A
Çevrimdışı
PKK, kurulduğu günden beri hep İslam’la ve Mukaddesatla savaşır bir pozisyonda olmuştur. Tesettüre olan düşmanlığı, kadın üzerinden özgürleşme! umudu, cami saldırıları, kendini İslam’a adamış insanları şehid edişi, Allah’a, Kur’an’a, Hz. Peygamber’e açıkça ve alçakça hakaret etmeleri, liderlerini “Peygamber” olarak görmeleri ve “Apoculuğu” din olarak algılamaları… İslam’a ve Müslümanlara olan düşmanlıklarının sarih delilleridir.
Toplumsal huzursuzluk, kepenk kapat(tır)ma, ortalığı velveleye verme, İslam’a ve Mukaddesata saldırma, çatışma ortamı yaratma, kan akıtma, ocak yıkma, masum canlara kıyma, ikiyüzlü ve yalan siyaset yapma… PKK’nin hayat damarlarıdır, varlığının devamı hükmündedir, olmazsa olmazıdır…
Apo’nun öksürmesi, odasının 17cm küçülmesi, rahatının/uykusunun kaçması onlar için toplumsal kaosun sebeplerindendir. Bu sebeplere dayanarak, akşama kadar çalışıp evine bir ekmek götürme derdinde olanların dükkanlarını ateşe vermekten, camlarını kırmaktan, kepenklerini indirmekten ve ortalığı savaş alanına çevirmekten geri durmazlar. Nede olsa bir sebebi var. Liderlerinin rahatı kaçmış ya…
PKK ve Laik rejim et ve tırnak gibidirler. PKK’nin varlığı laik Kemalist rejimin bekasına en büyük destek, Laik Kemalist rejimin varlığı da PKK’nın bekası için en büyük destektir. Biri olmazsa diğeri de işlevsiz kalır. Laik rejim bir taraftan Kürt milletine batıya ayak uydurma, çağdaşlaşma adına çıplaklığı dayatırken, diğer tarafta PKK ise, fikri yozlaşmayı, korkuyu, farklı bir din modelini dayatmakta ve böylelikle mazlum Kürt milleti “iki ateş” arasında ne yapacağını, nasıl hareket edeceğini bilemeyecek duruma sürüklemektedir.
PKK, Allah’ın inayetiyle ve ferasetleriyle ateş çemberinden kurtulan Müslüman Kürt halkını, tekrar çembere sıkıştırmak, “bölgede tek hakim güç” imajını vermek ve böylelikle akim kalan hayat damarlarına tekrardan kan pompalamanın peşinde.
PKK, derin dayılarının/ergenekoncuların güvendiği dağlara akan karı temizlemek ve böylelikle onlara olan sadakatini ispatlamak istiyor. Hasip Kaplan’ın “Biz Güneydoğu’da laikliğin teminatıyız. Biz olmasak Güneydoğu’ya şeriat gelir” sözünü pratize etmek ve “emirde bekleyen karakol” görevini üstlenmek istiyor.
Basiretle olay analiz edildiğinde ise, Güneydoğuda yükselen Muhammed’i sevda, PKK’nin uykusunu kaçırmış ve onların Kürt toplumu üzerinde hayal ettikleri “Sosyalizm, Zerdüştlük” planlarını suya düşürmüştür. Sekteye uğrayan hayallerinden dolayı derin dayılarından yardım istemekte ona PKK, dayılarına dolaylı olarak “Güneydoğu’ya şeriat gelirse bu, bizim de sizin de sonunuz olur” mesajını vermektedir.Bundan dolayı PKK tarafından İslam’i derneklere ve özellikle Mustazaf-der’e yapılan saldırılara emniyet seyirci kalmayı yeğlemektedir…
PKK, sosyalizm bayrağını Amed’e değil, ancak kalplerine dikebilirler. Çünkü bu halk İslam’dan, Kur’an’dan, Hz. Peygamber’den yana olduğunu Kutlu doğum etkinliklerinde cümle âleme göstermiştir.
Allah’ın inayetiyle Kur’an yakan, ocak yıkan, Din’den bıkan, kan akıtan PKK, amaçlarına ulaşamayacaktır. Çünkü “Onlar tuzak kurdular, Allah da tuzak kurdu. Ve Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.”
Kemalist rejim Kemal Atatürk için, Apoist Kürt kesimi de Apo “Can” alan için nutuklar sıralamaya dursunlar, övgülerle bahsede dursunlar. Müslümanlar üzerinde yaptıkları oyunlar günden güne deşifre olmuş ve liderleri için tarih kitabının kara sayfasında yer ayrılmıştır…
Şunu da bilsinler ki yeryüzünde hiçbir beşer Hz.Muhammed (sav) kadar sevilmedi, sevilmeyecek ve ondan uzak kalan hiçbir halk sevinmedi, sevinmeyecek…
Allah için seven, sevilen ve sevinen insanlardan olmamız duasıyla.
Allah’a emanet olunuz.
(Hüseyin Ebuliz)
Toplumsal huzursuzluk, kepenk kapat(tır)ma, ortalığı velveleye verme, İslam’a ve Mukaddesata saldırma, çatışma ortamı yaratma, kan akıtma, ocak yıkma, masum canlara kıyma, ikiyüzlü ve yalan siyaset yapma… PKK’nin hayat damarlarıdır, varlığının devamı hükmündedir, olmazsa olmazıdır…
Apo’nun öksürmesi, odasının 17cm küçülmesi, rahatının/uykusunun kaçması onlar için toplumsal kaosun sebeplerindendir. Bu sebeplere dayanarak, akşama kadar çalışıp evine bir ekmek götürme derdinde olanların dükkanlarını ateşe vermekten, camlarını kırmaktan, kepenklerini indirmekten ve ortalığı savaş alanına çevirmekten geri durmazlar. Nede olsa bir sebebi var. Liderlerinin rahatı kaçmış ya…
PKK ve Laik rejim et ve tırnak gibidirler. PKK’nin varlığı laik Kemalist rejimin bekasına en büyük destek, Laik Kemalist rejimin varlığı da PKK’nın bekası için en büyük destektir. Biri olmazsa diğeri de işlevsiz kalır. Laik rejim bir taraftan Kürt milletine batıya ayak uydurma, çağdaşlaşma adına çıplaklığı dayatırken, diğer tarafta PKK ise, fikri yozlaşmayı, korkuyu, farklı bir din modelini dayatmakta ve böylelikle mazlum Kürt milleti “iki ateş” arasında ne yapacağını, nasıl hareket edeceğini bilemeyecek duruma sürüklemektedir.
PKK, Allah’ın inayetiyle ve ferasetleriyle ateş çemberinden kurtulan Müslüman Kürt halkını, tekrar çembere sıkıştırmak, “bölgede tek hakim güç” imajını vermek ve böylelikle akim kalan hayat damarlarına tekrardan kan pompalamanın peşinde.
PKK, derin dayılarının/ergenekoncuların güvendiği dağlara akan karı temizlemek ve böylelikle onlara olan sadakatini ispatlamak istiyor. Hasip Kaplan’ın “Biz Güneydoğu’da laikliğin teminatıyız. Biz olmasak Güneydoğu’ya şeriat gelir” sözünü pratize etmek ve “emirde bekleyen karakol” görevini üstlenmek istiyor.
Basiretle olay analiz edildiğinde ise, Güneydoğuda yükselen Muhammed’i sevda, PKK’nin uykusunu kaçırmış ve onların Kürt toplumu üzerinde hayal ettikleri “Sosyalizm, Zerdüştlük” planlarını suya düşürmüştür. Sekteye uğrayan hayallerinden dolayı derin dayılarından yardım istemekte ona PKK, dayılarına dolaylı olarak “Güneydoğu’ya şeriat gelirse bu, bizim de sizin de sonunuz olur” mesajını vermektedir.Bundan dolayı PKK tarafından İslam’i derneklere ve özellikle Mustazaf-der’e yapılan saldırılara emniyet seyirci kalmayı yeğlemektedir…
PKK, sosyalizm bayrağını Amed’e değil, ancak kalplerine dikebilirler. Çünkü bu halk İslam’dan, Kur’an’dan, Hz. Peygamber’den yana olduğunu Kutlu doğum etkinliklerinde cümle âleme göstermiştir.
Allah’ın inayetiyle Kur’an yakan, ocak yıkan, Din’den bıkan, kan akıtan PKK, amaçlarına ulaşamayacaktır. Çünkü “Onlar tuzak kurdular, Allah da tuzak kurdu. Ve Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.”
Kemalist rejim Kemal Atatürk için, Apoist Kürt kesimi de Apo “Can” alan için nutuklar sıralamaya dursunlar, övgülerle bahsede dursunlar. Müslümanlar üzerinde yaptıkları oyunlar günden güne deşifre olmuş ve liderleri için tarih kitabının kara sayfasında yer ayrılmıştır…
Şunu da bilsinler ki yeryüzünde hiçbir beşer Hz.Muhammed (sav) kadar sevilmedi, sevilmeyecek ve ondan uzak kalan hiçbir halk sevinmedi, sevinmeyecek…
Allah için seven, sevilen ve sevinen insanlardan olmamız duasıyla.
Allah’a emanet olunuz.
(Hüseyin Ebuliz)