Çevrimdışı
bak sakın hastalarına da sufizm'mi telkin edeyim deme haaa
burada reddiyelerle kurtuldun orada dayak yersin ona göre, söylemedi demeİslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Tasavvuf ; Bilinmeyen Mücevher !
- Konbuyu başlatan Sadat-ı Kiram
- Başlangıç tarihi
- Durum
Çevrimdışı
bak sakın hastalarına da sufizm'mi telkin edeyim deme haaa
burada reddiyelerle kurtuldun orada dayak yersin ona göre, söylemedi deme
Çevrimdışı
sadat-ı kiram kardeş yazının tamamını okudum. yazının çoğuna katıldığımı söylemeliyim; ancak diğer arkadaşarın da vurguladığı gibi günümüzdeki tasavvufçuların tamamına yakına bu bahsi geçenlerden çok uzaklar. (muhalif kişiliğine saygı duyduğum said-i nursinin bile ne derece bid'atçi olduğunu gördüğümde şok olmuştum. bu sadece bir örnek ve bunların milyonlarca takipçisi var.)
senin bunlardan -tamamen değilse bile- beri olduğunu görüyorum. bence hata senin tasvvufçu olduğunu söylemende. kendine ehli sünnet demen yeterli değil mi - ki bunu savunuyorsun- bence başka sıfat aramana gerek yok.
imam suyuti'nin burdaki sözlerine itirazım yok. ancak suyuti'nin de birçok zayıf hadisi kitaplarına aldığını biliyoruz. yani sözleri tamamen hüccet olamaz.
konuyla alakalı sana tavsiye edebileceğim bir kitap var. okursan faydasını görürsün inaşaallah:
celalettin vatandaş'ın 'vahiyden kültüre' adlı kitabı...
Allah(cc)' emanet ol.
senin bunlardan -tamamen değilse bile- beri olduğunu görüyorum. bence hata senin tasvvufçu olduğunu söylemende. kendine ehli sünnet demen yeterli değil mi - ki bunu savunuyorsun- bence başka sıfat aramana gerek yok.
imam suyuti'nin burdaki sözlerine itirazım yok. ancak suyuti'nin de birçok zayıf hadisi kitaplarına aldığını biliyoruz. yani sözleri tamamen hüccet olamaz.
konuyla alakalı sana tavsiye edebileceğim bir kitap var. okursan faydasını görürsün inaşaallah:
celalettin vatandaş'ın 'vahiyden kültüre' adlı kitabı...
Allah(cc)' emanet ol.
Çevrimdışı
bak sakın hastalarına da sufizm'mi telkin edeyim deme haaa
sen türkiye'de yaşamıyorsun galiba... burada sufizme laf edenler dayak yiyor. istersen dene
Çevrimdışı
ebubeyza Yavaş biraz çok sert gidiyorsun hikmetli davran....unutma sen teblicisin....bizler muvahhit kullaız kuranın bir bölümünü hayatımıza alırken diğer bir bölümünü terk etmemeliyiz ne buyuruyor Allah subhanehu we teala kur-an-ı keriminde hz. harun ve hz. musaya ; "İkiniz Firavun'a gidin, çünkü o, azmış bulunuyor."
"Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alıp-düşünür veya içi titrer-korkar." (Taha Suresi, 43-44)
"Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alıp-düşünür veya içi titrer-korkar." (Taha Suresi, 43-44)
Çevrimdışı
Kardes anlatamadim sanirim sana karsi bi tavirim ve ithamim yok bu foruma giren insanlar >kendi adima konusayim< biseyler ogrenmeye calisiyor degilmi simdi sen uye olali hala farketmedinmi burdaki insanlar anti tasavvufcular yeterince konusulmus tartisilmis cevaplar verilmis deliller getirilmis bak kendimden sana misal vereyim ben yaklasik 18 yil tasavvufun icindeydim hemde oyle boyle degil tam bi baglilik ile Mahmut Ustaosmanoglunun Cemaatine bagli idim.Bilenler bilir bu Cemaat Seriati kili kirk yararcasina yasamaya gayret ve tesvik ederler hakeza Sunneti Seniyyeye de fazlasi ile onem ve ozen gosterirler.Hal boyle iken Rabbime hamdu senalar olsunki basima tasavvuf ile alakali ve basimiza buyuk diye getirdigimiz kisiler den sebep olusmus bir takim olaylar bana tasavvuf dininin icerigini anlamama sebep oldu Allah bin kat razi olsun kat kat ecrini o degerli insana versinki sebep olduda kendimi tasavvuf dininde arindirabildim elhamdulillah..simdi kardesim sen inancinda ozgursun istedigine inanirsin istedigini red edersin bu senin meselen ama gelir burda tasavvuf propagandasi yaparsan iste burda duuuur!!! Burasi o dinin yeri degil kardesim gerilmemin nedenide budur forum kirlilige neden olmayalim degilmi buraya onca yonetici emek veriyor onca uye bilgi alisverisi icin giriyor maksadin israrla tasavvufu savunmaksa bunu yap yapda burda yapma be kardesim onca ispatli delilli yazilimlardan sonra biraz gereksiz olmuyormu sencede ve merak etme konunun hepsini okudum okumaktan ziyade senin dediklerini ve savunduklarini ben 18 yil boyu yasadim gayret ettim inandim SEN KIME NEYI ANLATMAYA CALISIYORSUN KARDESIM
Benim hakkimda herkese helaldir kimsenin hakkina girdigimide sanmiyorum.................................................................
Çevrimdışı
Muaz ibni Cebel gibi kardeşlerimizi görünce imanım artıyor. Allah sayımızı arttırsın. Güçlü ve dirençli kılsın.
Çevrimdışı
ibn cebel kardeşe katılıyorum...
tasavvufçu olduktan sonra selefin yoluna dönen çok var ama daha selefin yolundan sufilerin yoluna sapan görmedim. yani insanlar zaten önce bir tasavvuf süzgecinden geçip daha sonra bu foruma geliyorlar. zaten tasavvuf, bir nevi türkiye'deki insanların resmi dinidir. yani toplumun din normudur. burada karşılaştığım akhiler de genelde bu normun ötesine geçenlerdir.
tasavvufçu olduktan sonra selefin yoluna dönen çok var ama daha selefin yolundan sufilerin yoluna sapan görmedim. yani insanlar zaten önce bir tasavvuf süzgecinden geçip daha sonra bu foruma geliyorlar. zaten tasavvuf, bir nevi türkiye'deki insanların resmi dinidir. yani toplumun din normudur. burada karşılaştığım akhiler de genelde bu normun ötesine geçenlerdir.
Çevrimdışı
Kalinlastirdiginiz kismi sildim uyariniz icin tesekkurler ister istemez gerildim Rabbim bizi dogru yolda sabit kilsin....
S
Çevrimdışı
.......
Çevrimdışı
Çevrimdışı
Kardes kimsenin size iftira ettigi yok ben yukardaki cumlede genelleme kasti yaptim siz ve siz gibi dusunen herkes icin yazdim (iftira ettigimi soyleyerek aslinda siz benim hakkima girmis oldunuz) uzerinize aliniyorsaniz demekki bi yerde yaraniz var ki bu yaranizi actiginiz konudanda zaten anlayabiliyoruz tekrar edeyim sizi tanimam etmem burasi forum sitesidir sahislarla isimiz olamaz biiznillah herkesin kisiligi actigi konudan veya yaptigi yorumdan anlasilir ve size nacizane bi tavsiyem hak hukuk konusunda bu kadar hassas iseniz ben ve benim gibi dusunen arkadaslari sabahtan bu yana yeterince gerdiniz bunun hakkini verebilecekmisiniz burda hakkina girilen siz degil Tevhid icin israr eden bizler oluyoruz...............................fikirler acilan konular ve yazilan yorumlar ile anlasilir.................................konuya yazacagim son yazidir.Mumkunse bana cevap yazarak hakkima girmeyiniz)))Asagida Kafirun Suresindeki son ayeti kerime ile alakali guzel bir aciklama var Rabbim bizleri dini mubin Islam ile yasatip bu istikamette hasr etsin ...
