Esselamu Aleykum kardeşler. Sofi bir cenaha yaptığım bir davet esnasında bana Suriye ve Afganistan'da sufilerinde cihad ettiğini söylediler ve İbni Teymiye'nin(r.aleyh) Kâdiri tarikatına , Hasan El Benna'nın(r.aleyh) halveti tarikatına intisab ettiğini söylediler. Bu iddialar doğrumudur?
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Soru İbni Teymiyye ve Hasan el Benna Sofi midir?
- Konbuyu başlatan et-Türki
- Başlangıç tarihi
A
Çevrimdışı
ibn teymiyyeye sofi demek=ibn arabiye selefi demek gibi bir şey
Çevrimdışı
Bu kesin değil. Georg Makdisi bir makalesinde bu ihtimali dile getiriyor, ancak İbn Teymiyye'nin organize bir tarikatı savunduğu yoktur. Hoca silsilesi arasında İbn Kudame olması, Abdulkadir Geylani'yi Sufi bir dille (kutbul arifin, kuddise ruhuhu) övmesi, Fetava'daki Süluk babı, Vasiti ve İbn Hıdır el-Rumi gibi bazı arkadaşlarının yine ona Sufi bir dille taziye yazması vs. gibi noktalar var. İngilizce burada özeti okunabilir: Shaykh al-Islam Ibn Taymiyyah and Sufism (Part One) Arapça ise bu kitap vardır bu konuyu ele alan.
الشيخ عبد الحفيظ المكي. موقف الأئمة الحركة السلفية في التصوف والصوفية
.
Ancak bu eserler İbn Temiyye'nin tarikat müntesibi olduğunu iddia etmezler, Makdisi bu ihtimali varsayar sadece, ama sınırlarını itiraf eder.
الشيخ عبد الحفيظ المكي. موقف الأئمة الحركة السلفية في التصوف والصوفية
Ancak bu eserler İbn Temiyye'nin tarikat müntesibi olduğunu iddia etmezler, Makdisi bu ihtimali varsayar sadece, ama sınırlarını itiraf eder.
Aslında bana kalırsa mutedil Sufiler ile Selefiler arasındaki çizgi çokta kalın değil.
Hemen her sufinin tazim ettiği İmam Rabbani mesela sesli zikri hoş görmüyor. İbni Arabi'yi muayyen tekfir etmemkle beraber sözlerinin küfür olduğunu söylüyor. Doğruluğunu araştırmadım ama aynı şeyi İbni Teymiye'ninde(r.aleyh), Cüneyd-i Bağdadi ve Bayezid-i Bestami için söylediğini iddia ediyor Ebu Hanzala. Ne kadar doğru bilmiyorum.
İmam Rabbani'nin, Arabi'ye itirazlarına baktığımız zaman İbni Teymiye'den uslup ve muayyen tekfir dışında pek bir fark olmadığını görüyoruz.
İmam Birgivi'den mesela Sufilerin pek çok ameline şiddetle karşı çıkıyor ama onuda özellikle Türkiye Sufileri "Evliya" kabul ediyor. Pek çok tarikattan, hilafeti olduğuda biliniyor.
Yine hemen her Sufi'nin tazim ettiği, Abdulkadir-i Geylani'yide düşündüğümüz zaman pekte uzak bir ihtimal değil gibi.
Unutulmamalıdırki Sufiler tek bir fırka değil. İçlerinde diobendiler, nedviler çoğu meselede bizimle aynı görüşlere sahip olanlar var.
Öbür taraftan Selefilerdende(!) her türlü ilhad hareketi çıkabiliyor. Tekfir ve'l Hicre'den, Medhaliyye'ye kadar...
Şu halde doğru olması o kadarda zor bir ihtimal değil, sufi olmak illaki "Ete kemiğe büründü, Mahmud diye göründü" itikadına sahip olmak değil zira...
