Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Gimdes'li Yiyor muyuz?

عبيد Çevrimdışı

عبيد

إذا لم تخلص فلا تتعب
Toplumda belge (kağıt) sevdası fazlası ile mevcut. Katılım belgesi, başarı belgesi, helal gıda belgesi.. Devletin tanıyıp tanımaması benim için mühim değilde kim tanıyor bu belgeleri, neye referans olabilir. Dışarıda bu işin reklamını yapan bir kardeşim özel ortamlarda bu programında sıkıntısı var ama kötünün iyisi diyorsa, insanlara "bunlar zaten cahil biz olmasak daha kötü gıdalar tüketecek" zihniyetini gözlerinden okuyamasamda ufak ufak hissettiriyor.
Birisi belge diyorsa arkasından ne isteyecek diye düşünüyorum. Bu yazıyı yazarken bilmem ne terapi seansı için yanımdaki arkadaşı aramışlar bir öncekine katıldığı için. Bir hoca geliyor iki gün ders veriyor 500 tl para istiyorlarmış. 30 öğrenci geldiğini söyledi 15 bin tl iki günlük anlatım. Hakkıdır değilmi sonuçta belge (renkli A4 kağıdı) veriyor. Tırnak dersi ile başlayıp alınması gereken derslerin toplamı 3 binlira ediyor dedi. Toplam 12 gün. Yer kirası gibi masraflar vardır diye espri yapayım dedim, onlarıda bu kardeşler ödüyor muş.
Gimdes yada başka bir şey benim için hiç bir şey ifade etmiyor. Eskiler hatırlar, yıllarca ülker markasını zengin etti müslümanlar. Sohbetlerde ülkerden bahsediyorlardı selefi menheçli iyi niyetli insanlar.
Müslümanlar kendi miğdelerini başkalarına emanet etmemeli.
Evet durum sizin de dediğiniz gibi vahim olduğu için ben de kardeşlerime bunu tavsiye ettim. Kendine selefi diyen camialardaki durumdan bihaber olmadığınızı düşünüyorum. Allah şahidimdir bazen öyle durumlarla karşılaşıyorum ki bu camialardan şüphe etmeye başlıyorum. Davette de bu durumlar engel olarak karşımıza çıkıyor. Sizin camianız şöyle, böyle deyip duruyorlar. Haklı oldukları yönlerde var. Buradaki kardeşlerimi tenzih ederim, mayyen kimseye laf ettiğim yok, ama maalesef durum bu.
Ben çok iyim demiyorum, çünkü söylediklerinizi yapacak durumda değilim. Kötünün iyisi olanı tavsiye ediyorum bu yüzden. En azından bazı konularda güvenebileceğim insanlar (Nureddin Yıldız) bu kurumun ilgiye layık olduğunu söylüyor. Kimseye de cahil demedim. Fakat herkes de sizin yaptığınız gibi doğal beslenecek durumda değil. Madem bunu yapamıyoruz bari şunu yapalım.
Durumun vahametini bir başka yönden, piyasaya sunulan ambalajlı yiyeceklerin durumunu bilmeyen kardeşler ortaya koyuyor. Onlara mesele şöyle şöyle dediğimizde şaşırıyorlar. Ne yediklerini bile bilmiyorlar. Peki bu insanlar ne yapsınlar öyle veya böyle yemek yemek zorundalar, en azından aslı haram olan yiyecekleri tüketmekten uzak dururlar.
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Bu bir süreç; bilinçlenme süreci... İlk iş haramları farkedip, gimdes gibi helal belgeli olanlara kaçıyor insan. Ardından ordaki katkıları ve pek de mükemmel işlemeyen süreci farkedip, "helali böyleyse" deyip, ambalajlı olan herşeyi terketmeye çalışıyor. Sonra manavdan aldığı ve sağlıklı seçenek gördüğü sebze, meyvelere bakıyor; gdo bi yandan, kimyasal gübreler, zirai ilaçlar.. "kendi bahçemi kursam" durumuna düşüyor. Helal kesim et bulsa, "bu inek antibiyotikli mi, ne yedirildi içirildi" endişesi vb.

