Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Şiilere Reddiye

on_dokuz Çevrimdışı

on_dokuz

Üyeliği İptal Edildi
Banned
NEDEN EZAN OKURKEN, ALİ'NİN (A.S) VELÂYETİNE TANIKLIK EDİYORSUNUZ?
Cevap: Bu soruya cevap olarak aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekir:
1- Şia fakihlerinin tümü, geniş veya muhtasar fıkıh kitaplarında, Ali'nin (a.s) velâyetine şahadette bulunma-nm ezan ve ikamenin (kametin) bir parçası olmadığını açık bir şekilde beyan etmiş ve hiç kimsenin bu şahadeti ezan veya ikamenin bir parçası olarak okuma hakkma sahip olmadığını dile getirmişlerdir.
2- Ali (a.s), Kur'ân açısından Allah'ın velilerinden biri sayılır ve şu ayette müminler üzerindeki velâyeti açıkça beyan edilmiştir:
"Sizin veliniz ancak Allah, O'nun Resulii ve namaz kılıp rükû hâlinde, zekât veren mümin-lerdir."1
Ehlisünnet'in Sahih ve Müsned kitaplarında yer alan rivayetler, bu ayetin rükû hâlinde yüzüğünü fakire bağış-layan Ali (a.s) hakkında nazil olduğunu açıkça beyan etmektedir.2
1- Mâide, 55
2- Bu ayetin bu hususta nazil oluğu burada zikredilmeye-cek kadar çoktur. Dolayısıyla burada bu sayısız kaynaklardan sadece birkaçına işaret ediyoruz: (1) Tefsir-i Taberî, c.6, s.186. (2) Cesass, Ahkâm'ul-Kur'ân, c.2, s.542. (3) Tefsir-i Beyzavî, c.l, s.345. (4) ed-Dürr'ül-Men-sûr, c.2, s.293
134 Cevaplıyoruz
Bu ayet, AN (a.s) hakkmda nazil olunca, Hasan b. Sabit, bu olayı şu şekilde şiirleştirdi:
"Rükû hâlinde bağışta bulunan, sensin Canlar sana feda, ey rükû edenlerin en ha-yırlısı!
Velâyetin en hayırlısını Allah senin hakkında indirmişti.
Ve onu şeriatların sağlam hükümlerinde be-yan etti."
3- Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
"Ameller, niyet iledir." (Yani, amellerin haki-kat ve mahiyetini insanın niyeti belirler.)
Buna göre Hz. Ali'nin (a.s) velâyeti, Kur'ân'ın açıkça beyan buyurduğu hakikatlerden biri olduktan, öte yan-dan söz konusu cümle, ezanın bir parçası olduğu niyetiy-le söylenmedikten sonra, bu hakikati Hz. Peygamber'in risaletine tanıklığın yanı sıra dile getirmenin ne sakınca-sı olabilir?
Burada hatırlatılması gereken bir konu da şudur: Eğer söz konusu cümleyi ezana ilâve etmek hoş değilse ve bu açıdan Şia kınanacaksa, o zaman aşağıdaki şu iki husus nasıl tevil ve tevcih edilecek?:
1- Sahih tarihin tanıklık ettiği üzere "Hayye alâ hayri'l-amel" (En hayırlı amele koşun) cümlesi de ezanın bir parçasıdır.1 Oysa ikinci halifenin hilâfeti döneminde, insanların, namazın en hayırlı amel olduğunu duyunca artık cihada gitmeyecekleri düşüncesiyle bu cümle ezandan kaldırılmış ve bu hâliyle baki kalmıştır.2
1- Kenz'ül Ummal, Kitab'us-Salât, c.4, s.266, Taberanî'den naklen: "Bilâl sabahları şöyle ezan okurdu: Hayye alâ hayrîl-amel (En iyi amele koşun)." bk. Sünen-i Beyhakî, c.l, s.424-425; Muvatta-i Malik, c.l, s.93
2- Kenz'ül İrfan, c.2, s.158; es-Sırat'ul Mustakim ve Cevahir'ul-Ahbar-i ve'l-Âsâr, c.2, s.192; Kuşçî, Şerh'ut-TeEcrid İmamet bahsi, s. 484: "Ömer minbere çıkarak şöyle dedi: Ey
Ezanın Şekli 135
2- "es-Salâtu hayrun mine'n-nevm" (Namaz uykudan daha hayırlıdır" cümlesi, Hz. Peygamber (s.a.a.) zamanmda ezanın bir parçası değildi, sonraları ezana ilâve e-dilmiştir.1
Bu yüzden Şafiî "el-Ümm" adlı kitabında şöyle diyor:
"Ben ezanda, 'es-Salâtu hayrun mine'n-nevm' (Namaz uykudan daha hayirlidir) denmesini hoş görmüyorum. Zira (ravilerden ve muhaddisler-den biri olan) Ebu Mahzure bunu (kendi hadi-sinde) zikretmemiştir."2
insanlar! Allah Resulü zamanmda şu üç şey vardı ve ben onları yasaklıyorum ve haram kılıyorum. Bunları yapan kimseleri de cezalandıracağım. Bunlar; kadının müt'a edilmesi, hac müt'ası (temettu haccmda umre irhammdan çıktıktan sonra kadınlarla birlikte olmak) ve 'Hayye alâ hayri'l-amel' cümlesi-dir."
1- Kenz'ül-Ummal, Kitab'us-Salât, c.4, s.270.
2- Delâil'us-Sıdk, c.3, ikinci bölüm, s.97'den naklen
 