Not:Ayeti Kerimenin meali ile kimseyi tekfir etmiyorum Allah muhafaza asla haddim degildir bu, putlastirlimis tasavvuf buyuklerine ve seyhlere cevaptir putlastirilmis tum idollere cevaptir.Buyrun beraber okuyalim:
KAFİRUN SURESİ
Mekke'de inmiştir, 6 âyettir.
Takdim
Kâfirim sûresi Mekke'de inmiştir. Allah'ı birleme, şirk ve sapıklıktan uzak olmayı açıklayan sûredir. Müşrikler Hz Peygamber (s.a.v)'i anlaşmaya çağırdılar ve bir sene onun kendi ilâhlarına ibadet etmesini bir sene de kendilerinin onun ilahına ibadet etmelerini teklif ettiler. Bunun üzerine kâfirlerin bu heveslerini kesmek, iki grup yani mü'minlerle putperestler arasındaki çekişmeyi gidermek ve bu sapık fikrin ne şimdi ne de gelecekte uygulanmasının mümkün olmayacağını kafirlere bildirmek üzere bu sûre indi.
Bismillâhirrahmânirrahîm
1, 2. (Yâ Muhammedi) De ki: Ey kâfirler! Ben sizin tapmakta olduklarınıza tapmam.
3. Şu anda siz de benim kulluk ettiğime kulluk etmiyorsunuz.
4. Ben de sizin taptıklarınıza asla tapacak değilim.
5. Öyle ya siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz.
6. O halde sizin dîniniz size, benim dînim bana.
Edebî Sanatlar
Bu mübarek sûre birçok edebî sanatı kapsamaktadır. Bunları aşağıda özetliyoruz:
1. "Ey Kâfirler!" diye küfür sıfatım belirterek yapılan hitap, Mekke'lileri kınamayı ve yaptıklarının çirkinliğini ifâde eder.
2. "İbâdet etmem" ile " Sizin ibadet ettiklerinize" arasında tıbâk-ı selb vardır. Zira birincisi olumsuz, ikincisi olumludur.
3. âyetleri ile âyetleri arasında mukabele vardır. İlk iki âyet şimdiki zaman, son iki âyet ise gelecek zaman içindir. Bu mukabelede hem şimdiki, hem de gelecek zamanda putlara ibadet reddedilmiştir. Bu, güzelleştirici edebî sanatlardandır.
4. gibi, âyet sonlarında fasıla harfleri birbirine uygun düşmüştür.
Çevrimdışı
cenab-ı Allah biliyor ki yazdıklarıımda bir kasıt yoktur. buradaki birçok akhinin de makstlı yazdığını düşünmüyorum. seni diğer sapık sufilerle de bir tutmuyorum. zaten öyle olsadın çoktan burayı terkederdin. samimiyetini anlıyorum ve sırf bu nedenle -samimi bir müslümana doğru yolu gösterme gayesiyle inşaallah- çaba harcıyorum/harcıyoruz.
en doğrusunu ancak Allah(cc) bilir.
bu kaadar alıngan da olmamalısın bence. neticede kendi hevalarımız için uğraşmıyoruz. Allah'ın dinini bir nebze olsun tebliğ etmek için uğraşıyoruz- yapabilirsek eğer. sözümüz mutlak doğrudur da demiyoruz. kim daha sahih bir delille gelirse ona itibar ederiz. kim olduğu önemli değil.
inşaallah meramımı anlatabilmişimdir.
Allah(cc)'a emanet ol.