Öyle böyle derken, "ölmeyecek kadar yiyecek bulalım kafi" mantığıyla "İnsan yaşamak için yemeli; yemek için yaşamamalı" sözünü kavrıyor elhamdülillah.

Sürecin başı bu olmasından ötürü Gimdes iyi bir kurum. Bir uyanışın başlangıç noktası; ancak uyananlar orada sürekli kalmayacaklardır, bu da onların kaçınılmaz sonu. Helal ve tamamen sağlıklı ürünleri onlarda gördüğümüzde, şahsen devamen desteklemekten büyük mutluluk duyarım.
 
mefhum Çevrimdışı

mefhum

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Evet durum sizin de dediğiniz gibi vahim olduğu için ben de kardeşlerime bunu tavsiye ettim. Kendine selefi diyen camialardaki durumdan bihaber olmadığınızı düşünüyorum. Allah şahidimdir bazen öyle durumlarla karşılaşıyorum ki bu camialardan şüphe etmeye başlıyorum. Davette de bu durumlar engel olarak karşımıza çıkıyor. Sizin camianız şöyle, böyle deyip duruyorlar. Haklı oldukları yönlerde var. Buradaki kardeşlerimi tenzih ederim, mayyen kimseye laf ettiğim yok, ama maalesef durum bu.
Ben çok iyim demiyorum, çünkü söylediklerinizi yapacak durumda değilim. Kötünün iyisi olanı tavsiye ediyorum bu yüzden. En azından bazı konularda güvenebileceğim insanlar (Nureddin Yıldız) bu kurumun ilgiye layık olduğunu söylüyor. Kimseye de cahil demedim. Fakat herkes de sizin yaptığınız gibi doğal beslenecek durumda değil. Madem bunu yapamıyoruz bari şunu yapalım.
Durumun vahametini bir başka yönden, piyasaya sunulan ambalajlı yiyeceklerin durumunu bilmeyen kardeşler ortaya koyuyor. Onlara mesele şöyle şöyle dediğimizde şaşırıyorlar. Ne yediklerini bile bilmiyorlar. Peki bu insanlar ne yapsınlar öyle veya böyle yemek yemek zorundalar, en azından aslı haram olan yiyecekleri tüketmekten uzak dururlar.
Muhterem kardeşim. Mesajları yazarken konuyu açanın kim olduğuna vs. bakmadım. Başlık üzerinden bu gibi oluşumlara bakış açımı anlattım. "Cahil görüyorlar" gibi sözlerimin kesinlikle mesaj yazanlarla ilgisi yok. Tabi bu hususta biraz şedid birisi olarak görüyorum kendimi, sebebi de içten içe islâmın bir kısım zümre tarafından gelir kapısı olarak kullanılması. Müslümanlar buralardan para kazanmamalı demiyorum. Bu işinde bir ahlakı olması gerektiğinden bahsediyorum.
Bir diğer hususta yapılması gerekenler. Bu imkan ile doğru orantılı olsada gayret ile gerçekleşebilecek bir durum. Ortalama yılda yarım ton yiyecek tüketiyorsak bunun 150 kilosu ekmek. Nerede ise 3 te biri. Bir şeyler yapmak gerektiğini düşünenlere bir tavsiye.. Nereye yakınlarsa Konya, Karabük, Samsun.. Yakın şehirlerde muhtemelen buğday hasatı yapılıyordur. Hasat zamanı yıllık ekmek ihtiyacınızı hesaplayın bu sene ekmeklik buğday bir buçuk tl civarıydı. Değirmende öğütmek ulaşım vs. 2 bilemedin 2,5 tl ye gelir kilosu (oralarda tanıdığınız varsa 3-4 ayda bir un yapsanız daha güzel olabilir). Bir yıllık un ihtiyacınızı alın. Evde ekmeğinizi yapın.
Bu şekilde yediklerinizin üçte birinde gönlünüz rahat olsun (buğdayların gdo kısmı ayrı bir konu). Evde tatlı, tuzluyu da bu undan yapabilirsiniz.

