Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Onların Sözleri

E Çevrimdışı

Ebu Munzir

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
İmam Şafi'nin şu şiiri söylediği rivayet ediliyor:

اصبِر عَلى مُرِّ الجَفَـا مِن مُعَلِّمٍ....فَإِن رُسُوب العِلمِ في نَفَــراتِهِ

ومن لم يذق مُـر العَلُّم ِ ساعةً....تجرع ذُل الجهلِ طُـول حياتِهِ

ومن فـاتهُ التعلِيمُ وقت شبابهِ...فكَبِّـر عليه أربعاً لِوفاتِهِ

وذاتُ الفتى والله بالعِلمِ والتُّقى... إذا لم يكونا لا اعتِبارَ لِذاتِهِ

Şiirin tercümesi: Muallim'den acı sertliğe sabret ... Başarısız ilim, ilmi sevmemektedir

Kim ilmin acısını bir saat tatmazsa... Hayatı boyunca cehaletin zilletini tadar

Kim gençliğinde ilme tahsil etmeye vakit ayırmazsa... Sen de getir vefatından dolayı ona dört kez tekbir

Ve gençlik hayatı vallahi ilim ve takva iledir... Eğer ilim ve takva yoksa itibar edilmez o gençliğe
 
Son düzenleme:
E Çevrimdışı

Ebu Munzir

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Üstad İbn Cerir et-Taberi rahmetullahi aleyh tefsirinde mesela Kuran'da geçen bir kelimeye Arap dili açısından mana verir ve şöyle der:

Allah'ın kitabında bundan farklı birşeye delalet eden delil yoksa ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'den bu konu ile alakalı gelen başka bir haber yoksa ve sözü ile özrü kesen bir kişi yoksa, vacip olan söylediği sözü söylemektir. Ve bilgimiz olmayan şeyler hakkında (konuşmayız ve) susarız.


وذلك أن الفلك في كلام العرب هو كل شيء دائر، فجمعه أفلاك، وقد ذكرت قول الراجز:

باتَّتْ تُناجِي الفُلْكَ الدَّوَّارَا

وإذ كان كل ما دار في كلامها، ولم يكن في كتاب الله، ولا في خبر عن رسول الله صلى الله عليه وسلم، ولا عمن يقطع بقوله العذر، دليل يدل على أيّ ذلك هو من أيّ كان الواجب أن نقول فيه ما قال، ونسكت عما لا علم لنا به.
 
H Çevrimdışı

Hatve

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
AJvadQ.jpg
 
İ Çevrimdışı

İki Hicretyolu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bu tarz rivayetleri hikaye gibi okur geçeriz.Oysaki onlar bu dini öyle ince yaşadılarki onları değerli kılan bu derece vera sahibi olmalarıydı.


”Ebu Hassan isa b.Abdullah el-Basri diyor ki :“ Hasan b.Arefe’nin şöyle dediğini işittim.İbnu’l Mübarek bana şöyle derdi:”Şam’da iken birinden ödünç kalem aldım,ancak geri vermeyi unuttum.Merv şehrine gelince baktım ki eşyaların içinde.Bende Şam’a dönüp kelemi verdim.”


Bir örnekte “Sünen” eserinin müellifi İmam Ebu Davud es-Sicistani ,sadece hapşıran birine yerhamükallah demek için bizim garip göreceğimiz bir çabanın içinde.Kendisi bir gemideyken sahilde birinin hapşırdığını işitir.Bu sefer bir kayık kiralar ve adamın yanına giderek“yerhamükallah” der.Niye yaptığı sorulunca şöyle cevap verir: Belki adam duası makbul biridir.Dinlenmeye çekilince birinin şöyle nida ettiğini duyarlar:”Ey gemi halkı !! Bilmiş olasınız ki Ebu Davud ,Allahu Teala’dan Cennet’i bir dirheme satın aldı.” ….SubhanAllah
İmam Muhasibi,Ahlakımız sayfa 133,134
 
Muwahhide Tevhid Çevrimdışı

Muwahhide Tevhid

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
İbn-i Kayyım rahimehullah, arkadaşları 4 kısma ayırır.
1- Gıda Hükmündeki Arkadaşlar.
2- İlaç Hükmündeki Arkadaşlar.
3- Hastalık Hükmündeki Arkadaşlar.
4- Zehir Hükmündeki Arkadaşlar.

