Senin Allah'inin Kanunlari Burada Geçmez!

Kadın hakimden İslami değerlere ağır hakaret Naciye Sönmez isimli dâvacıyı çarşaflı olduğu gerekçesiyle duruşma salonundan çıkarmak isteyen kadın hakim, "Sizin Allah'ınız ve Allah'ınızın kanunları burada geçmez" diye bağırdı.




( Kafir Kara )



Naciye Sönmez isimli dâvacı, bir dâva için gittiği Fatih Adliyesi'nde çarşaflı olduğu gerekçesiyle mahkeme salonundan kadın hakim tarafından kovuldu. Mahkeme Başkanı Hakim Ayla Kara, boşandığı kocası hakkında açtığı tazminat davasının duruşmasına katılan Naciye Sönmez'in çarşaflı olduğunu görünce önce uyardı, ardından da çarşafını çıkarmasını istedi.

İddiaya göre hakim, çarşafını çıkarmaması durumunda duruşma yapmayacağını söyledi. Bunun üzerine şikayetçi olan Naciye Sönmez, peçesini açarak yüzünün görünmesini sağladı. Ancak bu da hakim Ayla Kaya'yı tatmin etmedi. Hakim, "Böyle olmaz! Bütün çarşafını çıkaracaksın." diyerek Sönmez'i azarladı. Neye uğradığını şaşıran genç kadının, çarşafını çıkaramayacağını söylemesi üzerine hâkim Kaya, "Atatürk ilke ve kanunlarına göre seni böyle kabul edemem, yargılama başlayamaz." dedi.

Bunun üzerine Sönmez, "Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında böyle bir şey yok. Düşüncelerinizi uygulayabilmek için Atatürk'ün arkasına sığınmayın. Atatürk'ün hanımı çarşaflıydı, sizin gibi yapmıyordu." diyerek tepki gösterdi.

SENİN ALLAH'ININ KANUNLARI BURADA GEÇMEZ!

Davaya başlamayacağını yineleyen Ayla Kaya ise "Sizin Allah'ınız ve Allah'ınızın kanunları burada geçmez." diye bağırdı.

Kaya, çarşaflı olduğu için ertelettiği duruşmanın tutanaklarını yazdırmaya başlayınca Sönmez, dışarıdaki insanlara "Bu rezalete şahit olun." diye bağırdı. Bunun üzerine Hakim Kaya, "Terbiyesiz, ahlaksız, ukala." diyerek hakaret etti.

Naciye Sönmez, gördüğü muamele karşısında adeta şoke olduğunu söyledi. Türkiye Cumhuriyeti hâkimlerinin insanların kılık kıyafetine göre değil, önüne gelen dava dosyalarına göre yargılama yapması gerektiğini ifade etti.

Sönmez, "Davaya bakan hakim konuyu unuttu, yarım saat benim çarşafımla ilgilendi. Bir hakime yakışmayacak kelimeler söyledi. Örtünmem benim dinimin gereğidir." diye konuştu.

Hakim Kaya ise bu konuda konuşmak istemediğini belirterek, basın mensuplarının sorularını cevapsız bıraktı.

nisa 59-60.da rabbim ......onlar tağutun muhakemelerindemi muhakeme olmak istiyorlar halbuki onu red etmeyle emrolunmuşlardır.....ayetine iman etmeden müslim olunamaz.çarşaf değil ne giyerse giysin ....

Evet KAFİR !
Orada sizin Allahlarınızın (tanrı-ilah) sözü geçiyor. Zira sizin birbirinizi Rabler edindiğinizi biliyoruz




“De ki: Ey kitap ehli! Sizinle bizim aramızda ortak olan bir söze geliniz. ALLAH'tan başkasına kulluk etmeyelim O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve ALLAH'ı bırakıp da kimimiz kimimizi Rabbler edinmeyelim .."(Al-i İmran 64)

“Onlar, ALLAH'dan başka bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler, Meryem oğlu Mesih'i de. Oysa onlar bir olan ALLAH'a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. ALLAH'dan başka hiç bir ilâh yoktur. O, müşriklerin ortak koştuğu şeylerden de münezzehtir.” ( Tevbe 31 )

Bu ayetin tefsirine bakıldığında görülecektir ki Rab edinmenin şeklini açıklayan bi zatihi Rasulullah’ın kendisidir. !