Zikrettiğim gibi problem imkanda değil zihinlerimizde diye düşünüyorum. Bundan 20-30 sene evvel bakkal nedir bilinmezdi köylerde.. Şimdi bakkal- market-süpermarket-grosmarket derken ihtiyaçlarımız o kadar çoğalmış ki 3-5 dönüm arsalara kuruyorlar marketleri.
Asıl problem ihtiyacımız olmayan ürünleri ihtiyacımız mış gibi hissetmek. Bu kimisinde yiyecek olarak karşımıza çıkarken kimisinde elbise olarak çıkabiliyor.

İhtiyaçlarımızı listelesek ve ben ne yapabilirim diye düşünsek belki daha düşük imkanlarla daha helal tüketim yapabiliriz.

Madem ticaret yapılacak yok mu bu sitede buğday eken biri koysun ortaya.. Fabrikaya satacağı üründen bize satsın, araya farkını da koysun. Kimse yoksa bile yapan tanıdığı olan biri vardır elbet.

Burada sadece ekmek üzerinden yola çıktım. Tek bir konu üzerinden değerlendirme daha net olur diye düşünerek.

Son olarak elbet böyle çalışmalar faideli olabilir. Sadece şunu da düşünmek gerekiyor. "Şeytan bazen iyi bir şey yaptırmamak için gönlümüze rüşvet verir. " Asıl yapmamız gerekeni yapmayı tehir eder (aslında iptal ederiz) ve elimizde ki ile yetiniriz.
 
عبيد Çevrimdışı

عبيد

إذا لم تخلص فلا تتعب
Konu açılmışken şunu söyleyebilirim,
Kendi ailemin bu konudaki yaklaşımında gördüğüm güzel noktaları size de tavsiye etmek isterim,
Et stoğu su şekilde yapılabilir. Koyunlarını dağda bayırda gezdiren bir çoban bulursunuz, uygun mevsimde bir koyun alırsınız. Kestirip dondurucuya atarsınız.
Buğdayı satın alır, kendiniz kaynatır, kurutur sonra da değirmene götürür, öğüttürür farklı boyutlarda bulgur ihtiyacınızı giderebilirsiniz,

Yerli buğday satın alır, sonra da değirmende öğütür, yapabiliyorsanız tandırda veya bir başkasına kendi malzemelerinizi vererek ekmeğinizi yaptırabilirsiniz,
Şehirde gezip süt satan insanlar var. Onlardan süt alıp hem yoğurdunuzu hem de sütlaçınızı vb. kendiniz yapabilirsiniz,
Köylülerle iletişime geçerek mevsiminde kurutmalık malzemelerinizi alıp kurabilirsiniz, konserve de aynı şekilde yapılabilir.

Bunları yapmak için iyi bir çevrenizin olması gerekir. Biz şehirde yaşasak da köy ile şehir arasında gidip geldiğimiz için bu konularda Rabbimin üzerimizde büyük nimeti var. Batmanda veya çevresinde yaşayan (Diyarbakır, Mardin) kardeşlere şu an orda yaşamasam da yardımcı olamaya çalışırım.
Çalışkan bir annenin ve ona yardım eden aile fertleri yoksa bunların hepsini unutun. 🙂
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Allah cümlemizin yardımcısı olsun diyeyim, tüm uyuyanları uyandırmaya bir uyanık yetermiş. Buna binaen ilk iş çevremizi bilinçlendirmek; ardından sizlerin de dediği gibi çevremizde etkili bir yardımlaşma ağı oluşturduk mu, gerisi gelir Allah'ın izniyle.
 
D Çevrimdışı

Deniz

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
20191208_161745.jpg
20191208_161819.jpg


Antibiyotik, gdo'lu yem, sıkışık kümeslerde görülen zulüm, kendi ırkını yeme, cellale olmadan kesim... Ama yine de helal belgesi verilmiş olabilir mi?

Komşum süt aldığı kişi için "ineğe tavuk kemiği yediriyorlar, sütleri çok kaliteli" diye övüyordu. Tv'de hamsi yiyen koyun görmüştüm bir de. Bunlar normal mi?