Hemen her sufinin tazim ettiği İmam Rabbani mesela sesli zikri hoş görmüyor. İbni Arabi'yi muayyen tekfir etmemkle beraber sözlerinin küfür olduğunu söylüyor. Doğruluğunu araştırmadım ama aynı şeyi İbni Teymiye'ninde(r.aleyh), Cüneyd-i Bağdadi ve Bayezid-i Bestami için söylediğini iddia ediyor Ebu Hanzala. Ne kadar doğru bilmiyorum.
İmam Rabbani'nin, Arabi'ye itirazlarına baktığımız zaman İbni Teymiye'den uslup ve muayyen tekfir dışında pek bir fark olmadığını görüyoruz.
İmam Birgivi'den mesela Sufilerin pek çok ameline şiddetle karşı çıkıyor ama onuda özellikle Türkiye Sufileri "Evliya" kabul ediyor. Pek çok tarikattan, hilafeti olduğuda biliniyor.
Yine hemen her Sufi'nin tazim ettiği, Abdulkadir-i Geylani'yide düşündüğümüz zaman pekte uzak bir ihtimal değil gibi.
Unutulmamalıdırki Sufiler tek bir fırka değil. İçlerinde diobendiler, nedviler çoğu meselede bizimle aynı görüşlere sahip olanlar var.
Öbür taraftan Selefilerdende(!) her türlü ilhad hareketi çıkabiliyor. Tekfir ve'l Hicre'den, Medhaliyye'ye kadar...
Şu halde doğru olması o kadarda zor bir ihtimal değil, sufi olmak illaki "Ete kemiğe büründü, Mahmud diye göründü" itikadına sahip olmak değil zira...
Çevrimdışı
Aslında bana kalırsa mutedil Sufiler ile Selefiler arasındaki çizgi çokta kalın değil.
bu konuda bende aynı görüşteyim bir şahıs vardı bu sufi ideolojisine sahipti ama günümüzdeki birçok kesimi oda tekfir ediyordu cübbeli gibilere bel'am diyen ayrıca sistemi kökünden reddeden bir anlayışa sahipti vasat biriydi sadece bir kaç konuda görüş ayrılığımız vardı bunlardan biride celaleddini rumi denilen şahıs ile alakalıydı. bana onun sözlerinin çarpıtıldığını aslında o şekilde anlamamız gerektiğini söylüyordu ama pek tutarlı değildi maalesef
ibn teymiyyenin cüneydi bağdadiye rahmet okuması v.s aslında yakın duruyor. orta yolu bulabiliriz ama maalesef çok fikir ayrılığı var iki cenahtada. Allah swt aramızı hak üzere birleştirsin.
bu konuda bende aynı görüşteyim bir şahıs vardı bu sufi ideolojisine sahipti ama günümüzdeki birçok kesimi oda tekfir ediyordu cübbeli gibilere bel'am diyen ayrıca sistemi kökünden reddeden bir anlayışa sahipti vasat biriydi sadece bir kaç konuda görüş ayrılığımız vardı bunlardan biride celaleddini rumi denilen şahıs ile alakalıydı. bana onun sözlerinin çarpıtıldığını aslında o şekilde anlamamız gerektiğini söylüyordu ama pek tutarlı değildi maalesef
ibn teymiyyenin cüneydi bağdadiye rahmet okuması v.s aslında yakın duruyor. orta yolu bulabiliriz ama maalesef çok fikir ayrılığı var iki cenahtada. Allah swt aramızı hak üzere birleştirsin.
