Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Günün Sahih Hadis-i Şerif'i

salah-ad-din Çevrimdışı

salah-ad-din

Üye
İslam-TR Üyesi
Ebû Ümâme'den (r.a.) rivayetle:
Kıyamet Günü insanlardan en çok pişmanlık duyacak olan, dinini başkasının dünyası için satan kimsedir.

Buharînin farih'inden.
 
islamabagli Çevrimdışı

islamabagli

Üye
İslam-TR Üyesi
Hz. Ömer, bir gece vakti, sokakta dolaşırken evinde yalnızlıktan kendi kendine dertlenen bir kadın sesi işitir. Ertesi gün, araştırınca, öğrenir ki, bu kadının kocası cihâd için asker olmuştur. Bunun üzerine kızı Hafsa'ya uğrayarak:
"Kızım (söyle bakalım) bir kadın kocasından ne kadar müddet ayrı kalmaya tahammül edebilir?" diye sorar. Hz. Hafsa (radıyallahu anh) (utanarak):
"Babacığım, Allah sana mağfiret etsin, senin gibi birisi bu meseleyi benim durumumda olan birinden sorar mı?" der. Babası da:
"Bu, râiyetimle ilgili almak istediğim bir tedbiri ilgilendirmeseydi senden sormazdım" der. Hz. Hafsa şu cevâbı verir:
"Dört, beş veya altı ay." Bu cevap üzerine Hz. Ömer:
"Gazve için çıkanlar, bir ayda yerlerine varırlar, dört ay harp ederler, bir ayda da geri dönerler" diye düşünerek askerlik müddetini altı ay olarak tahdid eder. Diğer bir rivayette de:
"Kocamı bir yıl benden uzak tutmak Allah'tan revâ mıdır, (ben de kadınım), kadınların arzu ettiği şeyi ben de arzu ederim" diye târizde bulunan bir kadının, gazveye çıkmış bulunan kocasını, haber salarak derhâl geri getirtir.
Kutubi sitte
 
MuhacirSelman Çevrimdışı

MuhacirSelman

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ebû Kebşe el Enmârî (r.a.)’den rivâyete göre, bizzat kendisi Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu işitmiştir:“Üç özellik var ki onlar üzerine yemin ederim, size bir söz söyleyeceğim onu hafızanızda iyi tutun dedi ve şöyle buyurdu:
“Sadaka vermekten bir kulun malı eksilmez. Uğradığı haksızlıklara sabreden kulun Allah şerefini artırır. Dilencilik kapısını açan bir kula Allah yoksulluk kapısını açar -veya benzeri bir ifade kullandı- Size bir söz söyleyeceğim onu hafızanızda tutun sonra şöyle buyurdu: Dünyada dört sınıf insan vardır; Allah’ın kendisine mal rızık ve ilim verdiği bir kul ki kul bu nimet içersinde yolunu Rabbi vasıtasıyla bulur, Müslümanlarla ve akrabalarıyla irtibatını kesmez o verilen nimette Allah’ın hakkı ne ise onu da bilir ve gereğini yerine getirir. Bu kul Allah katında en üstün derecededir. Yine bir kul ki Allah ona ilim vermiş mal vermemiştir. Bu kulun niyeti doğrudur ve şöyle der: Eğer malım olsaydı falanın yaptığı gibi yapardım der işte o niyetine göre karşılık görür. Önceki kimse ile sevapta eşittirler. Yine bir kul ki Allah kendisine rızık vermiş fakat ilim vermemiştir. İlim ve bilgisizlik yüzünden malını dengesiz biçimde harcar, rabbine karşı sorumluluk bilinci duymaz akrabası ve Müslümanlarla alakasını keser ve o malda Allah’ın hakkını da yerine getirmez. Bu kimse en kötü durumdadır. Yine bir kul daha vardır ki: Allah kendisine ne mal ne de ilim vermiştir. Bu kimse de şöyle der; Eğer malım olsaydı ben de falan kimse gibi o malı kötü yollarda harcardım. O da niyetine göre karşılık görür her ikisinin de günahı eşittir.”
(İbn Mâce, Zühd: 8)
 
