Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Namazı Terk Etmek Küfürdür

T Çevrimdışı

tevhidulhak

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Bismillahirrahmanirrahim

Namazı Terk Etmek Küfürdür

Namazı terk etmek küfürdür, namazı terk eden kişi, onun farz olduğunu ikrar etse dahi dinden çıkar. Allah (Subhanehu ve Tealâ) şöyle buyurur:

“O haram aylar çıkınca, artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün. Onları yakalayın. Onları alıkoyun. Onların bütün geçit yerlerini tutun. Eğer, tevbe edip namaz kılar ve zekât verirlerse, yollarını serbest bırakın. Gerçekten Allah gafurdur, rahimdir.” ( Tevbe/5)

“Eğer tevbe eder, namaz kılar, zekât verirlerse, artık dinde kardeşlerinizdir. Biz, bilen bir kavme ayetleri uzun uzadıya açıklarız.” ( Tevbe/11)

Ayetlerin mefhumu, onların tevbe edip namaz kılmadıkça ve zekât vermedikçe yollarının serbest bırakılmamasına delalet etmektedir. Onlar, müminlerin din kardeşleri de değillerdir. Din kardeşliğinin nefyedilmesi ise ancak müşrik kâfirler için söz konusudur. Namazı terk eden kimsenin küfrüne şu hadisler de delalet etmektedir:

“Kişi ile küfür arasında namazı terk vardır.” (Müslim)

Yani namazın terki, küfre ve şirke düşmektir. Namazı terk eden ise kâfir ve müşrik olur.

“Kul ile küfür arasında ancak namazı terk vardır.” (Nesai tahric etmiştir. Sahihu’t-Terğib, 563)

“Küfür ile iman arasında namazı terk vardır.” (Tirmizi tahric etmiştir. Sahihu’t-Terğib, 563)

“Bizimle onlar arasındaki ahid namazdır. Kim namazı terk ederse küfre düşmüştür.” (Ahmed ve diğerleri tahric etmişlerdir. Sahihu’t-Terğib, 564)

“Kul ile küfür ve iman arasında namaz vardır. Onu terk eden şirke düşmüştür.”(Sahihu’t-Terğib, 574)

“Namazı bilerek terk etmeyin! Kim bilerek namazı terk ederse Allah’ın ve Resulünün zimmetinden ayrılmış olur.” (Ahmed ve diğerleri tahric etmişlerdir. Sahihu’t-Terğib, 569)

“Kim namazı bilerek terk ederse dinden çıkmış olur.” (Hafız el-Münziri Terğib’de şöyle der: “Taberi, rivayet etmiştir. Muhammed bin Nasr, Kitabu’s-Salat’ta iki isnadla rivayet etmiştir.”)


“İslam’ın yok olacak son bağı, namazdır.”

İmam Ahmed (rahimehullah) şöyle der: “Sonu giden her şeyin tamamı gitmiştir. Bir kişinin namazı gitmişse her şeyi gitmiştir.”


Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:


“Kıyamet gününde ümmetimin arasında tanıyamayacağım kimse yoktur.” Dediler ki: “Birçok insan bulunduğu halde onları nasıl tanıyacaksınız ey Allah’ın Resulü?” Bunun üzerine Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “İçinde siyah ve koyu renk atların bulunduğu bir ahıra girseniz, diğer renklere karışmayan alnı parlak siyah bir atı bacaklarındaki beyazlıktan tanımaz mısın? O gün ümmetimin, secdeden dolayı alnı bembeyaz olacaktır, abdestten dolayı da ayakları parlayacaktır.” (Ahmed tahric etmiştir. Es-Silsiletu’s-Sahiha, 2836.)


Hadis, namazı terk edenin Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’in ümmetinden olmadığını ifade etmektedir. Çünkü o gün insanları tanıtacak tek işaret, namazdır. Namazın izi ise yüz ve alında olacaktır.


Ömer bin Hattab (radıyallahu anh) “Namazı terk edenin İslam’dan bir payı yoktur” demiştir.

