Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Kamalistlere Karşı Tebliğde Nasıl Bir Usul İzlenmeli?

أهل الحديث Çevrimdışı

أهل الحديث

لا إله إلا الله
Moderatör
tamam en Müslüman sizsiniz sakin olun. alt tarafı seviyorum dedim tapıyorum demedim Atatürkte müslüman öyle yt ye girip rastgele hocalardan dinleyip bana kafir diyosunuz, komik

Sana rastgele hocaların videosunu atmadım. Kitap-kitap, sayfa-sayfa sevdiğin şahsın ne olduğunu gör diye attım. Hepsi delil, kendi yanındaki şahısların, nikahlı karısının, kendi uşağının yazdığı şeyler.

Git Filistin hezimetini araştır, git Batum'a ne olduğu araştır, git Keriman Halis denen kadının Avrupa'da bir taraflarını açarken jürinin söylediği sözleri araştır, şapka giymediği için kafasına katran sürülenleri, şal giydiği için asılanları araştır. Filistin-Şam cephesinde 7. ordunun sessiz sedasız geri çekilmesiyle kaç Türk askerinin esir verildiğini araştır. Bunların hiçbirini bilmiyor olabilirsin. Biliyorsundur ve ona rağmen kör davranıyor olabilirsin. Ancak meclisi açtığını da mı bilmiyorsun? 1931'de basılan Tarih kitaplarına bak İslâm'a ve Nebi(sav)'e nasıl sözler sarf ettiğini gör. Bilmediğin konular hakkında da kör taklide gitme!

Vela ve Bera hakkında attığımız onca delile rağmen hem şahıs hakkındaki cehaletini örtmeye, hem İslâm hakkındaki cehaletini örtmeye çalışıyorsun. Kimse sana tapıyorsun demedi. Ancak onun Müslüman olduğunu iddia etmek, İslâm'ı anlamamaktır.
İslâm'a yapmadığı düşmanlık kalmış mı bilmiyorum. Sevilecek bir tarafı var mı dersen. bir Türk ve Müslüman için hayır, yok.
 
طالب بن عايد Çevrimdışı

طالب بن عايد

انا لله وانا اليه راجعون
Süper Moderatör
tamam en Müslüman sizsiniz sakin olun. alt tarafı seviyorum dedim tapıyorum demedim Atatürkte müslüman öyle yt ye girip rastgele hocalardan dinleyip bana kafir diyosunuz, komik
5 gün dinlen ve araştır;
 
Umm Hureyre Çevrimdışı

Umm Hureyre

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Aziz Nesin gibi bir adam bile anlamış mevzuyu kağıtta musluman yazan taklidi imanla cennete gideceğini sanan hazirci fasik takımı anlamamis..

Hiçbir Müslüman Atatürk'ü sevmez niye sevsin ki yaptığı hiçbir şey İslam'ın lehine değildir. Eğer bir Müslüman hem Atatürk'ü seviyor hem de Müslümansa ya ahmaktır ya sahtekar ya da cahildir.”
 
Umm Hureyre Çevrimdışı

Umm Hureyre

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: Üzülme. Darlanma. Unutma ahirette kişi sevdiğiyle beraberdir. 'El mer'u maa men ahabbe
Demekki neymiş kimi sevdiğimiz onemliymis onunla hasrolma gibi bir durum sozkonusuymus
Allah sevdikleriyle beraber hasrolmayi nasip eylesin

﴾71﴿Surah Al İsra
Her insan topluluğunu önderleriyle birlikte çağıracağımız o günde kimlerin amel defterleri sağından verilirse işte onlar amel defterlerini okuyacaklar ve en küçük bir haksızlığa uğramayacaklar.
﴾72﴿
Bu dünyada kör olan âhirette de kördür, yolunu daha da şaşırmıştır.
 
A Çevrimdışı

Akansu55

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
tamam en Müslüman sizsiniz sakin olun. alt tarafı seviyorum dedim tapıyorum demedim Atatürkte müslüman öyle yt ye girip rastgele hocalardan dinleyip bana kafir diyosunuz, komik
Asıl sen bir sakin ol.Sana attığımız deliller Allah subhanehu we tealanın kelamıdır.Kendi nefsimizin ve aklımızdan bir şeyler anlatsak elbette bizi dinleme.Ama lütfen onlarca ayette geçen mevzuyu görmezlikten gelme ,çünkü eğer Kur'ana iman ettiğini söylüyorsan o halde ayetlere teslim ol.Yok hatalısınız diyorsan da buyur şurada hatalısınız de bizde ona göre gayet medeni bir şekilde meseleyi güzelce tartışarak halledelim.Ama eğer bunu yapmıyorsan veya yapamıyorsan o zaman Kur'ana ve Allahın emirlerine teslim olmalısın.