B Çevrimdışı

bhrkc

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Efendimiz (s a v) şöyle buyurdu :
Ey insanlar selamı yayın, sıla-ı rahimi yapın, yemeği yedirin ve geceleri insanlar uyurken namaz kılın ki selametle cennete giresiniz..
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Muâz b. Cebel'den:

Tebük savaşı öncesi Rasûlullah (Sallalahu aleyhi ve sellem) ordusuyla yola çıkmıştı. Ortalık ağarmca sabah namazını kıldırdı ve ordu tekrar yoluna devam etti. Bir süre sonra güneşin ilk ışıkları görüldü ve insanlar yorgunluktan dolayı uyuklamaya başladı.
Muâz Rasûlullah'ı takip ediyor, peşi sıra gidiyordu, diğerleri ise binekleri üzerinde (sağa sola) dağılmışlardı. Bindikleri hayvanlar hem otluyor, hem de yürüyorlardı. Muâz Rasûlullah'ı takip ederken, onun devesi de bazen yayılıyor, bazen de yürüyordu ve birden tökezledi. Muâz yuları ile onu zapt etti. Ama hayvan hızlanmış ve Rasûlullah'ın devesini ürkütmüştü. Rasûlullah yüzündeki örtüyü kaldırıp baktı ki ordunun içinden kendisine en yakın kişi Muâz'di, onu yanıma çağırıp şöyle dedi:
"Ey Muâz!"
"Buyur, ey Allah'ın Peygamberi !'
Hz. Peygamber ona:
"Yaklaş!" deyince, tamamen Rasûlullah'ın yanına geldi. Hatta her ikisinin binekleri birbirine değiyordu.
Rasûlullah dedi ki:
"İnsanların bizden bu kadar uzaklaşacağını tahmin etmiyordum."
'Ey Allah'ın Peygamberi, insanlar uyukluyor ve binekleri de onları (sağa sola) dağıttı, hayvanları biraz yayılıp biraz yürüyorlar.'
"Ben de uyuklamışım."
Muâz, Rasûlullah'ın müjde verici bir yüzle kendisine yaklaştığını fark edince şöyle dedi:
'Ey Allah'ın Rasûlü! İzin verirsen sana beni hasta eden, zayıflatan ve hüzünlendiren bir şey sormak istiyorum .'
"Dilediğini sor !"
'Ey Allah'ın Peygamberi, kendisiyle cennete girebileceğim bir amel/iş söyle, başka bir şey sormayacağım .'
Rasûlullah:
"Bravo, bravo, çok iyi! Sen bana önemli bir soru sordun ve bu iş Allah'ın hayır murad ettiği kişiye kolaydır" dedi, bunu da üç kere tekrarladı. Böyle durumlarda Hz.Peygamber, iyi anlaşılsın diye sözünü üç kere tekrar ederdi.
Buyurdu ki:
"Ölünceye kadar Allah'a ve Âhiret gününe iman etmen, namaz kılman, Allah'a hiçbir şeyi şirk koşmadan ibadet etmendir ki sen bu hâl üzeresin."
Ben:
'Ey Allah'ın Rasûlü, bir daha tekrarla!' deyince, O da bunu üç kere tekrarladı ve şöyle dedi:
"Ey Muâz, İstersen sana bu işin başından ve zirvesinden bahsedeyim."
'Elbette (isterim,) ey Allah'ın Peygamberi, annem babam sana feda olsun, konuş!..'
"Bu işin başı, senin Allah'tan başka ilâh olmadığına, O'nun ortağının bulunmadığına ve Muhammed'İn de O'nun kulu ve peygamberi olduğuna şehadet etmendir. Bu işin desteği/direği namaz kılmak ve zekât vermektir. Bu işin en tepesi de Allah yolunda cihaddır. Ben namaz kıiıncaya, zekât verinceye, Allah'tan başka ilâh olmadığına ve ortağının bulunmadığına, Muhammed'İn O'nun kulu ve peygamberi olduğuna şehadet edinceye kadar insanlarla uğraşmak/mücadele etmekle emr olundum. Bunları yerine getirirlerse kurtulurlar ve (cezaî) bir hakkın alınması dışında canlarını, mallarını korumuş olurlar. (Âhiretteki) durumları Allah'a aittir. "
Rasûlullah sözüne şöyle devam etti:
"Muhammed'İn nefsini elinde tutan Allah'a yemin ederim ki farz namazlardan sonra Allah yolunda cihad gibi, cennet derecelerini umarak yüzün/benzin sarardığı ve ayağın tozlandığı başka üstün bir amel yoktur. Kulun mizanında Allah yolunda telef olan bir hayvandan ya da Allah yolunda onun üzerinde hamle yapmakdan daha ağır (kıymetli) bir amel yoktur. "


İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 1/58-62.
 
M Çevrimdışı

minhac

Üye
İslam-TR Üyesi
Aişe r.a. 'den, Peygamber s.a.v. : "Muhakkak ki erkeklerin Allah'a en sevimsizi, düşmanlıkta gaddar bulunandır" buyurmuştur. (Buhari, Zulümler)
 
Nuseybe Binti Selef Çevrimdışı

Nuseybe Binti Selef

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
‎"Ümmetler ve milletler, insanların birbirlerini sofraya devat ettikleri gibi, vahşi hayvanların bir yiyeceğe saldırmaları gibi birbirlerini sizin üzerinize davet edecekler ve sizin üzerinize üşüşeceklerdir. orada bululanlardan birisi : Ya rasulullah bizim azlığımızdanmı? diye sordu. Allah rasulü; Hayır, aksine o gün siziz sayınız çok olacaktır. Fakat sizin çokluğunuz selin önune katıp sürüklediği çer çöp gibi olacaktır. Allah düşmanlarınızın kalbinden sizin korkunuzu çıkaracak ve sizin kalbinize 'vehen' bırakacaktır. Vehen nedir? diye sorulduğunda; Dünyayı sevmek ve ölümü hoş karşılamamak.." (Ebu davud,melahim 5, müsned5/278)
 
M Çevrimdışı

Mutedeyyin

Guest
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
‎"Ümmetler ve milletler, insanların birbirlerini sofraya devat ettikleri gibi, vahşi hayvanların bir yiyeceğe saldırmaları gibi birbirlerini sizin üzerinize davet edecekler ve sizin üzerinize üşüşeceklerdir. orada bululanlardan birisi : Ya rasulullah bizim azlığımızdanmı? diye sordu. Allah rasulü; Hayır, aksine o gün siziz sayınız çok olacaktır. Fakat sizin çokluğunuz selin önune katıp sürüklediği çer çöp gibi olacaktır. Allah düşmanlarınızın kalbinden sizin korkunuzu çıkaracak ve sizin kalbinize 'vehen' bırakacaktır. Vehen nedir? diye sorulduğunda; Dünyayı sevmek ve ölümü hoş karşılamamak.." (Ebu davud,melahim 5, müsned5/278)


üzerimize üşüşen yoksa ya biz üşüşüyorsak toplum olarak hadisin hangi tarafındayız bir düşünmek lazım bir de üzerine üşüşülen ERLERİ
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Ebû Hüreyre'den (Radıyallahu anh)

Hz. Peygamber (Sallallahüaleyhi vesellem) buyurdu ki:

"Bir kişi uzun zaman cennetliklerin amellerinden işler, (kötü niyetinden dolayı) Allah, hayatının sonunu cehennemliklerin amelleriyle tamamlatır ve cehennemlik olur. Bir başka kişi de uzun zaman cehennemliklerin amellerinden işler, (iyi niyetinden dolayı) Allah, hayatının sonunu cennetliklerin amelleriyle tamamlatır ve cennetlik olur."

