Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Günün Sahih Hadis-i Şerif'i

sabran.ya.ikhvan Çevrimdışı

sabran.ya.ikhvan

Üye
İslam-TR Üyesi
Ebû Saîd Sa’d ibn Sinân el Hudrî (Allah Ondan razı olsun)’den rivayet edildiğine göre ensardan bir kısmı Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)’ den bir şeyler istediler O da verdi, tekrar istediler yine verdi, sonunda yanındaki mal bitti. Elindeki olan herşeyi verdikten sonra onlara şöyle dedi: “Yanımda mal olsaydı sizden esirgemezdim, kim istemekten çekinir iffetli davranırsa Allah onun iffetini artırır, kim tokgözlü olmak isterse Allah onu başkalarına muhtaç olmaktan kurtarır, kim sabretmeye gayret ederse Allah ona sabır verir, hiçbir kimseye sabırdan daha geniş ve hayırlı birşey verilmemiştir.” (Buhârî, Zekat 50; Müslim, Zekat 126)
 
G Çevrimdışı

Genç55

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Sahabeden biri hastalandı. Günden güne eriyip solan adamın bedeni nihayet kuş kadar kaldı. Allah Resûlü bu adamı ziyaret ettiğinde kendisine şunu sordu: “Allah’tan dua ederken istediğin ve talep ettiğin bir şey olmuş muydu?”. Adam şöyle cevap verdi: “Evet. Ben şöyle dua ediyordum: Allah’ım bana âhirette her ne ceza vereceksen onu dünyada ver”. Bunun üzerine Allah Resûlü “SubhânAllah” dedikten sonra sözlerine şöyle devam etti: “Sen buna güç yetiremezsin. Sen şöyle deseydin ya: Allah’ım bize dünyada da iyilik ver, âhirette de iyilik ver. Bizi ateş azabından koru.” Adam bu şekilde dua etmeye başladı ve nihâyet şifa bulup iyileşti.

(Müslim, “ez-Zikr ve’d-dua”, 23; Tirmizî, “Deavât”, 72)
 
sabran.ya.ikhvan Çevrimdışı

sabran.ya.ikhvan

Üye
İslam-TR Üyesi
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Kuvvetli mü’min, (Allah katında) zayıf mü’minden daha hayırlı ve daha sevimlidir. (Bununla beraber) her ikisinde de hayır vardır. Sen, sana yararlı olan şeyi elde etmeye çalış. Allah’dan yardım dile ve asla acz gösterme. Başına bir şey gelirse, “şöyle yapsaydım, böyle olurdu” diye hayıflanıp durma. “Allah’ın takdiri bu, O, ne dilerse yapar” de. Zira “eğer şöyle yapsaydım” sözü şeytanı memnun edecek işlerin kapısını açar.”
(Müslim Kader 34)

Acz, sözü düşkün, yaşlı ve güçsüz kalmış anlamına gelmektedir.
 
G Çevrimdışı

Genç55

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Cehennemliklerden olup, dünyada pek müreffeh hayat yaşayan bir kişi kıyamet gününde getirilip cehenneme bir kere daldırılır. Sonra:

– Ey âdemoğlu! Sen hayırlı bir gün gördün mü? Herhangi bir nimete nâil oldun mu? denilir. O kişi:

– Hayır, vallahi Rabbim! Öyle bir şey görmedim, der. Cennetliklerden olup, dünyada insanların en yoksul olanı getirilir cennete bir kere daldırılır. Ona da:

– Ey âdemoğlu! Sen herhangi bir yoksulluk ve sıkıntı gördün mü? Hiç zorluk ve darlık çektin mi? denilir. O kişi de:

– Hayır, vallahi Rabbim! Hiçbir yoksulluk ve sıkıntı görmedim, zorluk ve darlık çekmedim, der.”

(Müslim)
 
G Çevrimdışı

Genç55

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rasûlüllah (s.a.v.) buyurdular: “–Ölüp de pişman olmayacak hiçbir kimse yoktur.” “–O pişmanlık nedir yâ Rasûlallah?” diye soruldu. Bunun üzerine: “– Ölen kimse, iyilik ve ihsan sahibi sâlih bir kişi ise, bu iyi hâlini daha fazla artıramamış olduğuna; şâyet kötü bir kişi ise, kötülükten vazgeçerek hâlini düzeltmediğine pişman olacaktır” cevâbını verdiler.