Çevrimdışı
Her ilme eğer zamanı ve azmi varsa bir insanın, az da olsa vakıf olur. Ama tasavvuf ve tarikat büyüklerinin öyle şiirleri var ki "akıl, sır ermez". Eski mutasavvuf ve tarikat büyüklerinin ve şimdiklilerinin hakkında çok enteresan şiirler, olaylar duydum. Ve mutasavvufların bahsettiği en akıl erdiremediğim mesele de yaradılış kavramıdır. Mesela en basiti "cümle mahlukat onun nuruyla vücut buldu" diyen var. "Ruhlar ve cisim alemi onun nuruyla" yaratıldı diyen var. Ben bilim açısından şöyle bakıyorum. EĞER BİR ŞEYİN DOĞRULUĞU ISPATLANAMIYORSA, YANLIŞLIĞI ISPATLANMALIDIR. DOĞRULUĞUNU VEYA YANLIŞLIĞINI ISPATLAYAMAZLARSA YAŞADIĞIMIZ EVREN, İNANÇ SIRLARIYLA DOLAR. Ben tarikat ve mutasavvuf insanların görüşlerini çok sorguluyorum. Acaba ben mi körüm diyorum. Yoksa onlar mı yalancı diyorum. Çoğu zaman onları inkar ediyorum. Bazen de onluarın görüşleri karşısında kitlenip kalıyorum.
SİZE ŞUNU SORUYORUM:
DİNDE HERKESİN VAKIF OLAMAYACAĞI, EREMEYECEĞİ İLİM TÜRÜ VAR MI? CEVAPLARINIZI BÜYÜK BİR SABIRSIZLIKLA BEKLİYORUM.
SİZE ŞUNU SORUYORUM:
DİNDE HERKESİN VAKIF OLAMAYACAĞI, EREMEYECEĞİ İLİM TÜRÜ VAR MI? CEVAPLARINIZI BÜYÜK BİR SABIRSIZLIKLA BEKLİYORUM.
DOĞRU DİYORSUN, BENİM NASİBİM KAPALI. BUNDA İMA YAPMIYORUM GERÇEKTEN.
HAKK OLMAYAN BİR ŞEYE İNANAN BİR İNSANIN VÜCUDU DA İSTEM DIŞI TEPKİ VERİR Mİ? MESELA ADIYAMAN SOFİLERİ BAZEN BAĞIRIYORLAR. İLGİNÇ SES ÇIKARDIKLARI OLUYOR. BUNA CEZBE DENİYORMUŞ. ŞİMDİ SORUYORUM: BUNLARIN YAŞADIĞI CEZBE OLAYI HAK MI YOKSA BİLİNÇALTI MI?
Çevrimdışı
Sadat- Kiram, kardeşim. Muhteşem bir kalp hassasiyetin var. Benim üstteki sorduğum şeylerde ima yok. Gayet ciddiyetimle soruyorum. Babam da Adıyamancılardan. Ve kendi vicdanımca ve aklımca sorguluyorum bu tür olayları. Sevgi ve muhabbetle aziz kardeşim.
S
Çevrimdışı
..........
K
Çevrimdışı
Cezbe hakktır derken bunun delili nedir? Mesela peygamber ya da sahabeden cezbe gelen birileri var mıdır? benim bildiğim cezbeye en yakın şey olsa olsa peygamberin Cebrail'i görmesi sonrası titremesidir. ki bu çok doğaldır ben de korku anlarımda benzeri şeyler yaşamıştım ama havada uçan, karada kaçan, anasının koynundan kıs kaçıran karakaçanları anlamak istiyorum ama anlayamıyorum. tamam fenafillah diyorsunuz kendinizden geçiyorsunuz anlayabilirim de fenafillah demek meczupluk, uçmak ve kaçmak mıdır? benim fenafillah anlayışım benliğini yok etmek, kendinden geçip uçup kaçmak değil sadece Allah'ta yani onun emir ve yasaklarında nefsini kaybetmek, yok etmektir. Bu yemek yok, içmek yok, cinsellik yok, papaz gibi bir köşeye çekilip ruhbanlık yapmak değil sadece ve sadece Allah'ın şeriatı dairesi içinde kalmaktır. ha dersen ki Allah dilediği kulunun kontrolünü elinden alıp uçurur kaçırır o halde buna delil olabilecek en azından işaret edebilecek nasslarla gelmen gerekir. benim bildiği Allah uyku ve ölüm dışından insanın kontrolüne müdahale etmez ki zaten bu müdahale insanı sorumlu olmaktan yani dinden de çıkarabilir. ki aklı olmayanın dini de olmaz.