.......Yoksa siz Kitab’ın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden böyle yapanların cezası dünya hayatında rezil rüsva olmaktan başka bir şey değildir. Ahiret Günü'nde de azabın en çetinine uğrayacaklardır. Allah sizin yaptıklarınızdan gafil değildir.

(Bakara, 85)

Tevrat’la yükümlü kılındıkları hâlde onun gereklerini yerine getirmeyenlerin misali, koca koca kitapları yüklenen (fakat içinde yazanları anlamayan ve/veya yaşamayan) eşeğin misali gibidir. Allah’ın ayetlerini yalanlayan bir topluluğun misali ne kötüdür. Allah, zalimler topluluğunu hidayet etmez.

(Cuma, 5)

Aralarında hükmetmesi için Allah’a ve Resûl’üne davet edilen müminlerin sözü: “İşittik ve itaat ettik.” demeleridir. İşte bunlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

(Nûr, 51)


Şimdi sana çok basit bir şey soracağım.Arkadaşların Atatrk hakkında yazdığı delilleri (tabi onlarda çok önemli) göz ardı ediyor veya inanmak istemiyor olabilirsin peki yazının başında belirttiğim gibi bu şahsın meclisi açtığını da mı biliyorsun?

Sana göre meclisi açıp orda Allah'ın dışında kanun koymak şirk mi değil mi?

Bu soruya cevabın evetse mesele bitmiştir.Adam müşriktir,onu sevip dost edinemezsin yukarıda attığımız onlarca delile göre eğer dost edinirsen sende dinden çıkarsın.Ama yok ben kanun koymanın şirk olduğunu düşünmüyorum diyorsan şu ayetleri hemen oku:

Yoksa cahiliyenin hükmünü mü istiyorlar? Yakinen inanmış bir kavim için kim Allah’tan daha güzel hüküm sahibi olabilir?

(5/Mâide, 50)


De ki: “Ne kadar kaldıklarını en iyi bilen Allah’tır. Göklerin ve yerin gaybı (bilgisi) O’na aittir. O, ne güzel görür, ne güzel işitir. Onların, O’ndan başka bir dostu yoktur. Hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.

(Kehf 26)



Yoksa onların, Allah'ın dinde izin vermediği şeyi kendilerine meşru kılacak ortakları mı vardır? Eğer azabın ertelenmesine dair kesin yargı sözü olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilir, işleri bitirilirdi. Gerçekten zalimler için acı bir azab vardır.

(Şura 21)

Allah’ı bırakıp da taptıklarınız, sizin ve atalarınızın taktığı birtakım isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında herhangi bir delil indirmemiştir. Hüküm sadece Allah’a aittir. O size kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.

(Yusuf 40)


Sonra şunu söyledi: “Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah’tan gelecek hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm yalnızca Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edecek olanlar da yalnızca O’na tevekkül etsinler.” dedi.

(Yusuf 67)


De ki: “Şüphesiz ben, rabbimden gelen apaçık bir delile dayanıyorum. Siz ise onu yalanladınız. Çabucak gelmesini istediğiniz (azap) benim yanımda değildir. Hüküm ancak Allah'ındır ve Allah hakkı anlatır; O, doğru hüküm verenlerin en hayırlısıdır.”

(En'am 57)


Sonra onlar, gerçek mevlaları olan Allah'a döndürülürler. Dikkat edin, hüküm yalnız O'nundur ve O, hesabı çabuk görendir.
(En'am 62)




Şüphesiz ki sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah’tır. Gündüzü, ısrarla kovalayan geceyle örter. Güneş, Ay ve yıldızları emrine amade kılıp, boyun eğdirendir. Dikkat edin! Yaratmak da emretmek de Allah’a aittir. Âlemlerin Rabbi olan Allah, ne yücedir.

