Taksim Gezi Parki Protestolari

Bu gezilerle alakalı diyorlar ya 3-5 ayyaş ortalığı ayağa kaldırdı vs. aslında bu iş bu kadar kolay değil, bak dünyanın 4 bir tarafından devletler tarafından baskı var açıklama vs. yapıyorlar, bazı partilerin milletvekilleri var, universite rektörlerinin teşviki var, medyanın desteği var, sol örgütler var, içlerinde ajanlar var vs. kısaca var oğlu var..

Müslümanların bu eylemi yaptığını düşünün, medya yer vermezdi, yabancı basın yer vermezdi, abd açıklama yapmazdı, avrupada ki orgutler açıklama yapmazdı, başbakanlık sitesi hacklenmezdi, el kaide diye hapse atılırdın, medya aleyhinde propaganda yapardı, kısaca bir çok şey kafirlerin elinde olduğu için, aynı etki olmazdı demeyi bırakın etki dahi olmazdı..

Ne yapalım (afedersiniz) mal gibi oturalımmı diye bir soru gelirse ise, biz zaten hiç ses çıkarmadık ki, ırak, afganistan, somali, mali, nijerya, suriye vs. bunun ispatıdır, ümmet bilincinden mahrum olduğumuz müddetçe biz bu sefilliğe mahkumuz, ümmetçe silkelenmeye ihtiyacımız var, vehn hastalığı artık iyice üstümüze yapıştı..

Müslümanlar belki acikca baska gruplar gibi aciga/ortaya cikmasi ve tartismasi lazim. Laikcileri belki yüzlestirmek gerektiriyor. Yani bir karsi kuvvet olusmasi lazim. Bilmiyorum.

gulyabanii' Alıntı:

Bu gezilerle alakalı diyorlar ya 3-5 ayyaş ortalığı ayağa kaldırdı vs. aslında bu iş bu kadar kolay değil, bak dünyanın 4 bir tarafından devletler tarafından baskı var açıklama vs. yapıyorlar, bazı partilerin milletvekilleri var, universite rektörlerinin teşviki var, medyanın desteği var, sol örgütler var, içlerinde ajanlar var vs. kısaca var oğlu var..

Müslümanların bu eylemi yaptığını düşünün, medya yer vermezdi, yabancı basın yer vermezdi, abd açıklama yapmazdı, avrupada ki orgutler açıklama yapmazdı, başbakanlık sitesi hacklenmezdi, el kaide diye hapse atılırdın, medya aleyhinde propaganda yapardı, kısaca bir çok şey kafirlerin elinde olduğu için, aynı etki olmazdı demeyi bırakın etki dahi olmazdı..

Ne yapalım (afedersiniz) mal gibi oturalımmı diye bir soru gelirse ise, biz zaten hiç ses çıkarmadık ki, ırak, afganistan, somali, mali, nijerya, suriye vs. bunun ispatıdır, ümmet bilincinden mahrum olduğumuz müddetçe biz bu sefilliğe mahkumuz, ümmetçe silkelenmeye ihtiyacımız var, vehn hastalığı artık iyice üstümüze yapıştı..

Genişletmek için tıkla ...

Allah razı olsun çok güzel söyledin ne zaman sesimiz çıktıkı şimdi çıksın sana katılıyorum..

Bu konuda alimlerin şevkinin artırılması için tabandan baskı ve isteğin onlara ulaşması gerekir.
Onların da bizim de cesaretlenmemiz gerekiyor.

Bu topraklardan Tevhid bayrağının sesleri yükselmesi ümmeti canlandıracaktır.
Ümmet bu haberi duymak istiyor. Lakin biz uyuyoruz. Dağılmışız, herkes bir tarafta


Şöyle aslında bizim halimiz;



Yağmur taneleri gökyüzünden inerken minicikler.

Kuru topraklara düşen bu minik taneler, tek başına kalırsa;
ya toprak emiyor onu ,
ya da buhar olup kayboluyor.
Birleşerek küçük birikintiler;
ya da zararsınz derecikler olabiyor,
Veya kalabalıkları iyice artarsa ırmak,
Ve hiddetlenince önünde engel tanımayan sel oluyor.

Biz birer zerreyiz belki ümmette.
Kuru topraklara düşüyoruz,
ve Lakin buhar olup uçuyoruz...



Biz buhar oluyoruz ya,
Biz görmüyoruz ya,
Biz uyuyoruz ya,
Bir sis sarmışki etrafı bu topraklarda,
Göz gözü görmüyor.

Bir yerlerde ümmet,
Yağıyor,
Esiyor ,
Gürlüyor.

