Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İlmi Konu Ramadan Ay'ı Bid'atleri

H Çevrimdışı

Hoor-al-ayn

Guest
Allah bu ve bunun gibi hayirli calismalarinizi arttirsin. jazakaAllahu khayr
 
E Çevrimdışı

ehli sunnet

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Selamün aleyküm Abdulmuiz kardeşim,
Bazı adetleri veya uygulamaları dinde bir yeni kural olarak algılamadıkça ve bu niyetle uygulamdıkça bidat'ten bahsedilmez diye biliyorum.
Yani mesela teravih namazlarını kılarken aralarda okunan salavatlar neden bidat oluyor...?
Lütfen yanlış anlamayın ama niyette ve uygulamada bu salavatları yeni uydurulmuş dini bir şart veya kural olarak kabul etmedikçe ancak sevab kazanmak için okununca bu neden bidat oluyor
kardeşim...?
Bidat dinde olmayanı dine sokmak değilmidir...?
Bazen sanırım bidat yerine iletişim veya birbirimizi algılama sorunu var.
Eğer Varsa bir hata bunuda güzel ve tatlı dille söylemek taraftarıyım.
Aksi halde birbirimizi suçlama veya hatta tekfire kadar gidecek uygulamalarda bulanabiliriz.
Rabbim bizleri bidatlerden korusun.
Amin.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullah kardeşim;
Yapıcı tenkidin için teşekkür ederim kardeşim, cezakallahu hayr.

Bid'atın genel tanımı olarak aynen dediğiniz gibidir. Fakat bizim dediğimiz Rasulullaha niye salavat getirdin değil, Bu salavatı neden 4 rekatlı teravihlerin sonunda muezzin eşliğinde hep birlikte periyodik olarak söylenerek yapılan tesbih halidir. İşte bu hal dinde yoktur. Yoksa kişi namazların sonunda dinlenirken (beklerken), kısık bir şekilde çeşitli tesbihatını yapmasına kimse bir şey diyemez.


BİD'AT
https://www.islam-tr.org/konu/bidat.8961/
 
E Çevrimdışı

ehli sunnet

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeşim işte beminde demek istediğim bu. Belki farkına varmışsındır. Ben çok dikkat ediyorum ve fitneden fesaddan müslümanların ayrılığından çok korkan için de bulunduğumuz halden çok üzülen avam diye bileceğin kişiyim.
Benim yapıcı eleştiri olarak kabul ederseniz ve söylemek istediğim konu veya daha doğrusu benim dışarıdan görebildiğim kadar Selefiyim diyen veya Selefi Salihi Tamil ediyoruz iddiasında olan kardeşlerim sanırım Benim gibi kendisi Ehli Sünnet camiası için de gören ve peygamberimiz Muhammed Mustafa'yı rehber edinenlerle aramızda büyük ayrılık veya fark göremiyorum. İnan kardeşim ben daha hiçbir camiide illakide mecburen teravihden sonra Salavat okunacaktır veya şartır diye birşey duymadım. Ve Mesela illaki her namazdan sonra tesbih çekilecektir diye hiçbir hocadan, imamdan böyle bir kural işitmedim.
Sadece Bu salavatlar veya tesbihler sevab kazandırır diye söylenir. Yani güzel huydur veya adettir diye yapılır.
Yani Demek istediğim aslında aynı şeyleri söylüyoruz, ama burda bir takım resimli uygulmalar konunca Sanki yanlış anlaşılma varmış gibi oluyor.
Tabii bazı göstermiş olduğun resimlerde özeliklede türbeden medet umulan hallerde göstermiş olduğun gibi aynı düşünüyoruz. Ve Bu uygulama bidattir ve şirktir.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Kardeşim işte beminde demek istediğim bu. Belki farkına varmışsındır. Ben çok dikkat ediyorum ve fitneden fesaddan müslümanların ayrılığından çok korkan için de bulunduğumuz halden çok üzülen avam diye bileceğin kişiyim.
Benim yapıcı eleştiri olarak kabul ederseniz ve söylemek istediğim konu veya daha doğrusu benim dışarıdan görebildiğim kadar Selefiyim diyen veya Selefi Salihi Tamil ediyoruz iddiasında olan kardeşlerim sanırım Benim gibi kendisi Ehli Sünnet camiası için de gören ve peygamberimiz Muhammed Mustafa'yı rehber edinenlerle aramızda büyük ayrılık veya fark göremiyorum. İnan kardeşim ben daha hiçbir camiide illakide mecburen teravihden sonra Salavat okunacaktır veya şartır diye birşey duymadım. Ve Mesela illaki her namazdan sonra tesbih çekilecektir diye hiçbir hocadan, imamdan böyle bir kural işitmedim.
Sadece Bu salavatlar veya tesbihler sevab kazandırır diye söylenir. Yani güzel huydur veya adettir diye yapılır.
Yani Demek istediğim aslında aynı şeyleri söylüyoruz, ama burda bir takım resimli uygulmalar konunca Sanki yanlış anlaşılma varmış gibi oluyor.
Tabii bazı göstermiş olduğun resimlerde özeliklede türbeden medet umulan hallerde göstermiş olduğun gibi aynı düşünüyoruz. Ve Bu uygulama bidattir ve şirktir.

