Çevrimdışı
Şam Topraklarında Yeni Şehidimiz: Mehmed Ali Özdemir
Mübarek Şam toprakları, ümmetin seçkin evlatlarını bağrına basmaya devam ediyor. Allah yolunda ümmetin kurtuluşu için savaşıp şehid düşen Türkiyeli mücahidlerin sayısı her geçen gün artmakta. Son günlerde şehid olan kardeşlerimizin haberleri geldikçe sizlere ulaştırmaya devam edeceğiz. Esad – İran Şii barbarlığına karşı cesurca savaşan Mehmed Ali Özdemir kardeşimizin şehadet haberini ümmete ve ailesine müjdeleriz…
* * *
Mehmed Ali Özdemir 1988 yılında Adıyaman’ın Merkez ilçesine bağlı Ilıca köyünde doğdu. 2005’te Tevhidi akide ve menhecle tanıştı. 5 yıl ilim öğrendikten sonra Cihad yolunu seçti ve ilk Cihadını Afganistan’da küfre karşı 4 sene boyunca eda etti.
Ebu Katade künyesiyle 4 sene Afganistan’da Cihad eden Mehmet Ali Özdemir, Şam Cihadının başlamasıyla Suriye’ye gitmeye karar verdi. Afganistan’dan Türkiye’ye dönerken her Mücahid gibi İran’da Şia zalimleri tarafından 3 ay zindanda tutuldu ve Şia tarafından işkence edildi.
Türkiye’ye geldikten sonra ailesiyle 1 sene geçirdikten sonra Şam yolunu tuttu. Afganistan’da komutan olan Muhammed Ali, Suriye’de de komutanlık görevini Nusret Cephesi’nde sürdürdü.
22 Ağustos 2014’te Suriye’ye giden Şehid Mehmet Ali Halep’in Liramon, Handarat, Nubbu’l Zehra bölgelerinde faaliyet gösterdi.
23 Mart 2015 te Handarat’ın Duveyr Zeytun bölgesinde Rusya, Çin, İran, Kuzey Kore destekli Şia güçlerine gerçekleştirilen iktihamda fedayi olan Mehmet Ali, kahramanca çarpıştığı şiddetli çatışma sonucu şehid düştü inşaAllah. İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi Raciûn…
Mehmet Ali cephe arkadaşları tarafından hayırla anılmaya, Müslüman gençler tarafından örnek alınmaya devam edecektir. Şehidin kanı ışık ve ateştir. Senin kanında müminlere cihad yolunu gösteren bir ışık, kafirlere ise yakıcı bir ateş oldu. Allah senden razı olsun ve diğer şehidlerimizle beraber Firdevs cennetine varis kılsın.
* * *
“Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanma; hayır (onlar) diridirler, Rableri katında rızıklanmaktadırlar. Allah’ın keremiyle kendilerine verilenlerden sevinçli olarak, arkalarından henüz (şehid olup) kendilerine yetişemeyenlere de korku olmadığı, onların da üzüntüye uğramayacakları müjdesiyle sevinmektedirler. Allah’ın nimet ve keremiyle ve Allah’ın müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesiyle sevinirler.” [Al-i Imran,169-171]
Ayetin nüzul sebebi olan olay şöyledir:
Hz. Cabir anlatıyor: “Babam Amr b. Haram Uhud günü şehid edilince, Hz. Peygamber, bana, “Cabir! Allah’ın babana ne muamele yaptığını haber vereyim mi?” dedi. Ben, “Buyur ey Allah’ın Resulü” dedim. Bana şunları anlattı: “Yüce Allah, ancak bir vasıtayı araya koyarak insanlarla konuşur. Oysa babanla yüz yüze konuştu ve “Ey kulum! Benden dile, isteğini vereyim!” dedi. Baban, “Allah’ım! Beni dirilt, Senin yolunda tekrar öleyim!” dedi. Allah, “Ben daha evvel kesin kararı vermiş bulunuyorum, ölenler artık dünyaya dönmeyecekler,” dedi. Baban, “Allah’ım! Öyle ise, geride kalanlara (durumumun iyiliğini) haber ver,” dedi. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk bu ayetleri indirdi.” [ Ibn Mace, Cihad, 16. ]
Şehid Mehmed Ali ÖZDEMİR
Mübarek Şam toprakları, ümmetin seçkin evlatlarını bağrına basmaya devam ediyor. Allah yolunda ümmetin kurtuluşu için savaşıp şehid düşen Türkiyeli mücahidlerin sayısı her geçen gün artmakta. Son günlerde şehid olan kardeşlerimizin haberleri geldikçe sizlere ulaştırmaya devam edeceğiz. Esad – İran Şii barbarlığına karşı cesurca savaşan Mehmed Ali Özdemir kardeşimizin şehadet haberini ümmete ve ailesine müjdeleriz…
* * *
Mehmed Ali Özdemir 1988 yılında Adıyaman’ın Merkez ilçesine bağlı Ilıca köyünde doğdu. 2005’te Tevhidi akide ve menhecle tanıştı. 5 yıl ilim öğrendikten sonra Cihad yolunu seçti ve ilk Cihadını Afganistan’da küfre karşı 4 sene boyunca eda etti.