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 1/192-193.
 
Ö Çevrimdışı

Ömer b Hattab

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Rasulullah sav buyurdu ki

Nerede olursan ol, Allah tan kork ve kötülüğün arkasından hemen iyiliği yetiştir ki, onu silsin. İnsanlarla da güzel bir ahlak ile geçinmeye bak. nevevi kırk hadis şerhi ( tirmizi sahihtir.)
 
Nuseybe Binti Selef Çevrimdışı

Nuseybe Binti Selef

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
HZ.PEYGAMBER(SAV)BUYURDULAR Kİ: "KİŞİYE VERİLEN EN HAYIRLI ŞEY;ZİKREDEN BİR DİL,ŞÜKREDEN BİR KALP VE İMANI KONUSUNDA KENDİSİNE YARDIMCI OLACAK SALİHA BİR EŞTİR."(TİRMİZİ/TEFSİR 9)
 
H Çevrimdışı

Habibullah

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Biri diğerini öldüren ve her ikisi de cennete giren iki kişiden Allah Teâlâ hoşnut olur. Bunlardan biri Allah yolunda savaş ederken diğeri tarafından öldürülür. Katil olan da daha sonra tövbe eder, müslüman olur, o da Allah yolunda savaşırken şehid düşer.”
Buhârî, Cihâd 28; Müslim, İmâre 128, 129. Ayrıca bk. Nesâî, Cihâd 38; İbni Mâce, Mukaddime 13
Açıklamalar
Bütün kullarını rahmet ve şefkatiyle kucaklayan Cenâb-ı Hakk’ın, kâfirleri de tövbe yoluyla temize çıkarıp cennetine alabileceği bu hadîs-i şerîfle ortaya konmaktadır.
Günahlarına tövbe etmek, bütün insanlık için bir kurtuluş yoludur. Bitmeyen bir bahtiyarlığı, ebedî âhiret saadetini isteyen herkes tövbe ederek geleceğini garantiye alabilir. Hatta bir insan, Allah’ın yüce dinini daha ötelere götürmek ve cihana yaymak için savaşan bir mücahidi şehid etse, böylece günah çukuruna daha çok batsa, ama birgün yanlış yolda gittiğini anlayarak İslâm’a dönse ve böylece bütün günahlarına tövbe etmiş olsa, o da şehid ettiği kimseyle beraber cennete girecek ve Allah’ın cemâlini görecektir. İşte Efendimiz biri diğerini öldüren, sonra da ikisi birden cennete girecek olan iki şahsın bu garip hâllerinin Allah Teâlâ’yı pek memnun edeceğini haber vermektedir.
Hadisimizin metninde, Cenâb-ı Hakk’ın bu iki kulunun durumuna memnun olması hâli, “Allah Teâlâ iki kulunun durumuna güler” diye istiâre yoluyla anlatılmıştır. Gülmek, ağlamak gibi hâller Cenâb-ı Hak için düşünülemeyeceğine göre, bu sözle onun kullarından hoşnut ve razı olması ve onlara sevap yazması anlatılmak istenmiştir.
Görüldüğü üzere Allah Teâlâ’nın rahmeti ve şefkati pek büyüktür. “Rabbinin affı çok geniştir” [Necm sûresi (53), 32] âyet-i kerîmesi de bunu göstermektedir. Allah Teâlâ’nın rahmeti geniş olduğu gibi, rahmetinin eseri olan cenneti de son derece geniştir. Bütün insanlığı alacak ve -hadîs-i şerîflerde belirtildiği üzere- cennete en son girecek kimseye dünya kadar, hatta dünyanın on misli büyüklüğünde bir yer ikram edilecek kadar geniştir (bk. 1887-1888. hadisler).
Allah Teâlâ’nın hem rahmetinin hem de cennetinin böylesine büyük olduğunu öğrendikten sonra O’nun gösterdiği tövbe yolunu tutarak rahmetini ve cennetini elde etmeye çalışmamak ne büyük gaflettir!...
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Allah Teâlâ’nın rahmeti ve lutfu son derece geniştir.
2. İşlenen günah ne kadar büyük olursa olsun, insan ümitsizliğe düşmemeli ve günahlarına mutlaka tövbe etmelidir.
3. Müslüman olmak, insanı dinsizliğin bütün kirlerinden arındırdığı gibi, tövbe de daha önce yapılan bütün günahları bağışlatır.
4. Allah yolunda can veren herkes cennete girecektir.
5. Kimin nasıl öleceği bilinemez. Bir kâfir hidâyete ererek müslüman olabilir. Cenneti ve cemâlullahı kazanabilir
 
