Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Video Diyarbakır Kutlu Doğum 2015

H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
önce kutlu doğum kutlamaları(bidatı) sonra küfür sisteminde partileşme(bidatı) sonra neler gelir Allah bilir en iyisi baştan hiçbir bidata bulaşmamak
değerli abem,yanlış anlama,benimkisi samimiyet ve muhabbete binaen soruyorum...
biraz farklı pencereden bakalım,biz yapmadıkça ne oluyor...biz siyasetten uzaklaştıkça,başımıza kafirler ve hainler geliyor..biz kutlu doğumdan uzaklaştıkça dinsizler,sistem,laik ve komonistler yapıp ifsad ediyor,biz belediyecilikten uzaklaştıkça,hırsız ve hainler başımıza geliyor ve biz tüm bunların idaresi altında yaşıyoruz ve yaşamaya çalışıyoruz...onların kanunları çıkıyor ve bizide bağlıyor..
sadece biraz hasbihal edelim istiyorum,konu yanlış anlaşılırsa,yazmam kardeşim..
 
heycan Çevrimdışı

heycan

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
değerli abem,yanlış anlama,benimkisi samimiyet ve muhabbete binaen soruyorum...
biraz farklı pencereden bakalım,biz yapmadıkça ne oluyor...biz siyasetten uzaklaştıkça,başımıza kafirler ve hainler geliyor..biz kutlu doğumdan uzaklaştıkça dinsizler,sistem,laik ve komonistler yapıp ifsad ediyor,biz belediyecilikten uzaklaştıkça,hırsız ve hainler başımıza geliyor ve biz tüm bunların idaresi altında yaşıyoruz ve yaşamaya çalışıyoruz...onların kanunları çıkıyor ve bizide bağlıyor..
sadece biraz hasbihal edelim istiyorum,konu yanlış anlaşılırsa,yazmam kardeşim..

abi nasıl ki islam -affedersin- tahareti bile bize öğretmişse nasıl iktidar olacağımızı da bize öğretmiştir Rasulullah sav hiçbir zaman darunnedveye girmedi O girmediyse biz hiç giremeyiz çünkü O bizim her konuda örneğimizdir nebevi metod neyse o olmalıdır
 
H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
şuanda heppimiz tcnin çıkardığı kanunlar altında yaşıyoruz,zina -içki vb her tür pislik serbest ve bunlar irademiz dışında oluyor,biz yönetime talip olmadıkça onlar geldiler hep yönettiler,bizde idareleri altında hep boğulduk,bu memlektn halkı müslüman olduğuna göre,neden müslümanları onların gölgesi altında bırakmaya muhtaç ediyoruz...
 
H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
abi nasıl ki islam -affedersin- tahareti bile bize öğretmişse nasıl iktidar olacağımızı da bize öğretmiştir Rasulullah sav hiçbir zaman darunnedveye girmedi O girmediyse biz hiç giremeyiz çünkü O bizim her konuda örneğimizdir nebevi metod neyse o olmalıdır
amenna..peki neden asırlardır hep onlar idareci ve bizde yönetileniz..bu bizim kaderimizmi,yoksa pasifliğimizmi?
 
H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Erbakanda tayyipte hamas ihvanda ise boyle baslamisiti simdi...
haklısın...istikamette sabit kalmak zordur.....
peki onlar başarılı olmadılarda,bizler çokmu başarılı olduk?bir suriyede bile birbirimize silahı çekmedikmi??vurmadıkmı?kesmedikmi?bir müslümanın öldürülmesi hafife alınacak bir durummu?yoksa kıyametin kopmasımı?kısacası parti işi sakatta,diğer konuda mükemmelmiyiz?biraz çuvaldızı kendimize batıralım..
 
