Davet bir stratejidir. Kişiden kişiye nasıl davranacağına zamanla onu tanıyarak karar verirsin. Ve genelde deneme yanılma yoluyla nasıl davranacağını öğrenirsin.
Genel olarak 10 basamakta yaptıklarım;
1- Muhatabı Tanımak
2- Muhatabın yapacağı ve düşeceği hatalara sabretmek ve sebat göstermek.
3- Düştüğü hataları yeri ve zamanı geldiğinde onu kırmayacak ve mahçup etmeyecek şekilde uyarmak.
4- Konuşmaktan çok ona örnek olmak.
5- Anlatmaktan çok onun anlatmasını sağlamak.
6- Arkadaş ortamını öğrenmek. Gerekirse o ortamdan koparmak için yeni arkadaşlar ve kardeşler edinmesini sağlamak.
7- Alışkanlıklarından koparmak.
8- Allah'ın kelamını öğretmek. Bu vesile ile ilmihal derslerine başlamak.
9- Siyer dersleri ile davayı tanıtmak (bu konuda ihsan Süreyya Sırma'ın ilk üç kitabı tercih edilebilir).
10- Uygun zemin oluştuğu zaman Akaid derslerine başlamak.
Bu duruma gelene kadar aylar geçer bazen de seneleri bulur.
Neden ilk Akaid dersleri ile başlamıyorum? Tedaviye başlamadan önce hastalığı teşhis ediyorum. Muhatabımın neyi var? Allah'a inancı var mı? Yani ateist mı değil mi? Yoksa deist mı? Ya da toplum nazarında cahil bırakılmış bir birey mi? Veyahut bazı Müslümanlar tarafından yanlış davranıldığı için cemaatten kopan bir kardeş mi? İlk bu sorulara cevap arıyorum. Bu zaman alan bir kısım. Bu sorular vesilesiyle onu tanıyorum. Arkadaş çevresi ne durumda onu öğrenmeye çalışıyorum. Bu süre zarfında yaptığı hataları gözlemliyorum. Böylelikle ona ufak ufak nasihatler vermeye başlıyorum. Allah'ın kelamının kalplere şifa olduğundan bahsederek Kur'an derslerine başlıyorum. Kur'an dersleriyle ilmihal işliyorum. İbadetlere alıştıktan sonra Rasulullah'ın hayatının bize örnek olduğunu söylüyorum ve siyer derslerine başlıyorum. Davayı anlamaya başladıktan sonra da Akaid derslerine başlıyorum.
Tüm bu çağrımız kişiyi Tevhid inancına ulaştırmak. Yani Allah'ı birleyerek, yalnız O'nun için ibadet edip yaşamasını sağlamak ve yalnız O'nun kanunlarına uymasını sağlamak. Bu vesileyle bu nizamı kurmak için çalışmasını sağlamak. Bu yüzden ilk namaza alıştırıyorum. Bazılarının dediği gibi 'Allah'ı birlememiş namaz kılsa ne olur' demiyorum. Çünkü ona namaz kılmasını telkin ederken aslında ilmihal ve ibadet dersi vermiyorum. Bilakis Akaid dersi veriyorum. Çünkü ciddi şuurla kılınan namaz başlı başına Allah'ı birlemektir. Hem bunu sağlıyorum hem de ibadet ederek acziyetini anlamasını ve kalbinin yumuşamasını sağlıyorum.
Velhasıl... Bir çok metod var. Bu sadece onlardan biri. Genellikle yaptığım yani. Kişiye göre yolda değişen ve güncellenen metodlar var. Kısacası muhataba göre şekilleniyor her şey.
Şüphe yok ki bizleri O yarattı, O şekil verdi, O iman nasip etti. Şüphe yok ki bunları ve herşeyi yapmaya gücü yeten tek ilah O'dur. Yalnız O'na iman eder ve yalnız O'ndan medet umarız; Allah'ım bizlere yaşamayı ve örnek olmayı nasip et. Nitekim lisan-ı hal lisan-ı kâlden daha efdaldir. Rabbimiz şüphe yok ki tek ilahımız Sen'sin. Bizlere halimiz ve yaşantımızla insanlara tebliğ etmemizi nasip et. Bizi, ailemizi, akrabalarımızı ve zürriyetlerini inananlardan ve kurtuluşa edenlerden eyle. Ayaklarımızı dinin üzere sabit kıl. Hatalarımızın farkına varıp bir an önce tövbe eden kullarından eyle, acziyetini bilip ona göre Sana secde eden ve gözyaşı döken kullarından eyle. Son nefesimize kadar İslam için yaşayan, savaşan, ter döken ve koşturan kullarından eyle. Son nefesimizi razı olacağın hal üzere vermeyi bizlere nasip et, kendi yolunda cihad eden ve bu yolda ter döken, kan döken kullarından eyle. Kanımızla iki cihanda filizlenmeyi bizlere nasip eylesin. Şüphe yok ki Sen kalplerin ve herşeyin sahibisin kalplerimizi kötü ve bize fayda vermeyecek duygulardan koru. Amin.