Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Kur'an nedir? Tarifi nasıldır?

Alketa Çevrimdışı

Alketa

1 Milyoncu : )
İslam-TR Üyesi
.yani Abdulkadir Geylaniyi yardıma çağırmamın seni tdlefonla yardıma çağırmamdan farkı yoktur..çünkü, her ikinize de sesimi işittiren Allahtır.. Olsa olsa "Abdulkadir Geylaninin senin sesini işiteceğini ve yardımına geleceğini kabul etmiyorum" diyebilirsin o kadar..

Anlamadim ben
Bu nasil bir yardim ?
Yani Abdul Kadir Geylani'den hangi durumlarda yardim isteniyor?

Birinin başına bir durum geldiğinde en yakin komsunun kapisini tiklatirsin misal, adam hastadir arabasina atar goturur kanli canlı gözünün önünde biridir.

Diğeri vefat etmiş biri
Hangi durumda nasil ne şekil yardim isteniyor, hangi durumlarda sesini işitebiliyor orneksiz anlayamam ben bunu.

Bir insan hem isittigine ve yardim edecegine inaniyorsa nasil çağiriyor ?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
1-Elbette gemidekiler kurtulmak için Allaha yalvarırlar ve aynı zamanda fiili dua olan ve Allahın kudretinin bir perdesi olan sebeplere de yapışırlar..kurtulduklarında da şükür ve ibadetlerini Allaha yaparlar..hiç kimse onlara "niçin Allah varken insanlardan yardım istediniz, bu şirktir" demez...eğer yardım istediği sebebin hakıki müessir ve müstakil bir kadir olduğunu itikad ederse ve şükür ve ibadetini onlara yöneltirse şirk olur..bu meselede mahluklar arasında fark yoktur..öyle ise dirilere dua edip ibadet etmek ve yardım istemek şirk değil fakat ruhen diri olanlara yalvarıp yardım istemek şirktir düşüncesi yalnış bir itikadtır.
Allah (c.c.)'nin Ankebut ve İsra surelerinde misalini verdiği Muşrikler bile bu kadar şirke düşmemişti!
Dirilere dua edip ibadet etmek, yardım istemek şirk değil diyen sapık; Daha sen ne yapınca muşrik olacaksın?


2-Sadece bu dünyadan ahiret alemlerine göçmüş kimseler değil, diri olan bir kimse bile her halimizden haberdar değildir..öyle ise, "Allahın dua edip yalvarmamıza izin verdiği mahluklar ve izin vermediği mahluklar diye iki gruba ayırmak hatadır..kainatta hiç bir sebep dua ve ibadet edilmeye layık değildir..hristiyanlar hz İsadan yardım istediklerinden değil, ona uluhiyet verdiklerinden ve şükür ve ibadetlerinde onu Allaha şerik yaptıklarından şirke giriyorlar.. Yoksa isa aleyhisselamdan yardım isteyip, şükür ve ibadetlerini Allaha yapsalardı şirk olmazdı..çünkü, hz İsanın Allahın kudretiyle hareket eden bir mahluk..aynı senin ve benim gibi.

فَلَا تَدْعُ مَعَ اللَّهِ إِلَهًا آخَرَ فَتَكُونَ مِنَ الْمُعَذَّبِينَ
Allah ile birlikte başka bir İlah dua etme. O takdirde azab edilenlerden olursun.” (Şuara, 213)
وَلاَ تَدْعُ مِن دُونِ اللّهِ مَا لاَ يَنفَعُكَ وَلاَ يَضُرُّكَ فَإِن فَعَلْتَ فَإِنَّكَ إِذًا مِّنَ الظَّالِمِينَ
“Allah’tan başka (zatlara-ölülere-seyyidlere-) sana fayda ve zarar vermeyen şeylere de ibadet etme. Eğer böyle yaparsan, o takdirde şubhesiz ki sen zalimlerden (muşriklerden) olursun.” (Yunus, 106)

Ömer (r.anh)'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Hristiyanların İbni Meryem'i batıl üzere övdükleri gibi siz de beni övmekte aşırı gitmeyin. Şubhesiz ki ben bir kulum. Öyleyse benim için Allah'ın kulu ve Rasulu deyin."
(Buhari Enbiya: 48. Darımi Rıkak: 6S. Ahmed: 1/21-24. 47.)