Çevrimdışı
Kardeş fitneye sebep olduğunun farkında mısın?
Kaç sene tıp eğitimi aldın. Ben de üniversite okudum. Lisans da gördüğüm dersleri buraya yazarsam benden psikoloji,sağlıkçı, eğitimci, vs vs hatta felsefeci diye bile çıkar. Ama hepsinde ehil değilim dersem hata çıkar.
Cezbe hak'tır dedin. Cezbe nasıl hak, bunu istediğin ilimde ispat eder misin, buraya yazar mısın islam da nasıl HAK sağlıkta nasıl HAK.
Bugün birçok sapık cezbeye gelerek sapıklaşmakda. Sen buraya cezbe hak dersen bu sapıklığa HAK demiş oluyorsun, büyük ihtimal bunu cahilliğinden yapıyorsun ama yaptığın bu cahillik mesajların sonuna hakkınızı helal ediniz demenle helal olur mu bilemem.
Burada normal örneklerden tasavvufun sapıklığına diyerek konuları götürmeni de artık iyi niyet olarak görmüyorum.
Şuan vaktim yok siz cezbenin hak olduğunu delilleri ile aktarın ben de size kaba tabirle milletin inandığı bildiği cezbeye gelmiş kişilerden video katacağım.
Ayrıca tasavvuf ile takvayı karıştırmayalım, hiç kimse sahebe-i kiram Allah onlardan razı olsun onlardan daha takvalı değildi. Onları kimse tasavvuf diye bir katagoriye katmıyordu kuran ve sünnete iman etmiş örnek nesil diye bakıyor. Tasavvuf ise günümüz de sonradan felsefeden taa hindistan ineğe tapanlardan çıkmış bir sapıklıktır. Siz zaten bunu da kabul etmiyorsanuz ancak batıl'ın içinde yine HAK aramaya çalışır bir haliniz var. Net olmak gerek ve ismi kuran sünnete katmak gerek bunun adı tasavvufsa net olup demek lazım yok adı takva ile alakalıysa bunu gerçek tasavvuf böyle gibi yorumlamak da ayrı bir sapıklıktır.
Kaç sene tıp eğitimi aldın. Ben de üniversite okudum. Lisans da gördüğüm dersleri buraya yazarsam benden psikoloji,sağlıkçı, eğitimci, vs vs hatta felsefeci diye bile çıkar. Ama hepsinde ehil değilim dersem hata çıkar.
Cezbe hak'tır dedin. Cezbe nasıl hak, bunu istediğin ilimde ispat eder misin, buraya yazar mısın islam da nasıl HAK sağlıkta nasıl HAK.
Bugün birçok sapık cezbeye gelerek sapıklaşmakda. Sen buraya cezbe hak dersen bu sapıklığa HAK demiş oluyorsun, büyük ihtimal bunu cahilliğinden yapıyorsun ama yaptığın bu cahillik mesajların sonuna hakkınızı helal ediniz demenle helal olur mu bilemem.
Burada normal örneklerden tasavvufun sapıklığına diyerek konuları götürmeni de artık iyi niyet olarak görmüyorum.
Şuan vaktim yok siz cezbenin hak olduğunu delilleri ile aktarın ben de size kaba tabirle milletin inandığı bildiği cezbeye gelmiş kişilerden video katacağım.
Ayrıca tasavvuf ile takvayı karıştırmayalım, hiç kimse sahebe-i kiram Allah onlardan razı olsun onlardan daha takvalı değildi. Onları kimse tasavvuf diye bir katagoriye katmıyordu kuran ve sünnete iman etmiş örnek nesil diye bakıyor. Tasavvuf ise günümüz de sonradan felsefeden taa hindistan ineğe tapanlardan çıkmış bir sapıklıktır. Siz zaten bunu da kabul etmiyorsanuz ancak batıl'ın içinde yine HAK aramaya çalışır bir haliniz var. Net olmak gerek ve ismi kuran sünnete katmak gerek bunun adı tasavvufsa net olup demek lazım yok adı takva ile alakalıysa bunu gerçek tasavvuf böyle gibi yorumlamak da ayrı bir sapıklıktır.