İbn-i Mesud (radıyallahu anh) “Namazı terk edenin dini yoktur” demiştir.

Ebu Derda (radıyallahu anh) “Namazı olmayanın imanı yoktur. Abdesti olmayanın da namazı yoktur” demiştir.

Ali bin Ebi Talib (radıyallahu anh) der ki: “Namaz kılmayan kimse, kâfirdir.”

Cabir bin Abdullah (radıyallahu anh) “Namazı terk küfürdür, bunda ihtilaf yoktur” demiştir.

İbn-i Teymiyye (rahimehullah) ise “Selefin büyük bir çoğunluğu, farz olduğunu ikrar etmesine rağmen namazı terk edenin kâfir olarak öldürüleceği görüşündedir” (Mecmuu’l-Fetava, 28/308.) demiştir.

İbn-i Hazm (rahimehullah) der ki:
“Hz. Ömer, Abdurrahman bin Avf, Muaz bin Cebel, Ebu Hureyre ve diğer sahabelerin görüşüne göre kim farz bir namazı vakti çıkıncaya kadar kasıtlı olarak terk ederse, dinden çıkmış bir kâfir olur. Sahabenin bunun aksini söylediğini bilmiyoruz.” (El-Muhalla)


Hafız el-Münziri şöyle demiştir:

“Sahabeden ve onlardan sonra gelenlerden bir topluluk vakti çıkıncaya kadar namazı kasıtlı olarak terk eden kimsenin tekfir edileceği görüşündedir. Bu görüşte olanlar şunlardır: Ömer bin Hattab, Abdullah bin Mesud, Abdullah bin Abbas, Muaz bin Cebel, Cabir bin Abdullah ve Ebu Derda (radıyallahu anhum). Sahabenin dışında aynı görüşte olanlar ise Ahmed bin Hanbel, İshak bin Rahaveyh, Abdullah bin Mübarek, Nehai, Hakem bin Utbe, Eyyub es-Sahtiyani, Ebu Davud et-Tayalisi, Ebu Bekr bin Ebi Şeybe, Züheyr bin Harb ve diğerleri...” (et-Terğib)


İmam Ebu Hanife’ye göre namazı terk eden kimse namaz kılıncaya kadar hapsedilir. Kan çıkıncaya kadar dövülür. Tevbe edip namaz kılıncaya kadar tutuklu kalır. (Reddu'l Muhtar Haşiyesi.)


İmam Şafi ve İmam Malik’e göre bir vakit namazı terk eden ya da vacip olan vaktinden çıkaran kimse tevbeye çağırılır. Namazı terk üzerinde ısrar ederse hadd cezası olarak öldürülür. (Umdetul Kâri, 24/81)


İmam Ahmed b. Hanbel'e göre namazı terk eden kimse kâfir ve mürteddir. Malı varsa İslam devletinin hazinesine kalır. Öldürülür ve öldürüldükten sonra da Müslümanlara ait kabristana gömülmez. Namazı inkâr ederek terk etmesi ile tembellik yüzünden terk etmesi arasında hiçbir fark yoktur. Ahmed b. Hanbel (rahimehullah) şöyle demiştir:


"Namazı terk eden kimse kâfirdir ve dinden dönmüş bir mürteddir. Kendisinden tevbe etmesi istenir. Eğer tevbe etmezse öldürülür. Yıkanmaz, cenaze namazı kılınmaz ve Müslüman kabristanlığına gömülmez." Şafilerden Mansuru'l Fâkih ve Maliki'lerden İbn-i Habib de İmam Ahmed b. Hanbel ile aynı görüştedirler. Şeyhul İslam İbni Teymiyye (rahimehullah) der ki:


"Ergenlik yaşına ermiş birisi farz namazlarından birini terk eder veya farz olduğu kesin olan kısımlarından birisini terk ederse tevbe ettirilir. Eğer tevbe etmezse öldürülür." (Vasiyyetul Kübra, 320)
 
Üst Ana Sayfa Alt