Din, Pisagor teoremi veya yer çekimi gibi fiziksel yasalarla kıyaslanabilecek bir şey değildir. Din, insanların inançları, değerleri ve yaşam tarzlarını şekillendiren kutsal bir sistemdir. Fiziksel yasalar doğal fenomenleri açıklarken, din insanların manevi dünyasına yönelik bir rehberlik sunar.
Kendi görüşümüzü katmak ve felsefe yapmak, dinin anlamını derinlemesine anlamamıza ve içgörülerimizi geliştirmemize yardımcı olabilir. Ancak, dinin temel öğretilerine ve kutsal kitaplara bağlı kalmak, onun sahih öğretilerini korumak için önemlidir. Bilgelik, sahih bilgiyle beslenen ve aynı zamanda akılcı düşünceyle desteklenen bir birleşimdir.
Kelebek kanadı örneği doğru değildir. Aksine, din, binlerce yıl boyunca değişmeyen temel prensipler üzerine inşa edilmiştir. Din, kelebek kanadı etkisiyle ilişkilendirilemez. Din, sabit ve öngörülebilir bir yapıya sahiptir ve kişisel tercihlerle veya görüşlerle kolayca değişmez. Dinin temel prensipleri ve öğretileri, binlerce yıldır süregelen geleneğe dayanır ve bu süreçte sabit bir yapı kazanmıştır.
Sanırım söylediklerin, ilgi çekici bir mizaha dönüşüyor. Fakat, doğruyu söylemek gerekirse, gerçek bilgelik felsefeye benzemez. Sadece sahip olduğunuz bilgiyi değil, nasıl kullanıldığını da önemser. İlim sadece 'top gibi' değil, bilgiyi anlamak ve doğru şekilde uygulamakla ilgilidir. Selef öğretileri, bu konuda değerli bir rehberlik sunar, çünkü geçmişin bilgeliği geleceğe ışık tutabilir. Aynı şekilde, 'Mushaf' kelimesi, Kuran'ı ifade eder ve ona yanlışlıkla farklı isimler vermekte gülünç duruma düşmek yerine, konuya saygı göstermek daha anlamlı olacaktır. Bir konuda kafa karışıklığı yaşamak normaldir, ancak bu, öğrenme sürecinin bir parçasıdır. Önemli olan, yanıtları ararken saygı ve anlayışla ilerlemektir.
Kendi görüşümüzü katmamak ve selefin yolundan gitmek, dini inançlarımızı koruma ve sadık kalma konusunda önemli bir tercihtir. Bu, nakil dinidir ve akıl dini değildir. Eğer daha fazla bilgi istiyorsanız, kelamcıların forum sitelerini ziyaret edebilirsiniz.
Gerçek bilgelik, kafa karıştırmaktan değil, anlaşılır olmaktan geçer. Felsefe diliyle böbürlenmek yerine, net ve açık bir şekilde düşüncelerimizi paylaşmak daha değerlidir. Elbette, bu anlamda selefe uymak önemlidir. Çünkü selefin anlayışı, felsefeyi karmaşıklaştırmak yerine, anlaşılır ve sade bir dille insanlara ulaştırma yolunu benimsemiştir. Biz de onların yolunda giderek, bilgelik ve anlamın erişilebilir olması için çaba göstermeliyiz.
Selefi anlayış, nakil (aktarılan öğretiler, hadisler ve Kuran) ile hareket eden bir anlayıştır ve akıl ile değil. Bu doğru olması gereken bir yaklaşımdır. Yani, selef dini inançlara bağlı kalırken, akıl dini değil, nakil dini üzerinden hareket eder. Böylece, onların izinden giderek, orijinal ve saf dini öğretileri korumak ve aktarmak hedeflenir. Ancak, bu yaklaşımın yanı sıra, akıl ve anlayışımızı da kullanarak dinin anlamını daha derinlemesine kavrayabilir ve anlayabiliriz. Dolayısıyla, selef yolunu takip ederken, aklımızı da ihmal etmemek önemlidir. Tavsiyem, felsefe yapacağınız ve akıl ile gideceğiniz yerde selefe uymanız yönündedir.
Selef yolunda yürümek, sağlam inanç demektir. Selametle...