“Tay kabilesi reisi olan Adiyy bin hatem şöyle der:

Mekke fethedildiği gün ben Hırıstiyan olduğum için Mekke’den kaçtım. Kardeşim ise müslümanlara köle oldu . Zamanla Rasulullah (s.a.v.) kardeşimı serbest bırakarak azad etti . Kardeşimde İslam'ı tanıdığı için müslüman oldu . Bunun üzerine Mekke dışına çıkarak beni aradı ve akrabalarımın yanında beni buldu ve
“müslüman olduğunu , İslam dininin çok güzel bir din olduğunu" anlattıktan sonra benden şöyle istekte bulundu: "İslam’ı anlayamamışız bize yanlış anlatmışlar, eğer Hz. Muhammed’den özür dileyip müslüman olursan senin için çok iyi olur. Hem Mekke senin yurdun , kabile reisi olman itibariyle bir sürü malında vardır. Tekrar söz sahibi olabilirsin“
diyerek beni ikna etti. Gideyim , bir konuşayım bakalım. Eğer aklıma yatmazsa geri gelirim , eğer aklıma yatarsa kabul ederim benim için hayırlı da olur düşüncesiyle Medine'ye geldim. Mescidde Rasulullah’ı etrafında sahabelere “Onlar, ALLAH'dan başka bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler,” (Tevbe 31) ayetini okurken buldum, boynumda gümüşten bir Hac olduğu halde yanına gelerek şu soruyu sordum:
"Ey ALLAH’ın Rasulu; ben eskiden Hırıstiyandım ve Hırıstiyanlığı iyi bilirim. Biz hiç bir zaman alimleri , rahipleri Rab edinmedik , onlara ibadet te etmedik dedim. Bu ayette ALLAH (c.c.) ne demek istemiş dedim .
Bunun üzerine Hz. Muhammed (s.a.v.) : “Ey Adiyy ! çıkar o boynundaki putu“. (Bende çıkardım).
“Ettiniz Adiyy , ettiniz “ dedi. “O rahipleriniz , alimleriniz , okumuş insanlarınız size ALLAH’ın kitabına muhalif olarak helal ve haram (yasak serbest) koymadılar mı ?”
Bende "evet ya rasulullah ; onlar okumuş kimselerdi, böyle yaparlardı". Bunun üzerine :
“ işte onların bu yaptıkları (ALLAHın kitabına muhalif ) Rabb’liktir . Sizinde onların dediklerini benimsemeniz , uymanız onlara ibadetinizdir“ dedi

İbn Kesir Tefsiri , C .7, sayfa 3456) Aynı zamanda hadistir: İmam Ahmed; Tirmizi ,Cem’ul-Fevâid, IV, 68 ve İbn Cerir .

O başörtülü müşriğin o allahın kanunlarının uygulanmadığı mahkemelerde ne işi var.İyi yapmış kafirlerle kaynaşırsanız allah böyle sizin belanızı verir.


"Taguta muhakeme olmak isterler." (Nisa: 60)

Birinin üzerinde ole kesin hüküm koyamazsin, kadin basörtülü yada carsafli olabilir, lakin bu konuda bilgisiz olabilir, bilmiyerek girmis de olabilir oraya, veyahut da kimi kimsesi yok, pis islere bulasmaktansa dava acmis ve tazminat istemis, hersey olabilir, akide hakkinda bole kolay bi karar verilemez, Rasulullah, bildigi halde münafiklari, onlar serbest serbest mescide geliyorlardi, nmz larini kiliyorlardi, Rasulullah aleyhine plan yaptiklari halde, Rasulullah onlarla konusuyordu, onlari ne disliyordu, nede münafiklikla suclamisti, ve bunu bildigi halde yapmadi, oyleyse bize ne oluyor ki, kisi müslümanim dedigi halde onu müsrik yapiyoruz saniyede...kadinin ne durumunu bilioyoruz, nede bilgisini...Örtülü olmak demek otomatikmen, islami bilgilere sahip olmak demek degildir, örtüsüz olmakta islami bilmiyor anlamina gelmez..kulaktan duyma, tradisyonel islam yasantisi olabilir yani....

“De ki: Ey kitap ehli! Sizinle bizim aramızda ortak olan bir söze geliniz. ALLAH'tan başkasına kulluk etmeyelim O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve ALLAH'ı bırakıp da kimimiz kimimizi Rabbler edinmeyelim .."(Al-i İmran 64)

“Onlar, ALLAH'dan başka bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler, Meryem oğlu Mesih'i de. Oysa onlar bir olan ALLAH'a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. ALLAH'dan başka hiç bir ilâh yoktur. O, müşriklerin ortak koştuğu şeylerden de münezzehtir.” ( Tevbe 31 )
ALLAH KAFİRLER TOPLULUĞUNU DOĞRU YOLA İLETMEZ

fatih0073231' Alıntı:

O başörtülü müşriğin o allahın kanunlarının uygulanmadığı mahkemelerde ne işi var.İyi yapmış kafirlerle kaynaşırsanız allah böyle sizin belanızı verir.


"Taguta muhakeme olmak isterler." (Nisa: 60)

Genişletmek için tıkla ...

