Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Kur'an nedir? Tarifi nasıldır?

طالب بن عايد Çevrimdışı

طالب بن عايد

انا لله وانا اليه راجعون
Süper Moderatör
Kardeşim, bana Kur'an ayetlerinin bütün manalarının anlatıldığı ders verildiği bir Kur'an tefsiri gösterebilir misiniz..
Bütün manalar demiş miyim kardeşim? Başka anlamlara çevirmeyelim.
Kardeşim, dikkat edersen hiç kimse Risale-i Nurun binlerce sayfasında ders verilen Tevhid, haşir, ahiret, nübüvvet ve diğer imani meseleleri tenkid edip bir kusur bulamıyor..Mahrem olan ve zaten herkese gösterilmeyen ve herkese lüzumu bulunmayan bir meseleye sathi bir tarzda makam ve maksat bilinmeden kulaktan dolma bilgilerle itiraz ediliyor..Bu da Risale-i Nurun hakkaniyetinin bir delilidir..her ne ise..



Şayet itiraz "sayfanın kucağına düşme" keyfiyeti ise, İmamı Gazali bu hususu veciz bir şekilde açıklamıştır: "Onlar vahiyle Peygamber'e (a.s.m.) nâzil olduğu vakit, İmam-ı Ali'ye (r.a.) emretti; "Yaz." O da yazdı, sonra nazmetti."



Netice olarak; Hz. Ali'nin (r.a.) Sekine mâhiyetinde İsm-i Azam duasını nazmetme keyfiyetine mazhar olmasının Ehl-i Sünnet perspektifinde bir sakıncası yoktur. Bu Hz. Ali'ye inen bir vahiy değildir, Efendimiz (asm)'e inen İsmi Azam duasının, Hz. Ali'ye bildirilmesidir.
Sizi şuradaki hakikatlere davet ediyorum;
 
S Çevrimdışı

Sözlerci

Üye
İslam-TR Üyesi
Haşrolunmayı ve ahireti anlamak için Metin’e gerek mi var? Öleceğiz ve nasıl ki kışın ölü görünen bir ağaç ilkbaharda Allah’ın lütfuyla diriliyorsa öyle dirileceğiz. Allah zaten anlamamız için örneklendirmiş Kuranda. Daha ne?
........

birbirimizi, derdimiz dini yaymak o Din en anlaşılabilir en kolay biçimiyle aktarılmalıdır ki alim olmayan halk da anlasın.

Kardeşim, verdiğin ayet değil, ayetin çok manslarından bir meali..yani sen Risale-i Nurda geçen binlerce Kur'an manalarından birini söyledin sadece..şimdi biri sana "Kur'an yetmiyor mu ki Kur'anın manasını yazıyorsun" dese ne kadar manasız ve mantıksız bir cümle olur öyle değil mi..Bunun gibi Risale-i Nurda ders verilen Kur'an hakikatleri için "Kur'an varken Kur'an ayetlerinin manalarını Risale-i Nurda anlatmaya ve ders vermeye ne gerek var' demek ne kadar manasız bir söz olur öyle değil mi..sen Kur'anda ders verilen haşir ve ahiret hakkında binlerce ayetinden bir tek manayı söyledin..Fakat, ayetlerin ders verdiği bunun gibi hadsiz deliller ve manalar var..Bu manaların hadsiz dereceleri var..Onların da tahkıki olarak ders verilmesi lazımdır ki Risale-i Nur bunu yapıyor..

Dediğim gibi, zaten Risale-i Nur Kur'anı en kolay, en anlaşılır ve en tahkiki bir tarzda ders veriyor ve herkes derecesine göre istifade ediyor..Maksadımı daha iyi anlatmak için size bir soru sorabilir miyim..mesela, ben bir lise talebesi olsam zerrelerin Allahın kudretiyle hareket eden küçücük memurlar olduğunu Risale-i Nurdan daha kolay bana izah ve ispat eder misiniz..cevabınızı bekliyorum.
 
S Çevrimdışı

Sözlerci

Üye
İslam-TR Üyesi
Bütün manalar demiş miyim kardeşim? Başka anlamlara çevirmeyelim.

