Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Kamalistlere Karşı Tebliğde Nasıl Bir Usul İzlenmeli?

Umm Hureyre Çevrimdışı

Umm Hureyre

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Arkadaşlar Selamün Aleykum buyuk sorunlarim var burda dini ve kültürel ilmi açıdan bilgiye de ihtiyacım var çünkü çevremde tevhidi kişi malesef yok denecek kadar az..Ben aileme tevhidi anlatamıyorum,bile bile oy kullanıyorlar naptiysam vazgeciremedim..ikincisi bu ataputcu ve kamalist tayfaya karşı bir Musluman nasıl davranmalı edebi bozan hal ve hareketleri oluyor sizin beri olduğunuzu anladiklarinda..ne nenkorlugunuzkaliyor ne başka birseyliginiz..hamdolsun Allah'a nankörlük etmiyoruz..sizim de başınıza gelmiştir bu tarz şeyler nasıl bir davranis izliyorsunuz?
 
Hakka-Davet Çevrimdışı

Hakka-Davet

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Aleyküm selam..

Kemalist zihniyete Tevhidi konuda birşey anlatamazsınız inkar eder inanmazlar çünkü kemalist demek akıl ve mantıkla ilişkisini kesmiş kişi demektir bunlara yapılması gereken tek şey var bir koltuğa oturtacaksın sağ kulağına doğru yaklaşıp 20 30 dakika sesli şekilde usulüne uygun rukye yapacaksın eğer bedenlerindeki cin devreye girerse veya bedeninde anormallik oluşursa bazı şeyleri sorguluyorlar bizzat deist birisine rukye yapmıştım ve gördükleri karşısında yeniden müslüman olmuştu...

Gelelim bir müslümanın kemalist islam düşmanlarına karşı davranışına İslama alenen hakaret edenlere davet yapmayın hepsine gereken cevabı sert bir biçimde küfürsüz verin meydanın boş olmadığını gösterin 5816 dan 1.5 yıl ceza yedim ama yinede susmadım.....
 
M Çevrimdışı

Muvahhid Mücahid

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Kemalistlere laf anlatmak zor ama aralarında Mekke müşrikleri gibi inananlar var.Allah bizi yarattı tamam ama biz istediğimizi yaparız hayvanlar gibi yaşarız.Onlara kainatı bu kadar ince ve hassas bir şekilde yaratan Allah'ın kullarını başıboş bırakmayacağını, Onlara emir ve yasaklar koymadan kendi hallerine bırakmasının Onun hikmetine yakışmayacağını anlatmak gerekir.Kuranda bununla ilgili bir sürü ayet vardır.

Yine Onun merhametini anlatıp kullarına bu kadar merhametli olan Zatın onlar için en iyisini isteyeceğini öğretmek gerekiyor.

Kuran'da gerçekten bu kafirlerin içlerindeki şek ve şüpheleri yok edecek ayetler doludur.Bu yüzden Kuranla onları uyar.Nasihat et.Bu ayetleri ezberle ve onlara oku.
 
أهل الحديث Çevrimdışı

أهل الحديث

لا إله إلا الله
Moderatör
Arkadaşlar Selamün Aleykum buyuk sorunlarim var burda dini ve kültürel ilmi açıdan bilgiye de ihtiyacım var çünkü çevremde tevhidi kişi malesef yok denecek kadar az..Ben aileme tevhidi anlatamıyorum,bile bile oy kullanıyorlar naptiysam vazgeciremedim..ikincisi bu ataputcu ve kamalist tayfaya karşı bir Musluman nasıl davranmalı edebi bozan hal ve hareketleri oluyor sizin beri olduğunuzu anladiklarinda..ne nenkorlugunuzkaliyor ne başka birseyliginiz..hamdolsun Allah'a nankörlük etmiyoruz..sizim de başınıza gelmiştir bu tarz şeyler nasıl bir davranis izliyorsunuz?
Ve Aleyküm Selam ve Rahmetullah.
Öncelikle hidayeti verenin Allah olduğunu anlamak gerekir. Bende aynı durumdan muzdaribim. Cehennemle uyarmama rağmen sanki inanmıyorlarmış gibi davranıyorlar ve umursamıyorlar bile. Bize düşen anlatmak ve çekilmektir. Nuh(as)'ın oğluna, Lut(as)'ın eşine, İbrahim(as)'ın babasına, Rasulullah(sav)'in ise onu koruyup kollayan ve çok seven amcasına karşı nasıl ki elinden bir şey gelmediyse bizim bu duruma şaşırmamamız lazım.

