Aleykümselam akhim..
Bu konu daha önce de yer yer gündeme geldiği için çok fazla yazma gereğini düşünmüyorum.. Birkaç cümle ile de olsa bazı noktaların hatırlatılmasında da fayda görmekteyim..
Size karşı savaş açanlara, siz de Allah yolunda savaş açın. Sakın aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırıları sevmez. [Bakara:190] Bu ayet üzerinde biraz tefekkür edip 11 Eylül gününde gerek kaçırılan uçaklarda ve gerekse de ikiz kulelerde ölen insanların durumunu göz önüne aldığımızda, ölenler sivil olup herhangi bir müslüman kişi, grup veya ülkeye savaş açmamışlardı.. Ayette savaşmanın 3 ana kuralı belirtilmiştir: kendilerine savaş açanların müslümanlara savaş ilan etmiş olması, yani savaşın aslının bir atak/hücum sebebiyle vuku bulması, savaşmanın Allah c.c. yolunda yapılması ve savaş sırasında aşırı gidilmemesidir..
Yukarıdaki ayetle bağlantılı şöyle buyurulmaktadır: “Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez. Yükü (günahı) ağır gelen kimse onu taşımak için (başkasını) çağırsa, bu çağırdığı akrabası da olsa, onun yükünden bir şey yüklenmez. Sen ancak görmeden Rablerinden korkanları ve namazı kılanları uyarabilirsin. Kim temizlenirse o, kendi menfaatine temizlenmiş olur. Dönüş Allah'adır.” [Fatır:18] Bu babdan bakıldığında, ölen insanların bir misillemeye karşı öldürüldüğü veya bunların sivil olsalara da harb ehli olarak kabul edilmesi gibi gerektiği Kuran-ı Kerim’in ayetleriyle sabit olan konularda bir haklı gösterme çabası hem İslami ve hem de insani açılardan yanlıştır.. Ayette denildiği gibi “Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez.” 11 Eylül’ün gerek amaç/sonuç ve gerekse de yapılış tarzı şeriatın mercekleri altına yatırıldığında, hem amacın ve hem de kullanılan yöntemin büyük bir hata olduğu barizdir..
"Masum sivillerin öldürülmesi hakkında ne diyorsunuz"
Teysir Alloni: Masum sivillerin öldürülmesi hakkında ne diyorsunuz?
Usame Bin Laden: Amerika’nın ve bazı aydın çevrelerin iddia ettikleri gibi ‘masum siviller’gerçekten çok garip bir söz! Kim dedi, bizim oğullarımız ve sivillerimiz masum değil ve kanları da mübah? Dedilerse hangi ölçüye göre bunu söylediler? Onların sivillerini öldürdüğümüzde dünya doğusundan batısına bize haykırdı ve Amerika tüm müttefiklerini, işbirlikçilerini ve işbirlikçilerinin küçüklerini topladı. Kim demiş bizim kanlarımız kan değil de onlarınki kandır diye? Kim bu fetvayı verdi? Onlarca senedir bizim ülkelerimizde insanımızı öldüren kim? Irak’ta 1 milyondan fazla çocuk öldü ve hala da ölmekteler. Niye hiç bir kınama, yanlış olduğunu söyleyen, taziyede bulunan bir söz işitmedik? Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem sahih bir Hadis-i Şerifte şöyle buyuruyor: ‘Kadının biri hapsettiği bir kedi yüzünden cehenneme girdi. Ne ona yemek verdi, ne de onu, topraktaki haşereleri yemek üzere serbest bıraktı.’