Bid'atleri savunanlar; "zaten kötü birşey yapmıyoruz , Kuran okuyor dua ediyoruz" diye mudafaa ederler. Yani nefse (göze) kötü gelen bir şeyi zaten savunmazlar. Mantık yürüterek helal kılınmaya veya yapılan yanlışlara yol, mubahlık kazandırmaya çalışırlar. Üsteki Bid'at linkteki yazıyı okumanızı ısrarla öneririm kardeşim. Fi emanillah
 
EBU HANİFE Çevrimdışı

EBU HANİFE

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Acaba hocalarin kaci akaid,fikih,tefsir... biliyor ki..Trdeki hocalarin duru
Kardeşim işte beminde demek istediğim bu. Belki farkına varmışsındır. Ben çok dikkat ediyorum ve fitneden fesaddan müslümanların ayrılığından çok korkan için de bulunduğumuz halden çok üzülen avam diye bileceğin kişiyim.
Benim yapıcı eleştiri olarak kabul ederseniz ve söylemek istediğim konu veya daha doğrusu benim dışarıdan görebildiğim kadar Selefiyim diyen veya Selefi Salihi Tamil ediyoruz iddiasında olan kardeşlerim sanırım Benim gibi kendisi Ehli Sünnet camiası için de gören ve peygamberimiz Muhammed Mustafa'yı rehber edinenlerle aramızda büyük ayrılık veya fark göremiyorum. İnan kardeşim ben daha hiçbir camiide illakide mecburen teravihden sonra Salavat okunacaktır veya şartır diye birşey duymadım. Ve Mesela illaki her namazdan sonra tesbih çekilecektir diye hiçbir hocadan, imamdan böyle bir kural işitmedim.
Sadece Bu salavatlar veya tesbihler sevab kazandırır diye söylenir. Yani güzel huydur veya adettir diye yapılır.
Yani Demek istediğim aslında aynı şeyleri söylüyoruz, ama burda bir takım resimli uygulmalar konunca Sanki yanlış anlaşılma varmış gibi oluyor.
Tabii bazı göstermiş olduğun resimlerde özeliklede türbeden medet umulan hallerde göstermiş olduğun gibi aynı düşünüyoruz. Ve Bu uygulama bidattir ve şirktir.


Hoca,helebi namazdan sonra tesbihat,teravilerde salavat,taziye ve dugunler mevlut okumasin...(genellikle muftunun zorlmasina gerek kalmiyor,imamlar cogu bu isi zevkle ve ibadet Zan ederek yapiyorlar...)bak gor Muftu ve cami cemaati ne yapiyor...Ozellikle on safta yer edinen daha oncesinde gencliginde her turlu halti yiyen...yaslandiktan son ortam ve evden kurtulup kafayi rahat ettirmek isteyen Yasli dedelerimiz...