heycan Çevrimdışı

heycan

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
haklısın...istikamette sabit kalmak zordur.....
peki onlar başarılı olmadılarda,bizler çokmu başarılı olduk?bir suriyede bile birbirimize silahı çekmedikmi??vurmadıkmı?kesmedikmi?bir müslümanın öldürülmesi hafife alınacak bir durummu?yoksa kıyametin kopmasımı?kısacası parti işi sakatta,diğer konuda mükemmelmiyiz?biraz çuvaldızı kendimize batıralım..
abi particilik küfür iken adam öldürmek büyük günahtır
abi birde müslüman sonuçtan sorumlu değildir bize düşen nebevi metodtan sapmadan,küfüre,şirke,bidatlara düşmeden çabalamaktır
 
H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
abi particilik küfür iken adam öldürmek büyük günahtır
her iki durumdada ahiretimiz gidiyorsa,o zaman sorun var demek...elbetteki tüm mücahidler bunu yapmadılar,ama azgın bir guruh gelip herşeyi altüst ediyor ve ihlaslı ,müttaki müminlerin çabaları ve gayretleri yerle yeksan oluyor(ALLAHkatında kaybolmaz)
öyleyse ya biz samimi değiliz?yada söylemlerimizde samimiyet yoktur,yada metodumuzda sorun var...asırlardır biz hep yönetilen ve harcanansak,başada hep zalimler ve kafirler geliyorsa,biraz oturup düşünmek lazım..
 
H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
şmdi biz türkiyede bu gidişle gidersek bir asır geçse bile ne değişir?sadece derneklere tıkalıyız,halka kapalıyız ve dışlayıcıyız.biz bir kazanırken,küfür on kazanıyor,yüzdeliğe bile vurursak,onlar hep başımızda olacaklar,biz hep büylemi devam edeceğiz?bu gidiş kime yarıyor?mesela biz yönetime talip değiliz,bundan faydalanan,hatta bunu canu gönülden arzulayanlar kimlerdir?zaten küfründe istediğide bu değilmi?
değerli abem kusura bakam,çıkacam,sonra devam ederiz inşaALLAH..
 
S Çevrimdışı

Süleyman Incek

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Yahu particilerin neresi doğru ki bu bidatlerini konusalim ...
sadece bidatlara karsi oldugu ile meşhur olan bu sitemizde böyle ballandıra ballandıra bir bidati öven bir paylaşım yapılması, ve bunu deneyimli bir akhimizin yapması üzücü .... o kadar nasihat ... o kadar nas ... ama yinede kafasına göre gitmek ... :(
 
AbdulFettah Çevrimdışı

AbdulFettah

94.7 - Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
İslam-TR Üyesi
Sakın aldanma .jpg

:(
 
F Çevrimdışı

furkan

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bu adamda sizinle miydi?

R2zDBId.png
Ressimdeki karektersiz sahis 90-2000 lerde selam gaztesi vardi ben aboneydim beykoz olayi oldugunda huseyin velioglu icin mitin adami demişti ve hizbulkontra ve düşmandi hizbullaha karşı bugün ise dostlar bu manitardir bu olay egerki forumda o donemlerde abone olan varsa destekler beni
Aynen su yazi vardı velioglu adanada askeri mekrez garnizon komutanıyla görüştü demisti egerki bu adam dürüst se sozleri dogrudur.
Şunuda eklim Kudüs tv ile camia suan sıkı fikilar..
 
İ Çevrimdışı

İbrahim_Asaf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Nureddin Şirin'i ben de Selam Gazetesi yıllarından beri tanıyorum. O zamanlar daha dersane çağlarında bir gençtim ve şehri bilmediğim halde birden kendimi Selam Gazetesi temsilcisi buldum. 120 abonem vardı ve 60 tanesinin adresini bulamıyordum şehri tanımadığım için. Ve en az 60 abone de aylar geçmesine rağmen kuruş para vermeyen şovmen tiplerdi. Zaten 6 ay sonra bıraktım temsilciliği.

