Selamlar..Yıllardır aşırı öfke patlamaları yaşıyorum.Rüyalardan sıçrayarak uyanıyorum..Kuranı Kerim dinlerken aşırı esniyorum..Hiç bir işim rast gitmiyor..Bir işe girsem 3 gün sürmüyor..Karşı cinsle konuşsam bi hafta sürmüyor.Hocalara gittim..Kimi büyü diyor,kimi nazar,kimi de musallat.Doğru düzgün ibadet de edemiyorum..Felak,nas,ayetel kürsü gibi sureleri okudukça da daha kötü oluyorum..Ne yapmamı önerirsiniz?
Geçmişte yaşadığınız ve içinizde yoğun sıkıntı hali oluşturmuş sorunlar varsa, o konuları düşünerek kendi içinizde çözmelisiniz. Bu sorunlar karşısında kendi içinizde yer etmiş çeşitli olumsuz iç diyaloglar olmalı, onları fark edip "mantıklı bir şekilde, olumlu yönde" iç diyaloglarınız olacak şekilde onları dönüştürmeye çabalamalısınız.
Misaller veriyorum:
"İnsanlar hep aynı, hep çıkarcı."
"Beni asla anlamayacaklar."
"Asla düzelemeyeceğim."
"İnsanlar sadece öfke dilinden anlıyor, onlara kendimi ifade etmenin başka yolu yok."
"Gücümün dibindeyim, daha fazlasını kaldıramam, yeter."
gibi olumsuz düşünceler başlangıçta sadece sıradan bir şeytan vesvesesi olarak gelmiş "olumsuz/insanı üzen/kısıtlayan" düşüncelerdir ve siz gaflet hali ile bunlara inandıysanız, artık sizin düşünceleriniz haline dönüştüğü için sizin gerçekliğiniz haline gelmiş şeylerdir.
Bu ve benzer her tür iç diyaloglara karşı:
1. Kendi nefsinizi yönetme yetkisinin, yani iradenin size doğrudan verildiğini hatırlayın. Siz neyin doğru olduğuna inanırsanız, hayatınız o yönde gelişir/değişir. Kurtulacağınıza inanın ve kurtuluşun yavaş yavaş gelişini gözlemleyin.
2. Değişim aşamasında olumsuz iç diyalogları (kalıcı hale gelmiş vesveseleri) fark edin ancak onları yok etmek için uğraşmayın. Sadece mantıken batıllığını hatırlayıp, zihnen reddiyenizi verin ve olumlu düşünce üzerine odaklanın. Misal "Herkes aynı/kötü" vesvesesine reddiye: "Hayır, herkes kendine has/özeldir ve bazıları gayet de iyidir." şeklinde olmalı. Ve "Bazen insanlar nefsine/şeytana uyar; kimse kusursuz değildir." farkındalığı da çok önemli; bu affediciliği ve beraberinde huzuru getirir.
3. Değişim uzun sürer, bir anda olmasını beklemeyin. Yıllar boyu, tıpkı davranışlarımız gibi: düşüncelerimiz de, duygularımız da birer alışkanlık haline dönüşür ve bir alışkanlık ne kadar eski ise, kurtulmak o kadar uzun sürer. Dolayısı ile acele etmeyin, sabırlı olun; ilerlediğinizi gördüğünüz halde bazen geri gidersiniz, onu da dert etmeyin. Değişim "sürekli ileri" şekilde olmaz, bazen zihin yorulur ve eskiye döner. Bu geçici bir durumdur, kendinize gelir gelmez ilk iş: umutla kaldığınız yerden çabalamaya devam etmektir.
Siz tüm bunları yaparak, gündüz uyanıklık zamanlarında huzuru yakaladıkça gece uykularınız da zamanla düzene girecektir. Ve siz genel olarak düzeldikçe dışardaki dünya ile ilgili sınav halleriniz de değişecektir Allah'ın izni ile. Tevbe istiğfar, korunma duaları ve sünnetteki tesbihatlara ihmal etmeksizin aynen devam edin.
Rabbim yardımcınız olsun kardeşim; Allah'a sığınıp bu şekilde bilinçle mücadele ettikten sonra düzeleceğinizden hiç şüpheniz olmasın, Allah'a emanetsiniz.
Not:
Dinen caiz olmayan şirk/küfür ve bid'at olan konulara karşı bilinçli olduğunuzu düşünerek o konuda özel bilgi iletme gereği duymadım. Okuyucular arasında benzer durumda olup bu konularda eksik bilgisi olan varsa, bu alanda bilgilenmeyi muhakkak önceliklendirmeli.