Cemaatten biri sesli tesbiat,teravilerde salavat getirmesin...o zamanda bak hoca ne diyor bu fiilleri islemeyen sunnet ehline(cahil,vehabi,terorist...)
 
hebbit kerrih Çevrimdışı

hebbit kerrih

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Ramadan Ayı Bidatleri
Ekabir_YANAN_KAFA.jpg

Genelde Türkiye’deki görülen, yaygın olarak Sofiyye tarikatleri ve bunlardan etkilenen cahil avamın uygulayıp amel ettikleri, Ramadan ayına mahsus pek çok bidatler vardır.
Özellikle Ramadan ayında İstanbul’u işgal eden dilenciler gibi; yine özellikle Türkiye genelinde malum çevrelerce Hurafe ve Bid’atler tarafından bir kuşatılma yaşanır.
Asr-ı saadette görülmemiş, ne Rasulullah (s.a.v.)’in yapıp tavsiye ettiği , ne sahabe, ne tabiin ne de sonraki nesil tebei tabiinin yaptığı hiçbir sahih kitaplarda görülmemiş duyulmamıştır .
Bu bidatler (hemen hemen hepsi) İslam dinine tasavvuf ile girip gelişmiş, cahil ve kültürsüz halk tarafından çağımızda (özellikle son 25 senede) serpilip gelişmiş, içinde bulunduğu Küfür rejiminin de işine gelip yayılmasını desteklemesi ile İnsanları bidatkar ve hurafeci yapmıştır.
Artık, kaynağını kalabalıklara göre belirleyen yeni metodun sahibi bu kimseler; İslamın temiz ve sahih nassları ile uyarılıp ikaz edildiklerinde ise; karşısındaki muvahhide delilsiz mesnedsiz, ilimden yoksun akli ve duygusallıkla verdiği cevaplarla; sanki gavurlara karşı İslam dinini savunuyormuş gibi, Bid’at ve hurafelerin bekası için mucadele verdiğini görürsünüz.
Kendisine aldığı delillerdin en büyüğü ise, yaptığını yapanların nufus oranıdır. Halbuki, kolay cennet saplantısıyla cahillerin yoluna uyan bu kimseler; Hayat nizamımız olan Kur’an-ı kerim’i okumuş olsalardı, çoğunluğun ölçü olmadığı , aksine Hak üzere olmanın (sahih nasslar) tek geçerli değer olduğunu bileceklerdi.

"Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler."(Enam Suresi, 116)

Bid’at ve hurafeleri tanıyıp bilmeden amele döken bu eğitimsiz (ilmi) kimselerin; Bid’atin anlamını, muhteviyatını ve tehlikesinden habersiz olduğunu anlamamak zor değildir.
Bidat; Peygamber ve Ashâb-ı Kirâm dönemlerinde görülmeyip onunla amel edilmeyen, hattâ bir benzeri olmayan ve İslâm'dan olmadığı halde sonradan ortaya çıkan , din ile alâkalı olup bir ilâve veya eksiltme mahiyetinde olarak ibâdet kabûl edilen , göze ve akla hoş gelen dua, kuran okuma, namaz kılma, zikretme, düşünce görüş ve ameller, sünnete aykırı davranışların adet haline getirilmesidir.

Dinde sonradan ortaya çıkan ve hakkında herhangi bir delil bulunmayan bu gibi durumlar hakkında ALLAH Rasulu (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
İşlerin en kötüsü sonradan ihdas edilenler / ortaya çıkarılanlardır.”
[ Muslim, Cuma, 43.]

Sonradan ihdas edilen her şey bid’attir
[ Nesâi, Îdeyn, 22; İbn Mâce, Mukaddime, 7]

Her bidat dalalettir, her dalalet de ateştedir.”
[ Muslim, Cuma, 43; Ebu Davud, Sünnet, 6]

Huzeyfe b. el-Yamân'ın rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte: "ALLAH bid'at sahibinin orucunu, namazını, sadakasını, haccını, umresini, cihadını, sarfını (maddi yardımını), şehadetini kabul etmez. O, kılın yağdan çıktığı gibi İslâm'dan çıkar. "
[İbn Mace, Mukaddime, 7/49].

Bu ikaz karşısında müslümanların dikkatli davranacakları ve bid'atın ne olduğunu araştıracakları muhakkaktır.

Abdullah b. Abbâs (r.a.)'dan rivâyet edilen bir hadiste şöyle buyrulur:
"ALLAH, bid'at sahibinin amelini, bid'atından vazgeçinceye kadar kabul etmez."
[İbn Mâce, Mukaddime, /50].