Peygamberimizin (s.a.v) rüzgarda okuduğu bir dua vardı. "Allâh’ım! Senden, (rüzgarın) bu hayrını diler ve şerrinden Sana sığınırım. Allâh’ım! Senden bu (rüzgarın) hayrını, onda bulunan hayrını ve onunla birlikte gönderilenin hayrını dilerim. Onun şerrinden, onda bulunanın şerrinden ve onunla birlikte gönderilenin şerrinden sana sığınırım." (Ebû Dâvûd, Müslim)

Yiyeceklerimiz de bu korkulan rüzgarlar gibi oldu, hayır mı getirir, şer mi bilemez olduk. Allah'a sığınırım.
 
mefhum Çevrimdışı

mefhum

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ekli dosyayı görüntüle 24642Ekli dosyayı görüntüle 24643

Antibiyotik, gdo'lu yem, sıkışık kümeslerde görülen zulüm, kendi ırkını yeme, cellale olmadan kesim... Ama yine de helal belgesi verilmiş olabilir mi?

Komşum süt aldığı kişi için "ineğe tavuk kemiği yediriyorlar, sütleri çok kaliteli" diye övüyordu. Tv'de hamsi yiyen koyun görmüştüm bir de. Bunlar normal mi?

Peygamberimizin (s.a.v) rüzgarda okuduğu bir dua vardı. "Allâh’ım! Senden, (rüzgarın) bu hayrını diler ve şerrinden Sana sığınırım. Allâh’ım! Senden bu (rüzgarın) hayrını, onda bulunan hayrını ve onunla birlikte gönderilenin hayrını dilerim. Onun şerrinden, onda bulunanın şerrinden ve onunla birlikte gönderilenin şerrinden sana sığınırım." (Ebû Dâvûd, Müslim)

Yiyeceklerimiz de bu korkulan rüzgarlar gibi oldu, hayır mı getirir, şer mi bilemez olduk. Allah'a sığınırım.
Tavuğun 3 gün kümeste durma sebebi tavuğun börtü böcek yememesi için. Bu durumun konu ile ilgisi yok zira günümüzde gezen tavuklar dahil börtü böcek görmüyor tavuklar.
Tavuk sadece tavuk yemiyor, konusu olmadığı için önceki mesajlarda zikretmedim, madem bahsi açıldı tavuklar için yurt dışından ne menşei belirtilmeyen kemik alınıyor ve bunların içinde hınzır kemiği olduğu çokça dile geliyor.
Gdo kısmı ayrı bir hikaye bu hususta bir çok söz söylense de detaylı bir araştırmam olmadığı içğn kulaktan dolma bilgi vermek istemem.
Kafes tavukçuluğu için ise "canilik" tabiri aklıma ilk gelen kelime.
 
D Çevrimdışı

Deniz

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Doğalına ulaşmak maddiyat yönünden bu kadar zorken gidişatımız vejetaryenlik. Sebze meyveyi de hormonlu diye atıversek, son aşamada da fotosentezi mi deniycez artık bilmiyorum ki. Allah yardımcımız olsun.
 
mefhum Çevrimdışı

mefhum

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Doğalına ulaşmak maddiyat yönünden bu kadar zorken gidişatımız vejetaryenlik. Sebze meyveyi de hormonlu diye atıversek, son aşamada da fotosentezi mi deniycez artık bilmiyorum ki. Allah yardımcımız olsun.
Doğalı maddi olarak daha ucuz meşakkat olarak daha fazla, nihayetinde ise vereceği sağlık gayrete değerdir.
Suni olan yiyeceklerin daha ucuz olma söylemi yıllardır üreticiler tarafından söylenir durur. "İnsan nüfusunun fazlalaşmasından dolayı gdo, hibrit gibi çalışmaların yapılması ve daha çok üretim yapılması, yiyeceklerin uzun süre saklanarak daha ucuz maliyetlere gelmesi zorunluluktur derler.
Bu sayılanların hepsi özellikle uluslararası şirketlerin ve fabrikaların ayakta kalması için zorunluluktur. Aksine bu yöntem daha pahalıdır..
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
TRT belgesel de tohum; anlatılmayan öykü adlı bir belgesel vardı.

bu işin ticaretini yapan Genetiği oynanmış tohumlardan sırf çıkar uğruna ne rantlar döndüğünü anlatıyor
 
Üst Ana Sayfa Alt