Çevrimiçi
İlmi Konu - Alimlerin, Sufi'lerin ilk Kurucuları ve Sonradan Sapıtanlar Hakkındaki Düşünceleri
Sufi'lerin İlk Kurucuları ve Sonradan Sapıtanlar! İmam Şatıbi : Suffe Ehli ile Tasavvufcuları Birbirinden Ayırmak Bu mesele üzerinde Allah'ın izniyle biraz ayrıntılı söz etmek gerekecektir. Tâ ki bu konuda insaf sahibi ve kendini aldatmaya çalışmayan kimseler için hakikat ortaya çıkmış...
www.islam-tr.org
M
Çevrimdışı
Alakası Yok Kardeşim Ne alaka ibni arabi ile Sufiliğin geldi yani bu terimin geldi yeri Abdulkadir Geylani hazretleri anlatıyor du bende sufydim ama taa yıllar önce naksi oldum kadiri oldum nurcu oldum
A
Çevrimdışı
Alakası Yok Kardeşim Ne alaka ibni arabi ile Sufiliğin geldi yani bu terimin geldi yeri Abdulkadir Geylani hazretleri anlatıyor du bende sufydim ama taa yıllar önce naksi oldum kadiri oldum nurcu oldum
ibni arabiyle sufiliğin ne alakasi var
?
M
Çevrimdışı
Ne bilim ya öyle yazmışmibni arabiyle sufiliğin ne alakasi var
Çevrimdışı
"Cuneyd bin Muhammed ve onun tabileri, şeyh Abdul Kadir ve onun gibi Sufi imamları ve mutekaddimden olan meşhur şeyhler, emir ve yasaklara en fazla bağlı olanlar ve bunu en fazla tavsiye edenler idi."
Bkz. Mecmuatul Fetava: 8/220
Darul Vefa: 1426/2005
Arapçası
وأما أئمةُ الصوفيةِ والمشايخُ المشهورون مِن القُدماء : مثلُ الجنيد بنُ محمدٍ وأتباعه ومثلُ الشيخ عبد القادر وأمثاله فهؤلاء مِن أعظمِ الناس لزوماً للأمر والنهي وتوْصيةً باتباع ذلك
فمَن سلَك مسلَكَ الجنيدِ مِن أهل التصوُّفِ والمعرفةِ كان قد اهتدى ونجا وسعِد
والجنيد وأمثالُه أئمةُ هدى , ومَن خالفَه في ذلك فهو ضالٌّ
En son nakettiğim iki nakil de İbn Teymiyyeye ait
Bkz. Mecmuatul Fetava: 8/220
Darul Vefa: 1426/2005
Arapçası
وأما أئمةُ الصوفيةِ والمشايخُ المشهورون مِن القُدماء : مثلُ الجنيد بنُ محمدٍ وأتباعه ومثلُ الشيخ عبد القادر وأمثاله فهؤلاء مِن أعظمِ الناس لزوماً للأمر والنهي وتوْصيةً باتباع ذلك
فمَن سلَك مسلَكَ الجنيدِ مِن أهل التصوُّفِ والمعرفةِ كان قد اهتدى ونجا وسعِد
والجنيد وأمثالُه أئمةُ هدى , ومَن خالفَه في ذلك فهو ضالٌّ
En son nakettiğim iki nakil de İbn Teymiyyeye ait
Çevrimdışı
Mübahis isimli üyle,
Demişsin ki; "Rabbani mesela sesli zikri hoş görmüyor. İbni Arabi'yi muayyen tekfir etmemkle beraber sözlerinin küfür olduğunu söylüyor. Doğruluğunu araştırmadım ama aynı şeyi İbni Teymiye'ninde(r.aleyh), Cüneyd-i Bağdadi ve Bayezid-i Bestami için söylediğini iddia ediyor Ebu Hanzala. Ne kadar doğru bilmiyorum."
1_ Rabbani'ye nisbet ettiğiniz görüş tam olarak nerde geçiyor kaynak verirmisiz
2_ Ebu Hanzala tam olarak nerde diyor o sözleri
İbn Teymiyye Cüneyd Bağdadi ve onun gibiler hakkında “hidayet imamlarıdır” diyor. Hatta onlara mühalifetin “sapıklık” olduğunu diyor!