Biz sanıyoruz ki, bütün deliller kabak gibi ortada. Hücceti kişiye ulaştırdıktan sonra %100 inanır, diye düşünüyoruz. Ancak o şahıs olaya öyle bakmıyor. Bazıları inadından kaybediyor. Bazıları atalarını bulduğu yol üzere olup taklidinden kaybediyor. Bazıları da Ebu Talib gibi kavminin kınamasını, Allah'ın azabından daha aşağı gördüğü için kaybediyor.

Bizim zamanımızda ise "Kötünün iyisini seçelim" veya "Bu şirk olsa bu kadar insan a**** değildir ya, şirk olsa onlar da oy vermezdi." gibisinden saçma sapan şeyler ileri sürüyorlar. Bizim kendimizi yıpratmamız abestir. Çünkü hidayet bizim elimizde değil.

"Sen ne kadar üstüne düşsen de insanların çoğu iman edecek değillerdir." (Yusuf 103)

"Rasûle düşen ancak tebliğdir." (Maide 99)

"Peygambere düşen apaçık tebliğden başka bir şey değildir.” (Ankebut 18)

/*/*/*/

Kamalistlerle konuşacaksan en güzeli onların (gözlerinde) putlarını parçalamaktır. YouTube'da Said Alpsoy diye bir tarihçi vardı.(Başka sayfalarda vardır illaki ama ben bunu başarılı buldum.) Putun foyalarını belgelerle açıklıyordu. O belgeleri edinerek onlara işin hakîkatini anlatabilirsin. Eğer bütün delillere rağmen onlar yine edepsizliğe devam edip yalanlamaya kalkarlarsa hiç takılma, uğraşmaya değmez.

"Rahmân’ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, “selâm!” der (geçer)ler." (Furkan 63)

“Bir kimsenin cahiliye âdetince, kavim ve kabilesine intisab ederek ve onlarla şereflendiğini duyacak olursanız ona: 'Babanın bilmem nesini ısır!' deyiniz. Ve bunu açık açık söyleyerek, îmâ ve kinayede de bulunmayınız.” (Ahmed İbn-i Hanbel, Müsned, 5, 136; Şeybânî, Şerhü Siyeri’l-Kebîr, 1, 90.)

“Sizler Hz. Âdem’in oğullarısınız. Âdem ise, topraktandır. Bir kısım insanlar var ki, cehennem kömüründen başka bir şey olmayan adamlarla iftihar ederler, övünürler. İşte bunlar ya bu övünmeden vazgeçerler, ya Allah nezdinde pisliği burunlarıyla yuvarlayan gübre böceklerinden daha değersiz olurlar.” (Müsned, II, 524; Ebû Dâvud, Edeb, 120, 5116)


Memnun etmemiz gereken de, hoşnut etmemiz gereken de ancak Allah'tır, insanlar değil :)
 
Alketa Çevrimdışı

Alketa

2024 Resmi Kitap Sponsoru
İslam-TR Üyesi
kemalist birine oy meselesi cok sonra anlatilacak bir mevzu.
yani kemalist mi ataturkcu mu ayirimi da önemli.
kemalist cok zor , ataturkculerin gelenekcisi, dindarcisi da var çünkü kendi içinde.
bence en etkilisi hal ehli olmak.
yani yaşantınızla, doğru ve durust yaşamanızla ahlaki durusunuzla anlatabilirsiniz. sorgu sual zamanla gelisiyor.
 
Umm Hureyre Çevrimdışı

Umm Hureyre

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Marmara bölgesi için söylüyorum az olan tevhid ehli kardeşlerimiz müstesna anlatmaya çalıştığınız zaman eski kavimlerin peygamberlerine veya muminlere yaptığı gibi deli yobaz vs oldugunuzu düşünüp sizi aralarından soyutluyorlar kendileri olanca sirki koşup ya canim oruç tutuyoruz ya mantiginda kişiler özellikle bayan olursanız hakaret konusunda gayet de rahatlar tebliği yapıp cekilmekten başka bir yol bulamiyorum Allah müminlerin sayısını arttırsın koruyup gozetsin Amin
 