Ne dereler çağlıyor,
kafkasya, filistin, Yemende.....
Ne nehirler gürlüyor,
Somalide , Horasanda, Şamda..............

Ben şuna şaşıyorum,bu sosyalist,laik ve kemalistler hep aynı davulu çalıyor ve hepsi onun etrafında toplanıyor.İstedikleri laik rejime sahip oldular ve islamı toprağın altına gömdüler.yeşermeye başladığı anda islami fikirleri tırpanlıyorlar,kendi belirledikleri bir alanda istedikleri şekilde yeni bir inanç modeli ortaya çıkardılar,bu halde iken hala neden bu rejime dalga dalga isyan ederler.her yaptıkları isyan ve kırma yarma hakaret etme davranış ve tutumları makulmüş gibi gösteriliyor ve taleplerini bildirmeleri ve çözümü için devreye giriliyor.Bunlar eğer bu hallerine isyan ediyor ise biz ezilmiş halde nasıl halimizden memnun bir halde yaşayabiliyoruz.Zannediyorum,bu toprağın altından ezilen bu kitleyi bir kaldırabilsek bir daha toprağın altına girmek istemeyeceklerdir.

Kimse de “aman hır çıkmasın, kavga kızışmasın, kaos olmasın, düşmanlık depreşmesin” derdinde olmaz. Namusuna, ibadethanesine, dinine el ve dil uzatıldığında dindar müslümanı hiçbir güç tutamaz. Bugün meydanlarda terör estirenler, arkalarından kışkırtanların kirli emellerine alet olanlar, o zaman kaçacak delik bile bulamaz.
Peki, böyle olursa iyi mi olur?
Yok, iyi olmaz. Bu kaosu ülke kaldıramaz. Öyle bir kanlı çatışma çıkar ki, PKK eylemleri solda sıfır kalır. Bu da ya toptan çöküşe, ya da yeni bir doğuşa yol açar. Ama hiçbir şey eskisi gibi kalmaz, eskisi gibi yürümez; eskiye dair hiçbir şey yaşayamaz.
O yüzden, ilgililerin ve yetkililerin harekete geçmesi, müslümanların en küçük bir eyleminde soruşturma başlatanların olayları hukuki mercek altına alıp gerekeni yapması, kirli planlarını hayata geçirmek isteyenlerin akıllarını başına alması lazım.
Daha fazla kaşımayın istersiniz. Dindar müslümanın kan beynine sıçradığında neler yapabileceğini test etmeye kalkışmanın bedeli çok ağır olur. Hele bir de bunu “şehadet” inancıyla yapmaya kalkışırsa dindar insan, bu selin önünde hiçbir yapı duramaz.
Eylemcilerin arasına karışmış bazı sokak serserileri, bazı şehir eşkıyaları, hızlarını alamayıp “dindar avı”na çıkmışlar. Başörtülü öğrencilere saldıranlardan, içinde başörtülü olan araçları tahrip edenlerden derhal hesap sorulmazsa, bunun tahammül sınırlarını aşması an meselesidir ve gelişecek olayların önünü kimse alamaz.
Bezm-i Alem Valide Sultan Camii’ni işgal edip camiye ayakkabılarıyla girerek üs olarak kullanan, camide bira ve sigara içen, çöplüğe çeviren, tahribat yapan güruhtan eğer hemen ve derhal hesap sorulmazsa, dindar insan kendi hesabını kendisi sormaya kalkışır da, Allah korusun, bunun sonuçlarını kimse kaldıramaz.
Aynı kapsamda ODTÜ’de camiye saldırıp camları kıranlardan da hesap sorulmazsa, dindarlar kendi camilerini savunmaya geçer. Karşılık vermeleri halinde onların nerelere saldıracağını kimse kestiremez. Bunun sonucu da hiç iyi olmaz.
O yüzden, en küçük bir İslami içerikli eylemi soruşturan, mahkemeye çıkaran savcılar, böylesine geniş kapsamlı bir “sokak terörü”nü soruşturmaya başlamazlarsa, “dindar gençlik” de adaleti sokakta aramak gerektiğini düşünmeye başlayabilir. Bunun sonuçlarını omuzlayacak bir babayiğit bulabilir misiniz?
Polis ne yapıp edip asayişi sağlamalıdır. Çünkü dindar insan, kimin neyi protesto ettiğiyle ilgilenmekten ziyade, yapılanın dinine, dini değerlerine ve dini kurumlarına ne derece müdahil olduğuyla ilgilenir.
Sen, üç-beş tane ağacın kesilmesini bahane edip iç savaş çıkarmaya kalkışacaksın, sonra da girip camiyi işgal edecek, sigara ve içki içecek, ayakkabılarınla dindar insanın secde ettiği halıyı kirleteceksin, ama bu yanına kâr kalacak, öyle mi?
Sen, sokaklara çıkıp geleni geçeni durduracak, başörtüsünden dolayı bir kadını linç etmeye kalkışacaksın da bunun bedelini ödemeyeceksin, öyle mi?
Sen camiye saldıracak, kundaklayacaksın da hesap vermeyecek, elini kolunu sallayarak orta yerde dolanacaksın, öyle mi?
Eğer -varsa- hukuk harekete geçmezse ne olur biliyor musunuz?
Dindar insan bir süre “lâ havle” çeker, sabreder. Ancak bir kez sabrını taşırırsanız, “yâ Allah!” deyip harekete geçer.
O zaman neler olacağını kestirebilir misiniz? Böyle bir kaos ve kargaşa ortamından kim nasıl çıkar, bunu bilebilir misiniz? Hesabınızı yaparken bunu da düşünmeniz gerektiğini biri size hatırlatmadı mı? Hatırlatmadıysa, işte hatırlatıyorum.
Polis sokaklarda dolanan serseri mayınları bir an önce toplasın. Yoksa iş işten geçer de dindar gençlik olaya el atarsa, -ki böyle giderse başka bir sonuç da beklenemez-, ortada ne rejim kalır, ne devlet. Türkiye, şu haliyle böyle bir kaosu kaldırabilecek yeterlilikte değil. Ülkeye bu kötülüğü yapmayın.
Herkes aklını başına alsın.
Neyi protesto ederseniz edin; ama sakın ha, dindar insana ve dince kutsal bilinenlere bulaşmayın!