(7/A'râf, 54)

Haram ayların (yerlerini değiştirip) ertelemek, küfürde ileri gitmektir. Bununla kâfirler saptırılır. Allah’ın haram kıldığına sayı bakımından uydurmak için onu bir yıl haram, bir yıl da helal kılıyorlar. Böylelikle Allah’ın haram kıldığı (ayları) helal kılmış oluyorlar. Kötü amelleri onlara süslü gösterildi. Allah, kâfirler topluluğunu hidayet etmez.

(Tevbe 37)


Ey îmân edenler! Allah'a itaat edin, Rasûle de itaat edin, sizden olan yöneticilere de (itaat edin). Eğer bir hususta ayrılığa düşerseniz, eğer Allah'a ve âhiret gününe îmân ediyorsanız onu Allah'a ve Rasûlü'ne götürün. Bu, hem daha hayırlı hem de sonuç olarak daha güzeldir."

[Nisâ, 59]


Hayır! Rabbine yemîn olsun ki aralarındaki ihtilâflarda seni hakem kılmadıkça ve sonra da verdiğin hükme içlerinde bir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça îmân etmiş olmazlar."

[Nisâ, 65]



Allah’ı bırakıp da din âlimlerini, rahiplerini, Meryem oğlu Mesîh’i rab edindiler. Oysa tek bir Tanrı’ya kulluk etmekle emrolunmuşlardı. O’ndan başka tanrı yoktur; O yüceler yücesidir, onların yakıştırdıkları eş ve ortaklardan bütünüyle uzaktır.

(Tevbe 31)

Adiy, Medine’ye geldi. O, Tay Kavmi'nin lideriydi. Boynunda gümüş bir haçla Resûlullah’ın (sav) huzuruna girdi. Resûlullah (sav) Tevbe Suresinin 31. ayetini okuyordu. Adiy, Peygamber’e (sav): ‘Onlar, din adamlarına tapmadılar ki!’ dedi. Resûlullah (sav): ‘Evet, fakat din adamları, onlara helali haram, haramı helal kıldılar. Onlar da tabi oldular. Bu, onların, din adamlarına ibadetidir.’ buyurdu.”

(Tirmizi, 3095,Tefsir9/10; İbni Ebi Hatim, 10057-10058,Müsned)
(Zemahşerî, II, 149; Râzî, XVI, 37,İbn kesir,Cerir et Taberi).



......Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? İçinizden bu şekilde davranan birinin dünya hayatındaki cezası ancak rezil rüsvâ olmaktır; kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine itilirler. Allah sizin yapmakta olduğunuzdan habersiz değildir.

(Bakara 85)


De ki: “Ey Ehl-i Kitap! Gelin sizinle bizim aramızda ortak bir kelimede buluşalım: Yalnızca Allah’a ibadet edelim, hiçbir şeyi O’na ortak koşmayalım, (Allah’ı bırakıp da) birbirimizi Allah’ın dışında rabler edinmeyelim.” Şayet yüz çevirirlerse deyin ki: “Şahit olun ki biz müslimlerdeniz.”

(Âl-i İmran, 64)



Sana indirilene (Kur’ân) ve senden önce indirilen (Kitaplara) iman ettiğini zannedenleri görmedin mi? İnkâr etmekle emrolundukları hâlde tağuta muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan onları (hakka geri dönüşü zor) uzak bir saptırmayla saptırmak ister.

(4/Nisâ, 60)



Bir de ‘Allah’a ve Rasûlüne iman edip itaat ettik diyorlar’ sonra da bunun arkasından yan çiziyorlar, bunlar mü'min değillerdir. Onlar, aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Peygamber'e çağırıldıklarında, birde bakarsın ki içlerinden bir kısmı yüz çevirip dönerler.

(Nur, 47, 48)


Ey Davud! Seni yeryüzünde halife kıldık. (Öyleyse) insanlar arasında hak ile hükmet. Sakın hevaya/arzuya uyma, yoksa seni, Allah’ın yolundan saptırır. Hiç şüphesiz, Allah’ın yolundan sapanlara, Hesap Günü'nü unuttukları için çetin bir azap vardır.

(Sâd, 26)



Teşri' (kanun koyma) hakkını Allah değilde meclise vermek ve yasa çıkarmak insanı müşrik ve kafir yapar.Bir kişi kanun koyarken Allah'a El Hakem,El Hakim,el Adl isimlerinde şirk koşmuş olur.Allah hükmünde hiç kimseyi ortak kabul etmez.


