Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Onların Sözleri

Zuhri Çevrimdışı

Zuhri

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Şimdi ben size kendi halimi haber vereyim. Kitap okumaya asla doymam. Daha önce görmediğim bir kitap gördüğüm zaman hazine bulmuş gibi olurum. Nizamiye medresesine vakfedilmiş kitapların listesine baktığımda gördümki altıbin cilte yakın kitap var. Ebu Hanifenin, Humeydi'nin, şeyhimiz Abdulvehhab'ın, İbni Nasır'ın, Ebu Muhammed b. Haşşab'ın ve gücümün yettiği diğer kimselerin kitaplarını -ki hepsi yükler dolusuydu- listesine de baktım. Ben yirmi bin cilt kitap okudum demiş olsam daha fazlasını okumuşumdur ki henüz ilim talebesiyim.

Ben o kitapları incelemekle önceki alimlerinin yaşamlarını, gayretlerinin büyüklüğünü, hıfzlarını, ibadetlerini, bildikleri acayip şeyleri öğrenip istifade ettim. Okumayanlar buradaki zevki elbette bilemezler. Bu yüzden insanların içinde bulundukları küçümsemeye ve taleberin gayret düşüklüklerini hakir görmeye başladım, Allaha hamdolsun.
.................

Önceki alimlerin himmet ve gayretleri yüceydi. Onların ömürlerinin özü olan yazmış oldukları kitaplar bunun en iyi delilidir. Fakat yazmış oldukları kitapların çoğu unutulup hatırdan silindi. Çünkü talebelerin himmetleri zayıfladı, muhtasar kitaplar istemeye, uzun kitaplar merak duymamaya başladılar. Sonra da sadece ders olarak gördükleri kitaplarla yetinip diğerlerini boşladılar. Böylece kitaplar unutuldu ve kopya edilip çoğaltılmadı.

İlim talebinde mükemmeli isteyen kişinin tek yolu geride kalıp görünmeyen kitapları okumak ve çokça mutalaa etmektir. İşte o zaman talebe öncekilerinin ilimlerini ve himmetlerinin yüceliğini görecek ve böylece aklı bilinecek, gayretle çalışmaya başlayacaktır. Hiçbir kitap faydadan hali değildir.

(Ebul Ferec İbn'ul Cevzi rahimehullah - Hatırlı sayfalar)
 
Muwahhide Tevhid Çevrimdışı

Muwahhide Tevhid

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
20170218_002344.png
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Prof. Ali Hasbullah şöyle diyor:

“Allah (c.c)’ın kulları üzerinde hüküm sahibi olduğu, onlara emir ve yasaklar şeklinde ölçüler koyduğu müslümanlar arasında tartışmasız kabul edilmiştir. Kullara itaat düşer. İtaate karşılık sevap, itaatsizliğe karşılık da ceza vardır.” (Usul el Teşri el İslami-İslamda Teşriin Esasları s:379)
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
"Allah'ın hükmü, kendini ya Kur'an ya da Sünnet'te gösterir. Her hoşgörünün bir hoş göreni, Her haramın bir yasaklayıcısı ve her farzın bir farz kılanı vardır. Kâinatı yaratan Allah'tan başka, ne bir hoşgörücü, ne bir yasaklayıcı ve ne de bir farz kılıcı vardır. O'ndan başka ibadete layık bir ilah yoktur." (İbn Hazm / Usûl-i Din - s. 17)
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
İbni Teymiyye şöyle diyor:

"Bütün ameller ancak küfür işlendiğinde boşa çıkar. Çünkü iman üzere ölen mutlaka cennete girecektir. Eğer cehenneme girmişse mutlaka oradan çıkıp sonunda cennete girecektir. Eğer bütün amelleri boşa çıkmışsa hiçbir zaman cennete girmez. Bütün amellerin boşa çıkması ancak bu amellerin hepsini yok eden bir şey işlendiğinde olur. O da sadece küfürdür. Bu kaidenin ehli sünnetin temel itikadından olduğu bilinmektedir." (Es-Sarimul Meslul - 2/214)
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
İbn Kayyım el-Cevziyye(rh.a), Nisa suresi 59. ayetinin "Herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, (düştüğünüzde) Allah’a ve ahiret gününe gerçekten iman etmişseniz, onu Allah’a (Kur’an’a) ve (hayatta iken) Rasulüne (vefatından sonra ise onun sünnetine) havale edin!" kısmı hakkında şunları söylemiştir:

"Bütün ilim alimleri burada ittifak halinde mutlak surette her şeyin Allah'ın kitabına götürüleceği noktasından icma etmişlerdir, yani bütün alimler görüş birliği içerisindedirler. Olayı Peygamber'e götürme ve onun hakemliğine başvurma meselesine gelince ise, Peygamber hayatta olduğu müddetçe bizzat kendisine müracaat edilir, onun vefatından sonra ise sünneti o konuda hakem kılınır. Cenabı Allah kullarına aralarında meydana gelen anlaşmazlıklar konusunda mutlak surette Allah'a ve onun Rasulüne müracaat etmeleri gerektiğini emretmiştir. Bu emir mü'min kullaradır ve öncelikle onlara "ey iman edenler" diye hitap etmek suretiyle imanı söz konusu etmiştir. Böylece anlaşmazlığı Allah'a ve Rasulüne götürme noktasından da imanı adeta bir şart koşmuştur. Eğer iman ediyorlarsa mutlak surette bu anlaşmazlığı Allah'a ve Rasulüne götürmek zorundadırlar. Eğer aralarından meydana çıkan ihtilafı Allah'a ve Rasulüne götürmek istemeyen bir kimse varsa o zaman böyle bir kimsenin imanı da yok demektir." (İbn Kayyım el-Cevziyye: Bedâi'ut Tefsir, c. 1, s. 542)
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
"Size apaçık (her şeyi açıklayan) kitabı indiren Allah'ın hükmünden başka bir hüküm kabul eder miyim?" (En'am: 114)

"Bu buyruk, insanlar arasında hüküm verecek olanın bir ve tek olan aziz ve celil Allah olduğunu beyan etmektedir..." (İbn Kayyım el-Cevziyye / Bedâi'ut Tefsir - 2/62)
 
yenibahar Çevrimdışı

yenibahar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Lâik der ki, Allah'a ve Peygamber'e evet Şeriat'e hayır.
Yani güneşe evet ışığına hayır.

O kadar saçma!

Necip Fazıl Kısakürek


İnsanlar ŞERİATin ne demek olduğunu bilmedikleri için hayır diyorlar , Afganistan , Filistin , Suriye , Arap Ülkelerinde ki ŞERİATi gerçek şeriat zannediyorlar , çevremde ki insanlara , yakınlarıma ve arkadaşlarıma Allahın Şeriatini anlattığım da , nerdeyse küçük bir şok yaşıyorlar , hatta Şeriat gelsin o zaman diyorlar . Ve bunların tamamı LAİK .
 
Üst Ana Sayfa Alt