« والجنيد وأمثالُه أئمةُ هـــدى ، ومَـــن خالـفَه في ذلك فــهــو ضالٌّ »
Mecmuatul Fetava: 5/293
Darul Vefa: 1426/2005
Demişsin ki; "Rabbani mesela sesli zikri hoş görmüyor. İbni Arabi'yi muayyen tekfir etmemkle beraber sözlerinin küfür olduğunu söylüyor. Doğruluğunu araştırmadım ama aynı şeyi İbni Teymiye'ninde(r.aleyh), Cüneyd-i Bağdadi ve Bayezid-i Bestami için söylediğini iddia ediyor Ebu Hanzala. Ne kadar doğru bilmiyorum."
1_ Rabbani'ye nisbet ettiğiniz görüş tam olarak nerde geçiyor kaynak verirmisiz
2_ Ebu Hanzala tam olarak nerde diyor o sözleri
İbn Teymiyye Cüneyd Bağdadi ve onun gibiler hakkında “hidayet imamlarıdır” diyor. Hatta onlara mühalifetin “sapıklık” olduğunu diyor!
« والجنيد وأمثالُه أئمةُ هـــدى ، ومَـــن خالـفَه في ذلك فــهــو ضالٌّ »
Mecmuatul Fetava: 5/293
Darul Vefa: 1426/2005
M
Çevrimdışı
İmam Rabbani Rahmetullahialeyh'in mektubat eserinde geçiyordur bende 3 cilt var evet onun sözleri panteizme kadar götürür gibi şeyler diyordu herhalde imam rabbaniMübahis isimli üyle,
Demişsin ki; "Rabbani mesela sesli zikri hoş görmüyor. İbni Arabi'yi muayyen tekfir etmemkle beraber sözlerinin küfür olduğunu söylüyor. Doğruluğunu araştırmadım ama aynı şeyi İbni Teymiye'ninde(r.aleyh), Cüneyd-i Bağdadi ve Bayezid-i Bestami için söylediğini iddia ediyor Ebu Hanzala. Ne kadar doğru bilmiyorum."
1_ Rabbani'ye nisbet ettiğiniz görüş tam olarak nerde geçiyor kaynak verirmisiz
2_ Ebu Hanzala tam olarak nerde diyor o sözleri
İbn Teymiyye Cüneyd Bağdadi ve onun gibiler hakkında “hidayet imamlarıdır” diyor. Hatta onlara mühalifetin “sapıklık” olduğunu diyor!
« والجنيد وأمثالُه أئمةُ هـــدى ، ومَـــن خالـفَه في ذلك فــهــو ضالٌّ »
Mecmuatul Fetava: 5/293
Darul Vefa: 1426/2005
@Usuli
Evela şunu söyleyim, ben içinizde ilim iddia eden bir kardeşiniz değilim. Sadece doğru bildiğimi söyledim o kadar. Allah hepimizi doğru yola iletsin.