E Çevrimdışı

ebuhasanelmakdisi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
bak adamım fakihlerinizin ne dediği benim için şu an için önem arz etmiyor. sen ki bizim bu konu ve diğer şia reddiyeleri konusunda yazdığımız delil ile sabit konulara bir cevap. hepsine birden olmaz öyle değil şöyle deme. biz delil ile ortaya koyduk. sen madem kabullenmiyorsun madem yalan yanlış şeyler olduğunu söylüyorsun delilin ile yazılarımızı egale et. kimse burada işkembeden sallayarak yazı yazmıyor. işimiz gücümüz beğenmediğimiz zümreleri kötülemek değil. hak olan ne ise ona tabi olmak.

varsa delilin yaz . demogajistlik yapma.
 
on_dokuz Çevrimdışı

on_dokuz

Üyeliği İptal Edildi
Banned
EZANI KİM DEĞİŞTİRMİŞ OKUDUN MU,PEYGABERİMİZİN GETİRDİĞİNİ DEĞİŞTİREN SENİN 2. HALİFEN, NEYİN CEVABINI İSTİYORSAN SORARSIN BEN DE YAZARIM, SENİN GEÇİMŞ YAZILARINI OKUYACAK KADAR VAKTİM YOK, KISITLI
 
on_dokuz Çevrimdışı

on_dokuz

Üyeliği İptal Edildi
Banned
BİR DE SİZ KURAN EHLİ OLDUĞUNUZU SAVUNURSUNUZ YA SİZE KURANI KERİMİNDEN 3 SORU SORACAĞIM BAKALIM NE KADAR BİLİYORSUNUZ
 
E Çevrimdışı

ebuhasanelmakdisi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
EZANI KİM DEĞİŞTİRMİŞ OKUDUN MU,PEYGABERİMİZİN GETİRDİĞİNİ DEĞİŞTİREN SENİN 2. HALİFEN, NEYİN CEVABINI İSTİYORSAN SORARSIN BEN DE YAZARIM, SENİN GEÇİMŞ YAZILARINI OKUYACAK KADAR VAKTİM YOK, KISITLI



mel'un şahıs. sen zaten bana yazdığın cevapta ehli sünnetten olmadığını tekrar ediyorsun. kullandığın tabire bak '' senin 2. halifen '' senin halifen değil değil mi ?? inkar ve küfredersiniz değil mi ? sizin gibi sapıklar vazgeçmeyecek değil mi ? allah sizlere hidayet nasip eylesin.

evet elh 2. halifem beim bizim yani ehli sünnetindir. siz sapıkların sahiplenmesine gerek yok. rabbim inş bizleri onlarla beraber eyler.

fitne sokmaya vaktin varda hak olanı bulmaya gelince mi vaktyin yok. işte sapıjklığını kendin belgeliyorsun.

soracağın sorulara gelince sen önce cevabını ver . yada hatanı kabullen. yoksa o yıkanmış dar beyninle bize ders vermeye kalkma.
 
E Çevrimdışı

ebuhasanelmakdisi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
kendi kitaplarınızdan küfürlerinizi yazıyorum bunlar da mı yalan ??????