S
Çevrimdışı
.........
Çevrimdışı
Gerçek cezbe nasıldır?
kuran sünnetten delil getirir misin?
Peygamber s.a.v ya da sahebeler (Allah onlardan razı olsun) nazıl cezbeye gelmiş, bana anlat.
Sevinçli habere islam fıkhında cezbe denmez siz de bunu anlayın, buradaki müslümanlarıda laftan anlamayan sakat muamelesi yapmayın kendinizin ne dediğinizin farkına varın öyle yazın.
Bunları ispat etmen gerek sevinç islamda nasıl cezbe oluyor. Kavramları biz kafamıza göre katamayız hepsi kuran sünnette nettir.
kuran sünnetten delil getirir misin?
Peygamber s.a.v ya da sahebeler (Allah onlardan razı olsun) nazıl cezbeye gelmiş, bana anlat.
Sevinçli habere islam fıkhında cezbe denmez siz de bunu anlayın, buradaki müslümanlarıda laftan anlamayan sakat muamelesi yapmayın kendinizin ne dediğinizin farkına varın öyle yazın.
Bunları ispat etmen gerek sevinç islamda nasıl cezbe oluyor. Kavramları biz kafamıza göre katamayız hepsi kuran sünnette nettir.
T
Çevrimdışı
SAHTE CEZBE
İlahi aşkın en büyük tezahürü Allah (c.c.) ve Rasulünün emrettiği hayatın yani tevhidin yaşanmasıdır.İslam'i yaşayışın son derece zorlaştığı helal ve haramın karıştığı, insanların imanının tehlikede olduğu bir zamanda Kuran ve sünnete uymak Allah (c.c.) yolunda her türlü acılara sıkıntılara katlanmak, bu yolda fedakarlıklar göstermek en büyük cezbedir. Şayet böyle bir hayatı olmadığı halde garip, garip davranışlar görülen insanlar mutlaka şeytanın oyuncağı olmuşlardır. Bu kimseleri n yanında Allah’ın ve peygamber in adı anılınca kendileri ni kaybediyo r ama tevhit’ten uzak bir hayat yaşıyorsa bilinmeli dir ki; o kimse yalancı ve gösterişçidir. Bu konu günümüz tasavvuf çevrelerinde çok önem teşkil eden ve insanlar tarafından maneviyat ta ulaşılan makamların ölçüsü olarak görülen bir davranış haline gelmiştir. Tasavvufi terbiye yoluna giren insanlar bu tip davranışları sergileye nleri ilahi cezbeye ulaşmış, nefsini terbiye ederek Allah'a kullukta bazı makamlar kazanmış kişiler olarak gördüğünden bu tür hallerin kendisind e de olmasını arzu etmektedi r. Böyle hallerin, bütün çabalara rağmen kendisind e oluşmadığını düşünen insanlar kendisind e bir eksiklik olduğu düşüncesine kapılmışlardır.
Tasavvuf çevrelerinde cezbe sahibi insanlar hep saygı görmüş ve maneviyat ta daha hızlı bir şekilde yol kat etmiştir.
Şunu ifade edelim ki; Bazı insanlar tarafından ilginç etkileşimler, kendinden geçmeler, ağlamalar, gayri ihtiyari davranışlar ve refleksle r gerçektende yaşanmaktadır. Ancak bu husus şeytan tarafından kullanılarak insanlar dalalete sürüklenmekte hatta şirke düşmektedir. Örneğin cahil bir müslüman değişik şekillerde görünen ve ona seslenere k gelen şeytanı tanıyacak ilmi olmadığı için kendisini n maneviyat taki kazandığı makamlar neticesi ile kazanılmış bir hal olduğunu zannetmek tedir. Yada insanın içerisine girip, damarlarında dahi hareket edebilen şeytanın bazı refleksle r yaptırma olasılığı bulunmakt adır. Nitekim genelde bu tür davranışlarda bulunan insanların yaşantıları ile bu cezbe hallerini n birbiriyl e uyuşmadığı görülmektedir.