Sonuç itibariyle bu malum şahıs TBMM'yi açarak şirkin önderliğini yapmıştır.Sen de gelip böyle bir kafiri sevdiğini söylüyorsun.Allahu teala da en baştaki yazımda belirttiğim gibi kafirleri dost edinmenin;
1- onlardan olmak olduğunu(yani kafir),
2- dosdoğru yoldan sapmak olduğunu
3-Allahla arasında hiç bir bağ kalmayacağını
4-Allaha karşı apaçık delil verilmiş olacağını
5-Fasıklık olduğunu
6-Zalimlerden olacağını
belirtiyor.Allah'ın bu tehditlerine düçar olmamak istiyorsan bir an önce tevbe et,ve mümtehine 4'de geçtiği gibi İbrahim as ve ona tabi olanların yoluna uy.
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi

Abi bildiğim kadarıyla bu üyemiz daha çocuk
Allahu alem 14 15 yaşlarında okumuş etmiş yetişkin biri gibi hitap edip delil sunarak anlayacağını sanmıyorum.Anlayacağı dilden bir kardeş açıklamada bulunmuş lakin ban yediği için verilen mesajları görüp okuyamıyor Allahu alem
 
Tunahan 28 Çevrimdışı

Tunahan 28

Giresunspor
İslam-TR Üyesi
Sana rastgele hocaların videosunu atmadım. Kitap-kitap, sayfa-sayfa sevdiğin şahsın ne olduğunu gör diye attım. Hepsi delil, kendi yanındaki şahısların, nikahlı karısının, kendi uşağının yazdığı şeyler.

Git Filistin hezimetini araştır, git Batum'a ne olduğu araştır, git Keriman Halis denen kadının Avrupa'da bir taraflarını açarken jürinin söylediği sözleri araştır, şapka giymediği için kafasına katran sürülenleri, şal giydiği için asılanları araştır. Filistin-Şam cephesinde 7. ordunun sessiz sedasız geri çekilmesiyle kaç Türk askerinin esir verildiğini araştır. Bunların hiçbirini bilmiyor olabilirsin. Biliyorsundur ve ona rağmen kör davranıyor olabilirsin. Ancak meclisi açtığını da mı bilmiyorsun? 1931'de basılan Tarih kitaplarına bak İslâm'a ve Nebi(sav)'e nasıl sözler sarf ettiğini gör. Bilmediğin konular hakkında da kör taklide gitme!

Vela ve Bera hakkında attığımız onca delile rağmen hem şahıs hakkındaki cehaletini örtmeye, hem İslâm hakkındaki cehaletini örtmeye çalışıyorsun. Kimse sana tapıyorsun demedi. Ancak onun Müslüman olduğunu iddia etmek, İslâm'ı anlamamaktır.
İslâm'a yapmadığı düşmanlık kalmış mı bilmiyorum. Sevilecek bir tarafı var mı dersen. bir Türk ve Müslüman için hayır, yok.
5 gün dinlen ve araştır;
Asıl sen bir sakin ol.Sana attığımız deliller Allah subhanehu we tealanın kelamıdır.Kendi nefsimizin ve aklımızdan bir şeyler anlatsak elbette bizi dinleme.Ama lütfen onlarca ayette geçen mevzuyu görmezlikten gelme ,çünkü eğer Kur'ana iman ettiğini söylüyorsan o halde ayetlere teslim ol.Yok hatalısınız diyorsan da buyur şurada hatalısınız de bizde ona göre gayet medeni bir şekilde meseleyi güzelce tartışarak halledelim.Ama eğer bunu yapmıyorsan veya yapamıyorsan o zaman Kur'ana ve Allahın emirlerine teslim olmalısın.

.......Yoksa siz Kitab’ın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden böyle yapanların cezası dünya hayatında rezil rüsva olmaktan başka bir şey değildir. Ahiret Günü'nde de azabın en çetinine uğrayacaklardır. Allah sizin yaptıklarınızdan gafil değildir.

(Bakara, 85)

Tevrat’la yükümlü kılındıkları hâlde onun gereklerini yerine getirmeyenlerin misali, koca koca kitapları yüklenen (fakat içinde yazanları anlamayan ve/veya yaşamayan) eşeğin misali gibidir. Allah’ın ayetlerini yalanlayan bir topluluğun misali ne kötüdür. Allah, zalimler topluluğunu hidayet etmez.

