Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü İstanbul'un İkinci Fethi Melhame Hadislerine Dair Sorular ve Hadisin Şerhi

İmam Malik Çevrimdışı

İmam Malik

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Esselamu Aleykum we Rahmetullah.

باب فِي فَتْحِ قُسْطُنْطِينِيَّةَ وَخُرُوجِ الدَّجَّالِ وَنُزُولِ عِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ

٧٤٦٠ - حَدَّثَنِي زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ، حَدَّثَنَا مُعَلَّى بْنُ مَنْصُورٍ، حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ بِلاَلٍ، حَدَّثَنَا سُهَيْلٌ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ (‏ لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يَنْزِلَ الرُّومُ بِالأَعْمَاقِ أَوْ بِدَابِقَ فَيَخْرُجُ إِلَيْهِمْ جَيْشٌ مِنَ الْمَدِينَةِ مِنْ خِيَارِ أَهْلِ الأَرْضِ يَوْمَئِذٍ فَإِذَا تَصَافُّوا قَالَتِ الرُّومُ خَلُّوا بَيْنَنَا وَبَيْنَ الَّذِينَ سَبَوْا مِنَّا نُقَاتِلْهُمْ ‏.‏ فَيَقُولُ الْمُسْلِمُونَ لاَ وَاللَّهِ لاَ نُخَلِّي بَيْنَكُمْ وَبَيْنَ إِخْوَانِنَا ‏.‏ فَيُقَاتِلُونَهُمْ فَيَنْهَزِمُ ثُلُثٌ لاَ يَتُوبُ اللَّهُ عَلَيْهِمْ أَبَدًا وَيُقْتَلُ ثُلُثُهُمْ أَفْضَلُ الشُّهَدَاءِ عِنْدَ اللَّهِ وَيَفْتَتِحُ الثُّلُثُ لاَ يُفْتَنُونَ أَبَدًا فَيَفْتَتِحُونَ قُسْطُنْطِينِيَّةَ فَبَيْنَمَا هُمْ يَقْتَسِمُونَ الْغَنَائِمَ قَدْ عَلَّقُوا سُيُوفَهُمْ بِالزَّيْتُونِ إِذْ صَاحَ فِيهِمُ الشَّيْطَانُ إِنَّ الْمَسِيحَ قَدْ خَلَفَكُمْ فِي أَهْلِيكُمْ ‏.‏ فَيَخْرُجُونَ وَذَلِكَ بَاطِلٌ فَإِذَا جَاءُوا الشَّأْمَ خَرَجَ فَبَيْنَمَا هُمْ يُعِدُّونَ لِلْقِتَالِ يُسَوُّونَ الصُّفُوفَ إِذْ أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَيَنْزِلُ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ فَأَمَّهُمْ فَإِذَا رَآهُ عَدُوُّ اللَّهِ ذَابَ كَمَا يَذُوبُ الْمِلْحُ فِي الْمَاءِ فَلَوْ تَرَكَهُ لاَنْذَابَ حَتَّى يَهْلِكَ وَلَكِنْ يَقْتُلُهُ اللَّهُ بِيَدِهِ فَيُرِيهِمْ دَمَهُ فِي حَرْبَتِهِ )‏

Bildiğiniz gibi bu ve pek çok hadiste Rasulullah(s.a.v) İstanbul'un, Şamdan hareket edecek olan bir ordu tarafından, melhame olayından sonra fethedileceğini haber vermiştir. Şu hadisi detaylı şerhedermisiniz? Ayrıca bununla ilgili nacizhane bir kaç sorum var:

1. İlgili rivayetlere dair şerhlere baktığımda genel olarak melhame olayında İslam ordusunun komutanının Mehdi olduğunu gördüm. Bununla ilgili rivayet varmı? Yada bu hususta ihtilaf eden bir şârih olmuşmudur?
2. Eğer bu ordunun komutanının Mehdi olacağı kesinse o zaman Mehdi(a.s) gelene ve bu toprakları fethedene kadar bir daha İslam hakim olmayacakmıdır? Yani Mehdi'den evvel İstanbul özelinde Türkiye fethedilmeyecekmidir?
3. Eğer o zamana kadar birdaha Türkiye de İslam hakim olamayacaksa Türkiye halkı İrtidatmı etmiş olacaktır ki Müslümanlarla savaşacaktır yada vaziyetin nazikliğinden istifade eden batı dünyası Türkiyeyi İşgal etmiş ve şam ordusu onları püskürtmüş ve işgal edilen topraklarını kurtarmışmı olacaktır? Ki bu tehlil ve tekbirler ile İstaanbulun fethi ile daha uyuşuyor gibi.