Umm Hureyre Çevrimdışı

Umm Hureyre

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
kemalist birine oy meselesi cok sonra anlatilacak bir mevzu.
yani kemalist mi ataturkcu mu ayirimi da önemli.
kemalist cok zor , ataturkculerin gelenekcisi, dindarcisi da var çünkü kendi içinde.
bence en etkilisi hal ehli olmak.
yani yaşantınızla, doğru ve durust yaşamanızla ahlaki durusunuzla anlatabilirsiniz. sorgu sual zamanla gelisiyor.
Atatürkçü olup dindar olmak çok çelişkili birşey..ya bir taraf olursunuz ya öteki taraf keza bu kişinin dine hakaretleri cokk aşırı
 
Umm Hureyre Çevrimdışı

Umm Hureyre

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ve Aleyküm Selam ve Rahmetullah.
Öncelikle hidayeti verenin Allah olduğunu anlamak gerekir. Bende aynı durumdan muzdaribim. Cehennemle uyarmama rağmen sanki inanmıyorlarmış gibi davranıyorlar ve umursamıyorlar bile. Bize düşen anlatmak ve çekilmektir. Nuh(as)'ın oğluna, Lut(as)'ın eşine, İbrahim(as)'ın babasına, Rasulullah(sav)'in ise onu koruyup kollayan ve çok seven amcasına karşı nasıl ki elinden bir şey gelmediyse bizim bu duruma şaşırmamamız lazım.

Biz sanıyoruz ki, bütün deliller kabak gibi ortada. Hücceti kişiye ulaştırdıktan sonra %100 inanır, diye düşünüyoruz. Ancak o şahıs olaya öyle bakmıyor. Bazıları inadından kaybediyor. Bazıları atalarını bulduğu yol üzere olup taklidinden kaybediyor. Bazıları da Ebu Talib gibi kavminin kınamasını, Allah'ın azabından daha aşağı gördüğü için kaybediyor.

Bizim zamanımızda ise "Kötünün iyisini seçelim" veya "Bu şirk olsa bu kadar insan a**** değildir ya, şirk olsa onlar da oy vermezdi." gibisinden saçma sapan şeyler ileri sürüyorlar. Bizim kendimizi yıpratmamız abestir. Çünkü hidayet bizim elimizde değil.

"Sen ne kadar üstüne düşsen de insanların çoğu iman edecek değillerdir." (Yusuf 103)

"Rasûle düşen ancak tebliğdir." (Maide 99)

"Peygambere düşen apaçık tebliğden başka bir şey değildir.” (Ankebut 18)

/*/*/*/

Kamalistlerle konuşacaksan en güzeli onların (gözlerinde) putlarını parçalamaktır. YouTube'da Said Alpsoy diye bir tarihçi vardı.(Başka sayfalarda vardır illaki ama ben bunu başarılı buldum.) Putun foyalarını belgelerle açıklıyordu. O belgeleri edinerek onlara işin hakîkatini anlatabilirsin. Eğer bütün delillere rağmen onlar yine edepsizliğe devam edip yalanlamaya kalkarlarsa hiç takılma, uğraşmaya değmez.

"Rahmân’ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, “selâm!” der (geçer)ler." (Furkan 63)

“Bir kimsenin cahiliye âdetince, kavim ve kabilesine intisab ederek ve onlarla şereflendiğini duyacak olursanız ona: 'Babanın bilmem nesini ısır!' deyiniz. Ve bunu açık açık söyleyerek, îmâ ve kinayede de bulunmayınız.” (Ahmed İbn-i Hanbel, Müsned, 5, 136; Şeybânî, Şerhü Siyeri’l-Kebîr, 1, 90.)

“Sizler Hz. Âdem’in oğullarısınız. Âdem ise, topraktandır. Bir kısım insanlar var ki, cehennem kömüründen başka bir şey olmayan adamlarla iftihar ederler, övünürler. İşte bunlar ya bu övünmeden vazgeçerler, ya Allah nezdinde pisliği burunlarıyla yuvarlayan gübre böceklerinden daha değersiz olurlar.” (Müsned, II, 524; Ebû Dâvud, Edeb, 120, 5116)


Memnun etmemiz gereken de, hoşnut etmemiz gereken de ancak Allah'tır, insanlar değil :)
Cezakellahu Hayr
 
Son düzenleme:
أهل الحديث Çevrimdışı

أهل الحديث

لا إله إلا الله
Moderatör
Atatürkçü olup dindar olmak çok çelişkili birşey..ya bir taraf olursunuz ya öteki taraf keza bu kişinin dine hakaretleri cokk aşırı
Seküler cahiller. O betonu ne milliyetçi olan destekler, ne de dindar olan.