İbni Mesud'un rivayet ettiği hadiste Rasulullah (s.a.v.):
"Aşırı gidenler mahvoldular" buyurmuş ve bunu üç defa tekrar etmiştir.
(Nesai Menasık: 217. İbn Mace Menasik: 63. Ahmed Musned: 1/215. 347. İbn Hıbban Mevarid. 1011. Hakim Mustedrek: 1/466. Elbani Ahadisussahiha: 1283.)

İbni Abbas'ın rivayet ettiği hadiste Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Sakın aşırı gitmeyin. Sizden öncekilerin helak olmalarının sebebi aşırı gitmeleri olmuştur."
(Muslim İlim: 7. Ahmed: 1 386. Ebu Davud Sünnet: 5.)

Rasulullah (s.a.v.) yaşarken bir munafık vardı , mûminlere durmadan eziyet ediyordu.
Bir gün Ebubekir Sıddik (r.anh) dedi ki : "Kalkın gidelim bu munafığa karşı Rasulullahtan yardım dileyelim".
Kalkıp Rasulullaha (s.a.v.) gittiler.
Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki : Benimle yardım
(istiğase) dilenilemez , Allahtan yardım (istiğase) dilenilir.
(Taberânî'nin "el-Mûcemu'l Kebir)


3-Cenabı Hak gözümüzün önünde bir kişiyi milyonlarca yerde temessül ettiriyor..herbiri binlerce kilometre uzakta olan milyarlarca kişiye sesini işittiriyor..halinden haberdar ediyor..milyonlarca kişinin sesini bir anda işittiriyor..fakat veli bir kuluna hususi bir keramet olarak sesimi işittirince ve temessül ettirince şirk oluyor öyle mi..bu nasıl olur..bu nasıl hükümdür..
Demagoji yaparak tlf, tv, radyo yayınını şirk itikadına delil getirmeye çalışman kişiyi muşriklikten çıkarmaz, aksine dibe batırır!

4-şirk itikada ait bir hükümdür..sebepler tesir ve icad bakımından birdir.. Ceseden diri olan seninle ruhen diri olan bir meyyit veya şehid olan bir kimse tesir ve icad yönünden farkı yoktur..her ikiniz de Allahın aciz kullarısınız..Vücudunuz Allahın kudreti ile devam ediyor..bu sebeple haşa şirk koşmaya izin verilen ve verilmeyen mahluklar diye mahlukatı ayırmanız yalnıştır..yani Abdulkadir Geylaniyi yardıma çağırmamın seni tdlefonla yardıma çağırmamdan farkı yoktur..çünkü, her ikinize de sesimi işittiren Allahtır.. Olsa olsa "Abdulkadir Geylaninin senin sesini işiteceğini ve yardımına geleceğini kabul etmiyorum" diyebilirsin o kadar..
Sen şirk itikadını peydahlayıp ifrazatını yayacaksın, ben de kabul etmiyorum diyeceğim o kadar he. Yani benim muşrik itikadde olduğumu yüzüme vurup insanları uyarma, beni ifşa etme diyorsun.

وَاِذَا سَاَلَكَ عِبَادٖي عَنّٖي فَاِنّٖي قَرٖيبٌؕ اُجٖيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ اِذَا دَعَانِۙ فَلْيَسْتَجٖيبُوا لٖي وَلْيُؤْمِنُوا بٖي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ
"Kullarım sana beni sorduklarında bilsinler ki şubhesiz ben yakınım, bana dua ettiğinde dua edenin dileğine karşılık veririm. Şu halde benim davetime gelsinler ve bana iman etsinler ki doğru yolu bulabilsinler." (Bakara 186)

فَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِؕ اِنَّكَ عَلَى الْحَقِّ الْمُبٖينِ
اِنَّكَ لَا تُسْمِــعُ الْمَوْتٰى وَلَا تُسْمِــعُ الصُّمَّ الدُّعَٓاءَ اِذَا وَلَّوْا مُدْبِرٖينَ
وَمَٓا اَنْتَ بِهَادِي الْعُمْيِ عَنْ ضَلَالَتِهِمْؕ اِنْ تُسْمِــعُ اِلَّا مَنْ يُؤْمِنُ بِاٰيَاتِنَا فَهُمْ مُسْلِمُونَ
O halde sen Allah’a güvenip dayan. Çünkü sen apaçık hakikat üzeresin.
Bil ki sen ölülere işittiremezsin, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
Sen körleri yanlış yoldan doğruya yönlendiremezsin. Sen (çağrını) ancak âyetlerimize inanıp teslim olanlara duyurabilirsin. (Neml 79 - 81)
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Abdulmuiz kardeşim iki asır önce bir kimse "ben bir kimsenin milyonlarca yerde temessül edeceğine ve binlerce kilometre uzaklıktaki milyonlarca insana sesini işittirip yardıma çağıracağına inanıyorum" deseydi böyle bir itikad şirk midir..
Kişinin teknolojik aletler yardımıyla uçması, konuşması, hava tahmininde bulunması, anne karnındaki çocuğunun cinsiyetini bilmesi keramet değildir. Hakkında nass olan meselelere hezeyanların ile sahihlemeye çalııyorsun. Sende (şimdilik) tevhid ve şirk akidesi zaafı var!
 
M Çevrimdışı

mübahis

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Kişinin teknolojik aletler yardımıyla uçması, konuşması, hava tahmininde bulunması, anne karnındaki çocuğunun cinsiyetini bilmesi keramet değildir. Hakkında nass olan meselelere hezeyanların ile sahihlemeye çalııyorsun. Sende (şimdilik) tevhid ve şirk akidesi zaafı var!

Esselamu Aleykum hocam.
Bildiğim -kadarı ile- İbni Teymiye vd Selefi ulema da rüyada görme veya kalbe ilham yolu ile zahiren gayb olan bazı şeylerin malum olacağını söylüyor. Hatta İbni Teymiyenin de(r.aleyh) bu tarz kerametlerini naklediyor talebesi ibn-i kayyım. Burada kişinin imanına zarar verecek olan ölçü nedir?
 
S Çevrimdışı

Sözlerci

Üye
İslam-TR Üyesi
Kişinin teknolojik aletler yardımıyla uçması, konuşması, hava tahmininde bulunması, anne karnındaki çocuğunun cinsiyetini bilmesi keramet değildir. Hakkında nass olan meselelere hezeyanların ile sahihlemeye çalııyorsun. Sende (şimdilik) tevhid ve şirk akidesi zaafı var!

Kardeşim, sakın nass dediğin şey senin vehmin olmasın..sakın kendi hatalı ve yanlış fikirlerini Kur'anmış gibi yutturma..bu meselede nass yok senin istikametsiz fikirlerin var.

Evet, şu soruma bir türlü cevap alamadım..bin km ötedeki insan aynı A.kadir geylani gibi Allahın aciz bir kulu değil mi..niçin bin km ötedeki bir kimseden "bana yardım et" demek şirk olmuyor da ahiret alemine göçmüş ruhanilerden yardım istemek şirk oluyor..Her ikisi de Allahın kudretiyle işiten ve vucudu devam eden mahluklar değil mi.. teknolıjik aletler olmadan aciz bir mahluktan yardım istemek şirk fakat teknolojik aletlerle aciz bir mahluktan yardım istemek şirk değil öyle mi..lütfen bu hurafeye Allah kelamını karıştırmayın..böyle saçma bir itikadın tevhid ile alakası yok..hakiki tevhidde ne ölü ve ne diri hiç kimseden onu müessir ve müstakil bir kadir telakki ederek yardım istenmez..bütün sebepler ve vasıtalar Allahın kudretinin birer perdesidir..

Ha..olsa olsa "ben a.kadir geylaninin yardıma geleceğini kabul etmiyorum" derseniz bir derece insafa yanaşırsınız..yoksa Allahın bin km ötedeki birini yardıma göndermesi şirk değil fakat bir şehidi veya ruhen diri birini yardıma göndermesi şirktir derseniz doğru olmaz..bu tevhid değil, tevhid-i hakikiden gafletten gelen istikametsiz bir fikirdir.
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeşim, sakın nass dediğin şey senin vehmin olmasın..sakın kendi hatalı ve yanlış fikirlerini Kur'anmış gibi yutturma..bu meselede nass yok senin istikametsiz fikirlerin var.