FİKİRLERİ HİÇ DEĞİŞMEMİŞTİR
Şii büyükleri ve alimleri asırlar boyu Resulullah'ın iki veziri Hz. Ebu Bekir ve Ömer, diğer İslam halifeleri, idarecileri, kumandanları mücahit ve alimleri hakkında bu iğrenç tutumlarında devam edegelmişlerdir.
Yaklaştırma merkezinde çalışan davetçilerini dinledik. Şu yukarıdaki inançlarını araştırmaya vakti olmayanlar o davetçinin dediği gibi bunların eski olduğunu şimdi ise değiştiğini zannederler. Bu zan yalandır, hiledir. Çünkü ilmi merkezlerin hepsinde okuttukları kitaplarda bütün yukarıda saydıklarımız mezheplerinin kaçınılmaz esasları olarak okutulmaktadır. Necef. Iran ve Cebel-i Amil ulemasının zamanımızda telif ettikleri eserler eskilerinden daha kötü, yaklaşmayı ve anlaşmayı yıkmada daha aşın bir tutum içindedir. Buna sabah akşam mezhepleri birleştirme ve yaklaştırmaya çalıştığını ilan etmekte devam eden, Mısır'da ve başka ülkelerde bu fikri taşıyan arkadaşları bulunan Muhammed b. Muhammed Mehdi el-Halisi isimli zat ile misal verelim. Birliğe ve anlaşmaya davette çalışan bu zat «Ihyau'ş-Şeriati fi Mezhebi'ş-Şia» isimli kitabında Hz. Ebu Bekir ve Ömer'in mü'min dahi olmadıklarını yazarak onlardan iman sıfatını dahi kaldırmaya kadar taassubunda koyudur. Bakınız kitabının Cilt: 1, Sn.: 63-64 üncü sayfalarında ne yazıyor: «Ebu Bekir ve Ömer'in; Kur'an'da haklarında Allah'ın kendilerinden razı olduğuna nas bulunan Rıdvan biati ehlinden olduğunu söyleseler de biz deriz ki : Şayet Allahu Teala (Sana biat edenlerden Allah razı olmuştur) yahut (Ağaç altında sana biat edenlerden razı olmuştur) deseydi o zaman kendisine biat eden herkesten razı olduğuna delalet ederdi. Fakat Allah (Sana biat ettiklerinde mü'minlerden razı olmuştur) dediğinden, ayette sadece mü'min diye zikredildiğinden hakikaten iman edenlerden başkasına delalet yoktur.»
Bunun manası Hz. Ebu Bekir ve Ömer hakikaten iman etmemişlerdir. Onun için de ayetin manası onları içine almaz. Bu iki muasır Şii alimi İslam ve müslümanların korunması hususunda müslümanların menfaatlerini ön plana aldıkları davasının müdafileri olduğunu söyleyen bu iki çağdaş Şii alimi yazdıkları eserlerinde Resulullah (SAV)'den sonra müslümanların en üstün ve faziletlisi veya en azından müslümanların en hayırlısı olan Hz. Ebu Bekir ve Ömer hakkında inançlarını böyle açıklarken mezhepler arasında nasıl bir yaklaşma ve anlayış beklemektedir. Bu adamlar müslümanların kalesinde düşman hesabına çalışan casuslar değil de nedir?.
Resulullah'ın ashabını, tabiileri ve Müslüman idarecileri, İslam binasını ayakta tuttukları ve İslam alemine o şerefli günleri yaşattıkları halde bu aşağı derekelere indirirken kendi imamlarına imamlarının dahi kabul etmeyeceği şeyleri ithaf ediyorlar Kafi kitabında Küleyni on iki imama öyle vasıflar ve sıfatlar vermektedir ki imamlar insanlık evsafından sıyrılarak eski çağdaki Yunan tanrıları derecesine çıkarılmaktadır. Kafi ve diğer muteber kitaplarındaki bu vasıfları bir araya toplasak koca bir cilt ortaya çıkar. Onun için biz sadece Kafi kitabındaki konuların (bab) başlıklarını zikretmekle yetineceğiz :
«İmamlar; meleklere, nebi ve resullere verilen ilimlerin hepsini bilirler.» Kafi. Sh : 255.
«İmamlar ne zaman öleceklerini bilirler. Ve onlar kendi istekleri olmadıkça ölmezler» Kafi, Sh : 258
«İmamlar olmuş ve olacak her şeyin il*mini bilirler. Onlara hiçbir şey gizli değildir.» Kafi, Sh : 260.
«İmamlarda bütün kitaplar vardır ve onları çeşitli dillerde olmasına rağmen anlarlar, bilirler.» Kafi, Sh : 227.
«Kur'an'ı imamlardan başkası toplamamıştır. Onlar Kur'an ilimlerinin hepsini bilirler.» Kafi, Sh : 228.
«İmamların sahip olduğu şeyler peygamberlerin alametlerindendir.» Kafi, Sh : 231
«İmamların durumu ortaya çıkınca Davud ve âli Davud'un hükmü ile hükmederler. Delil istemez ve sormazlar.» Kafi, Sh : 297.
«İmamlardan çıkanlar hariç insanların elinde bulunan her şey batıldır, imamlardan çıkmayan her şey de yine batıldır.» Kafi, Sh : 399.
«Yeryüzünün hepsi imamındır.» Kafi, Sh : 407.