Söylenecek çok şey var da, hepsinin vakti gelecek biiznillah...
 
Umm Hureyre Çevrimdışı

Umm Hureyre

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Şu devirde yaşayan tevhid ehli kardeşlerimizin çoğunun başından geçmiştir ve başımdan da geçmekte şu herifin pisliklerini temizlemeye çalışıyoruz üstüne birde hakaret yiyoruz en büyük firavunlardan biridir bu adam az beynim yikanmadi okullarda Arz Allah'ın ken bunu bazıları anlamıyor bir türlü ya sev ya terket mis Allahin arzında utanmadan tebligcilere böyle diyorlar
 
أهل الحديث Çevrimdışı

أهل الحديث

لا إله إلا الله
Moderatör
Şu devirde yaşayan tevhid ehli kardeşlerimizin çoğunun başından geçmiştir ve başımdan da geçmekte şu herifin pisliklerini temizlemeye çalışıyoruz üstüne birde hakaret yiyoruz en büyük firavunlardan biridir bu adam az beynim yikanmadi okullarda Arz Allah'ın ken bunu bazıları anlamıyor bir türlü ya sev ya terket mis Allahin arzında utanmadan tebligcilere böyle diyorlar
Tabii ki kardeşim. Bize düşen uyarıp geçmektir, fazlası değil.
Ayrıca isteyen istediğini desin. Hakîkate karşı, Hakka karşı kimsenin aksi yönde bir iddiası olamaz. Kimin ne olduğu mâlum.

Ben şu oynatma listesini şuraya bırakayım. Zamanında ben davet yapacağım zaman benim işime yaramıştı. Belki başka kardeşlerin de işine yarar...



"...Siz, bütün kitaplara inanırsınız; onlar ise, sizinle karşılaştıklarında «İnandık» derler; kendi başlarına kaldıklarında da, size olan kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: «Kininizle geberin». Şüphesiz Allah kalplerin içindekini hakkıyla bilmektedir." (Âl-i İmrân 119. )
 
Umm Hureyre Çevrimdışı

Umm Hureyre

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Allah razi olsun bende birakayim sözün en güzelinden bir kesit bu gunleri ne de güzel anlatıyor..

De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, mensup olduğunuz oymak ve kabile, kazanıp biriktirdiğiniz mallar, kötüye gitmesinden kaygılandığınız ticaret, hoşlandığınız konutlar size göre, Allah'tan ve O'nun elçisinden ve O'nun yolunda savaşmaktan daha sevimli ise, artık Allah buyruğunu getirinceye kadar, yani dünya ve ahirette başınıza bir bela gelinceye kadar bekleyin. Şüphesiz ki, Allah kendi yasalarını çiğneyenleri asla doğru yola iletmez.Tevbe 24
 
A Çevrimdışı

Akansu55

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
yani dünya ve ahirette başınıza bir bela gelinceye kadar bekleyin.
Bu tarz eklemeler yapınca parantez içine alsak daha iyi olur.Çünkü ayette direkt öyle bir şey geçmiyor.


Şüphesiz ki, Allah kendi yasalarını çiğneyenleri asla doğru yola iletmez.
Ayette "kendi yasalarını çiğneyenler" diye bir ifade geçmiyor.Büyük ihtimalle dalgınlıkla öyle yazdınız.Niyetim yanlışı düzeltmek.Ayetin doğru meali bu şekildedir:

De ki: “Şayet babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, elinize geçen mallar, zarara uğramasından korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler; size Allah’tan, Resûl’ünden ve O’nun yolunda cihaddan daha sevimli olursa, Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah, fasıklar topluluğunu hidayet etmez.”

(9/Tevbe, 24)


Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir.”