Tekfir etmek ne kadar kolay ya,oturduğu yerden kişinin ahkam kesmesi,oraya giden başörtülü bayanın şuan için kimse ne için gittiği bilen yok doğru dürüst,bir tekmede sen vur kardeş istersen, ondan ziyade islami kimliğe karşı bir tahammülsüzlük var ,tekfir edeceğimize hiç yorum yapmamak daha hayırlı heralde.

GuLYaRaSi' Alıntı:

Birinin üzerinde ole kesin hüküm koyamazsin, kadin basörtülü yada carsafli olabilir, lakin bu konuda bilgisiz olabilir, bilmiyerek girmis de olabilir oraya, veyahut da kimi kimsesi yok, pis islere bulasmaktansa dava acmis ve tazminat istemis, hersey olabilir, akide hakkinda bole kolay bi karar verilemez, Rasulullah, bildigi halde münafiklari, onlar serbest serbest mescide geliyorlardi, nmz larini kiliyorlardi, Rasulullah aleyhine plan yaptiklari halde, Rasulullah onlarla konusuyordu, onlari ne disliyordu, nede münafiklikla suclamisti, ve bunu bildigi halde yapmadi, oyleyse bize ne oluyor ki, kisi müslümanim dedigi halde onu müsrik yapiyoruz saniyede...kadinin ne durumunu bilioyoruz, nede bilgisini...Örtülü olmak demek otomatikmen, islami bilgilere sahip olmak demek degildir, örtüsüz olmakta islami bilmiyor anlamina gelmez..kulaktan duyma, tradisyonel islam yasantisi olabilir yani....

Genişletmek için tıkla ...

Bu konu dinin ayrıntıları değil ki cahalet mazeret olsun bu dine giriş yani La İlahe illalahı bilmemekten ileri geliyor bu kelşmeyi bilmeyen birine sen nasıl müslüman diyecen acaba.....peygamberin onları munafıklıkla suçlamadığını dediniz gerçekten şimdi utandım çünkü site yöneticisi nicki ile yazıyorsunuz site adına kötü bir lekedir rasul onlara munafık demedi diye onlar müslümanmı idiler.Peki onları neden bu suçla suçlamadığınzı biliyor musunuz.Rasul onların ne mal olduklarını söyleyip gereğini yapsa bunu bilmeyenler müslümanlar birbirini öldürüyor diyeceklerdi bu nedenden dolayı.Dinin ana kurallarını yani kesinlikle teferrut olmayan bir konu nasılolurda bilgisizlikten mazeret olabilir.Bir hadis vardı unuttum keşke şimdi ordan bulup buraya senedi ile yazsam inş bulacam tam bu kafirlere muhakeme ile ilgili idi haklı olsan bile ve hakkını alacağın kesin olsa bile tağuta muhakeme olunmaz..

Ayrıca en son yorum yapan arkadaş verdiğim ayetin tefsirini oku inş.........

fatih0073231' Alıntı:

tam bu kafirlere muhakeme ile ilgili idi haklı olsan bile ve hakkını alacağın kesin olsa bile tağuta muhakeme olunmaz..
.........

Genişletmek için tıkla ...

fatih sayı uzantılı kardeş öncelikle konuşurken daha itidalli konuş. Yöneticilerin bir konu hakkında yorum yapıp yapmaması o konuyu hüccet saymaz.

Senin yazdığın yazıya gelince merak ediyorum acaba burada kuran ve sünnetle hüküm olunan mahkemeler mi varda sen tutup aşırı katı bir uslupla direk konuya o müşriğin tağutun mahkemelerinde ne işi var demissin.

"Taguta muhakeme olmak isterler." (Nisa: 60)

ayet yazıyorsun ve millete tefsir oku diyorsun önce kendin oku. Ortada şeriat yokki.Şeriat olupda insanlar eğer şeriata reğmen biz bu zamanda şeriatı istemiyoruz şeriat eskide kaldı biz demokrasinin hükmü ile muhakeme istiyoruz demeleri ile müşrik olurlardı. Ancak her yer güllük gülüstanlık gibi kafanıza göre ayeti olduğu gibi okuyorsunuz.

Dilerim Rabbimden bu konuda sizde sınanırsınız , zira 1 musibet 1000 nasihatten daha hayırlı sözü buraya olsa gerek.

Hiç bir müslüman, hele şu zaman da çarşafıyla giyinen bir müslüman hiç bir şekilde şeriat varken tağutun mahkemelerini istemezdi. Ancak insanların zorda kalmışlığı ki buna kadınların fıtraten güçsüz olmalarıda var onları oraya sürükleyebilmektedir. Bize düşen onları kanıyla malıyla helal dairesine sokmak yerine bir an önce islami kurulacak devlete yardım edip müslümanları şeriat devleti altında toplamaktır. Bak kardeşim senin gibi olanların daha ben bir tanesini görmedim de mahkemeye düşmesin ve hepsi senin gibi akidede olup kendi akidelerine göre müşrik oldular ve görüşlerinden döndüler. Bir görüşten dönmeniz için illa bunu yaşamanız lazım değil. Ayetleri hariciler gibi kafanıza göre yorumlamayın.