… Bu sadece bir kedi. Ya milyonlarca Müslüman’ı öldürenlerin durumu nasıldır? Nerede aydınlar? Nerede yazarlar? Nerede âlimler? Nerede özgürler? Nerede kalbinde zerre iman olanlar? Biz her gün öldürülürken Amerikan halkını öldürdüğümüzde nasıl hareket ediyorlar? Her gün Filistin’de çocuklar öldürülmüyor mu? İnsanlarda gerçekten büyük bir sorun var. Hesaplar iyi yapılarak, açık, net ve güçlü konumlar alınmalıdır. Ancak insanlar, doğalarının gereği, farkında olmadan güçlüden yana meylediyorlar. Bizim hakkımızda konuştuklarında onlara cevap vermeyeceğimizi de biliyorlar. Hükümetlerin ve Amerika’nın yanında yer aldıkları zaman, hiç hissetmedikleri duygular hissediyorlar. Eski zamanlarda Arap Krallarından biri Araplardan bir adamı öldürtür. İnsanlara göre kralların insanları öldürtmesi alışılagelmiş bir durumdur. Öldürülen adamın kardeşi kralı gözetlemeye başlar ve fırsatını bulunca onu öldürür. Kardeşinin kanının intikamını alan adam, halktan azarlayıcı sözler işitir. Ona şöyle derler: ‘Kardeşin için kralı mı öldürüyorsun?’. Peki kim krala öncelik verdi? O da can diğeri de can. Canlar eşitti. Aynı şekilde Müslümanların kanı da eşittir. O asırda da kanlar eşitti ve hâlim bir kişi olan o adam şu cevabı verdi: ‘Kardeşim benim krâlim dır. Onu ise siz benim kralım olarak görüyorsunuz.’ Filistin’deki evlatlarımız bizim kralımızdır. Bizim oğullarımızı öldürmelerine karşılık küfrün krallarını, Haçlıların krallarını, kâfirlerin sivillerini öldürüyoruz. Bu şer’an de aklen de caizdir.
Teysir Alloni: Öyleyse bunun misilleme olduğunu söylüyorsunuz. Siz bizim sivillerimizi öldürüyorsunuz, biz de sizinkileri?
Usame Bin Laden: Onların sivillerini öldürmemiz şer’an ve aklen caizdir. Bu âlimlerin konuda fetvaları bulunmaktadır.
Teysir Alloni: Delilleri nedir?
Usame Bin Laden: Resulullah’ın (sav) çocukların ve kadınların öldürülmesini men eden hadisinin delil olarak getirilmesinin uygun olmadığını belirtiyorlar. Evet, Resulullah’ın (sav) bu hadisi sabittir. Ancak çocukların ve kadınların öldürülmesi hususundaki men etme kesin değildir. Bunun istisnai durumu da bulunmaktadır. Allahu Teâlâ kitabında şöyle buyurmaktadır: ‘Eğer ceza verecekseniz, size verilen cezanın misliyle ceza verin.’ Nahl Suresi, 126. Ayet.
İlim ehlinden birçokları; İbn’ul Kayyim, El-Şevkani, El-Kurtubi (Allah rahmet eylesin), tefsirlerinde şöyle diyorlar: ‘Kâfirler, çocuklarımızı ve kadınlarımızı öldürmeye azmederlerse, aynı şekilde karşılık vermemizde, çocuklarımızı, kadınlarımızı öldürmelerini engellemeye azmetmekte hiçbir sakınca yoktur.’ Bu, olayın dini boyutudur. Sözlerini dini ilme dayandırmadan konuşanlar ise ‘bu çocuğun ölmemesi gerekir’ diyor. Şu da bilinmelidir ki Allah’ın kendilerine başarı ihsan eylediği o gençler, çocukları öldürmeye azmetmedi. Aksine dünyadaki en büyük askeri merkez olan Pentagon’u vurdular. Ve orada 64 bin görevli çalışmaktadır. Askeri bir mekân, güç ve askeri tecrübe merkezi!
Teysir Alloni: Dünya ticaret merkezi için ne diyorsunuz?
Usame Bin Laden: Dünya ticaret merkezi, çocukların okulu veya bazılarının evleri değildi. O merkezlerin içinde yer alan adamlar hakikatinde, yeryüzünde bozgunculuk çıkaran en büyük ekonomik gücü destekleyen insanlardı. Onların hesaplarını yeniden gözden geçirmeleri gerekir. Nasıl ki bizim kadınlarımızı, masum insanlarımızı öldürüyorlar, biz de onlar bundan vazgeçene kadar, onların kadınlarını, masumlarını öldüreceğiz.