(Cuma, 5)

Aralarında hükmetmesi için Allah’a ve Resûl’üne davet edilen müminlerin sözü: “İşittik ve itaat ettik.” demeleridir. İşte bunlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

(Nûr, 51)


Şimdi sana çok basit bir şey soracağım.Arkadaşların Atatrk hakkında yazdığı delilleri (tabi onlarda çok önemli) göz ardı ediyor veya inanmak istemiyor olabilirsin peki yazının başında belirttiğim gibi bu şahsın meclisi açtığını da mı biliyorsun?

Sana göre meclisi açıp orda Allah'ın dışında kanun koymak şirk mi değil mi?

Bu soruya cevabın evetse mesele bitmiştir.Adam müşriktir,onu sevip dost edinemezsin yukarıda attığımız onlarca delile göre eğer dost edinirsen sende dinden çıkarsın.Ama yok ben kanun koymanın şirk olduğunu düşünmüyorum diyorsan şu ayetleri hemen oku:

Yoksa cahiliyenin hükmünü mü istiyorlar? Yakinen inanmış bir kavim için kim Allah’tan daha güzel hüküm sahibi olabilir?

(5/Mâide, 50)


De ki: “Ne kadar kaldıklarını en iyi bilen Allah’tır. Göklerin ve yerin gaybı (bilgisi) O’na aittir. O, ne güzel görür, ne güzel işitir. Onların, O’ndan başka bir dostu yoktur. Hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.

(Kehf 26)



Yoksa onların, Allah'ın dinde izin vermediği şeyi kendilerine meşru kılacak ortakları mı vardır? Eğer azabın ertelenmesine dair kesin yargı sözü olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilir, işleri bitirilirdi. Gerçekten zalimler için acı bir azab vardır.

(Şura 21)

Allah’ı bırakıp da taptıklarınız, sizin ve atalarınızın taktığı birtakım isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında herhangi bir delil indirmemiştir. Hüküm sadece Allah’a aittir. O size kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.

(Yusuf 40)


Sonra şunu söyledi: “Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah’tan gelecek hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm yalnızca Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edecek olanlar da yalnızca O’na tevekkül etsinler.” dedi.

(Yusuf 67)


De ki: “Şüphesiz ben, rabbimden gelen apaçık bir delile dayanıyorum. Siz ise onu yalanladınız. Çabucak gelmesini istediğiniz (azap) benim yanımda değildir. Hüküm ancak Allah'ındır ve Allah hakkı anlatır; O, doğru hüküm verenlerin en hayırlısıdır.”

(En'am 57)


Sonra onlar, gerçek mevlaları olan Allah'a döndürülürler. Dikkat edin, hüküm yalnız O'nundur ve O, hesabı çabuk görendir.
(En'am 62)




Şüphesiz ki sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah’tır. Gündüzü, ısrarla kovalayan geceyle örter. Güneş, Ay ve yıldızları emrine amade kılıp, boyun eğdirendir. Dikkat edin! Yaratmak da emretmek de Allah’a aittir. Âlemlerin Rabbi olan Allah, ne yücedir.

(7/A'râf, 54)

Haram ayların (yerlerini değiştirip) ertelemek, küfürde ileri gitmektir. Bununla kâfirler saptırılır. Allah’ın haram kıldığına sayı bakımından uydurmak için onu bir yıl haram, bir yıl da helal kılıyorlar. Böylelikle Allah’ın haram kıldığı (ayları) helal kılmış oluyorlar. Kötü amelleri onlara süslü gösterildi. Allah, kâfirler topluluğunu hidayet etmez.

(Tevbe 37)


Ey îmân edenler! Allah'a itaat edin, Rasûle de itaat edin, sizden olan yöneticilere de (itaat edin). Eğer bir hususta ayrılığa düşerseniz, eğer Allah'a ve âhiret gününe îmân ediyorsanız onu Allah'a ve Rasûlü'ne götürün. Bu, hem daha hayırlı hem de sonuç olarak daha güzeldir."

[Nisâ, 59]


Hayır! Rabbine yemîn olsun ki aralarındaki ihtilâflarda seni hakem kılmadıkça ve sonra da verdiğin hükme içlerinde bir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça îmân etmiş olmazlar."