Bidat hakkındaki bu hadislerden sonra Bidatın tarifi ve kapsamı hakkındaki açıklamaları kavramamız gerekmektedir.
İmam-ı Ahmed'in ve başka alimlerin mekruh gördükleri ; “adet haline getirilmiş” toplantıları, sahabilerden İbn-i Mesud'un da aynı şekilde değerlendirdiğini şu olaydan öğreniyoruz.
Bildirildiğine göre bir ara, İbn-i Mesud'un dostları kararlaştırdıkları bir yerde toplanıp zikretmeyi adet edinmişlerdi. Bunu öğrenen İbn-i Mesud bir defasında toplantı halinde üzerlerine vararak kendilerini:

Ey dostlarım, siz Muhammed'inkinden daha doğru bir yolda mısınız, yoksa sapık bir yola mı düştünüz ?” diye paylamıştır.
(Darımi Sunen, görüşe bağlanmanın keraheti, c. 1, s. 681. Haberin sözleri şöyle: “Canımı elinde tutana yemin olsun ki, kuşkusuz siz Muhammed'in milletini ilettiği doğru yolda mısınız, yoksa kapı mı aralıyorsunuz?.)

Periyodik vakitlere bağlı olarak tekrarlanıp, sünnet ve dönüşüm (mevsim) niteliği kazanmış meşru ibadetlerin, kullar için yeterli olacak kadarını bizzat ALLAH belirleyip ortaya koymuştur (meşru kılmıştır). Buna göre bunların dışında bir takım cemaatli toplantılar ortaya konup adet haline getirilince bu durum ALLAH'ın belirleyip ortaya koyduğu cemaatli ibadetlere özenmek olur. Bu tutumun yıkım ve bozulmalara yol açacağını bilmemek safdillik olur.
Yalnız kişilerin tek başlarına yapacakları aynı nitelikteki nafile ibadetleri ile, bazı gurupların bu amaçlarla ara sıra düzenleyecekleri toplantılar bu hükmün dışındadır.
Yine aynı endişeden hareket eden Ömer, altında “Rıdvan” biatinin gerçekleştiği sanılan ve bu yüzden müslümanlar arasında adeta tabulaştırılarak sanki Mescid-i Haram (Kabe) ve Mescid-i Nebevi (Peygamberimizin Medine'deki Mescidi) imiş gibi yanıbaşında namaz kılınmaya başlanan bir ağacı, kökten çıkarttırmış ve yine vaktiyle Peygamberimizin namaz kıldığı bir yeri müslümanların genel bir itikâf yeri edindiklerini görünce, böyle yapanları “Peygamberimizin hatıralarını barındıran yerleri mescid mi edinmek istiyorsunuz?” diyerek azarlamıştır.
Tıpkı bunun gibi gerek tek başına ve gerekse cuma namazlarına, bayram namazlarına ve beş vakit namazlara benzeyecek şekilde, periyodik olarak tekrarlanmamak şartı ile rastgele bir araya gelmiş cemaatler halinde nafile namazlar kılmak, şeriata uygundur. Tek tek ve topluluk halinde nafile olarak Kur'an okumak, zikretmek ve dua etmek de böyledir. Nafile olarak bazı ziyaret yerlerini gezip görmek de hep bu ana kuralın kapsamına girer. Bütün bu ibadet ve hareketlerde, gerek az sayıda ve gösterişsiz olan ile sık sık ve gösterişli olan arasında ve gerekse adet haline getirilen ile adet haline getirilmeyen arasında fark gözetilir.
Bu arada, türü bakımından şeriata uygun olan, fakat sanki bir farzmış gibi devamlı bir adet haline getirilmesi bid'at olan ve mustahab veya mekruh sayılması adaklık hükümleri ile uygulama şartnamesine bağlı olan vasiyet ve vakıf gibi ibadetler aynı kategoriye girer.


İnsanları bidat konusunda yanılgıya düşüren 2 sebeb :
1. yanılgı din adına yaparken “kuran okuyor , namaz kılıyor , dua ediyorum , kötü bir şey yapmıyorum” yanılgısıdır.
"Yaparsam ne olur , ne kaybederim " savunmasıyla cahil cesur olur tavrıyla hareket edilmesidir. Halbuki bidat zaten kötü niyetle dinden uzaklaşmak , göze çirkin gelen amellerle yapılmaz.
2. yanılgı ise Bidat-ı hasene (güzel bidat) yanılgısıdır.
Delil aldıkları ise ; Rasûlullah (s.a.v.) döneminde sekiz rekât olarak munferiden kılınan teravih namazın yirmi rekat olarak bir imamın arkasından kılınmasıdır ki; bunun ilim ehli tarafından bid’at tasnifine girmeyeceği zaten bilinen bir şeydir.
Çünkü Teravih namazının aslı , Ömer (r.anhu)dan önce, Rasulullah (s.a.v.) (zamanından beri) tarafından kılınmakta idi.
Bid’atin tarifi , mahiyeti ve akıbetinin ne olduğunu gördükten sonra şimdi konumuz olan ‘Ramadan Ayı Bidatleri’ne gelelim.