Sizi şuradaki hakikatlere davet ediyorum;

Kardeşim, tefsirden maksat Kur'an ayetlerindeki manaların ders verilmesidir..

Oradaki itirazlara cevap tekrar tekrar verilmiş..şu anda onları yazsam çok uzun olur..her bir itiraz, çok sathi, makam ve maksada, siyak ve sibaka bakılmadan yapılmış...bu sebeple her bir meseleyi teker teker sorarsanız cevap veririz inşallah..
 
طالب بن عايد Çevrimdışı

طالب بن عايد

انا لله وانا اليه راجعون
Süper Moderatör
Kardeşim, tefsirden maksat Kur'an ayetlerindeki manaların ders verilmesidir..

Oradaki itirazlara cevap tekrar tekrar verilmiş..şu anda onları yazsam çok uzun olur..her bir itiraz, çok sathi, makam ve maksada, siyak ve sibaka bakılmadan yapılmış...bu sebeple her bir meseleyi teker teker sorarsanız cevap veririz inşallah..
Hiçbir cevab göremiyorum ama..
Tamam. Tek tek ve kısa net bir şekilde gidelim, kaçmak yok.

Said Nursi, Abdulkadir Geylani'den(rahimehullah) istimdad ediyor, bu konuyu KENDİN açıkla.

Ölen(veya ulaşmaya hiçbir imkanı olmayan) bir kişi yardıma gelir mi?
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeşim, verdiğin ayet değil, ayetin çok manslarından bir meali..yani sen Risale-i Nurda geçen binlerce Kur'an manalarından birini söyledin sadece..şimdi biri sana "Kur'an yetmiyor mu ki Kur'anın manasını yazıyorsun" dese ne kadar manasız ve mantıksız bir cümle olur öyle değil mi..Bunun gibi Risale-i Nurda ders verilen Kur'an hakikatleri için "Kur'an varken Kur'an ayetlerinin manalarını Risale-i Nurda anlatmaya ve ders vermeye ne gerek var' demek ne kadar manasız bir söz olur öyle değil mi..sen Kur'anda ders verilen haşir ve ahiret hakkında binlerce ayetinden bir tek manayı söyledin..Fakat, ayetlerin ders verdiği bunun gibi hadsiz deliller ve manalar var..Bu manaların hadsiz dereceleri var..Onların da tahkıki olarak ders verilmesi lazımdır ki Risale-i Nur bunu yapıyor..

Dediğim gibi, zaten Risale-i Nur Kur'anı en kolay, en anlaşılır ve en tahkiki bir tarzda ders veriyor ve herkes derecesine göre istifade ediyor..Maksadımı daha iyi anlatmak için size bir soru sorabilir miyim..mesela, ben bir lise talebesi olsam zerrelerin Allahın kudretiyle hareket eden küçücük memurlar olduğunu Risale-i Nurdan daha kolay bana izah ve ispat eder misiniz..cevabınızı bekliyorum.
Bakın, biz Kuranı incelemeyin içindeki güzellikleri keşfetmeyin demiyoruz. Bunun tek yolu risaleyi nur değil diyoruz. Zaten risalei nur insan yazımı içinde çokça hata barındıran bir kitap serisi. Siz bu hataları düzeltin, dili sadeleştirin ve insanlar için daha anlaşılır hale getirin. Yoksa bu kadar arapça farsça kelimeyi ancak sözlükten bakarak anlayabilir halk, o da bir kere bakar sonra tekrar unutur. Araştırma anlamsız kalır. Kalıcı olarak anlayabilmek için sizin de tahminimce yaptığınız tahsil gibi bir tahsil gerekir ki insanlar buna vakit ayırmaz. Açıkçası bu ağdalı dili anlamaya çalışmaya harcadığınız süreyi arapça öğrenmeye harcasaydınız zaten kendi tefsirinizi yazabilir hale gelebilirdiniz. Ama ben sizi anlıyorum, şöyle adam akıllı enine boyuna Kuran araştırması/incelemesi yapılmıyor ülkemizde. Bu konuda çok gerideyiz. Bu sebeple de geçmişte yazılan kapsamlı bir eser günümüzde kutsal mahiyetteymiş gibi sahipleniliyor. Mesela ingilizcede akademik anlamda pek çok inceleme yapılıyor. Adamlar Nisa 34teki tek bir kelime olan nüşuzla alakalı doktora tezi yazıyorlar 100 sayfa. The Bitter Lot of the Rebellious Wife: Hierarchy, Obedience, and Punishment in Q. 4:34: Journal of Qur'anic Studies: Vol 23, No 2 Biz de hala yüz yıl önce yazılmış tefsirleri yürürlükten kaldıramayalım. Neden? çünkü muadili yok. Bunu tabiki övmek için söylemiyorum sadece bir realite olduğunu düşünüyorum.
 
