Allah ayetleri birbirine benzeyen ve yer yer tekrar eden Kitabı, sözlerin en güzeli olarak indirmiştir...” (Zümer/23)
Allah subhane ve teala Kitabı sözlerin en güzeli olmasını, birbirine benzemesi ve yer yer tekrar edilmesi maksadına matuf kılmıştır. Bazen bir şeyin güzelliği ve önemi yer yer tekrarlanmasıyla ortaya çıkar.
Bir kitabı bir kez okuduğunda faydalanırsın, ancak ikinci kez okuduğunda, faydanın birinci okumaya oranla daha fazla ve anlam bakımından daha tesirli olduğunu görürsün. Bazen okuduğun bir ayeti anlamazsın.Günler sonra o ayeti tekrar okuduğunda ondaki anlamın inceliklerini yakalarsın. Çünkü tekrar öğretir ve hatırlatır. Tekrarsız bilgi unutulmaya mahkûmdur.
Tekrar, ilmi zaptetmenin yoludur. İlmin felaketi unutmak ve onu müzakere etmemektir.
Hz Ali der ki: “Hadislerin müzakeresini yapın...” (Darimi, ibni ebi Şeybe)
Yine şöyle denmiştir: “İlim müzakeredir.”
Müzakere olmazsa unutulur. Zira İnsan fıtratı unutmak ile bilinir.
Tekrar, bir fikri karşıdakine kabul ettirme becerisidir ve bir etkileme sanatıdır. Bu sanatı, en iyi şekilde Müslüman davetçilerin kullanması gerekirken, ne yazık ki en iyi kullananlar siyasetçiler, reklamcılar ve medyacılar oldu.
Günümüzde siyasetçilerin aynı mesajı bıkıp usanmadan yüzlerce kez tekrarlamaları, markaların aynı reklamı defalarca göstermesinin nedeni tekrarın gücünü bildiklerinden dolayıdır. Çünkü tekrarın gücü beyin yıkama ameliyesidir. Tekrarın etkisi hakkında Daniel O’Connell adında bir araştırmacı diyor ki: “Siyasi fikirleri kabul ettirmek için onları sonsuz bir şekilde tekrarlamalısınız. İnsanlar devamlı duydukları bir fikri sonunda benimserler.”
Bizler, prensiplerimizin, fikirlerimizin, inançlarımızın çoğunu, muhakeme yolu ile kabul ettik zannederiz ama bir çoğu tekrar ve telkin yoluyla oluşmuştur. İçerisinde bulunduğumuz şu mevcut durumda kanaatler, ispatlardan çok tekrar yoluyla teşekkül etmiştir.
Medyanın kullandığı en büyük silahlardan biri de tekrardır. Yalan olduğu ayan-beyan ortada olan bir meseleyi aşırı tekrarlamak suretiyle halk nezdinde doğru habermiş algısı oluşturuyorlar.
“Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir.”
Bu yüzden İslam’ın hamiliğini yapan kişi ve kişilerin, kurum ve kuruluşların, cemaat ve örgütlerin mesajlarını halka ulaştırabilmeleri için mesajlarını her daim tekrarlamaları gerekir. Fakat tekrarı aynı kelimelerle yapmamaları icap eder. Çünkü bu durum bıkkınlık getirebilir.
“(Nuh) dedi ki: Muhakkak ben kavmimi gece-gündüz davet ettim.” (Nuh/5)
950 sene sürekli bir davet...
“(Kafaları) çatlatırcasına sana emredileni tebliğ et!..” (Hicr/94)
Allah subhane ve teala Kitabı sözlerin en güzeli olmasını, birbirine benzemesi ve yer yer tekrar edilmesi maksadına matuf kılmıştır. Bazen bir şeyin güzelliği ve önemi yer yer tekrarlanmasıyla ortaya çıkar.
Bir kitabı bir kez okuduğunda faydalanırsın, ancak ikinci kez okuduğunda, faydanın birinci okumaya oranla daha fazla ve anlam bakımından daha tesirli olduğunu görürsün. Bazen okuduğun bir ayeti anlamazsın.Günler sonra o ayeti tekrar okuduğunda ondaki anlamın inceliklerini yakalarsın. Çünkü tekrar öğretir ve hatırlatır. Tekrarsız bilgi unutulmaya mahkûmdur.
Tekrar, ilmi zaptetmenin yoludur. İlmin felaketi unutmak ve onu müzakere etmemektir.
Hz Ali der ki: “Hadislerin müzakeresini yapın...” (Darimi, ibni ebi Şeybe)
Yine şöyle denmiştir: “İlim müzakeredir.”
Müzakere olmazsa unutulur. Zira İnsan fıtratı unutmak ile bilinir.
Tekrar, bir fikri karşıdakine kabul ettirme becerisidir ve bir etkileme sanatıdır. Bu sanatı, en iyi şekilde Müslüman davetçilerin kullanması gerekirken, ne yazık ki en iyi kullananlar siyasetçiler, reklamcılar ve medyacılar oldu.
Günümüzde siyasetçilerin aynı mesajı bıkıp usanmadan yüzlerce kez tekrarlamaları, markaların aynı reklamı defalarca göstermesinin nedeni tekrarın gücünü bildiklerinden dolayıdır. Çünkü tekrarın gücü beyin yıkama ameliyesidir. Tekrarın etkisi hakkında Daniel O’Connell adında bir araştırmacı diyor ki: “Siyasi fikirleri kabul ettirmek için onları sonsuz bir şekilde tekrarlamalısınız. İnsanlar devamlı duydukları bir fikri sonunda benimserler.”
Bizler, prensiplerimizin, fikirlerimizin, inançlarımızın çoğunu, muhakeme yolu ile kabul ettik zannederiz ama bir çoğu tekrar ve telkin yoluyla oluşmuştur. İçerisinde bulunduğumuz şu mevcut durumda kanaatler, ispatlardan çok tekrar yoluyla teşekkül etmiştir.
Medyanın kullandığı en büyük silahlardan biri de tekrardır. Yalan olduğu ayan-beyan ortada olan bir meseleyi aşırı tekrarlamak suretiyle halk nezdinde doğru habermiş algısı oluşturuyorlar.
“Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir.”
Bu yüzden İslam’ın hamiliğini yapan kişi ve kişilerin, kurum ve kuruluşların, cemaat ve örgütlerin mesajlarını halka ulaştırabilmeleri için mesajlarını her daim tekrarlamaları gerekir. Fakat tekrarı aynı kelimelerle yapmamaları icap eder. Çünkü bu durum bıkkınlık getirebilir.
“(Nuh) dedi ki: Muhakkak ben kavmimi gece-gündüz davet ettim.” (Nuh/5)
950 sene sürekli bir davet...
“(Kafaları) çatlatırcasına sana emredileni tebliğ et!..” (Hicr/94)