Mehmet Göktaş Hoca ve bugün tanıdığımız bir çok kişi de o yıllarda Selam Gazetesinde yazıyordu. Nureddin Şirini o zamandan beri gözlemlediğim kadarıyla, rüzgarın yönüne göre müthiş kıvrak davrandığını biliyorum. Sincandaki Kudüs Gecesinden sonra içeri atılınca birden müthiş popüler oldu. Bazı gençler ona mektup yazmak için adeta yarışıyordu. O ise gayet akıllı bir şekilde kasetlere sesiyle Kerbela ve hz.Hüseyn güzellemeleri doldurup bu popülerliği ranta dönüştürme formülleri üretiyordu.

İçerden çıktıktan sonra yine bizim İslamcı camiayı malum antiemperyalis salvolarla, içeriği meçhul büyüleyici Vahdet sloganlarıyla, şu hiç bitmeyen direniş ekseni güzellemeleriyle tavlamaya kaldığı yerden devam etti. Ama ne hikmetse samimi fakat kör aşık gibi vahdet hatrına bu cambazı bağrına basan camialar kalabalık görünce kendinden geçen amigoyu çok geç fark ettiler.

En ufak bir olayda bu adamı en önde kendinden geçercesine mahşer sloganları atarken görürsünüz. İşteeeee, Geliyoruuuuuuuz, Bu defa yıkacağıııııız, bu defa geri dönmeyeceeeeezzzz........................... gören sanır ki kefenini giymiş Telavivi basmasına çeyrek metre kalmış yiğidimin. Tabi yiğidin tüm çığırtıları sünni camiada biraz daha derinden bağra basılıp derinlere daha iyi nüfuz imkanı sağlayıp İran mühürlü ajandayı işletebilmek. İşletti de... Bugün bu adam ve türevi mahiyetinde üç veya beş kişiye tüm dönekliğine, kaypaklığına, oynaklığına rağmen hala "vahdet" ayağına kürsü verenler, davet edenler, şilte serenler var. Ve maalesef bu tip adamların kıymeti doğruyu görüp söyleyenlerden çok daha fazla o mahallerde.

Suriye Cihadı kıvılcımlandığı günlerden itibaren bu adam ve sitesi adeta mühendis dikkatiyle planlı, organize çalıştılar. Adnan Arur efsanesinden tutun Kürecikdeki Patriotlara, Suriye Cihadının İsrail tezgahında nasıl hazırlanıp İngiliz mutfağında nasıl pişirildiğine dair delillere (İfade Atasoy Müftüoğluna aittir), Nato'nun Suriyeye girmek için eli tetikte fırsat kolladığına, Suriyedeki direnişçilerin aslında İsrail vb destekli ajanlar olup bilmem nerelerde tedavi edildiğine, Asıl hedefin İran ve "Direniş Ekseni" denen garabet olduğuna....... daha onlarca kafa bulandırıcı, saptırıcı, şüphe ve iftira dolu hamleler yaptı. Ve bir yandan da her yalanı ortaya çıktığında sanki tavrın sahibi o değilmiş gibi kıvrak kıvrak aradan sıyrılıp durdu.

Şimdi Suriye konusunda kıvırtacak tek kozu kalmadığı halde hala pes etmiş değil. En ufak fırsatta yine kendisine yer buluyor. Bakın 5 yıl oldu bu adamın sitesinde Baas rejiminin yaptığı varil katliamlarından bir tek tanesinin videosunu göremezsiniz. Televizyonunda da ne halepe yağmur gibi yağan varillere ne de Suriyede işgalci katillerin en büyük destekçisi olan İrana dönük tavır sergilemez.