S Çevrimdışı

Sözlerci

Üye
İslam-TR Üyesi
Hiçbir cevab göremiyorum ama..
Tamam. Tek tek ve kısa net bir şekilde gidelim, kaçmak yok.

Said Nursi, Abdulkadir Geylani'den(rahimehullah) istimdad ediyor, bu konuyu KENDİN açıkla.

Ölen(veya ulaşmaya hiçbir imkanı olmayan) bir kişi yardıma gelir mi?

Kardeşim, biz bu meselede daha ilerisini itikad ediyoruz. Yani, sadece ruhen diri olup, ahiret alemine göç etmiş kişiler değil, yanında hem ruhen hem de ceseden yanında olan bir kimse de Allahın havl ve kuvveti ve izni olmadan senin sesini işitemez ve senin yardımına gelemez..yani sadece ruhen diri olanları değil, ceseden diri olanlara da sesini işittiren, gördüren ve senin yardımına gönderen Allahtır..Kainatta hiç bir şeyin kendi başına hareketi yoktur..sebepler ve vasıtalar Allahın kudretine birer perdedir..sadece ruhen diri olanlardan değil, ceseden de bu dünyada diri olanlardan onları hakiki fail, hakiki mucid ve müessir itikad ederek yardım istemek şirktir..İşte Abdulkadir Geylani de her mahluk gibi vücudu Allahın kayyumiyeti ile devam eden ve Allahın izin ve kudreti ile hareket eden ve aynı yanındaki biri gibi Allahın kudretiyle ve izni ile işiten, gören bir varlıktır..Nasıl ki yanındaki bir kimseye senin sesini işittirmesi ve senin yardımına göndermesi şirk değildir..öyle de Allahın ruhen diri olan birine de senin sesini işitip yardım ettirmesi şirk değildir..çünkü zaten icad ve tasarruf ve tesir bakımından bütün mahluklar aynıdır..

Elhasıl, Abdulkadir Geylaninin yardıma gelmesinin ve yardım etmesinin yanındaki birinin yardım etmesinden farkı yoktur..her ikisi de Allahın izni ve kudreti ile varlıklarını devam ettirip, hareket ediyorlar..(bu başlangıç cümlelerimfi..bu meselede anlamadığınız yere veya soracağınız sorulara göre cevap vereceğim inşaalksh)
 
طالب بن عايد Çevrimdışı

طالب بن عايد

انا لله وانا اليه راجعون
Süper Moderatör
Kardeşim, biz bu meselede daha ilerisini itikad ediyoruz. Yani, sadece ruhen diri olup, ahiret alemine göç etmiş kişiler değil, yanında hem ruhen hem de ceseden yanında olan bir kimse de Allahın havl ve kuvveti ve izni olmadan senin sesini işitemez ve senin yardımına gelemez..yani sadece ruhen diri olanları değil, ceseden diri olanlara da sesini işittiren, gördüren ve senin yardımına gönderen Allahtır..Kainatta hiç bir şeyin kendi başına hareketi yoktur..sebepler ve vasıtalar Allahın kudretine birer perdedir..sadece ruhen diri olanlardan değil, ceseden de bu dünyada diri olanlardan onları hakiki fail, hakiki mucid ve müessir itikad ederek yardım istemek şirktir..
Bu kısmı hepimiz biliyoruz kardeşim.

Ateistlerin şu saçma sorularına benziyor mantık;
Allah kaldıramayacağı taşı yaratabilir mi?