Amr b. Abdillah b. Zübeyr rivayet ediyor;
Bir gün eve geç geldim babam nerede olduğumu sordu bende “bazı insanlar gördüm ki onlardan daha hayırlısını görmemiştim oturmuş zikir yapıyorlardı kimisi titriyor ve o kadar cezbeye tutuluyor lardı ki Allah korkusund an düşüp bayılıyorlardı onları görünce yanlarında oturdum” dedim babam “ hayır onlarla bundan sonra beraber oturma” dedi onun bu sözünü yadırgadığımı anladı ve “ Ben H.z. Peygamber i (s.a.v.) gördüm Ebu Bekir'i, Ömer’i Kur’an okurken gördüm onlardan hiçbiri cezbeye tutulmuyo r ve düşüp bayılmıyordu. Acaba senin gördüğün bu kimseler Ebu Bekir’den Ömer’den daha mı fazla Allah’tan korkuyorl ar” dedi düşününce babamın dediğinin doğru olduğunu anladım ve bir daha onların yanında oturmadım. [1]
İbni Ömer’in ağladığını gördüm Muaz b. Cebel’e “Ey Muaz niçin ağlıyorsun diye sordu oda şunları söyledi “ Hatırıma Hz. Peygamber den işittiğim şu hadisi şerif geldi de onun için ağlıyorum “Riya’nın en azı dahi şirk’tir.Allah katında kulların en sevimlisi gizli takva sahipleri dir. Böyleleri ortalıkta bulunmadığı zaman kimse tarafından aranmaz,bir yerde bulundukl arı zamanda tanınmazlar; yani şöhretleri yoktur.işte asıl hidayet mumları ilim çıraları böyle kimselerd ir” [2]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Ebu Nuaym – Hilye – H.Sahab
[2] İbni Ömer – Hakim – Ebu Nuaym- Hilye
İlahi aşkın en büyük tezahürü Allah (c.c.) ve Rasulünün emrettiği hayatın yani tevhidin yaşanmasıdır.İslam'i yaşayışın son derece zorlaştığı helal ve haramın karıştığı, insanların imanının tehlikede olduğu bir zamanda Kuran ve sünnete uymak Allah (c.c.) yolunda her türlü acılara sıkıntılara katlanmak, bu yolda fedakarlıklar göstermek en büyük cezbedir. Şayet böyle bir hayatı olmadığı halde garip, garip davranışlar görülen insanlar mutlaka şeytanın oyuncağı olmuşlardır. Bu kimseleri n yanında Allah’ın ve peygamber in adı anılınca kendileri ni kaybediyo r ama tevhit’ten uzak bir hayat yaşıyorsa bilinmeli dir ki; o kimse yalancı ve gösterişçidir. Bu konu günümüz tasavvuf çevrelerinde çok önem teşkil eden ve insanlar tarafından maneviyat ta ulaşılan makamların ölçüsü olarak görülen bir davranış haline gelmiştir. Tasavvufi terbiye yoluna giren insanlar bu tip davranışları sergileye nleri ilahi cezbeye ulaşmış, nefsini terbiye ederek Allah'a kullukta bazı makamlar kazanmış kişiler olarak gördüğünden bu tür hallerin kendisind e de olmasını arzu etmektedi r. Böyle hallerin, bütün çabalara rağmen kendisind e oluşmadığını düşünen insanlar kendisind e bir eksiklik olduğu düşüncesine kapılmışlardır.
Tasavvuf çevrelerinde cezbe sahibi insanlar hep saygı görmüş ve maneviyat ta daha hızlı bir şekilde yol kat etmiştir.
