Güzel kardeşim (sen beni kardeşin olarak görmesende) ben sadece geçmiş mevzularda seni itidale davet etmiştim.Öz eleştiri olarak ''Daha arapçayı bile düzgün bilmeyen biz talebelerin'' Şirk gibi ağır konularda müslümanları eleştirirken daha dikkatli olmamız gerektiğini belirtmiştim...O kadar..
Tevessül konusu bambaşka bir konu gerekli yerlerde tartışılmıştı ...Lakin sana kaynaklarımızda geçen onlarca rivayetten sadece bir tane vereyim ve üzerinde düşün bu insanlar tevhidin en büyük savunucularıdır...Onlar Ayet ve hadislerin maksadlarını fıkıhlarını bizlerden daha iyi biliyorlardı..
İmam et-Tebarânî ile –kendisi gibi birer Hadis imamı olan– Ebû Bekr b. Mukrî ve Ebu'ş-Şeyh, Medine'de bulundukları zamanlardan birinde yiyecekleri tükenmiş, aç kalmışlardı. Açlık dayanılmaz bir hal alınca Ebû Bekr b. Mukrî, "kabr-i saadet"e giderek, "Ey Ellah'ın Resulü! Açlık bizi perişan etti!" diye serzenişte bulunur. Medine'de oturanlardan birisi aynı günün akşamı kapılarını çalar ve "Bizi Hz. Peygamber (s.a.v)'e şikâyet etmişsiniz. Rüyama geldi ve size yardım etmemi emir buyurdu" diyerek elindeki yiyecek dolu sepeti kendilerine verir[(Mısbâhu’z-Zalâm: 61) Mısbâhu’z-Zalâm Muhakkıkı, bu rivâyeti İmâm Zehebî’nin, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâda (16/400), Tâcüddîn es-Sübkî’nin de, Tabakâtü’ş-Şâfiiyyeti’l-Kübrâ’da (2/251) zikrettiğini söylemiştir. (Aynı yer)]Ayrica İbni Cevzi elVefa)
Şimdi şu Hadis imamları bu rivayeti yapan Zehebiler,İbnul Cevziler,İmam Subkiler,İbni Hacerler şu rivayeti duvara çalmadıkları gibi şu eylemi gerçekleştiren Hadis İmamları (ki onlar selef değilse kimdir selef alim )İmam Tabarani,ebubekir mukri ve Ebu Şeyh gibi imamları tekfir etmemişler ve şirk ile suçlamamışken ,bizim gibi talebeler nasıl hemen suçlar? Ya yanılırsak nasıl helalleşiriz...
Bu rivayeti yapan Hanbeli Alim Muhaddis Ebu'l Ferec İbnu'l Cevzi bizzat uygulama yapıp derki;''Nefsimi terbiye edemedim bazı salih kişilerin kabrine gidip onları aracı yapıp düzelmem için dua ettim'' (Saydu-Hatır müminlere öğüt ,Ebu'l Ferec El-Cevzi Tevhid yayınları ,s.99-100,Baskı 1998)
Sadece insafla değerlendirelim Unutmayalım ki burada söylediğimiz her sözün ötede bir hesabı var ,Futbol takımı tutar gibi taraf tutmayalım başkada sözüm yok ,aramızda tartışıp bu olayı kişiselleştirmek istemiyorum...Ben böyle bir tevessül yapmadığım halde varlığını inkar etmiyorum..Benide şirke düşmekle itham edeceksen bu ulemayı ne yapıcaz?Tevessülü 3 şekli ile sınırlandırmak niye?
He bu arada Alleme İmam Kevseri'nin bir tane eserini okudun muki desem? Yukarıdaki durm da görüldüğü gibi tasavvuf ehline aid bir uygulama değil de ,sahih rivayetlerin gereği olarak düşünmek lazım.......