Faruk Köse / Yeni Akit

gulyabanii' Alıntı:

Kusura bakmayın ama ne oldu ? zorumuzamı gitti ?
Dün forumda yayınlandı tecavüz edilen suriyeli kadının yem olarak kullanılması, kimse kalkıp haydin toplanalım demedi, o kadın İstanbul'da ki bütün camii'lerden daha kutsaldır, 10 saat ötede ki Suriye'ye gitmeyip taksime çıkmak hiç inandırıcı değil..

Ayrıca sen çık o meydana hani şu mazlum! devlet varya, seni el kaide diye içeri atar bu ayyaşları da yaramazlık yapan gençlerimiz der sokağa salar..

Genişletmek için tıkla ...

Konuşma git o zaman suriyeye, gidemiyorsan bile yaptığın yardımlar nlerdir çok merak ettim şimdi...

Gezi Parkı temsilcilerinin hükümetten 6 talebi
Taksim Gezi Parkı Dayanışma Platformu temsilcileri 6 başlık altında topladıkları talepleri Başbakan Vekili Bülent Arınç'a iletti.

Burada:

Gezi Parkı temsilcilerinin hükümetten 6 talebi - İç Politika Haberleri

Platform temsilcilerinin Arınç'a ilettiği 6 talep şöyle;

- Topçu Kışlası yıkılıp yerine herhangi bir yapı yapılmasın
- Atatürk Kültür Merkezi yıkılmasın
- Gösterilerde sorumluluğu olanların hepsi görevden alınsın
- Biber gazı yasaklansın
- Meydanlarda özgürce gösteri yapabilme hakkı verilsin
- Gösterilerde gözaltına alınan tüm kişiler serbest bırakılsın

Genişletmek için tıkla ...

Bu gercekten cok komik. Bu insanlar hangi yüzyilda yasiyor? Nerde görülmüs bu. Birazda gercekci olmak lazim sözde pasifistler.

Mujahida' Alıntı:

Gezi Parkı temsilcilerinin hükümetten 6 talebi


Taksim Gezi Parkı Dayanışma Platformu temsilcileri 6 başlık altında topladıkları talepleri Başbakan Vekili Bülent Arınç'a iletti.

Burada:

Gezi Parkı temsilcilerinin hükümetten 6 talebi - İç Politika Haberleri

Genişletmek için tıkla ...

İstekleri bunlar ise eğer, boşuna o kadar gürültü çıkarmışlar. Bence bu kadar değildi ama gizli kapılar ardındaki amaçları gerçekleştiğinden ortamı durultmaya niyetlendiler bir süre.

Benim anladıklarım;
tayyiple son istekleri ile ilgili gizli anlaşmanın yapıldığını, emperyalizmin istediği şeyi aldığını ( her ne istedi ise göreceğiz. Ya da gösterlier sürerken oldu da farketmedik) gösterilerin yakında biteceğini, kulağı çekilen tayibin biraz frene basacağını, Çapulcu topluluk için ise; olayın biber gazi partisinden başka bir hatırası olmayacağını anlatıyor bana.