[Nisâ, 65]



Allah’ı bırakıp da din âlimlerini, rahiplerini, Meryem oğlu Mesîh’i rab edindiler. Oysa tek bir Tanrı’ya kulluk etmekle emrolunmuşlardı. O’ndan başka tanrı yoktur; O yüceler yücesidir, onların yakıştırdıkları eş ve ortaklardan bütünüyle uzaktır.

(Tevbe 31)

Adiy, Medine’ye geldi. O, Tay Kavmi'nin lideriydi. Boynunda gümüş bir haçla Resûlullah’ın (sav) huzuruna girdi. Resûlullah (sav) Tevbe Suresinin 31. ayetini okuyordu. Adiy, Peygamber’e (sav): ‘Onlar, din adamlarına tapmadılar ki!’ dedi. Resûlullah (sav): ‘Evet, fakat din adamları, onlara helali haram, haramı helal kıldılar. Onlar da tabi oldular. Bu, onların, din adamlarına ibadetidir.’ buyurdu.”

(Tirmizi, 3095,Tefsir9/10; İbni Ebi Hatim, 10057-10058,Müsned)
(Zemahşerî, II, 149; Râzî, XVI, 37,İbn kesir,Cerir et Taberi).



......Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? İçinizden bu şekilde davranan birinin dünya hayatındaki cezası ancak rezil rüsvâ olmaktır; kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine itilirler. Allah sizin yapmakta olduğunuzdan habersiz değildir.

(Bakara 85)


De ki: “Ey Ehl-i Kitap! Gelin sizinle bizim aramızda ortak bir kelimede buluşalım: Yalnızca Allah’a ibadet edelim, hiçbir şeyi O’na ortak koşmayalım, (Allah’ı bırakıp da) birbirimizi Allah’ın dışında rabler edinmeyelim.” Şayet yüz çevirirlerse deyin ki: “Şahit olun ki biz müslimlerdeniz.”

(Âl-i İmran, 64)



Sana indirilene (Kur’ân) ve senden önce indirilen (Kitaplara) iman ettiğini zannedenleri görmedin mi? İnkâr etmekle emrolundukları hâlde tağuta muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan onları (hakka geri dönüşü zor) uzak bir saptırmayla saptırmak ister.

(4/Nisâ, 60)



Bir de ‘Allah’a ve Rasûlüne iman edip itaat ettik diyorlar’ sonra da bunun arkasından yan çiziyorlar, bunlar mü'min değillerdir. Onlar, aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Peygamber'e çağırıldıklarında, birde bakarsın ki içlerinden bir kısmı yüz çevirip dönerler.

(Nur, 47, 48)


Ey Davud! Seni yeryüzünde halife kıldık. (Öyleyse) insanlar arasında hak ile hükmet. Sakın hevaya/arzuya uyma, yoksa seni, Allah’ın yolundan saptırır. Hiç şüphesiz, Allah’ın yolundan sapanlara, Hesap Günü'nü unuttukları için çetin bir azap vardır.

(Sâd, 26)



Teşri' (kanun koyma) hakkını Allah değilde meclise vermek ve yasa çıkarmak insanı müşrik ve kafir yapar.Bir kişi kanun koyarken Allah'a El Hakem,El Hakim,el Adl isimlerinde şirk koşmuş olur.Allah hükmünde hiç kimseyi ortak kabul etmez.


Sonuç itibariyle bu malum şahıs TBMM'yi açarak şirkin önderliğini yapmıştır.Sen de gelip böyle bir kafiri sevdiğini söylüyorsun.Allahu teala da en baştaki yazımda belirttiğim gibi kafirleri dost edinmenin;
1- onlardan olmak olduğunu(yani kafir),
2- dosdoğru yoldan sapmak olduğunu
3-Allahla arasında hiç bir bağ kalmayacağını
4-Allaha karşı apaçık delil verilmiş olacağını
5-Fasıklık olduğunu
6-Zalimlerden olacağını
belirtiyor.Allah'ın bu tehditlerine düçar olmamak istiyorsan bir an önce tevbe et,ve mümtehine 4'de geçtiği gibi İbrahim as ve ona tabi olanların yoluna uy.
Efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil; bilakis, bu tip yapılar din ve devlet düşmanı olduğu, Selçuklu ve Osmanlı'yı bu yüzden batırdığı için yasakladık. Çok değil, yüz yıla kalmadan, eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki bazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirine düşeceklerdir. Ayrıca, unutmayın ki o gün geldiğinde her bir taraf diğerini dinsizlikle suçlamaktan geri kalmayacaktır."