Sûde binti Zem'a Çevrimdışı

Sûde binti Zem'a

Üye
İslam-TR Üyesi
Huzeyfe ibnül Yemâni
(r.a)'den:
İnsanlar Resulullah (sav) Efendimize hayırdan soruyorlardı. Ben de O'na, bana erişmesinden korktuğum için şerr(fitne)den soruyordum. Ben:
- Ya Resulullah! Biz vaktiyle koyu bir cehalet ve bir şer içinde idik. Sonra Allah bize şu hayrı (yani İslam dinini) getirdi. Artık bu hayırdan sonra bir şer ve fitne var mıdır? diye sordum.

Resulullah (sav):
- Evet vardır, buyurdu. Ben:
- O şerden sonra bir hayır var mıdır? dedim. Peygamber (sav) :
- Evet vardır, ve içinde bir bulanıklık bulunacak, buyurdu.
Ben:
- O hayrın bulanıklığı nedir? dedim.
Resulullah (sav) :

- O devrin idarecilerinden bir zümre, benim yolumdan başka yollara tâbi olacaklar ve ümmeti benim yolumdan başka yollara götürecekler. Sen o devrin idarecilerinden bazılarının hareketlerini tasvip edecek, bazılarının hareketlerini de red edeceksin, buyurdu.
Ben:
- Bu karışık hayırdan sonra şer olacak mıdır? dedim.
Resulullah (sav):
- Evet, olacaktır. Cehennem kapılarında bir takım dellâllar!. Cehenneme gitmek üzere, bunlara kim icabet ederse, onu cehenneme atacaklar, buyurdu.
Ben:
- Onları bize tasvif eyle, ya Resulullah!, dedim. Resulullah (sav):
- Peki anlatayım: Onlar bizim milletimizden (sizin milletinizden, içinizden) bir zümredir ve bizim dilimizle (sizin dilinizle) konuşurlar, buyurdu.
Ben:
-Ya Resulullah! O uğursuz devir bana erişirse, o vakit nasıl hareket etmemi emredersiniz? dedim.
Resulullah (sav):
- İslam cemaatinden ve onların imamlarından hiç ayrılmazsın, buyurdu. Ben:
- Onların cemaatleri bulunmaz ve başlarında bir önder de olmazsa? dedim.
Resulullah (sav):
- O taktirde bu fırkaların hepsinden ayrıl. Velev ki bir ağaç kütüğünü ısırıp bu halde iken ecel (ölüm) sana yetişsin, buyurdu. (Müslim)
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
“Kim Lâ ilâhe illallâh derse cennete girer” hadisi, tâbiîn âlimlerinden İbn Şihâb ez-Zührî’ye sorulmuş, o da bu durumun henüz farzların, emir ve yasakların inip söz konusu olmadığı İslâm’ın ilk yılları için geçerli olduğunu söylemiştir.
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
EbÛ Ümâme'den (Radıyallahü anh):

Bir kişi Hz. Peygamber'e (Sallallahü aleyhi ve sellem):
'Günah nedir?' diye sordu. O da buyurdu ki:
"Yaptığın bir şey seni rahatsız ederse, (işte o günahtır ve) onu terk et!" 'Peki, iman nedir?'