Evet, şu soruma bir türlü cevap alamadım..bin km ötedeki insan aynı A.kadir geylani gibi Allahın aciz bir kulu değil mi..niçin bin km ötedeki bir kimseden "bana yardım et" demek şirk olmuyor da ahiret alemine göçmüş ruhanilerden yardım istemek şirk oluyor..Her ikisi de Allahın kudretiyle işiten ve vucudu devam eden mahluklar değil mi.. teknolıjik aletler olmadan aciz bir mahluktan yardım istemek şirk fakat teknolojik aletlerle aciz bir mahluktan yardım istemek şirk değil öyle mi..lütfen bu hurafeye Allah kelamını karıştırmayın..böyle saçma bir itikadın tevhid ile alakası yok..hakiki tevhidde ne ölü ve ne diri hiç kimseden onu müessir ve müstakil bir kadir telakki ederek yardım istenmez..bütün sebepler ve vasıtalar Allahın kudretinin birer perdesidir..

Ha..olsa olsa "ben a.kadir geylaninin yardıma geleceğini kabul etmiyorum" derseniz bir derece insafa yanaşırsınız..yoksa Allahın bin km ötedeki birini yardıma göndermesi şirk değil fakat bir şehidi veya ruhen diri birini yardıma göndermesi şirktir derseniz doğru olmaz..bu tevhid değil, tevhid-i hakikiden gafletten gelen istikametsiz bir fikirdir.
Daha önce de anlattım ama aynı şeyi örnekmiş gibi verip duruyorsun. Bir insandan ve hatta makineden gücü dahilinde yardım istemek ve bunun ardında mümkün kılanın Allah olduğuna inanmak nasıl şirk olur. Mesela ben kanserim doktora diyorum ki beni iyileştir elinden geleni yap o da yapıyor ama şifa Allah’tan. Ama ben kanserim ve bu konuda bilgisi tecrübesi olmayan Abdülkadir geylaniye beni iyileştirmesini “söylüyorum” nasıl oluyorsa artık. Burda ölünün güç yetiremeyeceği açık değil mi?

Peki ben güç yetiremeyeceği açık olan kişiden güç yetiremeyeceği bir şeyi talep edersem ve bunu yapabileceğine inanırsam bu şirk değil midir? Değilse nedir? Aynı şekilde diri birinden güç yetiremeyeceği bir şey dilemek de şirk olur. Misal tedavisi bulunmamış aids hastalığı var ben diyorum ki doktor beni iyileştir sen bunu halledersin. Burda doktoru putlaştırmış oluyorum. Veya komşuma diyorum ki yarın havayı güneşli yap, gezmeye çıkacağım. Bu nasıl şirk olmaz yapabileceğine inanıyorsam? Veya uçaktayız türbülansa girdi ben pilota diyorum ki dikkatli sür bizi şuraya ulaştır. Allah ona o kabiliyeti vermiş tecrübe edindirmiş eğitim aldırmış. Ben de mümkün olan bir şeyi Allah’ın mümkün kılacağına inanarak yapıyorum. Ama bin km ötedeki kişi telefonla da arasam ruh çağırma seansı da yapsam o kişinin uçağı türbülansdan çıkarma kabiliyeti yoktur. Bu durumda ben ölü veya diri kişiye “olağanüstü güçler” atfetmiş oluyorum. Ama kimsenin kontrol edebileceği olağanüstü güçleri olamaz peygamberler hariç. Onlar da Allah’tan diler zaten.

Birinin rüyası çıkmış duası kabul olmuş vs olabilir mi? Tabi olabilir kimin başına gelmemiştir ki olmaz gibi görünen bir şeyin şıp diye olması? Ama bu kişinin kendi tecrübe ettiği mucizedir, kendini bağlar. Başkaları eğer bu kişiyi “olağanüstü” güçlerinden ötürü bir isteme makamı vs olarak görürse yine şirktir. Nazar boncukları muskalar türbeler düğümler vs vs vs bunların hepsi şirke götürür o yüzden asla kullanılmamalı övülmemelidir.
 