(Tirmizî, Zühd 59/2403)
 
kâtib Çevrimdışı

kâtib

لَا إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّٰهُ
İslam-TR Üyesi
Rasûlullah(s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Şübhesiz ki bu din kolaylıktır. Hiçbir kimse yoktur ki, bu din hususunda (amellerim eksiksiz olsun diye) kendini zorlasın da dîn ona galebe etmesin (ve erinip büsbütün amelden kesilmesin). Öyle olunca ortalama gidin. (Eğer en kâmili yapamazsanız, ona) yaklaşın, (az olsa da devamlı amel ve ibâdetten dolayı) sevinin; sabah, akşam ve gecenin bir cüz'ünde (ibâdete tevfîk vermesi için ALLAH'tan) yardım isteyin." [Buhâri-02/30]
 
kâtib Çevrimdışı

kâtib

لَا إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّٰهُ
İslam-TR Üyesi
Ebû Hureyre (radıyallahu anh) şöyle demiştir: Ben Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'tan işittim, şöyle buyuruyordu: "ALLAH, (kullarının birbirine rahmet edegeldikleri) rahmeti yarattığı gün, onu yüz rahmet olarak yarattı da kendi yanında doksan dokuz rahmeti tutup alıkoydu, geri kalan tek bir rahmeti de bütün mahlûkları arasına salıverdi. Eğer kâfir, ALLAH yanında bulunan rahmetin hepsini bilir olsaydı, Cennet'ten ümidini kesmezdi. Eğer mü'min de ALLAH yanındaki azabın hepsini bilir olsaydı, ateş azabından emîn olmazdı!" [Buhâri,81/19]

Bize Süleyman ibn Bilâl, Mûsâ ibn Ukbe'den; o da Ebû Seleme ibn Abdirrahmân'dan; o da Âişe (radıyallahu anha)'den tahdîs etti ki, Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem):Doğru yolu tutunuz, (işleriniz ve ibâdetlerinizde) ifrat etmeyiniz. Şunu iyi biliniz ki, sizlerden hiçbirinizi kendi ameli Cennet'e girdiremiyecektir. Amellerin ALLAH'a en sevgili olanı da, az olsa bile en devamlı yapılanıdır." buyurmuştur.

Âişe (radıyallahu anha) şöyle demiştir: Bir kerresinde Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'e: "Amellerin hangisi ALLAH'a daha sevimlidir?" diye soruldu da,
Peygamber: "Az olsa da en devamlı yapılanıdır." buyurdu ve: "Sizler amellerden takat yetirebileceğiniz kadarını üzerinize alınız!" tavsiyesini de ilâve etti.
[Buhâri,81/18]
 
Son düzenleme:
kâtib Çevrimdışı

kâtib

لَا إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّٰهُ
İslam-TR Üyesi
Zeyd ibn Hâlid (radıyallahu anh) şöyle tahdîs etmiştir: Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Her kim ALLAH yolunda cenk edecek bir askeri (araç ve gereçlerini te'mîn ederek) sefere hazırlarsa, o da gaza etmiş(cesine sevaba nail) olur. Yine her kim ALLAH yolunda gaza eden bir askerin (gerideki işlerini görmekte) hayırla yerini tutarsa, o da gaza etmiş olur."

[Buhâri,56/38]
 
kâtib Çevrimdışı

kâtib

لَا إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّٰهُ
İslam-TR Üyesi
Bize Humeyd et-Tavîl, Enes ibn Mâlik (radıyallahu anh)'ten tahdîs etti ki, Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem): "Sabahleyin veya akşamleyin her hangi bir zamanda ALLAH yolunda bir kere (cihâd için) yürüyüş, hiç şübhesiz dünyâdan ve dünyâdaki şeylerin hepsinden hayırlıdır" buyurmuştur.