Bu sorunun cevabı kılıçtır, çünkü böyle bir soru yoktur!
Ben de sana "Allah dilerse şöyle yapabilir mi" diye sormadım, Allah swt böyle birşey dilememiş zaten aksine reddetmiştir!
İşte Abdulkadir Geylani de her mahluk gibi vücudu Allahın kayyumiyeti ile devam eden ve Allahın izin ve kudreti ile hareket eden ve aynı yanındaki biri gibi Allahın kudretiyle ve izni ile işiten, gören bir varlıktır..Nasıl ki yanındaki bir kimseye senin sesini işittirmesi ve senin yardımına göndermesi şirk değildir..öyle de Allahın ruhen diri olan birine de senin sesini işitip yardım ettirmesi şirk değildir..çünkü zaten icad ve tasarruf ve tesir bakımından bütün mahluklar aynıdır..

Elhasıl, Abdulkadir Geylaninin yardıma gelmesinin ve yardım etmesinin yanındaki birinin yardım etmesinden farkı yoktur..her ikisi de Allahın izni ve kudreti ile varlıklarını devam ettirip, hareket ediyorlar..(bu başlangıç cümlelerimfi..bu meselede anlamadığınız yere veya soracağınız sorulara göre cevap vereceğim inşaalksh)
Euzubilleh..
Abdulkadir Geylani'nin(rahimehullah) kayyum olduğunu kim size haber verdi?
 
S Çevrimdışı

Sözlerci

Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeşim,
Bu kısmı hepimiz biliyoruz kardeşim.
Ateistlerin şu saçma sorularına benziyor mantık;
Allah kaldıramayacağı taşı yaratabilir mi?
Bu sorunun cevabı kılıçtır, çünkü böyle bir soru yoktur!
Ben de sana "Allah dilerse şöyle yapabilir mi" diye sormadım, Allah swt böyle birşey dilememiş zaten aksine reddetmiştir!

Euzubilleh..
Abdulkadir Geylani'nin(rahimehullah) kayyum olduğunu kim size haber verdi?
Kardeşim,
1-"Cenab-ı Hak, Abdulkadir Geylani'ye senin sesini işittirmez ve yardıma göndermez..yanınızdaki birinden yardım isteyebilirsiniz fakat ruhen diri olan birinden yardım isteyemezsiniz..isterseniz şirktir" hükmünü çıkaracağımız hangi ayet veya hadis var?

2-Abdulkadir Geylani kayyumdur demedim..senin kayyumun Allah olduğu gibi Abdulkadir Geylaninin kayyumu da Allahtır dedim..yani senin de onun da vücudu Allahın kudreti ile devam ediyor..Ruhların baki olduğu ve şehitlerin hay olduğu da zaten Kur'anın nassı..

3-Ben de size bir soru sorayım.."şirk" zamana göre değişir mi..mesela iki asır önce şirk olan bir şey bu asırda sevap ve hayır olabilir mi..cevabınızı bekliyorum..
 
S Çevrimdışı

Sözlerci

Üye
İslam-TR Üyesi
Bu kadar arapça farsça osmanlıca kelimeli metinleri anlamışsınız da bir ŞİRK'i anlamamışsınız. Yazıklar olsun.
Yanılıyorsunuz kardeşim..Abdulkadir Geylaninin sesimizi işitmesi ve yardıma gelmesi en basit ve en sathi bir tevhid mertebesidir..Fakat tevhid-i hakıkiyi tahkıki olarak ihata edemeyen bazı kardeşlerimiz bu basit tevhid mertebesinde boğuluyorlar..varlığı Allahın kudretiyle devam eden, aciz bir mahluka Cenabı Hakkın sesimi işittirmesi ve yardıma vesile kılması nasıl şirk olur..olsa olsa "ben Allahın sesimi bu zata işittireceğini ve yardıma göndereceğini kabul etmiyorum" dersin o kadar.
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
1-"Cenab-ı Hak, Abdulkadir Geylani'ye senin sesini işittirmez ve yardıma göndermez..yanınızdaki birinden yardım isteyebilirsiniz fakat ruhen diri olan birinden yardım isteyemezsiniz..isterseniz şirktir" hükmünü çıkaracağımız hangi ayet veya hadis var?