Evet siz şeriatın olmadığı yerde şeriat oolmadığı için tağuta muhakeme olabiliriz diyorsunuz.

Yok eğer böyle demek istemediyseniz neden böyle yazdınız çünkü bu yazı ikimiz arasında değil herkes tarafından okunan bir yazı.Bunu okuyan sizin dediğinizi yani şeriat kafirlere uyalım bişi olmaz diyecektir.

Her bize gülene baksa idik şimdi diyanet işleri başkanı olmuştuk...

Son yazdığımın altına imza atarım ve alimlein damgasınıda en yakın zamanda vurayım inş ki millet yanlış anlaşılmaları görsün...

İşte kafan ancak bu kadar anlayışa sahip. Yani benide çifte telli ata ata demokrasiya boyun eğenlere benzetiyorsun ya. Sizin gibilerin sorunuda bu zaten. Kişiyi insanı hep kafir görmek istiyorsunuz..

Öncelikle yazıya bak. Demokrasi Hakimi kadına çarşafı çıkar demiş kadın ise çıkarmamış neden çıkarmıyor çünkü hala kalbinde iman var ve bu iman onu dille demokrasiyi red ettirip istemiyorum diyor. Hem kalp ile hemde iman ile burada redleme var tağutu.

Kadın tutupda aaa gerçekden doğru ben dinimi şaşırdım hemen soyunup gelim mi diyor?

Ayrıca okuduğun kıt ilimle gelip burada hava atar gibi yazı yazma.

Bir konuda hüküm varsa eğer ki siz direk hüküm dercesine müşrik olur diyorsunuz bunun için elle tutulur gözle görülür bir açık nas olması lazım..

Getireceğin deliller alimlerin hiçbirisi arasında ihtilaf konusu olmaması lazım. Ve getireceğin delilde şu şartı istiyorum...

1- Bir yerde islami mahkeme yok , ve müslüman zor durumda yapacak başka şeyi yok. Küfrün içinde kaybolmaktansa , hakkını çeşitli yollarla arıyor.

2. Aktaracağın alimlerin delillerini türkiye içinde geçmesi lazım. Zira alimlerin bazı özel ülkelere göre fetvaları var tutupda bunu genel olarak yazman komik olur.

3. diyeceğim seninle alakalı senin şu itikadına göre kendinde kafirsin. Zira sende zaten tağutun mahkemesi ile muhakame olmağı aldığın kimlikle, girdiğin internet ile, şehirler arası yolculukla yaptığın otobüs seyahati, verdiğin vergilerle (belliki yaşın küçük en azından herhangibi bir sınava girmissindir sınav harç parası) ,arabana aldığın benzin ile tağutun mahkemeleri kabul ediyorsun. Çünkü bunların hepsinde anlaşma var. Kişi türk vatandaşı oldukdan sonra her türlü şekilde tc mahkemelerinin kanunları ile hüküm olunmayı kabul etmiş sayılır. Hiç bir şekilde buna ruhsatımız var ,bize bunlar olmaz diye kendini avutma..


Sizin bu itikadı öğrendiğiniz insanlar bile hapise girdiklerinde sizin kadar şedid olamadı.

Daha ben bir kişi hapse girip de görmedim ki Taguta direk ben sizin mahkemeleri kabul etmiyorum bana şeriat mahkemesi kurun , bana tutacağınız avukatlarda yerin dibine girsin hiç birşeyinizi istemiyorum dememiştir.Aksine bizzat kendileri , kendi haklarını tağutun kanunlarında arama yoluna gidip avukat tutmuştur.

Yani önce aynana bak, ve önce kendi akidene göre kendinin müslüman mı kafir mi olduğunu ayırt et sonra insanlara laf at.

Bana ben bunların hepsinden kurtuluyorum bulaşmıyorum diyemezsin zira biz uzayda yaşamıyoruz sizin gibi tağutun ülkesinde yaşıyoruz ve neyin nasıl döndüğünü sizden daha iyi biliyoruz.!!!

İnsan zorda kaldığında haddi aşmadan domuz eti bile yiyor...

Not: Sakka gibi istisnalar da mevcuttur :friends_1_1:

Sevgili kardeşim fatih;
bu konuda haklı yönlerin olmakla beraber en son vurulacak neşteri en başta vurup ortalığı karıştırıyorsun ?

Evvela tekfir (zaten kafir) edilecek öncelikli şahıs, Allahın dinine açıkça küfreden hakimdir.

Davacı kadın durumuna değinirsek ;
Evvela bir misalle olayı anlamaya çalışalım.