İlerde birgün dünya döner durur da şartlar tersine döner ve (imkansız olmasına rağmen) olurya Hamaneyin beyni sulanır ve derse ki " Yahu yeter Suriyede yüz binlerce kadın çocuk, masum katlettik. Artık şu Beşşardan vazgeçip direnişçilerle bir yol bulalım" derse; bakın buraya yazıyorum bu adam hiç utanmadan eline Nusretin, Ahrarın bayrağını alıp "İşteeeee! Katil Baas yezitlerini mübarek direniş sayesinde yenmeyi başardık. Biz başından beri direnişin yanında Baasın karşısında Siyonizme ve Emperyalizme karşı durduk. İmam Humeyninin İslam Cumhuriyetinin gizli desteği olmasa Baası yıkamazdık...." derse kimse şaşırmasın. Çünkü bu adam tam bu karakterde bir adam.

Gel gelelim bu adamı da, ne yaman bir İran ajanı olduğunu da çoook çok iyi bilenlerin böylesi azılı bir Farsperest suç ortağını, kalemiyle, parasıyla, televizyonuyla sünni mazlumların kanına, aklına, davasına tecavüz ettiğini bildikleri halde kasten davet etmeleri tevile gerek olmayan apaçık bir ittifak göstergesidir. Böylesi kritik bir süreçte bu adamın davet edilmesinin zerre kadar mazur gösterilecek bir gerekçesi de olamaz, dikkatsizlikle geçiştirilecek kılıfı da bulunmaz. Bu muhabbeti sadece kirli ittifaklar izah eder. Ve şayet o topluluk gerçekten bu adamdan layıkıyla rahatsız olsa (ki büyük çoğunluk bilmez bunu) en azından ciddi bir tepki verirlerdi.
 
hebbit kerrih Çevrimdışı

hebbit kerrih

İslam-tr Mudâvimi
Site Emektarı
amenna..peki neden asırlardır hep onlar idareci ve bizde yönetileniz..bu bizim kaderimizmi,yoksa pasifliğimizmi?
abi bu bir imtihandır. biz şeriata sahib çıkalım akideyi tercih edelim. tağutu reddelim. olaya şeriat nazarıyla bakarsak particilik olamaz ama dünyevi fayda açısından bakarsak elbette oy vermeliyiz. faydayı değil şeriatı tercih etmeli.
 
hebbit kerrih Çevrimdışı

hebbit kerrih

İslam-tr Mudâvimi
Site Emektarı
Nureddin Şirin'i ben de Selam Gazetesi yıllarından beri tanıyorum. O zamanlar daha dersane çağlarında bir gençtim ve şehri bilmediğim halde birden kendimi Selam Gazetesi temsilcisi buldum. 120 abonem vardı ve 60 tanesinin adresini bulamıyordum şehri tanımadığım için. Ve en az 60 abone de aylar geçmesine rağmen kuruş para vermeyen şovmen tiplerdi. Zaten 6 ay sonra bıraktım temsilciliği.

Mehmet Göktaş Hoca ve bugün tanıdığımız bir çok kişi de o yıllarda Selam Gazetesinde yazıyordu. Nureddin Şirini o zamandan beri gözlemlediğim kadarıyla, rüzgarın yönüne göre müthiş kıvrak davrandığını biliyorum. Sincandaki Kudüs Gecesinden sonra içeri atılınca birden müthiş popüler oldu. Bazı gençler ona mektup yazmak için adeta yarışıyordu. O ise gayet akıllı bir şekilde kasetlere sesiyle Kerbela ve hz.Hüseyn güzellemeleri doldurup bu popülerliği ranta dönüştürme formülleri üretiyordu.

İçerden çıktıktan sonra yine bizim İslamcı camiayı malum antiemperyalis salvolarla, içeriği meçhul büyüleyici Vahdet sloganlarıyla, şu hiç bitmeyen direniş ekseni güzellemeleriyle tavlamaya kaldığı yerden devam etti. Ama ne hikmetse samimi fakat kör aşık gibi vahdet hatrına bu cambazı bağrına basan camialar kalabalık görünce kendinden geçen amigoyu çok geç fark ettiler.

