Sahabinin, alimin, imamın -ki bu saydıklarım masum ve mahfuz değillerdir/bahsi geçen kişi her kim ise- sözünü Peygamber sallalahu aleyhi ve sellem'in sözünün önüne geçirenler muhakkak ki sapmışlardır.
1, 2, 3. Battığı zaman yıldıza andolsun ki, arkadaşınız (Muhammed) sapmadı ve bâtıla inanmadı; o, arzusuna göre de konuşmaz.
4. O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir.
Necm Suresi Meali
Rasulüllah, Muhammed b. Hamza el-Eslemî'nin babasını bir seriyyeye komutan tayin etmişti. O, Rasulüllah’ın kendisine “Eğer falan kimseyi bulursanız onu ateşle yakın” diye bir emir verdiğini aktardıktan sonra sözlerine şöyle devam etti: Ben seriyyenin yanına döndüğümde, Allah Resulü beni çağırdı ve dedi ki, ‘Falan kimseyi bulursanız onu öldürün. Ancak onu yakmayın. Çünkü ateşle ancak ateşin sahibi olan Allah ceza verir.’
Ebû Dâvûd, Cihâd, 112.
Ebû Hureyre dedi ki, “Resulullah bizi bir seriyye ile gönderdi ve Kureyş'ten adlarını saydığı iki kişi için, ‘Falan ve falan kişilere rastlarsanız onları yakalayıp ateşte yakın.’ dedi.” O, sözlerini şöyle sürdürmektedir: Yola çıkacağımız zaman veda etmek için Resulullah’a geldik. O, bize, “Ben size falan ve falanı ele geçirdiğinizde yakarak öldürmenizi söylemiştim. Oysa ateşle yalnız Allah cezalandırır. Siz onları yakalarsanız yakmadan öldürün.”
Buhârî, Cihâd, 107.
Hz. Ali irtidat eden bir topluluğu yakmıştı. Bu haber İbn Abbâs’a ulaşınca o dedi ki, ‘Ben olsaydım onları yakmazdım. Çünkü Resulullah, “Allah'ın azabıyla cezalandırmayınız.” demişti. Ben onları yakmadan öldürürdüm. Nitekim Resulullah “Din değiştireni öldürünüz.” diye buyurmuştur.
Buhârî, Cihâd, 149; Ebû Dâvûd, Hudûd, 1; Nesaî, Muharebe, 14.
* Ali r.anh yakmadı, ateş yaktırıp onlara dumanını vererek nefes almakta zorlayarak tevbe ettirmeye çalıştı diye biliyorum. (Sözün sahibi
@Abdulmuizz Fida)
Halid bin Velid radiyallahu anh'in böyle bir uygulaması olabilir ama bu şu gerçeği değiştirmez;
Fakih sahabîlerden Abdullah b. Ömer radıyallâhu anhuma kendisine bir mesele hakkında soru sorulup da "Baban bunu yasaklamıştı." diyen kimseye şöyle demiştir: "
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in emri mi uyulmaya daha layık, yoksa babamın emri mi?"
İmam Şatıbi, el-İ'tisam.
*Abdullah b. Ömer radıyallâhu anhuma'nın babasının Emirü’l–Mü’minin Ömer İbnu’l–Hattab radıyallâhu anhuma olduğunu göz ardı etmemek gerekir.
Abdullah İbn Abbas radıyallâhu anhuma, Ebû Bekir ve Ömer'in radıyallahu anhuma sözleriye sünnete karşı çıkan kimseye şöyle demiştir: "Yakında üzerinize gökten taş yağacak.
Ben size, 'Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu.' diyorum. Siz bana; 'Ebu Bekir şöyle dedi; Ömer böyle dedi.' diyorsunuz."
Abdurrazzak, el-Mûsânnef. (Sahih bir senedle)
İmam Mâlik rahimehullah, zikri geçen bütün imamların sözlerini özetleyen büyük ve önemli bir kaideyi şu sözlerle ortaya koymuştur: "Bu ümmetin başı ne ile düzelmişse sonu da ancak onunla düzelecektir.
O gün din olmayan hiçbir şey, bugün de din olamaz."
Bk. Kadı'lyad, eş-Şifa, 2/88.
Onun bu cezayı uygulamasını engelleyen husus ise
aziz ve celil Allah'tan başkasının ateşte yakmakta cezalandırmayışıdır.
el-Fıkhu'l-Müyesser fi Dav'i'l-Kitabi ve's-Sünne.
Son olarak;
Büyük sahabî Ebu'd-Derda radıyallâhu anhuma şöyle demiştir: "Hadislerle amel ettiğin sürece asla sapıtmazsın."
İbn Batta, el-İbâne.
Mücahid Hafız İmam Abdullah b. el-Mubârek rahimehullah şöyle demiştir: "Güvenip dayandığın şey hadis olsun. Reyden hadisi sana açıklayacak kadarını al."
Beylaki, Sünenu'l Kübra.
Maksatları ceza vermekten çok göz korkutmak gibi. Allah müstehaklarını versin. Selametle