H
Çevrimdışı
Bir gün Seyh Ahmed Yasin Remle zindaninda yatarken, Ebu Abdullah eski bir gazete parcasini getirdi.
Batili bir gazetecinin Filistin intifadasini izledigi günlere dair kaleme aldigi yazi dizisini iceriyordu.
- Efendim, izin verirseniz size bu haberi okumak istiyorum.
- Elbellte Ebu Abdullah, dedi Seyh Ahmed Yasin.
Bu arada birkac kisi daha kulak kabartiyordu. Ebu Abdullah okumaya basladi:
„Filistin intifadasini izlemek icin Israil yönetiminden aldigimiz özel bir izinle calismalarin oldugu bölgeye hareket ettik. Ben fotograf makinemle ilginc kareler yakalamak icin didinirken, diger arkadaslarim da kameralariyla baslari kefiyeli, elleri tasli cocuklari ve askerleri cekiyorlardi. Tabii biz basin mensuplari olarak askerlerin arkasinda 5 – 10 metre gerideydik. Silahlari tas olan intifadanin cocuklari karsisinda askerler iyice sykismisti. Sokagin basinda duran tankin arkasina siginmis olan Israil askerleri, uzaktan sapanlarla atilan taslara atesle karsilik veriyorlardi. Fakat korkan kimdi? Oyunda, eglencede olmasi gereken bu cocuklar, kursunlarin gölgesinde oyun oynarcasina gülüyorlardi.
Köseye sykisan askerler ileri gidemedikleri gibi, geri cekilmeyi de gurularina yediremiyorlardi. Öne cikip basina sardigi kefiyesi ve elindeki sapaniyla her cocugun firlattigi tas, askerlerde panik havasi meydana getiriyordu. Dogrusu bu manzarayi hayranlikla seyrettim.
Heyecandan olsa biraz ilerlemistim ki, o sirada sokagin askerle yakin olan ara kisminda iki cocuk gözüme ilisti. 11 – 12 yaslarindaydilar. Digerine göre daha celimsiz olani, arkadasiyla atesli atesli konustu. Arkadasina eliyle bekle isareti yapip kayboldu. Iki dakika sonra hemen geri döndü. Elindekini arkadasina gösterdi.
Daha dikkatli bakinca cocugun elindekinin armut büyüklügünde, toprak renkli, dolgunca bir sey oldugunu gördüm. Celimsiz cocuk, arkadasina bakip elindekini göstererek gülüyordu. Sonra „seyret“ dercesine arkadasina tekrar bakti. Basini sokagin kösesinden cikarip az ötelerinde olan Israil askerlerine göz atti. 10 kadar asker vardi. Elindekini iyice tuttu. Aniden sokaga firlayip askerlere dogru kostu. Bu derece yakinlarina kadar sokulmus bir cocuk görmek, askerlerde saskinlik yaratti. Cocuk yavasladi. Askerlere iyice yaklastigina kanaat edince elindekini agzina götürdü. Pimi sökülmüs el bombasi gibi elindekini askerlerin ortasina firlatti.
Israil askerleri panik ve telas icinde kendilerini yere attiler. Elleri migferlerinin üzerinde, silahlari da yerlere savrulmus bir halde yüzükoyun yerde uzanmislardi. Ortalarina düsen el bombasinin patlamasini bekliyorlardi. Bir iki üc… Derken ilerleyen saniyeler boyunca hicbir sey olmadigini gören askerlerden biri, hafifce basini kaldirdi. Ortalarina düsen nesneye bakti.
- ALLAH kahretsin! Patatesmis, dedi bagirdi.
Celimsiz cocuk köseden askerlerin yasadiklari bu korkaligi seyrediyor, arkadaslariyla beraber karnini tuta tuta gülüyordu. Bu manzarayi unutmam mümkün degil. Zira intifadanin cocuklari oyun oynarcasina savasiyorlardi…“
Ebu Abdullah’i dinleyenler gülüyordu.