Kadın (bir müslüman ) üstesinden gelemediği , hakkının yendiğine inandığı bir meseleden dolayı darulharbte , Yetkili kişilere, kurumlara velev ki mahkemeye giderek, benim hakkımı gasb ediyorlar, bunlara gereken yaptırımı uygulayınız, görevinizi yapınız vs. vs sebeblerle gitmesine
a) Allahın mahkemesini bırakıp, tağutun mahkmesine muhakeme oluyor
b) Allahın helaline haram demiş olduğundan
c) Başvurduğu meselenin dinden bir mesele olup olmamasına bakılmaksızın
d) v.b.
tekfir ederim diyorsunuz.

Peki size sorayım , başka bir insan o kurumu meşru kabul ediyor , severek isteyerek hakkında hüküm vermesi için gidiyor ve orada denilenleri kalbinde bir sıkıntı duymaksızın yerine getiriyor ise bu kişilerin hükümleri , durumları aynı mıdır ?

Üstelik bazı alimlerin bu konuda nisa suresindeki ayetleri sizin gibi yorumlamadığı da bilinmektedir. Yani bazı alimler tağuti kurumları (mahkeme) hüküm koyucu olarak görmemek şartıyla zorunluluk hallerinde buna cevaz vermektedir. Zaten alimlerin bu konudaki ittifakı tam olsa kimse farklı bir görüş belirtmesi mümkün değildir. İslam alimlerinin yukarıda da saydığımız gibi bazı durumlardan dolayı bir müslümanın kafir kurumuna giderek ondan hüküm vermesini kastetmeden başvurmasına alternatif muhakemelerinin de olmamasından dolayı cevaz verdikleri malumdur.
Şimdi siz bu konuda ben böyle düşünmüyorum veya diğer alimlerin verdiği hükümleri benimsiyor tekfir ediyorum diye inanabilirsiniz. Bu da sizin hakkınız. Amma buna tekfir zincirini işletmeye başlarsanız , izin veren düşüncede olan ehli sünnet alimleri de tekfirde ancak durursunuz.

Biz burada tağutun mahkemeleri meşrudur , müslüman rahat rahat gidebilir gibi saçma sapan bir söylemde yapmıyoruz.. İnsanları bu kurumlardan sakındırmak uzaklaştırmak için sert konuşmak ayrı şey, "ben dinimden dolayı örtünüyorum , çarşafımı çıkarmam" deyip elle, dille ve kalben buğzederek çıkıp gidene tekfir hükmünü verip kanını malını ırzını kendine helal görmek ayrı ayrı şeylerdir.

Bana itidalli ol diyen kişi yazdıklarının bakılırsa aşağılama hastası olmuş.Bu bana yazdığınız mesajdan dolayı değil genel yazılarınızın sonucu söylüyorum.

Öncelikle yazıya bak. Demokrasi Hakimi kadına çarşafı çıkar demiş kadın ise çıkarmamış neden çıkarmıyor çünkü hala kalbinde iman var ve bu iman onu dille demokrasiyi red ettirip istemiyorum diyor. Hem kalp ile hemde iman ile burada redleme var tağutu.

Genişletmek için tıkla ...

Kİtabın bir kısmına iman diğer kısmını ise arkaya atalım ama yine de müslümanız!!!!!!Başını ört ve tağuta muhakeme ol.Hemde kuranda da hüküm bulunan nafaka konusunda.

Bir konuda hüküm varsa eğer ki siz direk hüküm dercesine müşrik olur diyorsunuz bunun için elle tutulur gözle görülür bir açık nas olması lazım..

Genişletmek için tıkla ...

Ayanaya bakın diyorsunuz ancak önce sizin bakmanız lazım çünkü benden farklı ne yapıyorsunuz şaşırıyorum.Nerede elle tutulur naslarınız ki bana elle tutulur nas getirin diyorsunuz.

1- Bir yerde islami mahkeme yok , ve müslüman zor durumda yapacak başka şeyi yok. Küfrün içinde kaybolmaktansa , hakkını çeşitli yollarla arıyor.

Genişletmek için tıkla ...

Şimdi şu noktaya dikkat çekelim hakkı aradığı konu önemli islam ile alakası oplamayn yani kuranda açık bir nas ile belirtilmemiş bir şey ise hakkını ararsın ancak nafaka veya benzeri konularda ise hakkını ararmısınız acaba.Ebu katade filistini şehadet yayınlarından çıkan kitapta ne kadar da güzel söylüyor.Ben sadece özetini vereyim şöyle demek istiyor.Anlamaznız için ülkemiz ile ilgişli örnek vereyim....Şimdi İslam4ever sana soruyorum şimdi farzedelim di tağut muhakemelerinde nafaka ile ilgili kanun tamamiyle islam ile aynıdır.Biz bir müslüman olarak ona başvurup hakkımızı alsak allah bizden razımıdır.?

