ettikleri zümresine girer. Bu kimsenin tekfiri için "namazı terk" etmesi gerekmektedir -lugat manasıyla-.)

(Bu üçü mürted olarak görür ve öldürülür.)

-İnşeallah- Racih olan görüş "üçüncü görüş"tür. Delilleri İçin Tıkla

Ayrıca Bakınız:

- Hudud / Hadler => İrtidad/TIKLA => 487, 488, 489, 500.

السلام عليكم ورحمة الله وبركاته

"Kesinkes HAYIR, kelime oyunu yapıyorsun" diyerek ahlaksızlık ve düzende monitörünün sana ayna görevi yaptığını bilesin. Çünkü herkes te görmekte.


el-Cassas (ö.370/980), namazı terk etmenin küfür sebebi olduğu konusunda delil olarak gösterilen, "Haram aylar çıkınca muşrikleri bulduğunuz yerde öldürün. Onları yakalayın, hapsedin. Onları her gözetleme yerinde oturup bekleyin. Eğer tevbe eder, namazı kılar ve zekatı verirlerse, siz de onların yollarını boşaltın", (Tevbe 5) ayetini yukarıdaki bakış açısı ile değerlendirmekte ve şöyle demektedir:

"Mâlumdur ki, ayette geçen `Muşrikleri öldürün' emrinin ortadan kalkması için kaçınılmaz şart, şirkten tevbe etmektir. Allah'ın namaz kılmak ve zekat vermek konusundaki emrini kabul etseler de o sırada namaz vaktinde bulunmasalar, müslüman olacakları ve kanlarının haram olacağı konusunda ihtilâf yoktur. Buradan anlıyoruz ki öldürülmekten kurtulmalarının şartı Allah'ın emirlerini kabul edip, onların bağlayıcılığını itiraf etmektir, fiilen namaz kılmak değildir. Bu konuda ayette sözü geçen zekât da namaz gibidir. Çünkü, malın üzerinden bir yıl geçmedikçe, yalnızca müslüman olmakla zekât vermek gerekmez. Şu halde, öldürülmeleri emrinin ortadan kalkması için zekât vermelerinin şart olması da makbul değildir"
(el-Cassas, Ebûbekir Ahmed b. Ali, Ahkâmu'l - Kur'an, IV, 270)

Görülüyor ki, Tevbe, 5 ayeti, namazı terk edenin kâfir olacağı konusunda delil olmaktan uzaktır.
Namazı terk edenin kâfir olacağını ifâde eden hadislere gelince, İslam ulemâsının çoğunluğu bunlarda söz konusu edilen kufru, "kufrân-ı nîmet" (nîmetin görmezlikten gelinmesi) (İbnu Ruşd
, el-Mukaddemât, I, 65) ; "Namazı, farz olduğunu inkâr ederek terk etmek" (el-Cassas, Ebûbekir Ahmed b. Ali, Ahkâmu'l - Kur'an, IV, 270) şeklinde yorumlamakta ya da; tehdit ve sakındırma amacına yönelik olduklarını, "namazı ihmal etmek, kişiyi kufre götürecek davranışlara sürükleyebilir" anlamını taşıdıklarını söylemektedirler.
(es-Suyûtî, Celâluddîn, Şerhu Suneni'n-Nesâî, (en-Nesâî'nin es-Sunen'i ile bir arada) I, 232; Ahmed Abdurrrahman el-Bennâ, Bulûğu'l-Emânî Şerhu'l Fethu'r Rabbânî, II, 80)


Belirtmek gerekir ki "Onlarla bizim aramızdaki ahid namazdır. Kim onu terk ederse kafir olmuştur," hadisinin zahirî anlamını esas kabul etmek mümkün değildir. Zira hadisin başındaki "onlar" kelimesi ile munafıklar kast edilmektedir. Buna göre hadisin anlamı `İslami hükümlerin onlara uygulanması konusunda temel kriter, namaza gelmeleri ve zahiri hükümlere boyun eğmeleri konusunda müslümanlara benzetilmeleridir. Namazı terk ettikleri zaman bu nitelikleri yok olacağı için diğer kafirler gibi olurlar' demek olur.
(Ahmed Abdurrahman el-Bennâ, Bulûğu'l-Emânî Şerhu'l Fethu'r Rabbânî, II, 80; et-Tîbî, Huseyin b. Muhammed b. Abdullah, Mişkâtu'l-Mesâbîh- el-Kâşif an Hakâiki's-Sunen, II, 155)

Kısaca hadisin konusu mu'minler değil, munafıklardır. Zaten kafir olan munafıklar için kufre girmek değil, olsa olsa küfürlerinin açığa çıkması söz konusudur. Şu halde bu hadis, namazı terk edenin kâfir olacağı ve öldürüleceği konusunda delil olmaz:
Diğer hadislerin ise yukarıda belirttiğimiz biçimlerde yorumlanmasını zorunlu kılan gerekçelere sahib bulunmaktayız.






Ben (Prof.) ise . Vehbe Zuhayli birinci görüşe meylediyorum. O da namaz kılmayanın kâfir olmadığına hükmetmektir
Çünkü, kelime-i şehadet getirdikten sonra bir Müslümanın cehennemde ebedî olarak kalmayacağına dair kesin deliller vardır.

Peygamber (a.s.) şöyle buyuruyor:
"Lâ ilahe illallah" deyip Allah'tan başka tapılardan inkar edenin malı ve kanı korunmuştur; dökülmesi, alınması haramdır. Bu kimsenin hesabı Allah'a aittir"
(Muslim ; Eşcai yolu ile tahric etmiştir. Camiu'l-Usul, I, 161)

Başka bir hadis-i şerifte de şöyle buyurulmuştur;
"Lâ ilahe illallah" deyip kalbinde bir arpa ağırlığı kadar hayır bulunan kimse cehennem ateşinden çıkacaktır. Yine kalbinde buğday tanesi kadar hayır bulunduğu hâlde "Lâ ilahe illallah" diyen kimse cehennem ateşinden çıkacaktır. "Lâ ilahe illallah" diyen ve kalbinde zerre kadar hayır bulunan kimse de cehennem ateşinden çıkacaktır"
(Buhari ; Enes (r.anh)ten rivayet edilmiştir)

Hanefîler dışındaki cumhura göre öldürülme şekli eğer tevbe etmezse kılıçla boynunu vurmaktır.
(Prof. Vehbe Zuhayli; İslam Fıkhı Ansiklopedisi, C.1 , S.387-390)


Daha kimseyi aldatamayacaksın!

https://www.islam-tr.org/uyeler/talha-bin-asim-et-turkî.98322/

selamun aleykum abi bu uye su sekilde mail atmis

Hocam cezamı kaldırın bir daha -ulemanın- çoğunluğa muhalif konu paylaşmayacağım İnşeallah.


Ehl-i Sünnete göre :
Namazı Terk Etmenin Hükmü
https://www.islam-tr.org/konu/namazi-terk-etmenin-kilmayanin-hukmu.11226/
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Ana Sayfa Alt