* Gıda hükmündeki arkadaşlar, gece veya gündüz, günün hiçbir vaktinde bunlardan bütü-nüyle uzak kalınamaz. Kişi, tıpkı yemek misali onlara olan ihtiyacını giderdikten sonra onlardan çekip ayrılır. İhtiyaç duyduğunda ise tekrar onlarla birlikte olur. Bunu bu şe-kilde sürdürür. Bu insanlar, altından daha değerlidir. Bunlar Allah’ı, buyruklarını, düşmanın tuzaklarını, kalp hastalıklarını ve tedavi yollarını bilen insanlardır. Ve Allah için, Kitabı için, Rasûlü için ve insanlar için samimi davrananlardır. Bu insanlarla be-raber olmak, onlar arasına katılmak bütünüyle kazançtır.
* İlaç hükmündeki arkadaşlara ise hastalık zamanlarında kendilerine ihtiyaç duyulur. Sağlıklı olduğun sürece onlara ihtiyacın olmaz, aralarına katılmazsın. İyi bir yaşam, ih-tiyacın olan ilişkiler, ortak faaliyetler ve akıl danışmak için onlara ihtiyaç duyar, onlar-dan bütünüyle uzak kalamazsın. Onlar, hastalığın için ihtiyaç duyduğun ilaç gibidir. Onların arasına katılarak, ihtiyacın olanı aldıktan sonra onlardan ayrılırsın.
* Hastalık hükmündeki arkadaşlar, âhirete ve dünyaya yönelik hiçbir faydası dokunma-yan insanlardır. Bununla birlikte insana hem dünyası hem de âhireti veya yalnızca dünyası ya da yalnızca âhireti hususunda zarar verirler. Onlarla birlikte olmak, onların arasına katılmak ölümcül hastalığa yakalanmak gibidir. Onlardan bazılarıyla beraber olmak, diş ağrısına benzer; ıstırabı şiddetlidir. Ancak çekildiğinde ağrıdan eser kalmaz. Onlardan kimileriyle beraber olmak, insanı bunaltır ve ağrı verir. Zira onlar doğru dü-rüst konuşmayı beceremezler ki, konuşmalarıyla sana faydalı olsunlar. Susmayı bilmez-ler ki, senin konuşmandan istifade etsinler. Konuştukları zaman sözleri dinleyenlerin kalplerine balyoz gibi iner. Oysa onlar kendi konuşmalarını çok beğenirler ve bundan mutluluk duyarlar… İşte Allah’ın emir ve yasaklarına aykırı yaşayan insanlarla birlikte olmak, ruh için ateşli bir hastalıktır. Dünya hayatının çilelerinden biri de böylesi in-sanlardan biriyle sınanmaktır. Bu tür insanlarla yakınlık kurmak kaçınılmazdır. Böyle bir durumla karşı karşıya kalan kimse, Allah kendisine bir çıkış kapısı açana kadar onunla iyi geçinsin.

* Zehir hükmündeki arkadaşlar ise, şayet kendileri için uygun bir panzehir bulunabilirse, ne âlâ; yoksa Allah onun sonunu hayreylesin! Böyle insanların sayısı çoktur. Allah on-ları artırmasın! Bunlar, Rasûlullah’ın sünnetinden alıkoyup, hilafına davranışlara çağı-ran bidatçi ve sapık insanlardır. Onlar Allah yolundan alıkoyan ve onu eğip bükmek isteyen zalimlerdir. Bid‘atı sünnet, sünneti bid‘at; ma‘rufu münker, münkeri ma‘ruf göstermeye çalışanlardır…
Kardeşim; burada anlatılan insan tiplemelerinden hangisinin sana fayda, hangisinin zarar getireceğini umarım en güzel şekliyle idrak etmişsindir. Etrafına göz gezdir, şöyle bir bak..
Acaba arkadaşların bu dört sınıftan hangisine giriyor?
Sana gıda misali fayda mı veriyorlar, yoksa zehir misali zarar mı?
Hastalıklarına merhem mi oluyorlar, yoksa hatalığına hastalık mı katıyorlar?
Hangisi?
İşte sen bunları tespit ederek kendine bir çevre oluşturmalı ve sana dünya-âhiret her hangi bir fayda sağlamayan insanlardan uzak durmalısın. Hele hele Ramazan’da buna çok daha fazla özen göstermelisin. Bunu yapmazsan eğer, hem dünyada elde edeceğin güzellik-lerden, hem de âhirette fayda getirmesi umulan hayırlardan mahrum olur, kalbinde sürekli bunun acısını hissedersin. Artık gel, sürekli oturup-kalktığın arkadaşlarını tespit ederek kendine bir iyilik yap ve hem gönlünü, hem çevreni rahatlat!
Ne mutlu sâlih ve sâdık insanlarla arkadaşlık etme saadetine nâil olanlara!
“Ey iman edenler! Allah’tan korkup-sakının ve sadık insanlarla beraber olun.” (Tevbe, 119)
 