Şunu ifade edelim ki; Bazı insanlar tarafından ilginç etkileşimler, kendinden geçmeler, ağlamalar, gayri ihtiyari davranışlar ve refleksle r gerçektende yaşanmaktadır. Ancak bu husus şeytan tarafından kullanılarak insanlar dalalete sürüklenmekte hatta şirke düşmektedir. Örneğin cahil bir müslüman değişik şekillerde görünen ve ona seslenere k gelen şeytanı tanıyacak ilmi olmadığı için kendisini n maneviyat taki kazandığı makamlar neticesi ile kazanılmış bir hal olduğunu zannetmek tedir. Yada insanın içerisine girip, damarlarında dahi hareket edebilen şeytanın bazı refleksle r yaptırma olasılığı bulunmakt adır. Nitekim genelde bu tür davranışlarda bulunan insanların yaşantıları ile bu cezbe hallerini n birbiriyl e uyuşmadığı görülmektedir.
Amr b. Abdillah b. Zübeyr rivayet ediyor;
Bir gün eve geç geldim babam nerede olduğumu sordu bende “bazı insanlar gördüm ki onlardan daha hayırlısını görmemiştim oturmuş zikir yapıyorlardı kimisi titriyor ve o kadar cezbeye tutuluyor lardı ki Allah korkusund an düşüp bayılıyorlardı onları görünce yanlarında oturdum” dedim babam “ hayır onlarla bundan sonra beraber oturma” dedi onun bu sözünü yadırgadığımı anladı ve “ Ben H.z. Peygamber i (s.a.v.) gördüm Ebu Bekir'i, Ömer’i Kur’an okurken gördüm onlardan hiçbiri cezbeye tutulmuyo r ve düşüp bayılmıyordu. Acaba senin gördüğün bu kimseler Ebu Bekir’den Ömer’den daha mı fazla Allah’tan korkuyorl ar” dedi düşününce babamın dediğinin doğru olduğunu anladım ve bir daha onların yanında oturmadım. [1]
İbni Ömer’in ağladığını gördüm Muaz b. Cebel’e “Ey Muaz niçin ağlıyorsun diye sordu oda şunları söyledi “ Hatırıma Hz. Peygamber den işittiğim şu hadisi şerif geldi de onun için ağlıyorum “Riya’nın en azı dahi şirk’tir.Allah katında kulların en sevimlisi gizli takva sahipleri dir. Böyleleri ortalıkta bulunmadığı zaman kimse tarafından aranmaz,bir yerde bulundukl arı zamanda tanınmazlar; yani şöhretleri yoktur.işte asıl hidayet mumları ilim çıraları böyle kimselerd ir” [2]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Ebu Nuaym – Hilye – H.Sahab
[2] İbni Ömer – Hakim – Ebu Nuaym- Hilye
- Durum
Benzer konular
-
İlmi Konu 4 Mezheb İmamının Tasavvufçular Hakkında Sahih Görüşleri- Başlatan Ahıskalı
- Cevaplar: 0
-
-
İlmi Konu Tasavvuf Çevrelerinin Evliya Olarak Takdim Ettiği Şeyh İsmail Hakkı Bursevi'nin Tefsirinde Kürt Düşmanlığı- Başlatan Rukneddin Baybars
- Cevaplar: 5
-
Soru Kitaplığımda Bulunan Tasavvuf İçerikli Kitapları Ne Yapmalıyım?- Başlatan Ebu Taha et-Türki
- Cevaplar: 4
-
Çözüldü İş Yerindeki Tasavvufçu Arkadaşlarımı Kâfir, Müşrik Görerek Muamelede Bulunmam Doğru mu?- Başlatan Tevhid Yolunda
- Cevaplar: 3
-
Soru Tasavvufdaki Makamlar Nereden Geliyor?- Başlatan İmam Ebu Hanif
- Cevaplar: 4
-
İlmi Konu Tasavvufçu Semerkand Yayınlarının İmam Kuşeyri'ye Sıfatlar Hususunda Muhalefeti
- Başlatan Ahıskalı
- Cevaplar: 3
-
E