İlmi kıt dediğiniz bu kişi ebu katade gibi der ki bu kişiler işte bir nafakayı allahın sistemizne göre işliyoruz demeyinceye kadar oralara başvurulmaz.Allah razı değildir.Şimdi düşün ey allahın bu kişilerin kanunlarından %99 u islam ile örtüşse bile başvurulmaz.

2. Aktaracağın alimlerin delillerini türkiye içinde geçmesi lazım. Zira alimlerin bazı özel ülkelere göre fetvaları var tutupda bunu genel olarak yazman komik olur.

Genişletmek için tıkla ...

Sizin bu söylediklerinize bakıp ne kadar insan yoldan çıkıyor biliyormusun???
Zaten bu laik sistemin istediği de bu herkes kendi kafasına göre hüküm çıkarsın kimse birbirini dinlemesin böylece millet sapıtsın.Bize tefsir okutmazlarda neden mi?Onların kendi görüşleri derlerdi siz hüküm çıkarın derlerdi.ben alim sözü değil sahih hadis diyorum allahu allem Fethul barinin polen yayıncılıkta çıkan birinci cildinde idi....

3. diyeceğim seninle alakalı senin şu itikadına göre kendinde kafirsin. Zira sende zaten tağutun mahkemesi ile muhakame olmağı aldığın kimlikle, girdiğin internet ile, şehirler arası yolculukla yaptığın otobüs seyahati, verdiğin vergilerle (belliki yaşın küçük en azından herhangibi bir sınava girmissindir sınav harç parası) ,arabana aldığın benzin ile tağutun mahkemeleri kabul ediyorsun. Çünkü bunların hepsinde anlaşma var. Kişi türk vatandaşı oldukdan sonra her türlü şekilde tc mahkemelerinin kanunları ile hüküm olunmayı kabul etmiş sayılır. Hiç bir şekilde buna ruhsatımız var ,bize bunlar olmaz diye kendini avutma..

Genişletmek için tıkla ...

yeni islamı öğrenmiş insanlar gibi 10 senedir bize bak seni alt ediyorum diyerek verilen basit örnekler...Bakın islamda domuz eti haramdır peki ölmek üzere isen veya yemen lazım ise yemen caizdir.Zorunluluk var.Ancak zorunluluk olmadığı yapmaz isen ölmeyeceğin konularda kendinizi mazlum göstermeyin.Fotoğraflar konusu mesela çekmemek lazım ancak pasaport vs ire gibi konular için çekilir.Benim ders aldığım ancak şimdi yerinde sayan bir hocam bana diyor du ki geçen yaz araba çatal bidattır.Subhanallah bu ne iş...Şimdi anlaşılmayan bir konu var islamda kesin nas ile belirtilmeyen bir konuda internete girdin ne oldu dinden mi çıktın benzin örneğiniz çok komik...Konuyu öyle bir dağıttınız ki nerede ise bir puta tapmak ile kimlik taşımayı aynı kefeye koyacaksınız...yaşa göre ilim tartan kişiden nasıl örnek beklenir ki....

Aksine bizzat kendileri , kendi haklarını tağutun kanunlarında arama yoluna gidip avukat tutmuştur.

Genişletmek için tıkla ...

O kişiler beni bağlamaz ki.Nİtekim bazıları savcı avukatı onlar görevlerini yapıyorlar diyerek müslüman ettiler.Zorlasalar islam savaşçıları diyecekler.

Bana ben bunların hepsinden kurtuluyorum bulaşmıyorum diyemezsin zira biz uzayda yaşamıyoruz sizin gibi tağutun ülkesinde yaşıyoruz ve neyin nasıl döndüğünü sizden daha iyi biliyoruz.!!!

Genişletmek için tıkla ...

Şu kibir ve kendini beğenmişliğe bakın ey site üyeleri.Subhanellah tanımadığı bir kişiye kurduğu cümle bu işte senden daha iyi biliyorum.Peki ben kimim bilmiyor.Neye göre konuşuyor.Heva ve heves.Nasılsa millet cahil kendisi alim herkes kendisine uymak zorunda.Konu bir kişinin kendini tağutun kucağına atmak iken hocamız diyor ki kaçıyoruz ama olmuyor.Ben bu konuya girmedim ki biri kendini tağutun kucağına atıyor.Daha nasıl açıklayayım.

Peki size sorayım , başka bir insan o kurumu meşru kabul ediyor , severek isteyerek hakkında hüküm vermesi için gidiyor ve orada denilenleri kalbinde bir sıkıntı duymaksızın yerine getiriyor ise bu kişilerin hükümleri , durumları aynı mıdır ?

Genişletmek için tıkla ...

Küfürün de derecesi vardır herkes cehennemde aynı muamele görmeyecek kişi küfrüne göre ceza görecek.