- Intifada nesli, dedi Seyh Yasin. Cesur ve zeki nesil…
Rabbine hamd etti…
:helalsana :helalsana :helalsana
Batili bir gazetecinin Filistin intifadasini izledigi günlere dair kaleme aldigi yazi dizisini iceriyordu.
- Efendim, izin verirseniz size bu haberi okumak istiyorum.
- Elbellte Ebu Abdullah, dedi Seyh Ahmed Yasin.
Bu arada birkac kisi daha kulak kabartiyordu. Ebu Abdullah okumaya basladi:
„Filistin intifadasini izlemek icin Israil yönetiminden aldigimiz özel bir izinle calismalarin oldugu bölgeye hareket ettik. Ben fotograf makinemle ilginc kareler yakalamak icin didinirken, diger arkadaslarim da kameralariyla baslari kefiyeli, elleri tasli cocuklari ve askerleri cekiyorlardi. Tabii biz basin mensuplari olarak askerlerin arkasinda 5 – 10 metre gerideydik. Silahlari tas olan intifadanin cocuklari karsisinda askerler iyice sykismisti. Sokagin basinda duran tankin arkasina siginmis olan Israil askerleri, uzaktan sapanlarla atilan taslara atesle karsilik veriyorlardi. Fakat korkan kimdi? Oyunda, eglencede olmasi gereken bu cocuklar, kursunlarin gölgesinde oyun oynarcasina gülüyorlardi.
Köseye sykisan askerler ileri gidemedikleri gibi, geri cekilmeyi de gurularina yediremiyorlardi. Öne cikip basina sardigi kefiyesi ve elindeki sapaniyla her cocugun firlattigi tas, askerlerde panik havasi meydana getiriyordu. Dogrusu bu manzarayi hayranlikla seyrettim.
Heyecandan olsa biraz ilerlemistim ki, o sirada sokagin askerle yakin olan ara kisminda iki cocuk gözüme ilisti. 11 – 12 yaslarindaydilar. Digerine göre daha celimsiz olani, arkadasiyla atesli atesli konustu. Arkadasina eliyle bekle isareti yapip kayboldu. Iki dakika sonra hemen geri döndü. Elindekini arkadasina gösterdi.
Daha dikkatli bakinca cocugun elindekinin armut büyüklügünde, toprak renkli, dolgunca bir sey oldugunu gördüm. Celimsiz cocuk, arkadasina bakip elindekini göstererek gülüyordu. Sonra „seyret“ dercesine arkadasina tekrar bakti. Basini sokagin kösesinden cikarip az ötelerinde olan Israil askerlerine göz atti. 10 kadar asker vardi. Elindekini iyice tuttu. Aniden sokaga firlayip askerlere dogru kostu. Bu derece yakinlarina kadar sokulmus bir cocuk görmek, askerlerde saskinlik yaratti. Cocuk yavasladi. Askerlere iyice yaklastigina kanaat edince elindekini agzina götürdü. Pimi sökülmüs el bombasi gibi elindekini askerlerin ortasina firlatti.
Israil askerleri panik ve telas icinde kendilerini yere attiler. Elleri migferlerinin üzerinde, silahlari da yerlere savrulmus bir halde yüzükoyun yerde uzanmislardi. Ortalarina düsen el bombasinin patlamasini bekliyorlardi. Bir iki üc… Derken ilerleyen saniyeler boyunca hicbir sey olmadigini gören askerlerden biri, hafifce basini kaldirdi. Ortalarina düsen nesneye bakti.
- ALLAH kahretsin! Patatesmis, dedi bagirdi.
Celimsiz cocuk köseden askerlerin yasadiklari bu korkaligi seyrediyor, arkadaslariyla beraber karnini tuta tuta gülüyordu. Bu manzarayi unutmam mümkün degil. Zira intifadanin cocuklari oyun oynarcasina savasiyorlardi…“
Ebu Abdullah’i dinleyenler gülüyordu.
- Intifada nesli, dedi Seyh Yasin. Cesur ve zeki nesil…
Rabbine hamd etti…
:helalsana :helalsana :helalsana