"İşlediğin günah seni üzer ve iyilik yapmak da sevindirirse, (bu imandır ve) sen mü'minsin."

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 1/112-113
 
Ö Çevrimdışı

Ömer b Hattab

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Abdullah b Abbas ra dan dedi ki. bir gün rasulullah sav in terkisinde idim. Şöyle buyurdu;

"Ey oğul, ben sana birkaç kelime öğreteyim.

Allah ı koru ki, O da seni korusun.
Allah ı koru ki, Onu karşında bulasın.

Dileyecek olursan, Allah dan dile.

Yardım isteyecek olursan, Allah tan yardım iste.

Şunu bil ki, eğer bütün insanlar (en ufak) birşey ile sana faydalı olmak için bir araya toplanacak olsalar, Allah ın senin için yazmış olduğundan başka bir şeyle sana fayda sağlayamazlar.

Eğer sana herhangi birşey ile sana zarar vermek için bir araya toplhanacak olsalar, Allah ın senin aleyhine yazmış olduğu birşeyden başkasınyla sana zarar veremezler.

(Çünkü) kalemler kaldırılmış, sahifeler (in mürekkebi) kurumuştur.


TİRMİZİ -SAHİH Nevevi 40 hadis şerhi
 
M Çevrimdışı

minhac

Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Musa r.a şöyle demiştir: Rasulullah s.a.v. şöyle buyurdu:
"İyi arkadaş ile kötü arkadaşın meseli, misk sahibi ile demirci körüğü gibidir. Misk sahibinden sana şu ikiden biri yok olmaz: Ya sen ondan bir miktar satın alırsın, yahud onun güzel kokusunu hisseder koklarsın. Demirci körüğü ise bedenini yahud elbiseni yakar, yahud da ondan pis bir koku hissedersin" Buhari (Alışverişler)
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Hz.Aişe (r.a) annemiz ALLAH Resulu (s.a.v) ayakları şişene kadar namaz kıldığı vakit,
kendisine
–Ya ResulALLAH (A.S) ALLAH (c.c) gelmiş,geçmiş günahlarını affettiği ve cennetle müjdelendiğin halde neden bu kadar ibadet ediyorsun (amel) ediyorsun demesine
ALLAH Resulu (s.a.v) bu söz üzerine şöyle buyurdu
-Ey Aişe RABBİME şükreden bir kul olmayayım mı ?

Evet bizler cennetle müjdelenmediğimiz halde neyimize güvenerek amelleri hafife alıp gereken önemi vermiyoruz.
Bu hadis gösteriyor ki RABBİMİZ cennetle bizleri müjdelese dahi amellerin devamına delalettir.Bundan daha büyük bir şey olabilir mi ?
 
T Çevrimdışı

takva1

Guest
Ahmer ibn. Hanbelin naklettiği bir hadiste Resulullah (s.a.v) şöyle demektedir;

Yemin olsun ki Allah,Sevdiğine azap etmez.Fakat sadece onu dünyada imtihan eder.
 
M Çevrimdışı

minhac

Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre r.a. 'den haber verdi ki, Peygamber s.a.v. şöyle buyurmuştur:
"Allah bir kulu sevdiği zaman Cibril'e:
— Allah falan kulu sever, sen de onu sev! diye nida eder.
Cibril de o kulu sever. Sonra Cibril gök halkı içinde:
— Allah falanı seviyor, onu sizler de sevin! diye nida eder.
Bunun üzerine o kulu gök ehli de sever. Sonra yerdeki insanların gönlüne o kimse hakkında bir kabul ve sevgi konulur" Buhari, Edep
 
Üst Ana Sayfa Alt