(Müslim, Îmân 78. ,Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)
 
Son düzenleme:
Lavandula19 Çevrimdışı

Lavandula19

وَلَمْ أَكُنۢ بِدُعَآئِكَ رَبِّ شَقِيًّا
İslam-TR Üyesi
Konu ilgimi çekmişti.
Benim muhatab olduğum akraba çevrem ise, daha çok Alketa ablanın dediği gibi Atacı ama dinden kendini tamamıyla soyutlamayan, geleneğe indirgeyen tipler. Çok severler atalarını. Evlerinde, orada burada fotolarını zevkle barındırırlar. Tarih okumamış, tek meşguliyetleri ev ile iş olan cahillerdir; lakin firavunun yaptıklarını bilir ve "Dini kullanan sahte âlimlerden kurtarmış biziii yaşasınn. Onun sayesinde ne güzel bir yurdumuz vaar yoksa Suud ve İran gibi olucaktık ıyyğh" modunda iftihar ederler.

"Şeriatı" nasıl anladıklarını ben çözemedim. Kendilerine yıllar içerisinde anlatan birileri olduğu halde şer'î yönetimi bir türlü haklı bulduklarına şahid olmadım. Allahu A’lem Suud tağutlarının yönetimi gibi düşünüyorlar halen.

Eleştiriye karşı paslanmaz çelikten şemsiyeleri vardır. Eleştiriyi bırakın; kendilerine ters bir İslami olguyu onları eleştirmeden karşılarında mudafaa etseniz dahi hakaret olarak algılarlar.

Birkaç tanesi arada canı isteyince namaz kılar, inşaallah maşaallah der, ardından plaj kostümleriyle eğlenir "bizim kalbimiz nasıl güzel, bak kimsenin malını mı yiyoruz, kötü söz mü söylüyoruz (sağlam dedikoducudurlar), namaz kılan adamlar böyle böyle, örtünen kadınlar şöyle şöyle..." diyerek nefsini ak pak eder, adeta kendine endülüjans takdim etme noktasına gelir.

Yani hem karada yaşarlar hem suda.
Böyle olması da insana, onlara karşı nasıl bir tutum benimsemesi gerektiğini kompleksleştiriyor. Yanında namaz kılıyor, sonra yukarıda anlattığım hale bürünüyor, insan ilmî yeterliliği olmayınca hangi gözle bakacağını da tam bilemiyor. Ya da yalnız ben idrak edemiyorum...
Aman tekfirci olmayayım, aman murcie de olmayayım diye efor sarf etmek bu ortamlarda, çok zor iş. Bir bana mı böyle geliyor bilmiyorum. Tabii ki burada çok az bir izah ve betimleme mevcut, onlarla yaşayan bilir : )
 
Umm Hureyre Çevrimdışı

Umm Hureyre

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bu site defalarca kapandi zamanında ve her kapanışında yeniden açılmaz diye çok korkardim cumhuriyetçi ailelerde yetişen çocuklar bilir doğru duzgun dini eğitim almassiniz her bayramda eve bayrak asılır(malesef hala yapmaktalar)birde üstüne taguti okullarda yapılan aşırı doz beyin yıkamasi..hatırlıyorum da annem bana ilk melekleri anlattığında çok korkmustum çocukken..annem ramazan orucunu aksatmaz Cuma Kuran'ın okur ama namaz yok ataputa sempati var taklidi imanın değişik bir formunda babam zaten asker kökenli milliyetçi namaza başladı ama hala bu tagut seyi yokolmus değil..anlatmaya çalışıyorsunuz ama canim şunu yapiyoruz ya falan oluyor çok uzun hikaye ben anlatmaya çalışıyorum ama.hala almadilar
 
أهل الحديث Çevrimdışı

أهل الحديث

لا إله إلا الله
Moderatör
Konu ilgimi çekmişti.
Benim muhatab olduğum akraba çevrem ise, daha çok Alketa ablanın dediği gibi Atacı ama dinden kendini tamamıyla soyutlamayan, geleneğe indirgeyen tipler. Çok severler atalarını. Evlerinde, orada burada fotolarını zevkle barındırırlar. Tarih okumamış, tek meşguliyetleri ev ile iş olan cahillerdir; lakin firavunun yaptıklarını bilir ve "Dini kullanan sahte âlimlerden kurtarmış biziii yaşasınn. Onun sayesinde ne güzel bir yurdumuz vaar yoksa Suud ve İran gibi olucaktık ıyyğh" modunda iftihar ederler.

"Şeriatı" nasıl anladıklarını ben çözemedim. Kendilerine yıllar içerisinde anlatan birileri olduğu halde şer'î yönetimi bir türlü haklı bulduklarına şahid olmadım. Allahu A’lem Suud tağutlarının yönetimi gibi düşünüyorlar halen.