En ufak bir olayda bu adamı en önde kendinden geçercesine mahşer sloganları atarken görürsünüz. İşteeeee, Geliyoruuuuuuuz, Bu defa yıkacağıııııız, bu defa geri dönmeyeceeeeezzzz........................... gören sanır ki kefenini giymiş Telavivi basmasına çeyrek metre kalmış yiğidimin. Tabi yiğidin tüm çığırtıları sünni camiada biraz daha derinden bağra basılıp derinlere daha iyi nüfuz imkanı sağlayıp İran mühürlü ajandayı işletebilmek. İşletti de... Bugün bu adam ve türevi mahiyetinde üç veya beş kişiye tüm dönekliğine, kaypaklığına, oynaklığına rağmen hala "vahdet" ayağına kürsü verenler, davet edenler, şilte serenler var. Ve maalesef bu tip adamların kıymeti doğruyu görüp söyleyenlerden çok daha fazla o mahallerde.

Suriye Cihadı kıvılcımlandığı günlerden itibaren bu adam ve sitesi adeta mühendis dikkatiyle planlı, organize çalıştılar. Adnan Arur efsanesinden tutun Kürecikdeki Patriotlara, Suriye Cihadının İsrail tezgahında nasıl hazırlanıp İngiliz mutfağında nasıl pişirildiğine dair delillere (İfade Atasoy Müftüoğluna aittir), Nato'nun Suriyeye girmek için eli tetikte fırsat kolladığına, Suriyedeki direnişçilerin aslında İsrail vb destekli ajanlar olup bilmem nerelerde tedavi edildiğine, Asıl hedefin İran ve "Direniş Ekseni" denen garabet olduğuna....... daha onlarca kafa bulandırıcı, saptırıcı, şüphe ve iftira dolu hamleler yaptı. Ve bir yandan da her yalanı ortaya çıktığında sanki tavrın sahibi o değilmiş gibi kıvrak kıvrak aradan sıyrılıp durdu.

Şimdi Suriye konusunda kıvırtacak tek kozu kalmadığı halde hala pes etmiş değil. En ufak fırsatta yine kendisine yer buluyor. Bakın 5 yıl oldu bu adamın sitesinde Baas rejiminin yaptığı varil katliamlarından bir tek tanesinin videosunu göremezsiniz. Televizyonunda da ne halepe yağmur gibi yağan varillere ne de Suriyede işgalci katillerin en büyük destekçisi olan İrana dönük tavır sergilemez.

İlerde birgün dünya döner durur da şartlar tersine döner ve (imkansız olmasına rağmen) olurya Hamaneyin beyni sulanır ve derse ki " Yahu yeter Suriyede yüz binlerce kadın çocuk, masum katlettik. Artık şu Beşşardan vazgeçip direnişçilerle bir yol bulalım" derse; bakın buraya yazıyorum bu adam hiç utanmadan eline Nusretin, Ahrarın bayrağını alıp "İşteeeee! Katil Baas yezitlerini mübarek direniş sayesinde yenmeyi başardık. Biz başından beri direnişin yanında Baasın karşısında Siyonizme ve Emperyalizme karşı durduk. İmam Humeyninin İslam Cumhuriyetinin gizli desteği olmasa Baası yıkamazdık...." derse kimse şaşırmasın. Çünkü bu adam tam bu karakterde bir adam.

Gel gelelim bu adamı da, ne yaman bir İran ajanı olduğunu da çoook çok iyi bilenlerin böylesi azılı bir Farsperest suç ortağını, kalemiyle, parasıyla, televizyonuyla sünni mazlumların kanına, aklına, davasına tecavüz ettiğini bildikleri halde kasten davet etmeleri tevile gerek olmayan apaçık bir ittifak göstergesidir. Böylesi kritik bir süreçte bu adamın davet edilmesinin zerre kadar mazur gösterilecek bir gerekçesi de olamaz, dikkatsizlikle geçiştirilecek kılıfı da bulunmaz. Bu muhabbeti sadece kirli ittifaklar izah eder. Ve şayet o topluluk gerçekten bu adamdan layıkıyla rahatsız olsa (ki büyük çoğunluk bilmez bunu) en azından ciddi bir tepki verirlerdi.
selamun aleykum abi nerelerdesın ya :) güzel yorumlarını özledik
 