İMAMLARIN GAYBI BİLMESİ
On iki imamlarına bu imamların dahi kabul etmeyeceği sıfatları uyduran Şii'ler bir taraftan imamların beşeriyyetin üstünde bir mertebede olduğunu iddia ederken öte yandan Resulullah (SAV)'ın Allah'ın vahyettiği göklerin yaratılması, cennet ve cehennemin vasıfları gibi gayba dair haberlerini inkar ediyorlar.
Kahire'de yaklaştırma merkezinin çıkardığı Risaletul - İslam dergisi dördüncü senesi dördüncü sayı 368 inci sayfasında Lübnan'daki Şii yüksek mahkeme reisinin kalemiyle bu inkarlarını tescil etmişlerdir. Bu asrın büyük alimlerinden olduğunu kabul ettikleri bu zat «Imamiyye Şiası içtihadlarından» adı altında bir makale yazmış ve orada müçtehitlerinden Muhammed Hasan El-iştiyani'den «Bahrul - Fevaid» kitabının 267 inci sayfasında şöyle dediğini nakletmiştir:
«Peygamber; abdesti bozanlar, hayz ve nifas ahkamı gibi şer'i hükümleri haber verirse onu tasdik etmek ve haber verdiğiyle amel etmek vaciptir. Eğer göklerin ve yerin yaratılması, huriler, köşkler gibi gayba ait şeylerden haber verirse (bu haberin Peygamberden sadır olduğunun sıhhati) zan yoluyla değil kesin olarak bilinse dahi ona inanmak vacip değildir.»
Ne garip değil mi?. imamlarına iftira ederek subutu kesin olmadığı halde imamlarının gaybı bildiğine iman ediyorlar ve delaleti kesin olan ayet ve sahih hadislerle sabit olan göklerin yaratılması, cennet ve cehennemin evsafı gibi Resulullah (SAV)'dan sahih olarak gelen gayba dair haberlere inanmamayı kendilerine mubah sayıyorlar. Halbuki Resulullah (SAV)'ın kendi heva ve hevesinden konuşmayacağı ayetlerle sabittir. Resulullah (SAV)'den sahih olarak gelen gaybiyyat ile imamlarına nispet ettiklerini mukayese eden kimse Resulullah'dan Kur'an'da ve mütevatir hadislerde sabit olanların Şiilerin imamları hakkında inandıklarının bir küçük parçasına dahi yetişemeyeceğini apaçık anlar.
Gayb haberlerini rivayet eden Şiiler ehli sünnet Cerh ve Tadil uleması nezdinde yalancı olarak bilinmektedir. Fakat Şiiler buna hiç aldırış etmez ve onların imamlardan rivayet ettiklerini tasdik ederler.
Yaklaştırma merkezinin çıkardığı Risaletü-l-İslam dergisi, Lübnan Şii Yüksek mahkemesi reisi ve müctehidleri Muhammed Hasen el-lştibani Resulullah'dan sahih rivayetlerle sabit olan gayb haberlerine inanmanın vacip olmadığı davasını alkışlıyor ve Peygamberlik görevini abdest hayız nifas ve benzeri fıkhi meselelere hasretmeyi istiyorlar.
 
E Çevrimdışı

ebuhasanelmakdisi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
1- Kuranı-kerimi hz.Osman değiştirdi diyorlar(haşa ve kella).Birçok ayeti inkar ediyorlar

2- Hazreti ömere lanet etmek zikirden ve kuran okumaktan daha sevabdır diyorlar(Haşa)

3- Hz.Ali yi sevenlere günah zarar veremezmiş.

4- Ehli sünnete ümmeti melune diyorlar

5- Hazreti Ebubekre ve hazreti Ömere bir kere lanet etmek yetmiş ibadet gibi diyorlar(haşa)

6- Hazreti Rukiye ile Ümmügülsüm hazreti Osman ile evlendiler diye rasulullahın kızı değildirler diyorlar(haşa)

7- Hazreti Ebubekir ve hazreti Ömer münafık idiler diyorlar(haşa)

8- İster Yahudi ister hristiyan olsun hazreti Ali yi seven cennete girecekmiş(haşa)

9- Sahabeleri sevenler ise müslümanda olsalar cehenneme gidecekmiş(haşa)

10- Sünnete düşman oldukları için sünnet kelimesine lanet ediyorlar.

11- Ehli sünnet Yahudi ve hristiyandan daha kötüdür diyorlar(haşa)

12- Hazreti Ayşe ile hazreti Hafsaya günde 5 kere lanet farzdır diyorlar(Haşa)

13- Her hacda minada hz.ebubekir ile hz.ömer taşlanır diyorlar(haşa)

14- Hz.Ömer ölünce melekler 3 gün kimseye günah yazmamış diyorlar.

15- Birşeye başlarken besmele yerine halifelere lanet ediyorlar(HAŞA)

16- Yemek ve içmek namazı bozmaz diyorlar.

17- Çıplak namaz kılınır diyorlar.

18- Muta nikahına caiz diyorlar.


iyi oku bunları . bunlar sizin kitaplarınızda geçmiyor mu ?
 
on_dokuz Çevrimdışı

on_dokuz

Üyeliği İptal Edildi
Banned
çalışıyorum zamanım olunca sana cevap yazarım beni bekle, ama şimdiden söyeyim yukarıdaki o çoğu iddanı sallamışın, doğru olanlarada cevap verecem, bunlara karşı ben sana kuranı keimden bir soru soracam, siz çok bilgilisiniz ya
 
E Çevrimdışı

ebuhasanelmakdisi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
çalışıyorum zamanım olunca sana cevap yazarım beni bekle, ama şimdiden söyeyim yukarıdaki o çoğu iddanı sallamışın, doğru olanlarada cevap verecem, bunlara karşı ben sana kuranı keimden bir soru soracam, siz çok bilgilisiniz ya


elh çok bilgiliyim yada ben bilirim gibi nefse hoş gelen gafleti sözlerden beriyim. nerde ne zaman bu gibi sözler söylemişsen varsa bana yaz. kesinlikle ifa ve ika eylemlerimizi biz yaptık biz bildik gibi şeylerle sıhhatlerinden etmeyiz.