Şimdiden Allah razı olsun
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh kardeşim;
حَدَّثَنِي زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ، حَدَّثَنَا مُعَلَّى بْنُ مَنْصُورٍ، حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ بِلَالٍ، حَدَّثَنَا سُهَيْلٌ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: " ‌لَا ‌تَقُومُ ‌السَّاعَةُ ‌حَتَّى ‌يَنْزِلَ ‌الرُّومُ بِالْأَعْمَاقِ أَوْ بِدَابِقٍ، فَيَخْرُجُ إِلَيْهِمْ جَيْشٌ مِنَ الْمَدِينَةِ، مِنْ خِيَارِ أَهْلِ الْأَرْضِ يَوْمَئِذٍ، فَإِذَا تَصَافُّوا، قَالَتِ الرُّومُ: خَلُّوا بَيْنَنَا وَبَيْنَ الَّذِينَ سَبَوْا مِنَّا نُقَاتِلْهُمْ، فَيَقُولُ الْمُسْلِمُونَ: لَا، وَاللهِ لَا نُخَلِّي بَيْنَكُمْ وَبَيْنَ إِخْوَانِنَا، فَيُقَاتِلُونَهُمْ، فَيَنْهَزِمُ ثُلُثٌ لَا يَتُوبُ اللهُ عَلَيْهِمْ أَبَدًا، وَيُقْتَلُ ثُلُثُهُمْ، أَفْضَلُ الشُّهَدَاءِ عِنْدَ اللهِ، وَيَفْتَتِحُ الثُّلُثُ، لَا يُفْتَنُونَ أَبَدًا فَيَفْتَتِحُونَ قُسْطَنْطِينِيَّةَ، فَبَيْنَمَا هُمْ يَقْتَسِمُونَ الْغَنَائِمَ، قَدْ عَلَّقُوا سُيُوفَهُمْ بِالزَّيْتُونِ، إِذْ صَاحَ فِيهِمِ الشَّيْطَانُ: إِنَّ الْمَسِيحَ قَدْ خَلَفَكُمْ فِي أَهْلِيكُمْ، فَيَخْرُجُونَ، وَذَلِكَ بَاطِلٌ، فَإِذَا جَاءُوا الشَّأْمَ خَرَجَ، فَبَيْنَمَا هُمْ يُعِدُّونَ لِلْقِتَالِ، يُسَوُّونَ الصُّفُوفَ، إِذْ أُقِيمَتِ الصَّلَاةُ، فَيَنْزِلُ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَأَمَّهُمْ، فَإِذَا رَآهُ عَدُوُّ اللهِ، ذَابَ كَمَا يَذُوبُ الْمِلْحُ فِي الْمَاءِ، فَلَوْ تَرَكَهُ لَانْذَابَ حَتَّى يَهْلِكَ، وَلَكِنْ يَقْتُلُهُ اللهُ بِيَدِهِ، فَيُرِيهِمْ دَمَهُ فِي حَرْبَتِهِ
34- (2897) Bana Zuheyr b. Harb rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Mualla b. Mansûr rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Suleyman b, Bilâl rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Suheyl babasından, o da Ebû Hurayra'den naklen rivayet etti ki:
Rasûlüullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuşlar: «Romalılar A'mâk'a yahud Dâbık'a inmedikçe kıyamet kopmayacaktır. Onların karşısına Medine'den o gün yeryüzü halkının en iyilerinden bir ordu çıkacaktır. Askerler saf bağladıkları vakit Romalılar bizimle, bizden esir alınanların arasını serbest bırakın : Onlarla harb edelim, diyecekler.