Bunlar yardımın yalnız Allah’tan gelebileceğine değinen ayetler.
  • Mü'minun Suresi, 56. ayet: Biz onların hayırlarına koşuyoruz (veyayardım ediyoruz)? Hayır, onlar şuurunda değiller.
  • Bakara Suresi, 45. ayet: Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, şüphesiz, huşû duyanların dışındakiler için ağır (bir yük)dır.
  • Bakara Suresi, 48. ayet: Ve hiç kimsenin, hiç kimse adına bir şey ödemeyeceği, hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği, hiç kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının.
  • Al-i İmran Suresi, 122. ayet: .... Oysa Allah onların (Velisi) yardımcısıydı. Artık mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etmelidir.
  • Al-i İmran Suresi, 150. ayet: Hayır, sizin Mevlanız Allah'tır. O, yardım edenlerin en hayırlısıdır.
  • Nisa Suresi, 45. ayet: Allah, sizin düşmanlarınızı daha iyi bilendir; bir veli (en güvenilir bir dost) olarak Allah yeter, bir yardımcı olarak da Allah yeter.
  • Kehf Suresi, 44. ayet: İşte burada (bu durumda) velayet (yardımcılık, dostluk) hak olan Allah'a aittir. O, sevap bakımından hayırlı, sonuç bakımından hayırlıdır.
  • Şura Suresi, 31. ayet: Siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakacak değilsiniz. Ve sizin Allah'ın dışında ne bir veliniz vardır, ne bir yardımcınız.
  • Duhan Suresi, 41. ayet: O gün, bir dost dosttan herhangi bir şeyle yarar sağlayamaz. Ve onlara yardım edilmez.
Bunlar Allah’tan başka yardım edebilecek bir güç olamayacağına değinen ayetler.
  • Nisa Suresi, 173. ayet: …kendileri için Allah'tan başka bir (vekil) koruyucu dost ve yardımcı bulamayacaklardır.
  • Ankebut Suresi, 22. ayet: Siz yerde ve gökte (Allah'ı) aciz bırakamazsınız. Sizin Allah'ın dışında veliniz yoktur, yardım edeniniz de yoktur.
  • Ahzab Suresi, 17. ayet: De ki: "Size bir kötülük isteyecek olsa sizi Allah'tan koruyacak, veya size bir rahmet isteyecek olsa (buna engel olacak) kimdir?" Onlar, kendileri için Allah'ın dışında ne bir veli, ne bir yardımcı bulamazlar.
  • Enfal Suresi, 10. ayet: ... Allah'ın Katından başkasında nusret (zafer ve yardım) yoktur. Hiç şüphesiz Allah üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
  • Bakara Suresi, 107. ayet: (Yine) Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur.
  • Kehf Suresi, 43. ayet: Allah'ın dışında ona yardım edecek bir topluluk yoktu, kendi kendine de yardım edemedi.
  • Secde Suresi, 4. ayet: Allah; gökleri, yeri ve ikisi arasında olanları altı günde yarattı, sonra arşa istiva etti. Sizin O'nun dışında bir yardımcınız ve şefaatçiniz yoktur. Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?
  • Tevbe Suresi, 116. ayet: Gerçek şu ki, göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır; diriltir ve öldürür. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur.
  • Şura Suresi, 46. ayet: Onların Allah'ın dışında kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onun için hiçbir (çıkış) yolu yoktur.

Peki bu ayrımlar neden önemli? Çünkü insanlar ben şu türbeye dua ediyorum her seferinde işim görülüyor demek ki işe yarıyor diye düşünebilir. Halbuki bu yine Allah’ın dilemesiyle olur ve fakat kişi yardımın Allah’tan değil başka bir yerden geldiğine inandığı için şirke düşmüş olur.