çoğunu sallamışsın demişsin. bunları ben sallamadım. ismini verdiğim kitaplarda geçiyor. eee ben ne edeyim ki. sizin zümre sapıklıkta bile kol kol ayrılmışsa bu suç benim mi ?

ben sana bunları yazarken delil ile yazdım. her seferinde hatırlatıyorum. sende delil ile yaz. bizlerin ilmini olmayan sapık ilminle mi ölçüceksin. elh bizde ki şimdilik yeter. ta bi ki ilave etmek maksadıyla.

fitne çıkarma işine bir son ver artık. yazdıkların biraz dikkate değer şeyler olsun. amacını çok belli ediyorsun. siz çok bilgiliymişsiniiz ya gibi sözlerle egale etme yoluna gidiyorsun.

şunu bilki belki ilmimiz yetmeye bilir ama şunu hiç bir zaman unutma ki yanlışlar beşerden doğrular ALLAHtandır. ya hayır söyle yada sus....
 
on_dokuz Çevrimdışı

on_dokuz

Üyeliği İptal Edildi
Banned
172- Hani Rabbin, Âdemoğullarının bellerinden soylarını çekip almıştı ve onları kendi nefislerine karşı şahitler kılmıştı da, «Ben sizin Rabbiniz değil miyim?» (demişti). Onlar, «Evet (Rabbimizsin):şahit olduk» demişlerdi. (Bunu)kıyamet günü Bizim bundan haberimiz yoktu demeyesiniz diye (yaptık).


1) Allah (c.c) Rabbiniz değil miyim diye sorduğunda görünerek mi zuhur etmiştir, görünmeyerek mi?

Bu sorunun diğer bir kısmı daha var, buna cevap verirsen onuda soracağım.
 
on_dokuz Çevrimdışı

on_dokuz

Üyeliği İptal Edildi
Banned
senin 2. halifen dememin sana sadece bir sebebini söyleyim,
Hz Muhammed (s.a.a) vefat ederken bana bir kağıt bir de kalem getirin sizin ihtilafa düşmeyeceğiniz şeyleri size yazayı dediğinde, senin halifen bırakın onu o sayıklıyor ne dediğini bilmiyor, Allah' ın kitabı bize yeter demişti.

Senin yukarıda saçmaladıklarına delilleriyle yazılacak yazı var.

Benim sana yukarıdaki soruyu sormamdaki sebep senin ilminin derecesi ölçmek amaçlı, ölçüne bakalım cevabını ona göre alırsın
 
E Çevrimdışı

ebuhasanelmakdisi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
senin 2. halifen dememin sana sadece bir sebebini söyleyim,
Hz Muhammed (s.a.a) vefat ederken bana bir kağıt bir de kalem getirin sizin ihtilafa düşmeyeceğiniz şeyleri size yazayı dediğinde, senin halifen bırakın onu o sayıklıyor ne dediğini bilmiyor, Allah' ın kitabı bize yeter demişti.

Senin yukarıda saçmaladıklarına delilleriyle yazılacak yazı var.

Benim sana yukarıdaki soruyu sormamdaki sebep senin ilminin derecesi ölçmek amaçlı, ölçüne bakalım cevabını ona göre alırsın


1. si ben yazdığım yazılara delil ile destek çıkıyorum. sense şu şöyle diyorsun tamam deyip sonunu getiremiyorsun. ne delil var ne ispat.

2.si benim ilmimi ölçmek daha öncede dediğim gibi senin gibi sapıklara düşmez. sen daha önce yarım bıraktığın konuların cevabını ver. yoksa sorduğun sorunun cevabını bilmekle kendini ilim ehli olarak görme. bil ki şeytanda ilim sahibiydi ama aynı zamanda lain di de.

3. si kıvırma yoluna gidip amacım şöyleydi böyleydi deme. ettiğin lafın ardında dur ki adam desinler. az kaldı fitnelerin sana dönmesi az...
 
DAVA Çevrimdışı

DAVA

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
El-Milel ve’n-Nihal adlı kitabında Rafiziler oniki grub'tur

1 -Aleviyye grubu.

Ali (r.a)’ın nebi olduğunu söyleyenlerin teşkil ettiği " Aleviyye" grubu. Bu grup konuşmalarında, Nebi Ali diye bahsederler. Ezanlarını da "Eşhehedu enne Aliyyen Rasulullah"diye okurlar.

öyle bir ezan duymadim, orda bir hatta olmasin ? zira MuhammederResulullah Aliy´ul Veliyullah demekteler...

Ayrica Bütün Alevileri icine alman ne kadar dogru, onuda billemiyorum, zira Benim tanidigim sevdigim Alevi aile var ve Kuranda okurlar, Hadiste, ayrica Ali r.a Peygamber olarakta görmemekteler kardesim....

Aliyi sevmiyorum demekle Alevi, Mezhebe bagliyim demekle Cahil Sünni olmaz, isimleri veren Kullardir onun icin yazilarimizda hepsini kökten icine alacak yazilar olmamasinda dikkat edersek daha saglikli olacagini düsünüyorum...

güzel paylasimlarinizin devamini diller, ALLAHtan cömlemize amel edebillecegimiz ilimler ögrenmemizi nasip etmesini dilliyorum...

selam ve dua ile kardesim
 
E Çevrimdışı

ebuasımbinmakdisi

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
öyle bir ezan duymadim, orda bir hatta olmasin ? zira MuhammederResulullah Aliy´ul Veliyullah demekteler...