Bu bid’at ve hurafelerden belli başlıcalarını sayarsak;

1- Muslumanların bir araya gelerek, Allah’ın kitabını zikretmeleri, ilmi munazaralarda bulunmaları övülen, tavsiye edilen bir şeydir.

images


Fakat bunu doğallığından çıkarıp , internet sitelerinde , radyolarda , TV’lerde 30 cuzu kampanya ile dağıtarak ‘Hatim piyasası ‘ oluşturmak herkesin bildiği gibi son yılların kolaycılık bid’atlerindendir.


2- Ramadan ayında bir araya gelerek topluca okunan mukabele -hatimler sonunda, hatim duasının yapılacağı günde, cahil ve taklitci avamın, ellerinde poşetlerde şekerler, tuzlar, pirinçler vs getirip bereketlenmesi , yıl boyunca evde rızkın artması, çoğalması sapkınlığı görülür.
images

Burada da gördüğümüz gibi, meşru olmayan, şirk olan bir teberruk ve Allah’tan (c.c.) başka şeylerin rızık vereceği , çoğaltabileceği inancı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca Hocaya paralar vermeye çalışmalar; çoğu hocanın da bunu bir ay boyunca hasretle umduğu yine gözlemleriz.

3- Yine özellikle Ramadan ayında kabirperestlik hortlayarak; binlerce cahillerin sığınıp isteyecekleri kabir sorgusundaki ölüler gündeme gelir. Özellikle iftarlar orada açılmak için saatler öncesinde kabre yakın yerde mevzi alınır.
Zeytinburnu’ndaki ‘oruc baba’ türbesi, daha ramadanın ilk gününde kombine biletleri dolduran fanatikleri tarafından iftar özellikle sirke-ekmek ile açılır. Allaha yaklaştığını sanan bu cahiliyye sapıkları, Rasulullah (s.a.v.)'in sunneti üzere Hurma veya su ile oruc açmak yerine, ne idiğü bilinmez bir ölünün sunnetini tatbik ederek, sirke ve ekmek ile aç kalmayı sonlandırarak İslam ummetiyla alakasını ortaya koyar.

images
iha_20090822_65868.jpg
images

[GULYARASI]7746[/GULYARASI]
Yine tüm cihad düşmanları, diyalogcular, sofiye ve cahiller; Hırıstiyan kafirlerden İstanbul’u feth etmeye gelirken yolda rahatsızlanarak ölen Şehid sahabe Eyyub el Ensari (Selahaddin)'nin kabrini kuşattıklarını görürüz. Daha pek çok kabirler; ülke genelinde aynı manzaralar altındadır.

4- Ramadan ayının bir başka bid’atlerinden biri de; özellikle mahalle kadınlarının otobuslerle ülke veya şehir genelinde , sabahtan akşama süren camilere sefer düzenlemesidir.
golcuk_bursa2.JPG


Nitekim Peygamber (s.a.v.) bu konuda şöyle buyurmuştur:

(( لَا تُشَدُّ الرِّحَالُ إِلَّا إِلَى ثَلَاثَةِ مَسَاجِدَ: الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ، وَمَسْجِدِي هَذَا، وَالْمَسْجِدِ الْأَقْصَى.)) [ متفق عليه ]
"Üç mescidin dışındaki bir yere (ziyâret amacıyla) yolculuğa çıkılmaz. Mescid-i Haram, bu benim mescidim (Mescid-i Nebevî)ve Mescid-i Aksa."
(
Buhârî , Muslim, Tayâlisî (1348), Ahmed (6/6)


Allah’a yaklaşma maksadıyla ancak bu üç mescid için sefere çıkılır. Bu üçünün dışında hiç bir peygamber ve salih kişilerin kabirleri, türbe, yatır, mubârek yer ve mescidler için sefere çıkılmaz. Sahâbe bunu böyle anlamıştır.
Yine bir başka rivayette;
Sahabiler den Busra b. Ebu Busret-ul Gıfarî bir defasında Cenab-ı Allah'ın (c.c.) Musa (selâm üzerine olsun) ile konuşma yeri olan Tur-ı Sina'dan yeni dönen Ebu Hurayra ile karşılaşınca kendisine şöyle demişti:

Eğer bu yolculuktan önce görüşmüş olsaydık, oraya (Tur-ı Sina'ya) gitmezdin. Çünkü Peygamberimiz:
Üç mescid dışında kalan hiç bir mescidi ziyaret etmek için yolculuğa çıkılmaz, buyurmuştu.”