H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Nureddin Şirin'i ben de Selam Gazetesi yıllarından beri tanıyorum. O zamanlar daha dersane çağlarında bir gençtim ve şehri bilmediğim halde birden kendimi Selam Gazetesi temsilcisi buldum. 120 abonem vardı ve 60 tanesinin adresini bulamıyordum şehri tanımadığım için. Ve en az 60 abone de aylar geçmesine rağmen kuruş para vermeyen şovmen tiplerdi. Zaten 6 ay sonra bıraktım temsilciliği.

Mehmet Göktaş Hoca ve bugün tanıdığımız bir çok kişi de o yıllarda Selam Gazetesinde yazıyordu. Nureddin Şirini o zamandan beri gözlemlediğim kadarıyla, rüzgarın yönüne göre müthiş kıvrak davrandığını biliyorum. Sincandaki Kudüs Gecesinden sonra içeri atılınca birden müthiş popüler oldu. Bazı gençler ona mektup yazmak için adeta yarışıyordu. O ise gayet akıllı bir şekilde kasetlere sesiyle Kerbela ve hz.Hüseyn güzellemeleri doldurup bu popülerliği ranta dönüştürme formülleri üretiyordu.

İçerden çıktıktan sonra yine bizim İslamcı camiayı malum antiemperyalis salvolarla, içeriği meçhul büyüleyici Vahdet sloganlarıyla, şu hiç bitmeyen direniş ekseni güzellemeleriyle tavlamaya kaldığı yerden devam etti. Ama ne hikmetse samimi fakat kör aşık gibi vahdet hatrına bu cambazı bağrına basan camialar kalabalık görünce kendinden geçen amigoyu çok geç fark ettiler.

En ufak bir olayda bu adamı en önde kendinden geçercesine mahşer sloganları atarken görürsünüz. İşteeeee, Geliyoruuuuuuuz, Bu defa yıkacağıııııız, bu defa geri dönmeyeceeeeezzzz........................... gören sanır ki kefenini giymiş Telavivi basmasına çeyrek metre kalmış yiğidimin. Tabi yiğidin tüm çığırtıları sünni camiada biraz daha derinden bağra basılıp derinlere daha iyi nüfuz imkanı sağlayıp İran mühürlü ajandayı işletebilmek. İşletti de... Bugün bu adam ve türevi mahiyetinde üç veya beş kişiye tüm dönekliğine, kaypaklığına, oynaklığına rağmen hala "vahdet" ayağına kürsü verenler, davet edenler, şilte serenler var. Ve maalesef bu tip adamların kıymeti doğruyu görüp söyleyenlerden çok daha fazla o mahallerde.

Suriye Cihadı kıvılcımlandığı günlerden itibaren bu adam ve sitesi adeta mühendis dikkatiyle planlı, organize çalıştılar. Adnan Arur efsanesinden tutun Kürecikdeki Patriotlara, Suriye Cihadının İsrail tezgahında nasıl hazırlanıp İngiliz mutfağında nasıl pişirildiğine dair delillere (İfade Atasoy Müftüoğluna aittir), Nato'nun Suriyeye girmek için eli tetikte fırsat kolladığına, Suriyedeki direnişçilerin aslında İsrail vb destekli ajanlar olup bilmem nerelerde tedavi edildiğine, Asıl hedefin İran ve "Direniş Ekseni" denen garabet olduğuna....... daha onlarca kafa bulandırıcı, saptırıcı, şüphe ve iftira dolu hamleler yaptı. Ve bir yandan da her yalanı ortaya çıktığında sanki tavrın sahibi o değilmiş gibi kıvrak kıvrak aradan sıyrılıp durdu.