K Çevrimdışı

Kerbela Şehidi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Dua her türlü kabul olunur zaten, dünyada şimdi veya gelecekte tezahürünü görebiliriz, veya ahirette “dünyada tezahürünü görmediğimiz duaların” karşılığı bize sevap yazılır. Mesele o değil. Mesele milyarlarca müslüman hiç ümmetin refahı için dua etmedi mi? Etti, ben kendimden biliyorum. Kabul oldu mu? Oldu ama tezahürünü görmedim. Ama görseydik ne olurdu? Dünya hakimiyeti müslümanlarda olurdu, hiç fakir müslüman olmazdı, açlıktan susuzluktan ölen müslüman olmazdı, hastalanan müslüman olmazdı. Geçenlerde biri dua ediyorsun ama kabul olmuyor iç huzurunu sağlayamıyorsun minvalinde bir şey söyledi. Bu islamın yanlış din olduğunu mu gösterir? Allah kendine inanan kullarına neden bu kötülükleri reva görüyor? Müslümanlar neden aç susuz sefil? Çünkü burası imtihan dünyası. Her müslümanın her duası hemen kabul olsaydı dediğim gibi kafirler bunu görüp hemen iman ederdi. Okuyup üfleyen sihirbaz zatların “mucizeleri” gibi. Ama yok öyle yağma ve yok öyle kolaylık.

Kastettiğim şey bu değildi.
Sen dualara hemen icabet edilmemesinin hikmetinin "iman etmeğenin kalmayacağı" ve dolayısı ile imtihanın anlamsızlaşacağı olduğunu söyledin, ben buna karşı çıktım.
Yoksa en çok belaya düçar olan Peygamberler, sonra evliyadır genellikle. Bunda hemfikiriz
 
K Çevrimdışı

Kerbela Şehidi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Esselamu aleykum

Ancak ölülerin yardımda bulunacağı sabit olmamıştır. Onlardan yardım istemek de meşru kılınmamıştır. Dolayısıyla bu bir bidattir. Yardımın ölünün kendisinden geldiğine inanılırsa, ki avam arasında bu meydana gelebiliyor, bu şirke yol aralar. Bu sebeple en doğrusu istigase adetini terk etmektir.

Akhi burda kastettiğin bidat, 72 fırkanın bidatı gibi kişiyi ateşe götüren cinsten bidatmı? Yoksa hafif bidatlardanmı?
 
Repentant Çevrimdışı

Repentant

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Subhanallah kardeşler,gelir gelmez ikilik çıkarmak istemem elbette ama kan dondurucu yorumlar gördüm,başta kendi nefsim olmak üzere hepimiz tevhidimizi tekrar gözden geçirelim Allah sizi hayırla mükafatlandırsın.
 
Alketa Çevrimdışı

Alketa

1 Milyoncu : )
İslam-TR Üyesi
Kardeşim, sakın nass dediğin şey senin vehmin olmasın..sakın kendi hatalı ve yanlış fikirlerini Kur'anmış gibi yutturma..bu meselede nass yok senin istikametsiz fikirlerin var.

Evet, şu soruma bir türlü cevap alamadım..bin km ötedeki insan aynı A.kadir geylani gibi Allahın aciz bir kulu değil mi..niçin bin km ötedeki bir kimseden "bana yardım et" demek şirk olmuyor da ahiret alemine göçmüş ruhanilerden yardım istemek şirk oluyor..Her ikisi de Allahın kudretiyle işiten ve vucudu devam eden mahluklar değil mi.. teknolıjik aletler olmadan aciz bir mahluktan yardım istemek şirk fakat teknolojik aletlerle aciz bir mahluktan yardım istemek şirk değil öyle mi..lütfen bu hurafeye Allah kelamını karıştırmayın..böyle saçma bir itikadın tevhid ile alakası yok..hakiki tevhidde ne ölü ve ne diri hiç kimseden onu müessir ve müstakil bir kadir telakki ederek yardım istenmez..bütün sebepler ve vasıtalar Allahın kudretinin birer perdesidir..

Ha..olsa olsa "ben a.kadir geylaninin yardıma geleceğini kabul etmiyorum" derseniz bir derece insafa yanaşırsınız..yoksa Allahın bin km ötedeki birini yardıma göndermesi şirk değil fakat bir şehidi veya ruhen diri birini yardıma göndermesi şirktir derseniz doğru olmaz..bu tevhid değil, tevhid-i hakikiden gafletten gelen istikametsiz bir fikirdir.