Üstelik bazı alimlerin bu konuda nisa suresindeki ayetleri sizin gibi yorumlamadığı da bilinmektedir. Yani bazı alimler tağuti kurumları (mahkeme) hüküm koyucu olarak görmemek şartıyla zorunluluk hallerinde buna cevaz vermektedir. Zaten alimlerin bu konudaki ittifakı tam olsa kimse farklı bir görüş belirtmesi mümkün değildir. İslam alimlerinin yukarıda da saydığımız gibi bazı durumlardan dolayı bir müslümanın kafir kurumuna giderek ondan hüküm vermesini kastetmeden başvurmasına alternatif muhakemelerinin de olmamasından dolayı cevaz verdikleri malumdur.

Genişletmek için tıkla ...

Ben kendimi bir türlü açıklayamıyorum.Şimdi allahın tam olarak hüküm koymadığı bazı konularda yani uyulması takdirde islama zarar gelmeyen konularda herhangi bir zarar yok zaten ancak biz burada ilk mesaja göre yazıyoruz.Gitme amacı nedir.Ona bakmalı.Şimdi anayasa örtünmeyi yasaklıyor ancak kuran bunda açık hüküm vermiş sen ben mazurum diyemezsin ki.Mazlumum diyemezsinki.


Son sözümn islam4ever ne kadar ilme sahipsiniz ki insanlar ile alay ediyorsunuz hemde tanımadığınız.Yine kendi kafanıza göre saçmalamış diyeceksiniz.Ancak yazıma kapatılmam sizin elinizde bizi de susturun da fatullahçılar cirit atsın sitelerde.YApmacık allah razı olsun sözleri ve kardeşim sözcükleri havalarda uçussun.:kafaçakma

Fatih daha kırk fırın ekmek yemen lazım. Önce şuna yanıt vereyim tekfircilerden bir atıyorsak , tasavvufçulardan 10 atıyoruz, atmakdaki kuralımızda üyelerin küfründe ve hatasında inad etmesidir.

Seni alt etme gibi bir durumum yok zira öyle durum olsa forumda hiç yazı yazmanıza müsade etmezdim ve buna benzer çok şiddetli konularda hiç bir zaman nefsi davranıp şahsi yetkilerimi kullanmadım aksine atmam gereken yerlerde dahi sırf yöneticiler engelledi demesinler diye müdahale etmedim.

Çatal , bıçak kaşık bidattir diyen yok. Ve verdiğimiz örnekleri tevil etmeyin. Bir konuda haramlama varsa delil getirilir. Sizin bunu ispat etmeniz lazım. Ebu katade diyorsunuz zaten başka kimseyide demiyorsunuz yatıp kalkıp ebu katade dünyada sanki hiç başka alim yok. Yani koca koca sahabeler, mezhep imamları , ehli sünnet imamları bitti .. Sadece Ebu katade yada makdisi vs kaldı.

Ben ne ebu katade'ye ne de makdisiye karşı kinim tavrım yoktur. Allah onlardan razı olsun. Kitaplarını okuduğumuz insanlardır ve dualarımızdan eksik etmeyiz benim karşı olduğum şey buraya bir konuda delil yazarken alimlerin isimlerini ön plana çıkarmaya karşıyım buyrun ebu katadenin görüşlerini kuran ve sünnet değerinde yazın. Ve herkes yazsın sahabelerden mezhep imamlarından ehli sünnet imamlarından delilleri yazalım.

Bana çıkıpda ebu katede öyle diyor kitabında bu demek bana hiç bir şey dememektir.

Benim yazımı ayrıca çok çaptırıyorsun. Ben sana üstüne basa basa kuran ve sünnetin hakim olmadığı yerlerde insan zor durumlarda kalıyorsa , başka yapacak durumu kalmadıysa kafir olurmu bana bunu net olarak delillerle açıklaman lazım. Öyle hocaefendilerin tevile kaçan sözleriyle değil.

Siz bana ebu katade derseniz bende size seyyid kutubdan örnek veririm.Bizzat seyyid kutub kanunların içinde olmayan durumla yakalandığında mahkemeye başvurdu..

Bana dermisin seyyid kutub istisnasiz kafir oldu???

Eğer seyyid kutub kafir olduysa, bugün bu fikir akımlarını ortaya süren kardeşlerimizin durumu nedir. Malesef koca koca alimlere bu tür konularda hata etmiş deyip tekfir etmeyenler, daha kuranı düzgün okumayan cahil halkı direk tekfir etmişlerdir.

Ağzınızdan çıkan tek söz şu ayette geçer. İnkar etmeleri emrolundukları halde tağuta muhakeme mi olmak istiyorlar ayeti. Bana dermisiniz bu ayetin nuzulunu hic okudunuz mu...