O, Allah'ın birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinden bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir, fakat sonsuza kadar O, ölümsüzdür

Bir sözünde dini "lüzumlu bir müessese" olarak gördüğünü ifade eden Atatürk, başka sözlerinde de İslam için "bizim dinimiz" ve "büyük dinimiz" gibi ifadeler kullanmıştır. Ayrıca Kur'an için "şanı büyük" ve "en eksiksiz kitap", Muhammed için "peygamberimiz efendimiz hazretleri" ve "Allah'ın birinci ve en büyük kulu" demiştir. 1922 ve 1923'te yaptığı iki konuşmada "Allah birdir, büyüktür." demiştir. 1923 yılında kendisine armağan olarak Kur'an gönderilmesine "Bence kıymetini takdire imkân olmayan bu hediyeyi, en derin ve hürmetkâr din duygularımla muhafaza edeceğim." sözüyle teşekkür etmiştir.
 
Alketa Çevrimdışı

Alketa

2024 Resmi Kitap Sponsoru
İslam-TR Üyesi
Efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil; bilakis, bu tip yapılar din ve devlet düşmanı olduğu, Selçuklu ve Osmanlı'yı bu yüzden batırdığı için yasakladık. Çok değil, yüz yıla kalmadan, eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki bazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirine düşeceklerdir. Ayrıca, unutmayın ki o gün geldiğinde her bir taraf diğerini dinsizlikle suçlamaktan geri kalmayacaktır."

O, Allah'ın birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinden bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir, fakat sonsuza kadar O, ölümsüzdür

Bir sözünde dini "lüzumlu bir müessese" olarak gördüğünü ifade eden Atatürk, başka sözlerinde de İslam için "bizim dinimiz" ve "büyük dinimiz" gibi ifadeler kullanmıştır. Ayrıca Kur'an için "şanı büyük" ve "en eksiksiz kitap", Muhammed için "peygamberimiz efendimiz hazretleri" ve "Allah'ın birinci ve en büyük kulu" demiştir. 1922 ve 1923'te yaptığı iki konuşmada "Allah birdir, büyüktür." demiştir. 1923 yılında kendisine armağan olarak Kur'an gönderilmesine "Bence kıymetini takdire imkân olmayan bu hediyeyi, en derin ve hürmetkâr din duygularımla muhafaza edeceğim." sözüyle teşekkür etmiştir.

ben işin sonunda buraya geleceğini biliyodum, o yildiz meselesinden beri. eninde sonunda belli edecekti kendini..
simdi yığılsın karşılıklı açıklamalar.
 
أهل الحديث Çevrimdışı

أهل الحديث

لا إله إلا الله
Moderatör
O, Allah'ın birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinden bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir, fakat sonsuza kadar O, ölümsüzdür
Git delilleri incele dedim, ona bile bakmaya tenezzül etmemişsin. Sen, onun söylediğini iddia ettiğin sözlerin hiçbirisinin delilini atmamışsın. Bir yalana tutunmuş gidiyorsun. Bak sana delil nasıl atılır göstereyim.


30627


Bak bu 1 Eylül 1935 Cumhuriyet Gazetesi. Arşivden rahatlıkla bulabilirsin. Hatta tam sayfa halini de atayım da için rahat etsin.

30628


Bak bu da tam sayfa hali.

/*/*/*/

30629


Bu attığım 21 Kanunuevvel(Aralık) 1929 Cumhuriyet gazetesi. Bunları kendin kontrol edersin, koca sayfayı işaretlemek yerine sadece ilgili haberleri atıyorum...


30630


Bu da 13 Eylül 1935 Cumhuriyet gazetesinden.



30631


1 Mart 1933 Akşam gazetesinden...


30632



9 Ağustos 1935 Cumhuriyet Gazetesi...


Gelelim şimdi belgelere:

30633


22 Temmuz 1935 tarihli belge.

30634


Belgeyi oku ve usulca altına bak.






30636


24 Eylül 1935 tarihli belge. Gelelim videolara:



30637


Meclis arşivinden bir delille de mesajımı sonlandırıyorum. Yuvarlak içine aldığım yeri Google'a yazarsan belgenin tamamına ulaşırsın.
 

