Âleykum selam we rahmetullah kardeşim;
Genelde yurtdışında çalışabilmek yahut bir sebeble kalabilmek, oturum hakkı alabilmek gerekmektedir. Ülkelerin yasaları gereği buna imkan veren en kolay ve basit yol, o ülkenin vatandaşıyla evlenmektir.
Yasal ve kalıcı statüye kavuşmak isteyen o kadar çok insan var ki, bu ülkede şartların zorlaması insanları bu türlü kanunsuzluklara yönlendiriyor. Bir başka tâbirle ifade edecek olursak, green karta yahut oturum hakkına olan talebin çokluğu, insanoğlunun dünyevi ve maddi kazanç hırsı, zayıfı, yoksulu, fakiri, muhtacı istismar etme özelliği ile birleşiyor ve ortaya kocaman bir pazar doğuyor. Yani ekonominin en temel kuralı olan arz ve talep burada da kendini gösteriyor. İşin en ilginç yanı ise bu pazarın zamanla organize olması, gruplaşmaya hatta mafyalaşmaya kadar gitmesidir. İlgili kurumlarda işleri içeriden takip edenler rüşvetle, arz ve tâleb taraftarlarını buluşturan, koordineyi sağlayanlar da komisyonla zengin oluyor. Fakat neticede evlilik gibi mukaddes bir kurum yıpratılıyor, hasis emeller, üç-beş kuruşluk menfaatler uğruna harcanıyor.
Nadiren de olsa bazı evliliklerden doğan çocukları, green kart sonrası sahte eşin 'gerçekleri söyler, kartını iptal ettiririm' tehditleri ile anlaşılan fiyatın haricinde devam eden rüşvet ve devam eden komisyonlar ilave edilir. Kufur diyarında bir muslumanın bu tür aldatma ilişkilerini sürdürmesi, bundan dolayı mahkemelerde yüz kızartıcı vak'alar olarak yargılanması, sahtecilikten sınır dışı edilmesi şahsında İslam'ın yara alacağı muhakkaktır.
Tamamıyla oyundan, aldatmadan ibaret olan böyle bir evliliğe İslam hukukunun cevaz vermesi düşünülemez.
İşin fıkhi boyutunu değerlendirecek olursak, (boşanma) süresi belli olan andlaşmalı nikahlar zaten geçersizdir. "Oturum hakkı kazanana kadar" yapılan evlilik infisahi (akdi bozucu) şartlar arasındadır ve daha başlangıçta akid, hukuken geçerli değildir. Ebu Hanife'ye göre bu akid fâsid bile değil bâtıldır ve herhangi bir hukuki sonuç doğurmaz. Bir muslumanın maddi çıkar veya çeşitli basit sebebleri bahane ederek bu tür hafiflik ve aldatma işlerine girmesi uygun değildir.
İstismar edilmeyecek zarûriyet durumları söz konusu olmadıkça bu tür fiillerden sakınmak gerekir.