Eleştiriye karşı paslanmaz çelikten şemsiyeleri vardır. Eleştiriyi bırakın; kendilerine ters bir İslami olguyu onları eleştirmeden karşılarında mudafaa etseniz dahi hakaret olarak algılarlar.

Birkaç tanesi arada canı isteyince namaz kılar, inşaallah maşaallah der, ardından plaj kostümleriyle eğlenir "bizim kalbimiz nasıl güzel, bak kimsenin malını mı yiyoruz, kötü söz mü söylüyoruz (sağlam dedikoducudurlar), namaz kılan adamlar böyle böyle, örtünen kadınlar şöyle şöyle..." diyerek nefsini ak pak eder, adeta kendine endülüjans takdim etme noktasına gelir.

Yani hem karada yaşarlar hem suda.
Böyle olması da insana, onlara karşı nasıl bir tutum benimsemesi gerektiğini kompleksleştiriyor. Yanında namaz kılıyor, sonra yukarıda anlattığım hale bürünüyor, insan ilmî yeterliliği olmayınca hangi gözle bakacağını da tam bilemiyor. Ya da yalnız ben idrak edemiyorum...
Aman tekfirci olmayayım, aman murcie de olmayayım diye efor sarf etmek bu ortamlarda, çok zor iş. Bir bana mı böyle geliyor bilmiyorum. Tabii ki burada çok az bir izah ve betimleme mevcut, onlarla yaşayan bilir : )
Vaktiyle bir söz işitmiştim;
"Onlar dinin asıllarını bilmedikleri için bizim onlara yeni bir din getirdiğimizi zannettiler."

Şirk koşup küfür bataklığına battıktan sonra namazmış, kalbi temizmiş; Kâbenin duvarında ölsen neye yarar?
Bir zamanlar bunların benzerini bende yaşadım. Hepsine olmasa da yakın çevreme hem daveti, hem bu meseleyi açıklamaya çalıştım. Davet kendilerine ulaştı, hüküm koyucu olanın yalnız Allah olması gerektiği kendilerine ulaştı. Üzeri sürekli örtülmeye çalışılan bir necisin hakîkatinin ne olduğu kendilerine ulaştı. Başka ulaşması gereken bir şey kalmadı.
Ama en garipsediğim de şuydu: Annemle babama Allah'tan başkasına yönetim hakkını vermenin onu Allah dışında bir ilah saymak olduğunu ve şirk koşanın ise ebedi cehennemliklerden olacağını söylediğimde(onlar bundan habersizdi, "Allah isterse affeder" kafasındalardı) buna rağmen "Olsun oy vermek gerekir, hepsi kötü biliyoruz ama olsun kötünün iyisi var." diyorlardı. Sanki cehennemle değilde yanan bir kibritle uyarmışım gibi bir tepki vermişlerdi. Sistemi biliyorlar, haberleri izliyorlar. Bütün zulümlerden, adaletsizliklerden, tecavüzlerden, cinayetlerden haberleri var. Destekledikleri sistemin Allah'ın kitabını arkasına atarak bütün bu suçlara ceza bile vermediğini neredeyse ödüllendirdiğini de biliyorlar. Biri tecavüzden içeri girse içeride başka birisi bunu şişlese "Ohh ne güzel yapmış" diye alkış tutarlar. Ama hiç "Devlet buna neden ceza vermiyor?" diye sormak akıllarına gelmez. Bütün bu şirki işleyip küfür sisteminin içine dahil olduktan sonra kimsesizlere ve fakirlere yardım etmeyi düşünürler. Kurbanda ne keseceklerini düşünürler... Bundan sonra tekfir etmemek için bir sebep yok. Ama karşılarına geçip "Sen kafirsin, sana kafir demeyen de kafir" diye posta koyup kapıyı çarpıp çıkmayacağız tabii ki. Onlar doğduklarından beri bu yozlaşmış sistemin içinde doğdular, büyüdüler. Ölüm bize erişmeden evvel yine basiret üzere Allah'a çağırmayı, İslâm'a davet etmeyi sürdüreceğiz inşâAllah.