Mektubatında geçiyor. Bu meseleye pek çok yerde değiniyor mektupta değiniyor. Bir kaç pasajı örnek vermek gerekirse:
Yemenli Şeyh Abdulkerim'in "Hak teala gaybı bilmez" sözüne cevaben:
"Ey oğlum, bu fakirin o tür sözleri dinlemeye mecali yok. Elimde olmayarak bunları duyduğumda Faruki damarım kabarmaktadır. Öyleki düşünme, tevil etme ve ondan sonra cevap vermeye fırsat ve ortam dahi bulamıyorum. Bu sözü söyleyen ister Yemenli Şeyh Abdulkerim olsun, isterse Şamlı büyük şeyh(İbni Arabi'yi kastediyor) olsun fark etmez. Bizlere lazım olan Muhammed Arabi'nin sözlerine uymaktır; Muyhiddin-i Arabi'nin, Sadreddin Konevi'nin, Abdurrezzak Kaşani'nin sözlerine uymak değil. Biz naslara yapışırız, faslara değil. Futuhat-ı Medeniyye varken, Futuhat-ı Mekkiye'ye ihtiyacımız yok. Allah Teala, yüce Kur'an-ı Kerim'de gaybı bildiğini açıklıyor ve yalnız kendinin bildiğini ortaya koyuyor. Allah'ın gaybı bilmemesini kabul etmemek çok ciddi ve iğrenç bir sözdür. Gerçekte Allah'ı yalanlamaktır. Gayb kelimesinin başka manalarada geldiğini ifade ederek kurtulmaya çalışmakla bu alçak sözden sıyrılınmaz. Şeriata aykırı bu tür sözleri söylemeye onları teşvik eden şey nedir, ah keşke bir bilsem. Hallac-ı Mansur, 'Ene-l Hak' sözünden dolayı mazurdur. Bayezid-i Bestami 'Subhani' sözünden dolayı aynı şekilde mazur sayılırlar. Çünkü onlar bulundukları manevi ahvale mağlub olmuşlardır. Ama yukarda söylenen söz halin galib gelmesinden dolayı söylenmemiştir. Bilakis sahibinden bilerek çıkmıştır, tevil onları mazur saymaz, özürleri kabul edilmez. Bu makamda asla tevil kabul edilmez. Böyle her diline geleni serhoşlar söyler, başkası değil. Eğer bu sözü söyleyenin gayesi halkı kendinden kaçırmak ve halkı kendinden nefret ettirmekse bu yolda çok çirkin ve çok fenadır. Zira halktan uzaklaşma ve onların kötü söz söylemelerini sağlayacak pek çok yol vardır, hangi zaruret insanı KÜFRE DÜŞÜREN böyle bir şey işlemeye çağırabilir."
(Not: "Faruki damar" dan kastı Hz Ömer'in soyundan gelmesidir)
(Not 2: "Faslar" dediği İbni Arabi'nin "Fusus" kitabıdır)
Başka bir yerde ise:
"Muyhiddin-i Arabi'nin söylediklerine gelince: Yanlış sözlerindedir. Onun Ehl-i Sunnet ilimlerine ters düşen bir çok keşifleri, doğruluktan uzaktır. O tür şeylere yalnız kalbi hasta olanlar veya sırf mukallitler uyar"
Yine vahdet-i vucudculardan basederken:
"Bu cemaat varlığın ve varlıkların birden fazla olduğunu söyleyenlere, Allah'tan başka bir şeye ibadet etmekten kaçınanlara müşrik demekteler. Vahdet-i Vucuda inanlarada muvahhid demekteler. İsterlerse bu kişiler hak tealanın görüntüleri olduğunu hayal ederken bin tane puta tapmış olsunlar, onlara ibadet etmeyi cenabı hakka ibadet etmek olarak görmekteler. İsaflı şekilde düşünmek gerekiyor, bunlardan hangisi öüşrik ve hangisi mü'min muvahhid. Halbuki peygamberler halkı vahdet-i vucuda çağırmamışlardır. Varlığın birden fazla olduğunu söyleyenlerede müşrik dememişlerdir, bilakis peygamberlerin daveti ibadet edilen cenabı Allah'ın birliğine olmuştur. Şirk Haktan başkasına ibadet edilmesine demişlerdir"
Kendisine yazılan bir mektuba verdiği cevapta ise şunu söylüyor:
"Mektupta yine deniyorki: Üzerinde icma olan kelamı bidatla kaldırmak mümkün değil. Biz bidatı şunda görüyoruz 'Hepsi o'"
Hallac-ı Mansur hakkında ise "Onun sözünden kastı 'Ben hakkım' manasınadır. 'Onunla birim' manasına değil. Zira bu küfürdür ve katli vacib kılar. Bilakis onun sözünün manası şudur: 'Ben yokum, mevcud olan hak subhanehu ve teala'"
demiştir.