Herşey Tayip fasa indiğinde değişti. Ne olduysa uçakta oldu derim

Fas'ta Erdoğan'a büyük şokBaşbakan Erdoğan, Afrika gezisi kapsamında Fas'ta bakın nasıl bir şok yaşadı.

reklam

Fas'tan haber veren "yabiladi.com" sitesinin haberine göre Afrika gezisi kapsamında Fas’a ziyarette bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kral VI. Muhammed tarafından kabul edilmedi.





Erdoğan'a bir şok da Tunus'tan: Diktatörle görüşmeyiz






Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün başlayacak Tunus gezisine ülkedeki en büyük muhalif güç olan Halk Cephesi'nden 'boykot' geldi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün başlayacak Tunus gezisine bu ülkedeki en büyük muhalif güç olan Halk Cephesi'nden 'boykot' geldi. Cephe'nin lideri ve sözcüsü Hamma Hammami, "Erdoğan'la akşam yemeğine davet edilmiştik ama reddettik zira biz despot ve komplocuların ziyafetine katılmayız" açıklamasında bulundu.

Evrensel gazetesinin haberine göre Hammami, Tunus halk güçlerini başkent Tunus'taki Türk Büyükelçiliği önünde kitlesel bir protestoya da çağırdı. Hammami'ye göre bu protestonun mesajı, "Erdoğan'ın Tunus topraklarında istenmediği gibi kendisine aynı zamanda baskıcı ve gerici bir hükümetin lideri olduğunun hatırlatılması" olacak. Tunus hükümetine de "Türkiye'de devam eden şiddetli baskı ve müdahaleler, batının sürekli 'demokratik İslam' olarak sunduğu İslamcıların başarısızlığının bir kanıtıdır" diyerek tepki gösteren Hammami, özgür Tunusluları Türkiye halkını desteklemeye davet etti.

İŞTE ERDOĞAN'IN FAS'DA YAŞADIĞI BÜYÜK ŞOK

Kral VI. Muhammed’in Erdoğan’ı kabul etmediği öne sürüldü


Fas’ta soğuk duş


Türkiye’de iktidarının en şiddetli protestoları yaşanırken yurtdışına giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Fas’ta, Kral VI. Muhammed tarafından kabul edilmediği öne sürüldü.

Fas sitesi “Yabiladi”ye göre Erdoğan, ne kral ile ne çevresi ve ne de iş dünyası ile görüşme yapamadan Fas’tan ayrıldı. Site, Erdoğan’ın “bu monolog-ziyaret sırasında kendisi gibi İslamcılarla” görüştüğü yorumunu yaptı. Erdoğan, Magreb turunun ilk durağı Fas’ta, önceki gün Başbakan Abdulillah Benkiran ile bir araya gelmişti. Yabiladi’de daha önce dışişleri bakanları ile de görüşen Fas Kralı 6. Muhammed’in Erdoğan’ı kabul etmemesi, Türk Başbakanı için “beklenmedik bir gelişme” olarak değerlendirildi.

Haberde AA’nın, Fas Dışişleri Bakanı Sadeddin Osmani ile görüşmesinden sonra “Erdoğan’ı Kral 6. Muhammed’in karşılaması bekleniyor” diye haber yaptığına dikkat çekildi.Arap Baharı adı verilen süreçte Kaddafi, Bin Ali ve Mübarek devrildikten sonra 2011 Eylül’ünde Arap ülkelerini ziyaret eden Erdoğan Fas’a uğramamıştı. Site, bu durumun Fas’ın Erdoğan’ı soğuk karşılamasının nedeni olabileceğini yazdı. Ancak kimi kaynaklar Kralın Fas dışında bulunduğunu, çarşambaya kadar ülkeye dönmeyeceğini söyledi.

Başbakan Erdoğan Fas temaslarının ardından eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte Cezayir’e geçti.

tayyip cezayire gidip buteflikayı övmüş.bu adam hiç akıllanmayacak. "buteflika bırak" sözlerini tayyip in ağzından duyma dilekleriyle...

jihat fisabilillah' Alıntı:

tayyip cezayire gidip buteflikayı övmüş.bu adam hiç akıllanmayacak. "buteflika bırak" sözlerini tayyip in ağzından duyma dilekleriyle...

Genişletmek için tıkla ...

Cehaletimi mazur gör ahki.