"De ki: “İşte bu, benim yolumdur. Ben ve bana tabi olanlar (neye, niçin ve nasıl olacağını bilerek, programlı ve düzen içinde) basiret üzere Allah’a davet ediyorum/ediyoruz. Allah’ı tenzih ederim. Ben müşriklerden değilim.” (Yûsuf 108)

"Allah'a ve ahiret gününe inanan bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa- Allah'a ve Rasûlüne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin. İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir. Onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. İşte onlar, Allah'ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, kurtuluşa erecekler de sadece Allah'ın tarafında olanlardır." (Mücâdele 22)
 
A Çevrimdışı

Akansu55

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Konu ilgimi çekmişti.
Benim muhatab olduğum akraba çevrem ise, daha çok Alketa ablanın dediği gibi Atacı ama dinden kendini tamamıyla soyutlamayan, geleneğe indirgeyen tipler. Çok severler atalarını. Evlerinde, orada burada fotolarını zevkle barındırırlar. Tarih okumamış, tek meşguliyetleri ev ile iş olan cahillerdir; lakin firavunun yaptıklarını bilir ve "Dini kullanan sahte âlimlerden kurtarmış biziii yaşasınn. Onun sayesinde ne güzel bir yurdumuz vaar yoksa Suud ve İran gibi olucaktık ıyyğh" modunda iftihar ederler.

"Şeriatı" nasıl anladıklarını ben çözemedim. Kendilerine yıllar içerisinde anlatan birileri olduğu halde şer'î yönetimi bir türlü haklı bulduklarına şahid olmadım. Allahu A’lem Suud tağutlarının yönetimi gibi düşünüyorlar halen.

Eleştiriye karşı paslanmaz çelikten şemsiyeleri vardır. Eleştiriyi bırakın; kendilerine ters bir İslami olguyu onları eleştirmeden karşılarında mudafaa etseniz dahi hakaret olarak algılarlar.

Birkaç tanesi arada canı isteyince namaz kılar, inşaallah maşaallah der, ardından plaj kostümleriyle eğlenir "bizim kalbimiz nasıl güzel, bak kimsenin malını mı yiyoruz, kötü söz mü söylüyoruz (sağlam dedikoducudurlar), namaz kılan adamlar böyle böyle, örtünen kadınlar şöyle şöyle..." diyerek nefsini ak pak eder, adeta kendine endülüjans takdim etme noktasına gelir.

Yani hem karada yaşarlar hem suda.
Böyle olması da insana, onlara karşı nasıl bir tutum benimsemesi gerektiğini kompleksleştiriyor. Yanında namaz kılıyor, sonra yukarıda anlattığım hale bürünüyor, insan ilmî yeterliliği olmayınca hangi gözle bakacağını da tam bilemiyor. Ya da yalnız ben idrak edemiyorum...
Aman tekfirci olmayayım, aman murcie de olmayayım diye efor sarf etmek bu ortamlarda, çok zor iş. Bir bana mı böyle geliyor bilmiyorum. Tabii ki burada çok az bir izah ve betimleme mevcut, onlarla yaşayan bilir : )
 
Lavandula19 Çevrimdışı

Lavandula19

وَلَمْ أَكُنۢ بِدُعَآئِكَ رَبِّ شَقِيًّا
İslam-TR Üyesi
Vaktiyle bir söz işitmiştim;
"Onlar dinin asıllarını bilmedikleri için bizim onlara yeni bir din getirdiğimizi zannettiler."
İsabetli bir söz.
Şirk koşup küfür bataklığına battıktan sonra namazmış, kalbi temizmiş; Kâbenin duvarında ölsen neye yarar?

Bundan sonra tekfir etmemek için bir sebep yok.

Sizin çevrede ikame-i hucce gerçekleşip tüm şüphelerini izale eden beyanat yapılmış belli ki. Lakin ben bundan nasıl emin olurum bilemiyorum, sıkıntı da burada. Yanlış yapma korkusu taşıyorum. Denilebilir ki neden bu şahısların hükümlerini bilmek mecburiyeti duyuyorsun? Elbette duyarım; zira gerek online gerek reel irtibatta olduğum çok yakın akraba çevrem. Onlar hakkında ne düşüneceğimi netleştirmeden sağlıklı bir iletişim de kuramam doğal olarak.
Şeyh pratiğe dair önemli noktalara temas ediyor burada hakikaten. Ben de yakın zamanda dinlemiştim, tekrar oldu.
Fakat benim dile getirdiğim husus, insanların gözünde harici yahut murcie ilan edilmem değil; "hakikatte" bunlardan birine kaymamak için verdiğim zihinsel ve ruhsal mücadele idi.
 
Üst Ana Sayfa Alt