Yine Rasûlullah: "Sabahleyin veya akşamleyin herhangi bir zamânda ALLAH yolunda (cihâda çıkıp) bir yürüyüş yapmak, üzerine güneş doğup batan şeylerin hepsinden hayırlıdır" buyurmuştur.

Sehl ibn Sa'd (radıyallahu anh)'dan. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem): "ALLAH yolunda (cihâd için) bir akşam yürüyüşü, bir sabah yürüyüşü dünyâdan ve dünyâdaki herşeyden daha faziletlidir" buyurmuştur.
[Buhâri,56/5]
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
Efendimiz ﷺ buyurdu ki ;

‎“Allahım! Senin verdiğine engel olacak yoktur. Senin engel olduğunu da verecek yoktur”

‎(Buharî)
 
G Çevrimdışı

Genç55

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hz. Osman (r.a)’dan rivayet edildiğine göre, Rasulullah (SAV) şöyle demiştir:

“İçkiden uzak durun! Çünkü içki, kötülüklerin anasıdır."

"Sizden önce yaşamış bir adam, insanlardan uzaklaşıp bir yerde uzlete çekilerek Allah’a ibadet etmekteydi. Fakat, fahişe bir kadın ona aşık oldu. Bu fahişe kadın, cariyesini ona gördererek bir meselede şahitlik yapması için evine çağırttı."

"Adam, kadının çağrısına icabet ederek cariye ile birlikte çağrıldığı eve gitti. Adam eve girince geçtiği her kapı, cariye tarafından arkadan kapatılıyordu. Nihayet güzel bir kadının yanına vardı. Kadının yanında bir çocuk ve bir içki şişesi bulunmaktaydı. Kadın, adama şöyle dedi:"

'Vallahi! Ben seni, şahitlik yapman için çağırmadım. Ben senden; benimle cima yapmanı veya bu çocuğu öldürmeni ya da şu içkiyi içmeni istiyorum. Zira sen, bunlardan birini yapmak mecburiyetindesin.'

Bu durum üzerine adam içki içmeyi seçti ve sarhoş oluncaya kadar içti. Sarhoş olunca kadınla zina yaptı ve yaptığı bu çirkin amelleri kimseye söylemesin diye çocuğu da öldürdü."

"Siz, içkiden uzak durun! Çünkü o, imanla bir arada asla bulunmaz. Muhakkak onlardan biri, diğerini çıkartır.”

(bk. Nesâî, Eşribe, 44; Abdürrezzâk b. Hemmâm, Musannef, 9/236; İbn Hibbân, Sahîh, 12/168; Beyhakî, Şu'abu'l-Îmân, 5/10)
 
kâtib Çevrimdışı

kâtib

لَا إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّٰهُ
İslam-TR Üyesi
media%2FFPWPZ4oXEAQLdiP.jpg%3Fname%3Dsmall
 
kâtib Çevrimdışı

kâtib

لَا إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّٰهُ
İslam-TR Üyesi
İbn Şihâb dedi ki: Humeyd ibn Abdirrahmân şöyle dedi: Ben Muâviye ibn Ebî Sufyân'dan hutbe yaparken işittim; şöyle diyordu: Ben Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'den işittim, şöyle buyuruyordu: "ALLAH her kimin hayrını isterse ona din hususunda büyük bir anlayış verir. Ben (verici değil) yalnız taksim ediciyim. Veren ise ALLAH'tır. Bu ümmet ALLAH'ın (Kıyâmet) emri zuhur edinceye kadar ALLAH'ın dini üzerinde hep sebat edip duracak ve kendilerine muhalefet edenler onlara zarar veremiyecektir".
(Buhâri, 03/13)

Ben Abdullah ibn Mes'ûd (radıyallahu anh)'dan işittim, şöyle dedi: Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "İki kişiden başkasına gıbta olmaz: ALLAH tarafından kendisine mal verilip de hakk yolunda o malı helak etmeğe musallat kılınan kimse, ALLAH tarafından kendisine hikmet verilip de onunla hükmeden ve onu başkalarına öğreten kimse".
(Buhâri, 03/15)
 
Üst Ana Sayfa Alt