Ekli dosyalar

  • 24Eylül1935.png
    24Eylül1935.png
    154.6 KB · Görüntüleme: 47
Tunahan 28 Çevrimdışı

Tunahan 28

Giresunspor
İslam-TR Üyesi
Git delilleri incele dedim, ona bile bakmaya tenezzül etmemişsin. Sen, onun söylediğini iddia ettiğin sözlerin hiçbirisinin delilini atmamışsın. Bir yalana tutunmuş gidiyorsun. Bak sana delil nasıl atılır göstereyim.


Ekli dosyayı görüntüle 30627

Bak bu 1 Eylül 1935 Cumhuriyet Gazetesi. Arşivden rahatlıkla bulabilirsin. Hatta tam sayfa halini de atayım da için rahat etsin.

Ekli dosyayı görüntüle 30628

Bak bu da tam sayfa hali.

/*/*/*/

Ekli dosyayı görüntüle 30629

Bu attığım 21 Kanunuevvel(Aralık) 1929 Cumhuriyet gazetesi. Bunları kendin kontrol edersin, koca sayfayı işaretlemek yerine sadece ilgili haberleri atıyorum...


Ekli dosyayı görüntüle 30630

Bu da 13 Eylül 1935 Cumhuriyet gazetesinden.



Ekli dosyayı görüntüle 30631

1 Mart 1933 Akşam gazetesinden...


Ekli dosyayı görüntüle 30632



9 Ağustos 1935 Cumhuriyet Gazetesi...


Gelelim şimdi belgelere:

Ekli dosyayı görüntüle 30633

22 Temmuz 1935 tarihli belge.

Ekli dosyayı görüntüle 30634

Belgeyi oku ve usulca altına bak.






Ekli dosyayı görüntüle 30636

24 Eylül 1935 tarihli belge. Gelelim videolara:



Ekli dosyayı görüntüle 30637

Meclis arşivinden bir delille de mesajımı sonlandırıyorum. Yuvarlak içine aldığım yeri Google'a yazarsan belgenin tamamına ulaşırsın.
gökten indirildiği zanedilen kitap = deepsoud

Atatürk, 1926 yılında yaptığı bir konuşmada Hazreti Muhammed'in adının unutulmayacağını vurgulayan konuşmasında: ''O, Allah'ın birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinden bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir, fakat sonsuza kadar O, ölümsüzdür'' ifadelerini kullandığına dikkat çekmektedir. diğer kaynaklarıda wikipediden bulabilirsin

 
أهل الحديث Çevrimdışı

أهل الحديث

لا إله إلا الله
Moderatör
gökten indirildiği zanedilen kitap = deepsoud

Atatürk, 1926 yılında yaptığı bir konuşmada Hazreti Muhammed'in adının unutulmayacağını vurgulayan konuşmasında: ''O, Allah'ın birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinden bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir, fakat sonsuza kadar O, ölümsüzdür'' ifadelerini kullandığına dikkat çekmektedir. diğer kaynaklarıda wikipediden bulabilirsin

30638

30639

30640


Gerçekten de öyleymiş... Baksana yazdırdığı tarih kitabına.

Ayrıca delil diye linkini attığın ismini ettiğin şahsa nispet edilen sözü 2017 yılında bir vekil 17 Aralık 1927'de söylediğini iddia ediyor. Ama söz konusu tarihte öyle bir konuşma olmadı ve asla bu sözleri söylememiştir! Söylediğini iddia ediyorsan 1927 tarihli belgeyi at veya bu sözü söylediğimi kim nereden duymuş, onun delilini getir.
Bunun aksine sarf ettiği sözleri buraya yığsam oku oku bitiremezsin. Ben üzerime düşeni yapıp sana kâfi gelecek şeyleri buraya attım. Benim için konu kapanmıştır.
 
طالب بن عايد Çevrimdışı

طالب بن عايد

انا لله وانا اليه راجعون
Süper Moderatör
siz bu ülkede Atatürk gibi bi Müslümanı nerde bulcanız ?
Konu başlığının cevabı yaşanarak verildi ve tamamlandı inşaAllah..

Günlerdir güzel uslub ve delil ile verilen ilmi ve belgeli cevablara aldırış etmeden, bilerek veya bilmeyerek trollük yapanlar en son böyle banlanır.

Gerçek hayatta da böyle kişilere "en son" uygulanacak şey, onlarla bir arada bulunmamak ve olabildiğince uzaklaşmaktır..
 
Üst Ana Sayfa Alt