(Hepsi mektubatta geçiyor)
İbni Arabi, İbni Seb’in, İbni Farid gibi vahdet-i vücudçuları tekfir etmiş, bunların Yahudi ve Hristiyanlardan daha kâfir olduğunu söylemiştir. Cüneyd-i Bağdadi, Ebu Yezid El-Bestami, Şibli içinse ya onlara nisbet edilen bu sözlerin yalan olduğuna hükmetmiş ya da bunların sekr/sarhoşluk hâlinde söylenen ve uyanıklık döneminde inkâr edilen sözler olduğunu savunmuştur. Bu hâlin -sekr- bir eksiklik olduğunu, sahabe ve tabiin imamlarında görülmediğini, Müslim’in bunu örnek almayıp zahidlerin ve abidlerin serdarı olan Allah Resûlü’nü (sav) örnek alması gerektiğini belirtse de ‘Cübbemde Allah’tan başkasını görmüyorum’, ‘Subhani (nefsimi eksiklerden tenzih ederim)’ vb. söz sahiplerini mazur saymıştır. (Mecmû’u’l Fetâvâ, 10/59-61, 10/218-225, 10/338-344)
Biz İbni Teymiyye’nin (rh) bu ayrımına katılmıyoruz. Çünkü benzer sözleri söyleyen insanlardan bir kısmını Yahudi ve Hristiyanlardan daha kâfir ilan edip bir kısmını sünnet imamı görmek için çok kuvvetli deliller olması gerekir
ebuhanzala.kim
Cevabı yukarıda.
Evela şunu söyleyim, ben içinizde ilim iddia eden bir kardeşiniz değilim. Sadece doğru bildiğimi söyledim o kadar. Allah hepimizi doğru yola iletsin.
1_ Rabbani'ye nisbet ettiğiniz görüş tam olarak nerde geçiyor kaynak verirmisiz
Mektubatında geçiyor. Bu meseleye pek çok yerde değiniyor mektupta değiniyor. Bir kaç pasajı örnek vermek gerekirse:
Yemenli Şeyh Abdulkerim'in "Hak teala gaybı bilmez" sözüne cevaben:
"Ey oğlum, bu fakirin o tür sözleri dinlemeye mecali yok. Elimde olmayarak bunları duyduğumda Faruki damarım kabarmaktadır. Öyleki düşünme, tevil etme ve ondan sonra cevap vermeye fırsat ve ortam dahi bulamıyorum. Bu sözü söyleyen ister Yemenli Şeyh Abdulkerim olsun, isterse Şamlı büyük şeyh(İbni Arabi'yi kastediyor) olsun fark etmez. Bizlere lazım olan Muhammed Arabi'nin sözlerine uymaktır; Muyhiddin-i Arabi'nin, Sadreddin Konevi'nin, Abdurrezzak Kaşani'nin sözlerine uymak değil. Biz naslara yapışırız, faslara değil. Futuhat-ı Medeniyye varken, Futuhat-ı Mekkiye'ye ihtiyacımız yok. Allah Teala, yüce Kur'an-ı Kerim'de gaybı bildiğini açıklıyor ve yalnız kendinin bildiğini ortaya koyuyor. Allah'ın gaybı bilmemesini kabul etmemek çok ciddi ve iğrenç bir sözdür. Gerçekte Allah'ı yalanlamaktır. Gayb kelimesinin başka manalarada geldiğini ifade ederek kurtulmaya çalışmakla bu alçak sözden sıyrılınmaz. Şeriata aykırı bu tür sözleri söylemeye onları teşvik eden şey nedir, ah keşke bir bilsem. Hallac-ı Mansur, 'Ene-l Hak' sözünden dolayı mazurdur. Bayezid-i Bestami 'Subhani' sözünden dolayı aynı şekilde mazur sayılırlar. Çünkü onlar bulundukları manevi ahvale mağlub olmuşlardır. Ama yukarda söylenen söz halin galib gelmesinden dolayı söylenmemiştir. Bilakis sahibinden bilerek çıkmıştır, tevil onları mazur saymaz, özürleri kabul edilmez. Bu makamda asla tevil kabul edilmez. Böyle her diline geleni serhoşlar söyler, başkası değil. Eğer bu sözü söyleyenin gayesi halkı kendinden kaçırmak ve halkı kendinden nefret ettirmekse bu yolda çok çirkin ve çok fenadır. Zira halktan uzaklaşma ve onların kötü söz söylemelerini sağlayacak pek çok yol vardır, hangi zaruret insanı KÜFRE DÜŞÜREN böyle bir şey işlemeye çağırabilir."