Ayrica Bütün Alevileri icine alman ne kadar dogru, onuda billemiyorum, zira Benim tanidigim sevdigim Alevi aile var ve Kuranda okurlar, Hadiste, ayrica Ali r.a Peygamber olarakta görmemekteler kardesim....

Aliyi sevmiyorum demekle Alevi, Mezhebe bagliyim demekle Cahil Sünni olmaz, isimleri veren Kullardir onun icin yazilarimizda hepsini kökten icine alacak yazilar olmamasinda dikkat edersek daha saglikli olacagini düsünüyorum...

güzel paylasimlarinizin devamini diller, ALLAHtan cömlemize amel edebillecegimiz ilimler ögrenmemizi nasip etmesini dilliyorum...

selam ve dua ile kardesim


selamun aleykum kardeş. ben tam olarak konuya hakim değilim ama demişsiniz ki benim tanıdığım kimseler var ki ...... diye devam etmişsiniz. kardeş bu tür aileler var yada yok bilmiyorum ama makdisi kardeşin genellemesi doğrudur. bunlar kardeşin verdiği kitablarda bu şekilde lanse edilmiştir. zaten tek tek cımbızlama yaparsak konu bütünlüğü bozulur.

ama ismi geçen zümre nin alimleri ve şahısları ezan için doğru olanı budur derler. yani deme o ki bu şekilde iman eden sapıklar var. wselam ve dua ile..
 
E Çevrimdışı

erhan_

Üyeliği İptal Edildi
Banned
SELAMUN ALEYKÜM, BEN ON_DOKUZ size iki cevap yazdık bizi yasakladınız, diğerlerine cevapları şiilerin sitesinde araştırma yapıp bulabilirsin, bulamadığını bana sor diyecektim ama yasakladınız, en son yazdığım abdül hüseyin şerafetinin el müracaat kitabında mevcut, ama hiç bir zaman unutma bizim sayımız hz hüseyin'in kerbeladaki şehit olan ehlibeyt'in sayısı kadar, yezid te kendine müslüman diyordu senin gibi, onun babası muaviye' de Hz Ali ile yaptığı savaşı kaybedeceğini anlayınca kıvırıp KURAN mızraka astı, senin soruyu bilmediğini görünce ağzı küfre açtığın gibi ne yaptığını bilmez bir halde yazdığın yazı gibi, senin sorduğun soruların cevabını internetten arayıp kolayca bulabirsin, ama benim bir sorum için senin bütün sünni hocalarını gezmen gerekir. ALLAH bizi PEYGAMBER VE EHLİBEYTİ İLE HAŞR ETSİN SİZDE MUAVİYE VE YEZİD İLE

Sana ilim geldikten sonra, bu hususta seninle kim tartışacak olursa, de ki: «Gelin oğullarımızı, oğullarınızı; kadınlarımızı, kadınlarınızı; nefislerimizi ve nefislerinizi çağıralım, sonra lânetleşelim de Allah'ın lanetinin yalancılara olmasını dileyelim.»
(Bütün İslam mezhepleri (hatta Hariciler dahi) Peygamber'in Necran Hıristiyanları ile mübahale etmeye giderken kadınlardan Hz. Fatıma (a.s), evlatlarından Hasan ve Hüseyin (a.s), kendi nefislerinden ise Hz. Ali (a.s) dışında hiç kimseyi mübahale için götürmediği hususunda ittifak etmişlerdir. Fahri Râzi'nin Tefsir-i Kebir 'inde tasrih ettiği gibi o gün Peygamber, üzerinde siyah ve yünden dokulu bir parçayla, mübahale için şehirden dışarı çıktı. Hüseyin'i şefkat dolu kucağına almış ve Hasan'ın da ellerinden tutmuştu. Hz. Patıma (a.s) ardından, Ali'de (a.s) Fatıma'nın (a.s) ardından hareket ediyordu. Necran Hıristiyanlarının piskoposu bu durumu görünce Hıristiyan cemaate dönerek şöyle dedi: «Ben öyle çehreler görüyorum ki eğer Allah'tan bir dağın yok olmasını dahi isteseler Allah onların duasına icabet edecektir. Sakın bunlarla mübahaleye girişmeyin, zira kesinlikle helak olursunuz. Öyle ki kıyamete kadar yeryüzünde bir tek Hıristiyan bile kalmaz.» Necran heyeti bu manzara karşısında mübahale etmekten çekinmiş ve cizye vermek üzere anlaşma imzalamak zorunda kalmışlardı

İMAM ALİ HİLAFETİN HAKSIZLIK ALINDIĞINI KENDİ AĞZIYLA SÖYLEMİŞTİR.
NECHUL BELAĞA (KADRİ ÇELİK, A.BAKİ GÖLPINARLI)
 
E Çevrimdışı

ebuasımbinmakdisi

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
en son yazdığım abdül hüseyin şerafetinin el müracaat kitabında mevcut,

yahu siz şialar hala mı akıllanmayacaksınız. kardeşim bize kur'an ve sünnetten delil getir. senin hocalarından veya birilerinin kitaplarından değil. tabi sizin inkarınız o kadar ileriye gitti ki siz delil kabul eder olmadınız. tasavvufcular ile benzerlikleriniz var derdim de bu kadarını beklemezdim. sormuşlar arabiye senin makdisi kardeşe sorduğunu . o da demiş ki zahiren görünende oydu batınen görünende . şimdi daha iyi anlıyorum bozuk akidenizdeki çıkmazları. allah size hidayet etsin. biraz önce tüm ehli sünnet alimlerini birden siliverdin. işte akideniz bu .
 