Şimdi Suriye konusunda kıvırtacak tek kozu kalmadığı halde hala pes etmiş değil. En ufak fırsatta yine kendisine yer buluyor. Bakın 5 yıl oldu bu adamın sitesinde Baas rejiminin yaptığı varil katliamlarından bir tek tanesinin videosunu göremezsiniz. Televizyonunda da ne halepe yağmur gibi yağan varillere ne de Suriyede işgalci katillerin en büyük destekçisi olan İrana dönük tavır sergilemez.

İlerde birgün dünya döner durur da şartlar tersine döner ve (imkansız olmasına rağmen) olurya Hamaneyin beyni sulanır ve derse ki " Yahu yeter Suriyede yüz binlerce kadın çocuk, masum katlettik. Artık şu Beşşardan vazgeçip direnişçilerle bir yol bulalım" derse; bakın buraya yazıyorum bu adam hiç utanmadan eline Nusretin, Ahrarın bayrağını alıp "İşteeeee! Katil Baas yezitlerini mübarek direniş sayesinde yenmeyi başardık. Biz başından beri direnişin yanında Baasın karşısında Siyonizme ve Emperyalizme karşı durduk. İmam Humeyninin İslam Cumhuriyetinin gizli desteği olmasa Baası yıkamazdık...." derse kimse şaşırmasın. Çünkü bu adam tam bu karakterde bir adam.

Gel gelelim bu adamı da, ne yaman bir İran ajanı olduğunu da çoook çok iyi bilenlerin böylesi azılı bir Farsperest suç ortağını, kalemiyle, parasıyla, televizyonuyla sünni mazlumların kanına, aklına, davasına tecavüz ettiğini bildikleri halde kasten davet etmeleri tevile gerek olmayan apaçık bir ittifak göstergesidir. Böylesi kritik bir süreçte bu adamın davet edilmesinin zerre kadar mazur gösterilecek bir gerekçesi de olamaz, dikkatsizlikle geçiştirilecek kılıfı da bulunmaz. Bu muhabbeti sadece kirli ittifaklar izah eder. Ve şayet o topluluk gerçekten bu adamdan layıkıyla rahatsız olsa (ki büyük çoğunluk bilmez bunu) en azından ciddi bir tepki verirlerdi.

Nurettin şirini sizin kadar iyi tanımadığım bir gerçektir,kendisini daha görmemişim,buraya gelirken bile görmedim,sadece haberde gördüm..özellkle şuan camiada sevilmesinin sebeblerinden birisi(bana göre)son zamanlarda küdus tvde yaptığı programlar ve camianın uğradığı haksızlık ve zülümleri,yusufilerin mağduriyetini gündeme getirmesi vb sebebler,kendisine karşı bu yönden muhabbet olmasına sebeb olmuştur ki bildiğim ve tanıdığım bir çok kardeş onun bu çabasını över,yani ona olan muhabbet irancılığından değil,camiaya yakın olmaya ve tvsinde yakın duurş ve mağduriyeti sürekli dile getirmesnden kaynaklıdır.Çok samimi olarak söylüyorum ki kalbleri bilen Allahcc dır..Bence davet edilmesi(davet edilip edilmediğini bilmiyorum,kendisimi gelmek istedi onuda bilmiyorum)son zamanlardaki bu yaptıklarından dolayı olabilir,ama aşırı irancı tarafı sevilmez ve camiada bu konuda onunla aynı düşüncede değil....
yanlız tahlilinizden istifade ettiğimi belirtmek isterim,şirini bu şekilde bilmiyordum..gerçi pek bilme imkanıda yok,sonuçta diyarbakırdayız ve sadece uzaktan davulun sesi bazen hoş geliyor..
 
Üst Ana Sayfa Alt