Ebu Katade künyesiyle 4 sene Afganistan’da Cihad eden Mehmet Ali Özdemir, Şam Cihadının başlamasıyla Suriye’ye gitmeye karar verdi. Afganistan’dan Türkiye’ye dönerken her Mücahid gibi İran’da Şia zalimleri tarafından 3 ay zindanda tutuldu ve Şia tarafından işkence edildi.
Türkiye’ye geldikten sonra ailesiyle 1 sene geçirdikten sonra Şam yolunu tuttu. Afganistan’da komutan olan Muhammed Ali, Suriye’de de komutanlık görevini Nusret Cephesi’nde sürdürdü.
22 Ağustos 2014’te Suriye’ye giden Şehid Mehmet Ali Halep’in Liramon, Handarat, Nubbu’l Zehra bölgelerinde faaliyet gösterdi.
23 Mart 2015 te Handarat’ın Duveyr Zeytun bölgesinde Rusya, Çin, İran, Kuzey Kore destekli Şia güçlerine gerçekleştirilen iktihamda fedayi olan Mehmet Ali, kahramanca çarpıştığı şiddetli çatışma sonucu şehid düştü inşaAllah. İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi Raciûn…
Mehmet Ali cephe arkadaşları tarafından hayırla anılmaya, Müslüman gençler tarafından örnek alınmaya devam edecektir. Şehidin kanı ışık ve ateştir. Senin kanında müminlere cihad yolunu gösteren bir ışık, kafirlere ise yakıcı bir ateş oldu. Allah senden razı olsun ve diğer şehidlerimizle beraber Firdevs cennetine varis kılsın.
* * *
“Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanma; hayır (onlar) diridirler, Rableri katında rızıklanmaktadırlar. Allah’ın keremiyle kendilerine verilenlerden sevinçli olarak, arkalarından henüz (şehid olup) kendilerine yetişemeyenlere de korku olmadığı, onların da üzüntüye uğramayacakları müjdesiyle sevinmektedirler. Allah’ın nimet ve keremiyle ve Allah’ın müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesiyle sevinirler.” [Al-i Imran,169-171]
Ayetin nüzul sebebi olan olay şöyledir:
Hz. Cabir anlatıyor: “Babam Amr b. Haram Uhud günü şehid edilince, Hz. Peygamber, bana, “Cabir! Allah’ın babana ne muamele yaptığını haber vereyim mi?” dedi. Ben, “Buyur ey Allah’ın Resulü” dedim. Bana şunları anlattı: “Yüce Allah, ancak bir vasıtayı araya koyarak insanlarla konuşur. Oysa babanla yüz yüze konuştu ve “Ey kulum! Benden dile, isteğini vereyim!” dedi. Baban, “Allah’ım! Beni dirilt, Senin yolunda tekrar öleyim!” dedi. Allah, “Ben daha evvel kesin kararı vermiş bulunuyorum, ölenler artık dünyaya dönmeyecekler,” dedi. Baban, “Allah’ım! Öyle ise, geride kalanlara (durumumun iyiliğini) haber ver,” dedi. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk bu ayetleri indirdi.” [ Ibn Mace, Cihad, 16. ]
Şehid Mehmed Ali ÖZDEMİR