(Daha uzunca olan bu hadisi Malik El-Muvatta adlı eserinde kaydetmiş: Kitab, Cum'a, bab: Cuma gününde dualann kabul olduğu bir saat ile ilgili gelen hadisler, H. No: 16, s. 108,110.; Nesa-î, Kitab Cuma, bab Cuma gününde dua yapılması diğer zamanlardan daha mustehab olan bir saat, c. 3, s. 113, 116. hadisin isnadı sahihtir.)

5- Ramadan bid’atlerinden biriyle, teravih namazlarının, farzın önüne (üstün-değerli) geçirilmesidir. Günlük farzları tanımayan, önemsemeyen pek çok insanın, iftardan sonra tek veya guruplar halinde bir yere doğru gittiklerini görürsünüz. Bu kişiye nereye gittiğinizi sorsanız Yatsı namazı yerine teravihe gittiğini iftiharla söyler. Halbuki yatsı namazı farz, teravih nafile(sunnet)dir.
images
images

Tabiki ramadan muslumanlarının gönüllerini şad edeceği, böyle ramadanda kalabalıklar halinde anlık dinsel argumanlarla gönüller yatıştırılır, cennet beklentileri umutla sürdürülür.


6- Ramadanda işlenen bid’atlerinden biri de teravih namazı sırasında uygulanır. Ramadan ayı muslumanları, şevk ve huşu(!) ile oflaya puflaya yatsı ve 20 rekat namazı kılarlar.

546_317_17344e2f-namaza-niyet-ederken-yapilan-hatalar.jpg


Bu esnada namaz kılışlarındaki hatalarla namazı 11 ay nadasa bırakanları hemen tanırsın. Kimi secdede kollarını yere dayar, kimi tahiyata otururken kısmı felç geçirir, kimi rukuda bel bükemez uzun eşek oynar, pek çoğu da kunutda 3. Rekatta Allahuekber’le rukuya gider.
Teravih namazının 2 - 4 rekat aralarında bağıra bağıra “Allahumme salli alaa, muhammediv ve alaa a’li muhammed” diye salavat getirmek yine Türkiye’ye mahsus bid’atler işlerler.

images
images


7- İslam’da aylara girişin ölçüsü Ayın durumu (hilal) ile tesbit edilir. Bu sebeble, Rasulullah (s.a.v.)'in (Ramadan ayının) hilâlini gördüğünüzde oruç tutun. (Şevvâl ayının) hilâlini gördüğünüzde de bayram edin. Eğer (Şaban ayının hilâli) size görünmezse, (oruca başlamak için Şaban ayını, bayram etmek için ise Ramadan ayını) otuz güne tamamlayın.” ( Buhârî , 1909 ve Muslim, 1081) sabittir.
images
images
images

Buna rağmen dinin aslından koparılmış yığınların, küfür rejimlerinin, şeriatın ibadet ve bayram günlerini belirlemesini umursamayarak, Kur’an ve sunnet yerine 1,5 sene önce basılan Takvim yaprağına bakarak, astronomiyi kendine delil aldığının farkına varamaz. Bu sebeble gün olur, ramadanın 1. Günü yemek yer, ya da Şabanın 30unda Ramadan orucu tutmaya kalkışır. Aynı durumu Ramadanın son gününde de yaşar ve Bayram günü oruc tutar, ya da Ramadanın 30. Günü bayram yapmaya kalkışır. Subhanallah…

8- Ramadanın ilk gününü tesbit edememiş bazı muslumanlar da, Şabanın 30. gününde şüphe (şek) ile Ramadanın ilk günüyse farz oruca, şabanın 30u ise nafile oruca aynı oruca 2 niyet ederek bidat işler.
Rasulullah (s.a.v.): “Kim şubheli günde oruç tutarsa oruç tutan Ebu’l Kasım’a (Muhammed’e) isyan etmiştir.” (Buhari-Ahmed bin Hanbel-İbn Hibban-İbn Huzeyme)
images