Müslümanlar da : Hayır! Vallahi sizinle din kardeşlerimizin arasını serbest bırakamayız. Cevabını vereceklerdir. Müteakiben onlarla harb edecekler ve üçte biri münhezim olup, Allah ebediyen kendilerine tevbe İlham etmeyecektir. Üçte biri de öldürülecek, Allah indinde şehitlerin en faziletlisi olacaklardır. Üçte biri ise fethedecek, ebediyen fitneye duçar olmayacaklardır.
Muteakiben İstanbul fethedilecektir. Gaziler kılıçlarını zeytin ağaçlarına asmış, ganimetleri taksim ederken anîden içlerinde şeytan : Gerçekten Mesih aileleriniz hakkında sizin yerinizi aldı, diye nâra atacak. Onlar da çıkacaklardır, bu Bâtıldır. Şam'a geldikleri vakit ise çıkacaktır. Gaziler harbe hazırlanır, saflarını düzeltirlerken namaz ikâme olunacak ve Meryem'in oğlu İsa (Aleyhis selâm) İnerek onların yanına gitmek isteyecektir. Allah'ın düşmanı onu gördüğü vakit tuzun suda eridiği gibi eriyecektir. Onu bıraksa kendiliğinden helak olacak, lâkin Allah onu eliyle tepeleyerek kanını onlara süngüsünde gösterecektir.
(Muslim, Fiten, Bab 9, Hadis no: 34 - 2897)


A'mak ile Dâbık yahud Dâbak Şam 'da Haleb yakınlarında İki yerdir. Hadîsdeki «Subû» kelimesi «Sebev» şeklinde de rivayet olunmuştur. Bu takdirde cümlenin mânâsı bizimle, bizden esir aldıklarınızın arasını serbest bırakın, demek olur.


Kâ'dî İyâd: «Doğrusu bu kelimenin subû şeklinde okunmasıdır. Ekser râvîler de onu bu şekilde rivayet etmişlerdir.» demişse de Nevevî : «Her iki rivayet de doğrudur. Çünkü onlar evvelâ esir alınmış, sonra kâfirleri esir etmişlerdir. Zamanımızda bu mevcuddur. Hattâ Şam ve Mısır 'dala İslâm askerlerinin ekserisi esir edilmiş. Sonra bugün Allah'a hamdolsun küffârı esir almaktadırlar...» diyor.


Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in A'mâka mı yoksa Dâbık'a mı buyurduğunda sekteden râvîdir. Hadîsin siyakından da anlaşılacağı vecihle üçte biri münhezim olacak askerler müslümanlardır. Bunlar bozulup kaçtıkları için Allah kendilerine tevbe ilham etmeyecek, firarda ısrar edeceklerdir.

«Gerçekten Mesih aileleriniz hakkında sizîn yerînîzî aldı...» cümlesinden murad; memleketinizde bıraktığınız aileleriniz Deccal'ın eline geçti demektir ki, bunun yalan ve bâtıl olduğu hadîs-i şerifte tasrih edilmiştir.
İsa (a.s.) hakkında kullanılan
«
فأمَّهم : (8) في ر : إمامهم emme» fiili imam oldu mânâsına değil, müslümanlara uymak, Peygamberlerinin sünnetini ele almak için yanlarına gitmek istedi, manasınadır.

Bâzıları bu fiildeki mansûb zamirin Deccalla tâbilerine ait olduğunu söylemişlerdir. Bu takdirde cümlenin mânâsı: İsa inerek Deccal'la tâbilerini ihlâk için kastedecektir, demek olur. İstanbul fethedilmiş, Rasûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in bu mucizesi de yerini bulmuştur.