(Not: "Faruki damar" dan kastı Hz Ömer'in soyundan gelmesidir)
(Not 2: "Faslar" dediği İbni Arabi'nin "Fusus" kitabıdır)
Başka bir yerde ise:
"Muyhiddin-i Arabi'nin söylediklerine gelince: Yanlış sözlerindedir. Onun Ehl-i Sunnet ilimlerine ters düşen bir çok keşifleri, doğruluktan uzaktır. O tür şeylere yalnız kalbi hasta olanlar veya sırf mukallitler uyar"
Yine vahdet-i vucudculardan basederken:
"Bu cemaat varlığın ve varlıkların birden fazla olduğunu söyleyenlere, Allah'tan başka bir şeye ibadet etmekten kaçınanlara müşrik demekteler. Vahdet-i Vucuda inanlarada muvahhid demekteler. İsterlerse bu kişiler hak tealanın görüntüleri olduğunu hayal ederken bin tane puta tapmış olsunlar, onlara ibadet etmeyi cenabı hakka ibadet etmek olarak görmekteler. İsaflı şekilde düşünmek gerekiyor, bunlardan hangisi öüşrik ve hangisi mü'min muvahhid. Halbuki peygamberler halkı vahdet-i vucuda çağırmamışlardır. Varlığın birden fazla olduğunu söyleyenlerede müşrik dememişlerdir, bilakis peygamberlerin daveti ibadet edilen cenabı Allah'ın birliğine olmuştur. Şirk Haktan başkasına ibadet edilmesine demişlerdir"
Kendisine yazılan bir mektuba verdiği cevapta ise şunu söylüyor:
"Mektupta yine deniyorki: Üzerinde icma olan kelamı bidatla kaldırmak mümkün değil. Biz bidatı şunda görüyoruz 'Hepsi o'"
Hallac-ı Mansur hakkında ise "Onun sözünden kastı 'Ben hakkım' manasınadır. 'Onunla birim' manasına değil. Zira bu küfürdür ve katli vacib kılar. Bilakis onun sözünün manası şudur: 'Ben yokum, mevcud olan hak subhanehu ve teala'"
demiştir.
(Hepsi mektubatta geçiyor)
2_ Ebu Hanzala tam olarak nerde diyor o sözleri
İbni Arabi, İbni Seb’in, İbni Farid gibi vahdet-i vücudçuları tekfir etmiş, bunların Yahudi ve Hristiyanlardan daha kâfir olduğunu söylemiştir. Cüneyd-i Bağdadi, Ebu Yezid El-Bestami, Şibli içinse ya onlara nisbet edilen bu sözlerin yalan olduğuna hükmetmiş ya da bunların sekr/sarhoşluk hâlinde söylenen ve uyanıklık döneminde inkâr edilen sözler olduğunu savunmuştur. Bu hâlin -sekr- bir eksiklik olduğunu, sahabe ve tabiin imamlarında görülmediğini, Müslim’in bunu örnek almayıp zahidlerin ve abidlerin serdarı olan Allah Resûlü’nü (sav) örnek alması gerektiğini belirtse de ‘Cübbemde Allah’tan başkasını görmüyorum’, ‘Subhani (nefsimi eksiklerden tenzih ederim)’ vb. söz sahiplerini mazur saymıştır. (Mecmû’u’l Fetâvâ, 10/59-61, 10/218-225, 10/338-344)
Biz İbni Teymiyye’nin (rh) bu ayrımına katılmıyoruz. Çünkü benzer sözleri söyleyen insanlardan bir kısmını Yahudi ve Hristiyanlardan daha kâfir ilan edip bir kısmını sünnet imamı görmek için çok kuvvetli deliller olması gerekir
EbuHanzala.com - Halis Bayancuk Hoca (Ebu Hanzala) Resmi İnternet Sayfası
Halis Bayancuk Hoca (Ebu Hanzala) Resmi İnternet Sayfası
ebuhanzala.kim
Cevabı yukarıda.
Çevrimdışı
« فمَن سلَك مسلَكَ الجنيدِ مِن أهل التصوُّفِ والمعرفةِ كان قد اهتدى ونجا وسعِد »
"Her kim tasavvuf ve marifet ehlinden olan Cuneydin yolunu tutarsa, hidayete nail olar, nicat bulur/kurtular."
Mecmuatul Fetava: 14/199
Darul Vefa: 1426/2005
"Her kim tasavvuf ve marifet ehlinden olan Cuneydin yolunu tutarsa, hidayete nail olar, nicat bulur/kurtular."
Mecmuatul Fetava: 14/199
Darul Vefa: 1426/2005
Zaten bende İbn-i Teymiye, Cuneyd-i Bağdadi'yi tekfir ediyor demedim. Sadece, onun sözleri için küfür sözü demekle beraber tekfir-i muayyen uygulamıyor dedim. Bununda Ebu Hanzala tarafından aktarıldığını söyledim.
Abi yukarıdada dedim, ilim iddia eden bir insan değilim. Bunu İbni Teymiye'den aktaranda ben değilim. Ebu Hanzala'nın aktardığını yazdım, onun verdiği kaynak ise şu:
(Mecmû’u’l Fetâvâ, 10/59-61, 10/218-225, 10/338-344)
Kaldıki, İbni Teymiye böyle demese bile şayet bunun "Subhani" diyen bir insanın kafir olacağında kimse ihtilaf etmez. İbn-i Teymiye ise Ebu Hanzala'nın nakline göre bu sözün sahibini manen serhoş olduğu gerekçesi ile tekfir etmekten kaçınıyor.
Çevrimdışı
İlk önce Cüneyd Bağdadi'nin apaçık küfür sözler teleffüz ettiğini delillerle isbat etmek lazım. Sonra ise İbn Teymiyyenin onu "manen serhoş olduğu gerekçesiyle" mazur 
gördüğünü tekfir etmediğini.
İddianın sahibi herkimse isbat etmek de onun üzerine düşer.
gördüğünü tekfir etmediğini.İddianın sahibi herkimse isbat etmek de onun üzerine düşer.
A
Çevrimdışı
Nefsimizi tatmin için mi Allah için mi tartışıyoruz kardeşler ?
Benzer konular
-
Soru İbni Teymiyye Maturidi veya Eşari Değil miydi?- Başlatan leyligöz
- Cevaplar: 12
-
-
Şeyhulislam ibni Teymiyye'ye zulüm ve iftira ile atılan ve nisbet edilen bir kitabın nisbetinin doğr
- Başlatan ammar huseyn
- Cevaplar: 0
-
Ibni Teymiyyenin R.h. Yarım Bilginler Ve Dini Bozanlar Hakkındaki Sözü
- Başlatan ammar huseyn
- Cevaplar: 0
-
SEYHULSILAM IBNI TEYMIYYE NEDEN KURAN VE SUNNET ILE BIR TUTULUYOR?
- Başlatan ebu-musa
- Cevaplar: 6
-
-
Ibni Hacer (rh)in Ve Diğer Ulemanın Ibni Teymiyye (rh) Hakkında Görüşü
- Başlatan salihmusab
- Cevaplar: 0
-