M Çevrimdışı

muhammedali

Üyeliği İptal Edildi
Banned
MERHABA BEN ON DOKUZ,
ALLAH SANA AKIL NASİP ETSİN, ALİM ADAM DELİLSİZ HADİSSİZ KİTAP YAZAR MI, SENDE HİÇ AKIL YOK BAK HZ ALİ; HİLAFETİ İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER,
İŞTE SANA AYET İŞTE SANA HADİS ŞİMDİ BENİ YASAKLI ÜYE DEYİP SİTEYE GİRİŞİMİ ENGELLEYİN, ZATEN BENDE ARTIK GİRMEM, BAKALIM BUNLARA NE KIVITTIRACAN
42- Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni (Hz. Ali'nin velayetini) tebliğ et, eğer bunu yapmazsan O'nun (bütün bir) elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni (buna muhalefet edecek) insanlardan korur. Doğrusu Allah (zaten bu) küfre sapanlar topluluğunu hidayete erdirmez.
(Celaluddin Siyuti Durr'ul Mansur c.2, s.298'de, Hafız bin Ebi Hatem Razi Tefsir-i Gadir'de, Hafız Ebu Cafer Taberi Kitab'ul Velayet'te, Hafız Ebu Abdullah Mehamili Emali'de, Hafız Ebu Bekir Şirazi, Ma Nezele Min'el Kur 'ân-i Fi Emir' il Mü'minin' de, Hafız Ebu Said Secistani Kitab'ul Velayet'te, Hafız bin Merduye mezkûr ayetin tefsirinde, Hafız Ebu'l Kasım Haskani Şevahid'ut Tenzil'de, Ebu'lFeth Hesais'ul Alevi'de, Muinuddin Meybudi Şerh-i Divan 'da, Kadı Şevkani Feth'ul Kadir c. 3, s.57'de, Seyyid Cemaluddin Şirazi Erbain 'de, Bedruddin Hanefi Umdet'ul Kari fi Şerh-i Sahih-i Buhari'de, Ahmed Sa'lebi Keşf'ul Beyan tefsirinde, Hafız Ebu Naim İsfahani Ma Nezele Min'el Kur'ân-i fi Aliyy'in'de, İbrahim bin Muhammed Himvini Feraid'us Simteyn'de, Nizamuddin Nişaburi tefsir kitabı c.6, s. 170'de, Seyyid Şehabuddin Alusi Bağdadi Ruh'ul Meani c.2, s.348'de, Nuruddin bin Sebbağ Maliki Fusul'ulMuhimme s.27'de, Ali bin Ahmed Vahidi Esbab'un Nüzul s.l50'de, Muhammed bin Talha eş-Şafii Metalib'us Süul s.l6'da, Mir Seyyid Ali Hemedani eş-Şafii Meveddet'ul Kurba'nın 5. Meveddet'inde, Şeyh Süleyman Belhi el-Hanefi Yenabi'ul Mevedde'nin 39. babında, bu ayetin Gadir günü Hz. Ali (a.s) hakkında nazil olduğunu yazmışlardır. Esbab'un Nüzul s.135'te Vahidi'nin nakline göre, bu ayet-i kerime Gadir-i Hum günü Ali bin Ebi Talib hakkında inmiştir. Tefsir'ul Kebir c.6 s.53'te Fahruddin Razi bu ayetin tefsirinde şöyle naklediyor: «Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni (Hz. Ali'nin velayetini) tebliğ et, eğer bunu yapmazsan O'nun (bütün bir) elçiliğini yapmamış olursun» ayet-i kerimesi, Ali bin Ebi Talib hakkında indi. Ayet indiğinde Resulullah (s.a.a), Ali'nin elinden tutup şöyle buyurmuştur: «Ben kimim mevlası isem Ali de onun mevlasıdır. Ey Allah'ım! Ali'nin velayetini kabul edip onu seveni sen de sev ve onun velayetini inkâr edip düşman olana sen de düşman ol.» Siyuti ise Durr'ul Mensur c.2 s.298'de Ebu Said el-Hudri'den naklen şöyle diyor: «Bu ayet-i kerime, Gadir-i Hum günü Ali bin Ebi Talib hakkında inmiştir»)
3-Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilmiş, boğulmuş, bir yerine vurularak öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, başka bir hayvan tarafından boynuzlanıp ölmüş, canları çıkmadan önce kestikleriniz dışında yırtıcı hayvan tarafından yenmiş hayvanlar, dikili taşlar üzerine boğazlananlar ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı; bunlar yoldan çıkmaktır. Bugün, küfre sapanlar sizi dininizden etmekten umutlarını kesmişlerdir, onlardan korkmayın, Benden korkun. Bugün,(Gadir-i Hum günü peygamberden sonraki imamın Hz. Ali olduğunu ilan etmekle) size dininizikemale erdirdim, üzerinize olan nimetimi tamamladım, din olarak sizin için İslam'ı beğendim. Açlıktan darda kalan, günaha kaymaksızın (üstte haram saydıklarımızdan zaruret miktarınca yiyebilir). Doğrusu Allah bağışlayandır, merhametli olandır.
(Durr'ul Mensur c.3s.19. Ali fi'l Kur'an, c.2 s.56-59, Menakib-u ibn-i Meğazili s.322-323, Maktel-i Hüseyin-i Harezmî c.l s.470.480, Menakıb-u Harezmî s.80'de yer aldığına göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: «18 Zilhicce (Gadir Hum) günü Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: «Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır (emindir).» O an, «Bugün size dininizi kemale erdirdim» ayeti nazil oldu.»
Denildiği üzere Resulullah (s.a.a), Ali'nin halifeliğini beyan ettikten sonra «Ali'ye, «müminlerin emiri» olarak selam verin» diye emretmiştir. Sonra da Hz. Resulullah tekbir getirerek, «Dini kemale erdirdiği, nimeti tamamladığı ve benim risaletimde (peygamberliğimde) Ali b. Ebi Talib'in benden sonra velayetine razı olduğu için Allah-u Ekberl» diye buyurmuştur.)
1- İstekte bulunan biri, gerçekleşecek olan bir azabı istedi.
(Allame Emini el-Gadir'de Ehl-i Sünnetten 30 kadar âlimin, kendi kitaplarında bu ayetin nüzul sebebini kaydettiklerini ve bu ayetin mü'minlerin Emiri Hz. Ali b. Ebi Talib'in (a.s) İslam Peygamberi (s.a.a) tarafından vasi ve halifesi olarak tayin edildikten sonra nazil olduğunu itiraf ettiklerini kaydetmektedir. Şeyh'ul islam Himvini (Hanefi) Feraid'us Simteyn 13. Bab'da, İbn-i Sabbağ (Maliki), Fusul'ul Muhimme s.36'da, Şeblenci (Şafii), Nur'ul Ebsar s.78'de ve Allame Kabbisi, Hafız Ebi Ubeyd'il Herevi'nin tefsirinden (Garib'ul Kur'an) naklen şöyle rivayet ediyor: «Hz. Resulullah (s.a.a) Gadir-i Hum günü Ali'nin (velayet ve imamet) hakkını duyurduktan sonra, Hars b. Nu'man-i Fihri adında biri Hz. Muhammed'e gelerek şöyle dedi: «Ey Muhammedi Allah' ın birliğini ve senin Allah'ın resulü olduğunu, namaz kılmayı, oruç tutmayı, hacca gitmeyi, zekat vermeyi emrettin ve kabul ettik. Bunlardan razı değil misin ki şimdi de, «Ben kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır» diyerek amcan oğlu Ali'yi bizden üstün tutuyorsun? Bu senden mi yoksa Allah'tan mıdır?» Hz. Muhammed, «Vallahi bu emir Allah'tandır» diye buyurdu. Hars b. Nu'man-i Fihri ayrılırken şöyle dedi: «Ey Allah'ım! Eğer Muhammed doğru söylüyorsa, gökyüzünden başımıza taş yağdır ya da bize elem verici bir azabı indir.» Hars b. Nu'man-i Fihri henüz kendi taifesine ulaşamadan Allah-u Teala gökyüzünden taş indirerek onu helak etti.»)
 