Kardeş valla içim darlandi ya
Sana yaziyorlar iste
Orneklendiriyorlar veriyorlar cevap
Ayni seyi tekrar edip duruyorsun
Niye seçmece yapiyorsun anlamiyorum ki
Ne bu yuzuklerin efendisindeki aragornun ölü askerlerden yardim istemesi gibi mi
Nedir bu anlamiyorum ya hu.
Başka sekil anlat bin km den bi sıyrıl
Niye Peygamberden istenmiyor
Ya da niye veli kullar da
Diğer Peygamberler değil ?
 
S Çevrimdışı

Sözlerci

Üye
İslam-TR Üyesi
Peki ben güç yetiremeyeceği açık olan kişiden güç yetiremeyeceği bir şeyi talep edersem ve bunu yapabileceğine inanırsam bu şirk değil midir? Değilse nedir? Aynı şekilde diri birinden güç yetiremeyeceği bir şey dilemek de şirk olur.

Kardeşim, hakikatte insanın hiç bir şeye gücü yetmez..Mesela Hz İsa aleyhisselam Allahın kudreti ve izni olmadan ölüleri diriltemeyeceği gibi yürüyemez, konuşamaz ve yemek yiyemez..Bin km ötedeki bir insana senin sesini işittiren Allah olduğu gibi, yanındaki insana da sesini işittiren yine Allahtır...Öyle ise "insanın güç yetireceği şeyler ve güç yetiremeyeceği
şeyler diye ayırmak hatadır..Ruhanilere veya bir şehide Allahın sesimi işittirmesini ve yardımıma göndermesini akıldan uzak görmek ve buna şirk demek hakiki tevhidi bilmemekten geliyor.
 
طالب بن عايد Çevrimdışı

طالب بن عايد

انا لله وانا اليه راجعون
Süper Moderatör
Ne anlatsak boş.. Allah hidayet vermedikçe yapacak hiçbir şey yok..

Bunlara göre tevhid=vahdeti vucud/şuhud! Hakiki tevhid dediği budur! Yani "kulun hiçbir şeye gücü yetmez, yapan hep Allah'tır" derken bile aslında ilah olan Allah'ı kasdetmiyor, bilakis Allah'ın parçaları olduğuna inandıkları ölü veya diri mahlukatta bizzat Allah'ın kudretini görüyorlar! Yani Allah'ın aynası olduğunu düşündükleri zavallı mahlukatı ilahlaştırıyorlar! Bunlar Allah'ı birlemiyorlar, Allah swt ile mahlukatı birleştiriyorlar!!

Bunlara göre ölülerden, mahlukattan istimdad ettiklerinde; Allah gizli bir vaadi varmış ve buna mecburmuş gibi (bir de ayıb olmasın diye "Allah'ın izniyle"!?) Allah'ın parçaları(ortakları) saydıkları o mahlukata bu bilgiyi ulaştırıyor ve onlar da Allah'ın izniyle?! Allah'ın yardımına koşuyorlar, ve Allah'ın işini üstleniyorlar..

Hâşa, summe hâşa ve kellâ
 
kâtib Çevrimdışı

kâtib

لَا إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّٰهُ
İslam-TR Üyesi
Esselamu Âleykum we Rahmatullâhi we Berekâtuh


Bir de Abdulkadir Geylani yardım isteyenleri nasıl duyuyormuş(!) merak ettim
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeşim, hakikatte insanın hiç bir şeye gücü yetmez..Mesela Hz İsa aleyhisselam Allahın kudreti ve izni olmadan ölüleri diriltemeyeceği gibi yürüyemez, konuşamaz ve yemek yiyemez..Bin km ötedeki bir insana senin sesini işittiren Allah olduğu gibi, yanındaki insana da sesini işittiren yine Allahtır...Öyle ise "insanın güç yetireceği şeyler ve güç yetiremeyeceği
şeyler diye ayırmak hatadır..Ruhanilere veya bir şehide Allahın sesimi işittirmesini ve yardımıma göndermesini akıldan uzak görmek ve buna şirk demek hakiki tevhidi bilmemekten geliyor.
Ya neden aracı koşuyorsun? Neden Allah’ın duanı kabul ettiğine ve seni bu işten aracısız kurtarabileceğine inanmıyorsun? Bunu düşünmek zaten tevhidin aslına aykırı! Neden illa “benim Allah’la olan irtibatım yetmez irtibatı daha sağlam olduğu söylenen kişileri aracı edineyim?” Diye düşünüyorsun veya bu düşünceni tevhide yamamaya çalışıyorsun? Değildir vallahi değildir.

aracılığı kaldırmak islamın en büyük reformudur! Bu konuda yazmıştım ama yine link veriyorum. Link

Aracı kurumu şirke götürür lütfen yazıyı okuyun burda tekrar tekrar zararlarından bahsetmek istemiyorum.
 