9- İftarda adetleri yine sunnetin önüne geçirilir. İftarı tuz, sirke, zeytinle açmak sunnette bulunmamaktadır.
images
images
images
images
images

Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu. “Peygamber namazını kılmadan önce taze birkaç hurma ile orucunu açardı. Taze hurma yoksa kuru hurma ile onlarda yoksa birkaç yudum su içerdi.
(Ebu Davud; Tirmizi; Musned; Dârakutni)

10- Teravih namazını kendisine (mahalledeki) mescide kılmayan (imamın akidevi durumu haric) kalabalıkseverlerler, teravih namazlarını 7 gün ayrı ayrı mescide kılarak büyük bir sevab ile kalbler mutmain, gönüller teskin olur.
images
images

Evet teravih başka mescidlerde de kılınabilir fakat bunu 7’ye tamamlayarak farklı bir sevab ummak bid’attir.

11- İftar sofrası davetlerine, kimsesiz, fakir ve garibler değilde, zengin, iş güç sahibi, yakın çevreler çağrılır. Yine maddi durumu zayıf kimselerin iftar davetlerinden uzak durularak, zengin sofralar seçilir.

Ayrıca Ramadan ayında oruc tutan fakat iftar ile (akşam ezanı) birden kırmızı görmüş boğa gibi sofraya gözü dönmüş şekilde saldırıldığından, oruç tutarak şişmanlama yine Türk halkına mahsustur.
images
images
images


12- Ramadanın 27. gecesi olan Kadir gecesinde Rejimin hıyanet işleri başkanı ve kıldırgaçları tarafından sunnette olmayan, yine Türkiyeye mahsus bid'atler ile belirlenmiş rakamlar adedince namaz ve tesbihler çekilir. Halbuki sunnette ne yapılması gerektiği hakkında ihtilaf yoktur.
images

Âişe (radıyallâhu anhâ) anlatıyor:

"Ey ALLAH'ın Rasûlu, dedim, şâyet Kadir gecesine tevâfuk edersem nasıl dua edeyim?"
Şu duayı okumamı söyledi:
"ALLAHumme inneke afuvvun, tuhibbu'l-afve fa'fu annî."

(ALLAHım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet.)"
[Tirmizî, Da'avât 89, (3508)[187]; Kutub-, sitte 1864]

Yine O gece insanlar cami cami dolaşırken görülür.
1.jpg
kandil-gecesinde-camiler-doldu-tasti-IHA-20110214AY388996-01.jpg


Rabbim (c.c.), sunnete uygun şekilde ramadanları ihya etmeyi nasib edecek; şer'i bir devleti bize nasib edecek ameller içinde bulunmayı bize nasib eylesin inşeallah.

İlgili Konular :

RUYET-İ HİLAL, Ramadan Ayına ve Bayrama Girişin Tesbiti

https://www.islam-tr.org/konu/ruyet-i-hilal-ramadan-ayina-ve-bayramlara-girisin-tesbiti.11202/


Fıtır (fitre) Sadakası
https://www.islam-tr.org/tevhid/16555-fitir-fitre-sadakasi-soruya-cevab.html

KANDİL GECELERİ BİD’AT’Çİ NİCELERİ
https://www.islam-tr.org/tevhid/12046-kandil-geceleri-bidatci-niceleri-kitap.html

BİD'AT
https://www.islam-tr.org/tevhid/13260-bidat.html
akhi Allah razı olsun da nerden bileceğiz ayın ne şekilde olduğunu falan :D ben hiç anlamam o işlerden. selametle.
 
S Çevrimdışı

sivasli kerim

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Allah razı olsun. tuzla ,zeytınle açmak sünnet değil miymiş yani? Subhanallah yeni öğrendim
 
S Çevrimdışı

sivasli kerim

Üyeliği İptal Edildi
Banned
bide herkes israrla neden ramaDAN yazıyor?
 
S Çevrimdışı

sivasli kerim

Üyeliği İptal Edildi
Banned
"...شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ" Bakara - 185

kırmızı yerde ramadan yazıyor. altı çizgili olan harf z sesini veren harf mi yoksa 'dad' harfi mı? ;)
Veleddaalin derkenki harf :)
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
güncel...
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt