Haleb'te şer'i kurallar uygulanıyor
Suriye'deki mücahid gruplar, Savaş ortamını fırsat bilerek mağdur halkın canına ve malına göz dikenleri cezalandırmak üzere şeriat mahkemeleri kurdu. Washington Post gazetesi haberi büyük bir endişe içinde verirken, Mücahidler otorite boşluğundan yararlanarak suç işleyenlere yönelik bir takım tehbirler alıyor.
Suriye'deki mücahid gruplar, Savaş ortamını fırsat bilerek Hududullah'ı çiğneyen, mağdur halkın canına ve malına göz dikenleri cezalandırmak üzere şeriat mahkemeleri kurdu.
Washington Post gazetesi haberi büyük bir endişe içinde verirken, Mücahidler otorite boşluğundan yararlanarak suç işleyenlere yönelik bir takım tehbirler alıyor. Suriye’de Beşar Esad rejimine karşı 2 yılı aşkın süredir devam eden halk ayaklanmasında ön saflarda yer alan El Nusra Cephesi ve diğer mücahid gruplar, Halep’te otoriteyi sağlamak amacıyla şeriat yönetimi oluşturması, batı basınını endişelendirdi.
Washington Post Gazetesi’nin haberine göre, El Kaide’yle bağlantılı olduğu gerekçesiyle ABD tarafından terörist örgüt olarak görülen grup, kentte ekmek ve yakıt dağıtımı gibi kamu hizmetlerini organize etmenin yanı sıra, hırsızlık gibi adi suçların cezalandırılmasıyla ilgileniyor.
Kent merkezindeki eski göz hastanesinde konuşlanan grup üyeleri, hadd cezalarının savaş durumu nedeniyle uygulanmadığını, dolayısıyla hırsızların ellerinin kesilmesi gibi cezaların verilmediğini belirtiyor.
Hicaba titizlik gösteren mücahidler, savaş ortamı nedeniyle hırsızlık, uyuşturucu kullanımı ve zina gibi suçlara, 5 ila 40 darbe arasında falaka cezaları veriyor. El Nusra’nın uygulamasına Tevhid Tugayları ve Ahrar el Şam gibi yerel İslami grupların da destek verdiği söyleniyor.
İslâm ceza hukuku (Ukûbat) terimi olarak hadler; "belirli bazı suçlara İslâm'ın tayin ettiği cezalar" dır. Bu cezayı gerektiren suçlar beş tanedir: zina, hırsızlık, içki içmek, kazf (namuslu kadına zina iftirası) ve yol kesme (hırâbe).
İslâm ceza hukukunda "had"ler "Allah hakkı" olarak kabul edilmiştir. Yani haddi (İslâm'ın tesbit ettiği cezayı) gerektiren suçlar amme hukukuna tecavüz anlamı taşımaktadır. Kısas kul hakkı olduğu için buna had denilmemiştir. Haddin dışında kalan yani Kur'an ve Sünnetle tayin edilmeyip hâkimin takdirine bırakılmış cezalara ta'zir cezaları denir. Hapis, teşhir, sürgün vb. (ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l-İslâmî ve Edilletüh, 2. baskı, Dimaşk 1405/1985, IV, 284 vd.)
Hadis-i Şerifte: "Şüphelerden dolayı hadleri kaldırınız (uygulamayanız)" (Ebû Dâvud, Salât,14; Tirmizî, Hudûd, 2) buyurulmuştur. İslâm ceza hukukunda bu önemli bir prensiptir. Bu prensibe göre, Hz. Ömer (ra)'in tatbikatıyla, kıtlık yılında hırsızlık yapanın eli kesilmemiş; efendisinin veya akrabasının malından çalan kimseye de, o malda hakkı olabileceği şüphesiyle, bu had uygulanmamıştır.
Vahdet Haber | slami Haber, slami Haberler, slami Yazarlar, slami Etkinlikler, slam Dnyas
Suriye'deki mücahid gruplar, Savaş ortamını fırsat bilerek Hududullah'ı çiğneyen, mağdur halkın canına ve malına göz dikenleri cezalandırmak üzere şeriat mahkemeleri kurdu.
Washington Post gazetesi haberi büyük bir endişe içinde verirken, Mücahidler otorite boşluğundan yararlanarak suç işleyenlere yönelik bir takım tehbirler alıyor. Suriye’de Beşar Esad rejimine karşı 2 yılı aşkın süredir devam eden halk ayaklanmasında ön saflarda yer alan El Nusra Cephesi ve diğer mücahid gruplar, Halep’te otoriteyi sağlamak amacıyla şeriat yönetimi oluşturması, batı basınını endişelendirdi.
Washington Post Gazetesi’nin haberine göre, El Kaide’yle bağlantılı olduğu gerekçesiyle ABD tarafından terörist örgüt olarak görülen grup, kentte ekmek ve yakıt dağıtımı gibi kamu hizmetlerini organize etmenin yanı sıra, hırsızlık gibi adi suçların cezalandırılmasıyla ilgileniyor.
Kent merkezindeki eski göz hastanesinde konuşlanan grup üyeleri, hadd cezalarının savaş durumu nedeniyle uygulanmadığını, dolayısıyla hırsızların ellerinin kesilmesi gibi cezaların verilmediğini belirtiyor.
Hicaba titizlik gösteren mücahidler, savaş ortamı nedeniyle hırsızlık, uyuşturucu kullanımı ve zina gibi suçlara, 5 ila 40 darbe arasında falaka cezaları veriyor. El Nusra’nın uygulamasına Tevhid Tugayları ve Ahrar el Şam gibi yerel İslami grupların da destek verdiği söyleniyor.
İslâm ceza hukuku (Ukûbat) terimi olarak hadler; "belirli bazı suçlara İslâm'ın tayin ettiği cezalar" dır. Bu cezayı gerektiren suçlar beş tanedir: zina, hırsızlık, içki içmek, kazf (namuslu kadına zina iftirası) ve yol kesme (hırâbe).
İslâm ceza hukukunda "had"ler "Allah hakkı" olarak kabul edilmiştir. Yani haddi (İslâm'ın tesbit ettiği cezayı) gerektiren suçlar amme hukukuna tecavüz anlamı taşımaktadır. Kısas kul hakkı olduğu için buna had denilmemiştir. Haddin dışında kalan yani Kur'an ve Sünnetle tayin edilmeyip hâkimin takdirine bırakılmış cezalara ta'zir cezaları denir. Hapis, teşhir, sürgün vb. (ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l-İslâmî ve Edilletüh, 2. baskı, Dimaşk 1405/1985, IV, 284 vd.)
Hadis-i Şerifte: "Şüphelerden dolayı hadleri kaldırınız (uygulamayanız)" (Ebû Dâvud, Salât,14; Tirmizî, Hudûd, 2) buyurulmuştur. İslâm ceza hukukunda bu önemli bir prensiptir. Bu prensibe göre, Hz. Ömer (ra)'in tatbikatıyla, kıtlık yılında hırsızlık yapanın eli kesilmemiş; efendisinin veya akrabasının malından çalan kimseye de, o malda hakkı olabileceği şüphesiyle, bu had uygulanmamıştır.
Vahdet Haber | slami Haber, slami Haberler, slami Yazarlar, slami Etkinlikler, slam Dnyas