S Çevrimdışı

Sözlerci

Üye
İslam-TR Üyesi
Ya neden aracı koşuyorsun? Neden Allah’ın duanı kabul ettiğine ve seni bu işten aracısız kurtarabileceğine inanmıyorsun? Bunu düşünmek zaten tevhidin aslına aykırı! Neden illa “benim Allah’la olan irtibatım yetmez irtibatı daha sağlam olduğu söylenen kişileri aracı edineyim?” Diye düşünüyorsun veya bu düşünceni tevhide yamamaya çalışıyorsun? Değildir vallahi değildir.

aracılığı kaldırmak islamın en büyük reformudur! Bu konuda yazmıştım ama yine link veriyorum. Link

Aracı kurumu şirke götürür lütfen yazıyı okuyun burda tekrar tekrar zararlarından bahsetmek istemiyorum.
Kardeşim bana bu cevabı yazarken bile aracı kullanıyorsun.
 
S Çevrimdışı

Sözlerci

Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeş valla içim darlandi ya
Sana yaziyorlar iste
Orneklendiriyorlar veriyorlar cevap
Ayni seyi tekrar edip duruyorsun
Niye seçmece yapiyorsun anlamiyorum ki
Ne bu yuzuklerin efendisindeki aragornun ölü askerlerden yardim istemesi gibi mi
Nedir bu anlamiyorum ya hu.
Başka sekil anlat bin km den bi sıyrıl
Niye Peygamberden istenmiyor
Ya da niye veli kullar da
Diğer Peygamberler değil ?
Kardeşim, nasıl ki bütün ümmetlerde bazı şahıslara bazı hususi faziletler verilmiş..öyle de a.kadir geylani gibi bazı hususi zatlara da öyle hususi özellikler verilmiş ki öldükten sonra da aynı hayattaki gibi tasarrufları devam eder..
 
S Çevrimdışı

Sözlerci

Üye
İslam-TR Üyesi
Esselamu Âleykum we Rahmatullâhi we Berekâtuh


Bir de Abdulkadir Geylani yardım isteyenleri nasıl duyuyormuş(!) merak ettim
Sen nasıl duyuyorsan..
 
S Çevrimdışı

Sözlerci

Üye
İslam-TR Üyesi
Ne anlatsak boş.. Allah hidayet vermedikçe yapacak hiçbir şey yok..

Bunlara göre tevhid=vahdeti vucud/şuhud! Hakiki tevhid dediği budur! Yani "kulun hiçbir şeye gücü yetmez, yapan hep Allah'tır" derken bile aslında ilah olan Allah'ı kasdetmiyor, bilakis Allah'ın parçaları olduğuna inandıkları ölü veya diri mahlukatta bizzat Allah'ın kudretini görüyorlar! Yani Allah'ın aynası olduğunu düşündükleri zavallı mahlukatı ilahlaştırıyorlar! Bunlar Allah'ı birlemiyorlar, Allah swt ile mahlukatı birleştiriyorlar!!

Bunlara göre ölülerden, mahlukattan istimdad ettiklerinde; Allah gizli bir vaadi varmış ve buna mecburmuş gibi (bir de ayıb olmasın diye "Allah'ın izniyle"!?) Allah'ın parçaları(ortakları) saydıkları o mahlukata bu bilgiyi ulaştırıyor ve onlar da Allah'ın izniyle?! Allah'ın yardımına koşuyorlar, ve Allah'ın işini üstleniyorlar..

Hâşa, summe hâşa ve kellâ
Kardeşim sen tarlayı sürerken veya ağzına ilaç atarken Allahın yardımına mı koşmuş oluyorsun haşa..
 
Üst Ana Sayfa Alt