Buteflika kimdir kısa bilgi ekleyebilirmisin.

portalkal' Alıntı:

Konuşma git o zaman suriyeye, gidemiyorsan bile yaptığın yardımlar nlerdir çok merak ettim şimdi...

Genişletmek için tıkla ...

Bu yazıdan nasıl böyle bir sonuç çıkardın hakikaten enteresan..

Taksime gittin de ben mi engelledim seni ?

Ne demişim ben ? Müslüman kadın istanbulda ki camii lerden daha kutsal demişim.

Suriye'ye gidemeyen taksime camii yi kurtarmaya da gidemez..

farkındayız' Alıntı:

Cehaletimi mazur gör ahki.

Buteflika kimdir kısa bilgi ekleyebilirmisin.

Genişletmek için tıkla ...

Cezayir devlet başkanı.

İŞTE ERDOĞAN'IN FAS'DA YAŞADIĞI BÜYÜK ŞOK

Genişletmek için tıkla ...

Sayın Başbakanı (iddialara göre) kabul etmeyen Kral VI Muhammed bu kişi mi?


[FONT=.HelveticaNeueUI]

Diyarbekirli' Alıntı:

Sayın Başbakanı (iddialara göre) kabul etmeyen Kral VI Muhammed bu kişi mi?

Genişletmek için tıkla ...

İlk defa namaz kılıyor galiba.
O kadar namazdan ve camiden uzakmduruyor ki , caminin halısına değmemek için altına bişey koymuş (açık mavi olan şey nedir orda)

NYT ilanı Taksim eylemcilerini böldü
ABD gazetesi NYT için hazırlanan Taksim ilanındaki Kemalizm vurgusu eylemcilerin bir kısmında rahatsızlığa yol açtı
05 Haziran 2013 Çarşamba Saat 19:49








Gezi Parkı'na AVM yapılmasını engellemek için başlayan daha sonra iktidar karşıtı kitlesel gösterilere dönüşen eylemin organizatörleri ABD'nin önde gelen gazeteleri The New York Times ve Washington Post'a tam sayfa ilan vermek için bağış topladı. İlanların iki gazetede bu hafta içinde yayınlanması bekleniyor.
Öte yandan ilan metnindeki bazı ifadeler eylemcileri karşı karşıya getirdi. "Türkiye'de neler oluyor?" başlığıyla verilen ilanda yapılan Kemalizm vurgusu bazı eylemciler tarafından eylemin amacından saptırıldığı şeklinde yorumlanıyor.
İlanda yer alan "ülke çapında bu yaşananları cesurca protesto eden halk, Atatürk'ün mirasını korumaktan gurur duymaktadır" ifadesiyle Kemalizm'e yapılan vurgu, bazı eylemcilerin tepkisine yol açtı.
İlanda yer alan metin şu şekilde:
"Milyonlarca Türk vatandaşı, İstanbul Gezi Parkı'nda barışçıl gösteriler düzenleyen eylemcilere aşırı şiddet uygulayan polisin tavırları karşısında çileden çıkmıştır.
Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 yıllık Başbakanlık süresi boyunca kişisel hak ve özgürlüklerimizin kısıtlandığına şahit olduk. Çok sayıda gazeteci, sanatçı ve seçilmiş yetkili tutuklanmış, ifade özgürlüğü, kadın hakları ve hatta alkol satışlarında bile kısıntılara gidilmiştir. Başbakan vatandaşlarının endişelerini dikkate almamış, Türk medyası da bu durum karşısında sessiz kalmayı tercih etmiştir.
Tüm ülke çapında bu yaşananları cesurca protesto eden halk, Atatürk'ün mirasını korumaktan gurur duymaktadır. Biz yağmacı ve marjinal gruplar değiliz. Bizler; öğrenci, öğretmen, işçi, anne ve babalarız. Biz, birçok farklı etnik kimlik, dini inanç ve ideolojiyi temsil ediyoruz. Türkiye'nin geleceği hakkında endişe ettiğimiz için de birlik içerisinde kalmayı istiyoruz.
Polis şiddetinin durdurulmasını talep ediyoruz!
Tarafsız ve özgür bir basın istiyoruz!
Diyaloga açık bir ortam talep ediyoruz, dikte edilen otokratik bir rejim değil!"
İlandan rahatsız olan eylemcilerin bundan sonraki tavrının nasıl olacağı ise merak konusu...
Öte yandan ilanların parası internet üzerinden düzenlenen bir bağış kampanyasıyla toplandı. 55 bin dolar tutan ilanlar için şu ana kadar toplanan paranın 90 bin doları aştığı kaydediliyor.




islamigundem.com