ruhisukut Çevrimdışı

ruhisukut

Önce tanı sonra bağlan!
İslam-TR Üyesi
1930'lı yıllar ve Said Havva anlatıyor:
"İhvan-ı Müslimin'i kurduğumuz 7 arkadaşımızdan biri de İsmail'di. İsmail, evlat hasretiyle yanan ve dokuz sene sonra kız çocuğu olan bir babaydı. Kızına 'Canan' anlamına gelen Ruhiye adını vermişti. İhvan-ı Müslimin, her akşam olduğu gibi yine gizli toplantılarına devam ediyor, Mısır'ın güvenlik güçlerine yakalanmamak için büyük bir titizlik gösteriyordu.
Bir akşam yine İsmail'in evinde bir araya gelmiştik. İsmail, bize tatlı ikramında bulunuyordu. Toplantı gece 01.00'e kadar sürdü. Nihayet sona ermiş ve evlerimize dağılmak için kalkmıştık. Üstad Hasan El-Benna evden tam ayrılırken, İsmail kolundan tuttu ve dedi ki:
'Üstadım, kızım öldü. Yarın cenazeye gelmeleri için arkadaşlara haber verir misin?'
Üstad da İsmail'e: 'Hangi kızın öldü? Senin kaç tane kızın var?' diye sorunca; İsmail, 'Biz içeride toplantı yaparken öldü.' dedi.
'İsmail, kızın ne zaman öldü, bize neden haber vermedin, biz toplantı yaptık, tatlı yedik, niçin bize söylemedin?' deyince;
İsmail de buna cevaben dedi ki:
"ÜSTADIM! KIZIM ÖLDÜ! DAVAM DEĞİL!"


saidhavva.jpg

Hayatı okunulası ve yaşanılası yiğit olan ilim ve dava adamı. Allah razı olsun kardeşim, en çok sevdiğim ve hayranı olduğum son dönem adamlarından biridir. Vesilenle hayatını bir daha okudum, diğer kardeşlerime ve abilerimede tavsiye ediyorum;

http://dergi.nebevihayatyayinlari.com/ilim-ve-dava-adami-said-havva/
 
M Çevrimdışı

Mustafa Sabri

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Cahilin cahilliğini kanıtlamak kolaydır fakat ona itiraf ettirmek güçtür. Hz. Ali


Kibirli yada cahil insandan daha kötü ne var? Hem cahil aynı zamanda kendini alim zanneden kibirli bir kişi ne zordur onlara laf anlatmak. (Maalesef bu siteyede ara sıra bu tiplerden uğruyor)
 
E Çevrimdışı

Ebu Munzir

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Mustafa Sabri,

Emir-ulMuminin Ali bin Ebi Talib radıyallahu anh'a isnat ettiğin o sözün senedi var mı? Yoksa sen o naklin sıhhatini araştırmadan laubalilik ve geyik yapan sitelerden mı kopyaladın o sözü? Bunun vebali yok mu sence?
 
M Çevrimdışı

Mustafa Sabri

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Mustafa Sabri
Emir-ulMuminin Ali bin Ebi Talib radıyallahu anh'a isnat ettiğin o sözün senedi var mı? Yoksa sen o naklin sıhhatini araştırmadan laubalilik ve geyik yapan sitelerden mı kopyaladın o sözü? Bunun vebali yok mu sence?
Hayırdır üzerinemi alındın? eğer yoksa söyle hemen silerim
 
Son düzenleme:
İ Çevrimdışı

İki Hicretyolu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
"Said b. El Müseyyeb(rh)'84 Yaşında olmasına rağmen bir göz'ü kör diğeri de iyi görmemesine rağmen yine de kadınlardan korktuğum kadar başka hiçbir şeyden korkmuyorum derdi ve devamında derdiki 'şeytan ümidini kestiği kimseye kadınlar vasıtasıyla yaklaşırır.."

13442358_515918071927820_979488690856924079_n.jpg
 
Üst Ana Sayfa Alt