***

حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ شُجَاعٍ، وَهَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، وَحَجَّاجُ بْنُ الشَّاعِرِ، قَالُوا حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ، - وَهُوَ ابْنُ مُحَمَّدٍ - عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي أَبُو الزُّبَيْرِ، أَنَّهُ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ، يَقُولُ سَمِعْتُ النَّبِيَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ ‏
" لاَ تَزَالُ طَائِفَةٌ مِنْ أُمَّتِي يُقَاتِلُونَ عَلَى الْحَقِّ ظَاهِرِينَ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ - قَالَ - فَيَنْزِلُ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ صلى الله عليه وسلم فَيَقُولُ أَمِيرُهُمْ تَعَالَ صَلِّ لَنَا ‏.‏ فَيَقُولُ لاَ ‏.‏ إِنَّ بَعْضَكُمْ عَلَى بَعْضٍ أُمَرَاءُ ‏.‏ تَكْرِمَةَ اللَّهِ هَذِهِ الأُمَّةَ ‏"‏ ‏.‏
247 - (156) Bize Velid b. Şucâ' ile Hârûn b. Abdillâh ve Haccâc b. eş-Şâir rivayet ettiler. Dediler ki: Bize Haccâc —ki İbni Muhammed'dir —, İbni Curayc'den rivayet etti. (Demiş ki): Bana Ebûfz-Zubeyr haber verdi ki, kendisi Câbir b. Abdillâhi şöyle derken işitmiş:
Ben Peygamber (AIeyhisselâm)'ı:
«Ummetimden bir taife hakka muzahir olarak (tâ) kıyamete kadar çarpışmakta devam edecektir. Sonra Meryem'in oğlu İsâ (Aleyhis Sellem) inecek; ve müslümanların emîri ona : Gel bize namaz kıldır, diyecek,
o da : Hayır, Allah'ın bu ummete bîr ikramı olmak üzere sizler birbirinize emirsiniz, diyecek.» buyururken işittim.

(Muslim, İman, bab 71, Hadis no: 247 - 156 )

es-Sa'lebî, ez-Zemahşerî ve başkalarının Ebu Hurayra (r.anh) yoluyla zikrettikleri rivayetlere göre ;
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Meryem oğlu İsa semadan Vefık diye adlandırılan Arz-ı mukaddesteki bir tepe üzerine, sarımtrak iki elbiseye bürünmüş olarak inecek. Saçları yağlanmış olacak, elinde de kendisi ile Deccal'i öldüreceği bir harbe bulunacak. İnsanlar ikindi namazında imamla namaz kıldıkları bir sırada Beytu'l-Makdis'e gelecek, imam geri çekilmek isteyecek, fakat İsa (a.s) onu öne geçirecek ve Muhammed (s.a.v.)'ın şeriati üzere arkasında namaz kılacak. Sonra da domuzları öldürecek, haçı kıracak, havra ve kiliseleri yıkacak, ona iman edenler mustesna, hristiyanları öldürecek."
[Musned, IV, 216; Hakim, Mustedrak, IV, 524; el-Heysemi, Mecmau'z-Zevaid, VII, 340, 342]


Ebu Hurayra'den şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: "İmamınız kendinizden iken -bir rivayette: sizden olan ile size imam olmuşken- Meryem oğlu (İsa) aranızda ineceği vakit haliniz ne olacak?"
İbn Ebi Zi'b dedi ki: "İmamınız sizden olan ile size imam olmuşken ne demek biliyor musun?
(el-Velid b. Muslim): Bana haber verirsen öğrenirim, dedim.
Dedi ki: Rabbinizin Kitabı ile peygamberiniz (s.a.v.)'ın sünneti ile size imamlık ederse" demektir.
[Muslim, I, 137; İbn Ebi Zi'b'in soru ve cevabı olmaksızın: Buhari, III, 1272; Musned, II, 336.]


İsâ (Aleyhisselâm)'in inişini bildiren hadislere göre İsâ (a.s.) bir sabah namazı zamanı Şam'a inecektir. Üzerinde açık sarı elbise bulunacak ve kendisini bir bulut getirecektir. Bulutun üzerinde İsâ (Aleyhisselâm) iki melek arasında ve onların omuzlarından tutunmuş vaziyette bulunacaktır. Onun indiğini duyunca hemen Yahudilerle Hıristiyanlar peyder pey istikbâle koşarak: «Biz senin ummetindeniz.» diyeceklersede İsâ (a.s.): «Yalan söylüyorsunuz!» diyerek kendilerini paylayacak ve ashabının ancak muhacirler olduğunu söyleyerek onların halîfesini arayacak, onu namaz kıldırırken görünce geri çekilerek: «Sen namazını kıldır. Allah senden radı olmuştur. Ben emir değil, ancak vezir olarak gönderildim.» diyecek, namazı her zamanki imam kıldıracaktır. Bir rivayete göre İsâ (a.s.) bundan sonra imâm olacaktır.