E Çevrimdışı

ebuasımbinmakdisi

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
şu anda el muracaat elimde inceliyorum. ama yazılarda diyor ki bu alim şu kadar ehli sünnet imamından sened almış. ama ne delil ne de ispat ne de kaynak var. ama bir ehli sünnet alimi bu görüşe destek vermiş ( ki onun da ismi yok ) bu konuya destek veren 100 şia imamımın ismi bir fiil zikredilmiş.

daha başta ayetlerin manalarını sapık tevilleriniz ile değiştirip hak mış gibi sunmaya kalkmışsın. ben sana ne yazayım. ayrıca verdiğin alıntıda kelimeler ve çıkarılack manalar değiştirilmiş. verdiğin eserden mektup ismini versene.
 
S Çevrimdışı

sayha

Üyeliği İptal Edildi
Banned
kardeşler mezhep nedir ve ne işe yaramaktadır?
insanların arasını açar kin ve öfke tohumları eker herkes en mükemmeli benimki der peki sorarım size eğer bu işe yaramıyo diyosanız deliliniz ne
şimdi geleim asıl meslemize mezhepler sadece bir yorumlar zinciridir ve o zamanlar oyle idi ama bu çağda hepsini biliyor ve okuyoruz yorumu en doğru olana uymak kişiden kişiye değişse bile değişmeyecek yegane düşüncede asla kimse kimsenin inancını lekelememeli içinde şirk olmadığı müddetçe ama malesef müslümanlar olarak malesef ne kuranı nede peyganberi doğru anlaadığımız için birbirimizi yermeden duramayız buda bizim ne kadar kuranı anladığımızı gösteriyor
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt