PKK bilindiği gibi (hepinizin bildiği gibi..) Marksist Leninist bir örgüttür! en önemlisi ise DARVİNİST dir! Örgüt lideri apo ve örgüt militanları Evrim teorisine inanır. insanın maymundan geldiğini söylerler... Onun için kimseye acımazlar iNSANLARI HAMAM Böceği gibi görürler. BEBEKLERİ BİLE ÖLDÜRÜRLER! Bununda Kanıtları ABDULLAH ÖCALAN ın kitaplarında ve sözlerinde var işte onlardan bazıları; Lenin 1900’de ne ise ben de 21. yüzyıl sosyalizmini temsil ediyorum, reel sosyalizmle savaşarak, emperyalizmle savaşarak yeni sosyalizmi inşaa ediyorum." (Özgür Yaşamla Diyaloglar, s. 201)
"PKK, Marksizm-Leninizm geleneğine uygun bir gelişme yaşamıştır. Bundan sonrası açık ki etle tırnak gibi birbirinden ayrılmayan bu miras üzerine şekillenecektir."(Kürdistan’da Halk Kahramanlığı, s.78)
"Bizim ortamımızda sosyalizmin ve komünizmin ölçüleri egemendir. Sosyalizmde herkese emeği kadar verilir. Bu, parti (PKK) içinde de geçerlidir. Bu, komünist toplumun kuruluşuna kadar da geçerli olacaktır." (Tasfiyeciliğin Tasfiyesi, s.153)
"İşte proletaryanın kahramanları Marks ve Engels. İşte onun teorik, siyasal dahisi Lenin ve yine onun pratik ustaları Stalin, Ho Chi Minh ve Mao. Ve bunların önderliğinde yürüyen birçok ulusal ve enternasyonalist kahraman. İnsanlığın özgürlük bilincini ayaklandıran, örgütlendiren ve halk ordusu denilen orduları ortaya çıkaran bu büyük kahramanların insanlık tarihindeki yeri gerçekten büyüktür." (Kürdistan’da Halk Kahramanlığı, İstanbul, Mart 2004, s.87)
Lise dönemlerinde büyük felsefik bunalımı yaşadım. Tanrı ile savaşı verdim, bu savaştan başarı ile çıktıktan sonra yarı Tanrı oldum. (Özgür Yaşamla Diyaloglar, Ekim 2002, s. 257)
Tek tanrılı din ideolojileri, baştan sona siyaset ideolojileridir. Dini söylem, Allah, peygamber ve melek gibi kavramlar dönemin siyasi literatürüdür. (Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 204)
Allah bir nevi ortaçağın feodal manifestosudur, temel yasası ve bildirgesidir. (Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 313)
Namazın kendisi de genel anlamda bir tiyatrodur. (Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 354)
İlkel komünal topluluk dönemi, İNSANLIĞIN HAYVANLAR ALEMİNDEN KOPARAK tarih sahnesine çıktığı, son derece geri üretim güçleri ve bu temelde şekillenmiş basit üretim ilişkilerinin hüküm sürdüğü bir aşamayı ifade eder. (Kürt Hümanizmi ve Yeni İnsan, İstanbul, Nisan 2001, s.25)
Başlangıçta insanın kendine yakın hayvan türlerinden pek farkı yoktur. Doğada hazır bulduklarını yer, ağaçlar üzerinde ve kavuklarda örgütsüz bir şekilde barınır. Ama düşünme ve konuşma yetisini kazanmasıyla birlikte, yiyecek toplamada, DİĞER HAYVANLARA karşı kendini savunmada, doğal afetlere karşı kendini korumada, bazı ilkel taş araçları geliştirmek ve hemcinsleriyle dayanışma içine girmek kaçınılmaz olur. Bu aşamaya kadar, HAYVANLAR ARASINDA GEÇERLİ OLAN; BİYOLOJİNİN EVRİMLER KANUNU hüküm sürmektedir. (Kürt Hümanizmi ve Yeni İnsan, İstanbul, Nisan 2001, s.13)
HAYVANIN EN İLERİ SOSYALLEŞMİŞ BİÇİMİ İNSANDIR. En vahşi hayvandır insan, en acımasız hayvandır. (Kürt Hümanizmi ve Yeni İnsan, İstanbul, Nisan 2001, s.106)