Ebu Hurayra (r.anh) anlatıyor:
"Rasûlullah (s.a.v.) (bir gün): "Bir tarafı karada bir tarafı da denizde olan bir şehir işittiniz mi?" diye sordular.
Oradakiler: "Evet!" deyince, şöyle buyurdular:
"ishakoğullarından yetmişbin kişi bu şehre sefer tertiplemedikçe Kıyamet kopmaz. Askerler şehre gelince konaklarlar. Ancak silahla savaşmazlar, tek bir ok dahi atmazlar. "Lâ ilâhe illAllahu vAllahu ekber!" derler.
Bunun üzerine şehrin denizdeki tarafı düşer.
Sonra askerler ikinci kere, "Lâ ilâhe illAllahu vAllahu ekber!" derler, şehrin diğer tarafı da düşer.
Sonra tekrar "Lâ ilahe illAlllahu vAllahu ekber!" derler.
Bu sefer onlara
(kapılar) açılır. Oradan şehre girerler ve şehrin ganimetini toplarlar.
Ganimetleri aralarında taksim ederlerken, yanlarına bir munâdi gelip: "Deccal çıktı!" diye bağırır.

Askerler her şeyi bırakıp geri dönerler."
(Muslim, Fiten, Bab 78, Hadis no: 2920)


**

Mehdi (a.s.) ahir zaman savaşlarında emirdir. Daha sonra aslen İsrailoğullarına Peygamber olarak gönderilmiş olan İsa (a.s.)'ın nuzulune rağmen hem kendisine hem İslam ordusuna namaz kıldırmaya devam etmiştir. Yine ahir zamanda Türkiye özelde İstanbul'un Mehdi tarafından tekbirlerle savaşsız feth olunacaktır. Türkiye ve İstanbul'un halkı İrtidat mı edecektir, Yoksa kafirler tarafından sürülecek midir gaybi meseledir. Bu konuda şimdilik susuyorum.

 
İmam Malik Çevrimdışı

İmam Malik

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Cevabınız için Allah sizden razı olsun.


Mehdi (a.s.) ahir zaman savaşlarında emirdir. Daha sonra aslen İsrailoğullarına Peygamber olarak gönderilmiş olan İsa (a.s.)'ın nuzulune rağmen hem kendisine hem İslam ordusuna namaz kıldırmaya devam etmiştir. Yine ahir zamanda Türkiye özelde İstanbul'un Mehdi tarafından tekbirlerle savaşsız feth olunacaktır. Türkiye ve İstanbul'un halkı İrtidat mı edecektir, Yoksa kafirler tarafından sürülecek midir gaybi meseledir. Bu konuda şimdilik susuyorum.

Bende zaten bu konuda bizden öncekilerin bir tevili yada Rasulullah ve Selef'in bir işareti olup olmadığını sormuştum.
Bunun dışında daha evvelde dediğim gibi Mehdi'nin bu savaşta emir olacağı ictihad ilemi sabit yoksa bir nas varmı?
Ama sizin cevabınızdan en azından o zaman, İstanbul halkının da kafir olacağı sonucu çıkıyor.
Bunları özellikle soruyorum zira bu hadisler Fırat kalkanı sürecinde, TSK'nın Dabıka müdahalesinde çok fazla istismar edildi. Ve istismar eden güruh, imamlarının mehdi olduğunu iddia etmiyor. En azından resmi açıklamalarında İstanbul halkını Müslüman görüyordu.
Bunun dışında tekbirler ile fethin, o zaman gelince İstanbul halkının Müslüman olacağını dolayısı ile İslam ordusu gelince onlara kapılarını açmak amacı ile tekbir getireceklerini söyleyen ve tekbirler ile fethi bu şekilde tevil eden bir başka güruh ortaya çıkmıştı.
 
Son düzenleme:
Üst Ana Sayfa Alt