Şeriat geldikden sonra , yönetilen yerde şeriat varken insanlar gidip ben şeriati istemiyorum yada şeriatın hükmü bana ağır beni şeriat dışı adına ne derseniz artık izm'lerle beni yargılayın derse kafir olur.

Bu konuda sürüyle delil vardır sana hangi birini yazayım ben...

Abdulhakem hazırlamış buyur oku..

https://www.islam-tr.org/ilmi-munazaralar/14136-tagutun-mahkemesine-basvuranin-durumu.html

Yok hala hatanda ısrar ediyorsan bana şunu yanıtla.

Bir yerde şeriat yok. İnsanın gücü de yok, bu durumda mahkemeye giderse istinasız kafir olur mu?

Bunu bana açık olarak alimler arasında ihtilaf olmaksızın delillerle anlat bakayım. Zira birine kafir demek için herşeyin ayan beyan açık olması lazım.

Bu arada yazılarımı çarpıtma kimseye hemen her durumda bir sorun olursa gidin mahkemeye diyen yok. Almak istediğin şeyleri almaya çalışıyorsun. Benim ne demek istediğim ortada ve üstteki soruma yanıt ver.

Ayrıca bir konuda çok net konuşuyorsan ben okudum şurada vardı demek hiç doğru değil , varsa bir durum direk yaz. Lafla iş yürümez.

Benden delil istemissin ancak normalde sizin delil getirmeniz lazım dı;
yinede ben link verdim Abdulhakemin aktardığı delillere bakabilirsin.

:huhuuhuu :huhuuhuu :buneya

fatih0073231' Alıntı:

Evet siz şeriatın olmadığı yerde şeriat oolmadığı için tağuta muhakeme olabiliriz diyorsunuz.

Yok eğer böyle demek istemediyseniz neden böyle yazdınız çünkü bu yazı ikimiz arasında değil herkes tarafından okunan bir yazı.Bunu okuyan sizin dediğinizi yani şeriat kafirlere uyalım bişi olmaz diyecektir.

Her bize gülene baksa idik şimdi diyanet işleri başkanı olmuştuk...

Son yazdığımın altına imza atarım ve alimlein damgasınıda en yakın zamanda vurayım inş ki millet yanlış anlaşılmaları görsün...

Genişletmek için tıkla ...

NE SAÇMA BİR DÜŞÜNCEDİR BU YA KADIN ÇARŞAFLI DİYE VE İSLAM DEVLETİ YOK DİYE DOKTORA GİTMESİN MAHKEMEYE GİTMESİN OZAMAN OKUMASINDA SİZDE BİLMEMNE KARA İSİMLİ VARLIKLA AYNI DÜŞÜNÜYORSUNUZ SADECE GÖRÜŞLER FARKLI....BİLMEMNE KARA ALLAH HİDAYET VERMEZDE BU ŞEKİLDE VEDA EDERSENİZ DÜNYAYA ALLAHIN CC MAHKEMESİNDEDE SİZİN KANUNLARINIZ GEÇMEDİĞİ GÜN NE KÖTÜ Bİ GÜN OLACAK SİZİN İÇİN...ALLAH BİLİR ALLAHIM CÜMLE MUHAMMET ÜMMETİNE HİDAYET VERSİN VE HİDAYET ÜZERE KALMAMIZI NASİP ETSİN

BURAYA ÖGLEN Bİ YAZI YAZDIM CIKMAMIŞ BAŞKA YEREMİ GİİTTİİ

7 ARŞI ALEMİ YARATAN RABBİM YER GÖK SENİN TAŞ TOPRAK SU SENİN BU KADININ AGZINDAN ÇIKAN KELİMELERİ SEN DUYDUN SEN SEN İSLAH EYLE YA RABBİM DİYECEK BAŞKA BİRŞEY YOK ALLAH İSLAH ETSİN

ALLAH Böyle İnsanların Şehrinden Korusun ALLAH RAZI OLSUN a.e.o

SN Fatih0073231 siz o bayanın mahkemeye keyfinden gittiğini mi düşünüyorsunuz?Hem ona nasıl müşrik diyebiliyorsunuz ki,Peygamber Efendimiz SAV bile bu habere böyle sert bir yorum yapmazdı,inşaallah sizin bir müşkülünüz olup ta mahkemelere işiniz düşmez,ya da şartların değişmesini beklerken inş çok mağdur olmazsınız zira belki de ohanım çocuklarının geçimi için bu davayı açmak zorundaydı sizce nasıl ve ne kadar bekleyebilirdi? Ne yapmalıydı sonuçta nerede yaşadığımıza baksanıza konuyu tam bilmeden anlamadan hüküm verme konusunda da KURAN I KERİMİ inceleyin lütfen. Mesajınızı üzülerek okudum.islamiyeti ve müslümanları diğer dinlerden üstün kılan en önemli özelliği anlayış ve hoşgörü dini olmasıdır.Hayırlı akşamlar