Bir şey istemek, dua etmek zorunlu olarak ibadettendir çünkü ibadet tapınılana yapılır ve tapınılanın herşeye gücünün yettiği düşünülerek yapılır. Bu nedenle herşeye gücü yeten sadece Allah olduğu için sadece ondan isteriz, ona ibadet ederiz.
Bu da zaten hepimizin bildiği Fatiha suresinde geçer.
Bu noktada Türkiye’deki ünlü cemaatlerden ayrılıyoruz. Zaten internete Allah’tan başkasından yardım istemek yazınca sayfa sayfa bunun normal olduğu anlatılıyor. Akıl alır gibi değil ama zaten cemaat tarikat işi akıl işi değil taklit işidir. Neyse konumuza dönersek, diyelim bir kişi düştü bu gavs mavs tuzağına, şeyhinin onun için ahiret gününde şahitlik yapacağına inanıyor. O zaman şu ayetlere muhataptır. Allah samimi inananları bu gaflete düşmekten korusun.

Bunlar Allah’tan başka bir gücün yardım edebileceğine inananların yanlışta olduğuna değinen ayetler.
  • Araf Suresi, 192. ayet: Oysa (bu şirk koştukları güçler ve nesneler) ne onlara bir yardıma güç yetirebilir, ne kendi nefislerine yardım etmeğe.
  • Araf Suresi, 197. ayet: O'ndan başka taptıklarınız ise size yardıma güç yetiremezler, kendilerine de.
  • Yasin Suresi, 74. ayet: Yardım görürler umuduyla, Allah'tan başka İlahlar edindiler.
  • Yasin Suresi, 75. ayet: Onların (o İlahların) kendilerine yardım etmeye güçleri yetmez; oysa kendileri onlar için hazır bulundurulmuş askerlerdir.
  • Ahkaf Suresi, 28. ayet: Bu durumda, Allah'ı bırakıp yakınlık (sağlamak) için edindikleri ilahlar, onlara yardım etselerdi ya. Hayır, onlar, kendilerinden kaybolup gittiler. Bu (yalancı ilahlar ve onlara yükledikleri), onların yalanları ve uydurduklarıdır.
  • Mülk Suresi, 20. ayet: Rahmana karşı size yardım edecek olan kimmiş? Şu sizin ordunuz mu? Kafirler yalnızca bir gurur (kesin bir aldanış) içindedirler.
 
طالب بن عايد Çevrimdışı

طالب بن عايد

انا لله وانا اليه راجعون
Süper Moderatör
Kardeşim,

Kardeşim,
1-"Cenab-ı Hak, Abdulkadir Geylani'ye senin sesini işittirmez ve yardıma göndermez..yanınızdaki birinden yardım isteyebilirsiniz fakat ruhen diri olan birinden yardım isteyemezsiniz..isterseniz şirktir" hükmünü çıkaracağımız hangi ayet veya hadis var?

2-Abdulkadir Geylani kayyumdur demedim..senin kayyumun Allah olduğu gibi Abdulkadir Geylaninin kayyumu da Allahtır dedim..yani senin de onun da vücudu Allahın kudreti ile devam ediyor..Ruhların baki olduğu ve şehitlerin hay olduğu da zaten Kur'anın nassı..

3-Ben de size bir soru sorayım.."şirk" zamana göre değişir mi..mesela iki asır önce şirk olan bir şey bu asırda sevap ve hayır olabilir mi..cevabınızı bekliyorum..
SubhanAllahi amme yuşrikûn..
Bu nasıl bir inançtır, maazAllah..
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Yanılıyorsunuz kardeşim..Abdulkadir Geylaninin sesimizi işitmesi ve yardıma gelmesi en basit ve en sathi bir tevhid mertebesidir..Fakat tevhid-i hakıkiyi tahkıki olarak ihata edemeyen bazı kardeşlerimiz bu basit tevhid mertebesinde boğuluyorlar..varlığı Allahın kudretiyle devam eden, aciz bir mahluka Cenabı Hakkın sesimi işittirmesi ve yardıma vesile kılması nasıl şirk olur..olsa olsa "ben Allahın sesimi bu zata işittireceğini ve yardıma göndereceğini kabul etmiyorum" dersin o kadar.

Sübhanallah şirke tevhid demek de ne demek
 
طالب بن عايد Çevrimdışı

طالب بن عايد

انا لله وانا اليه راجعون
Süper Moderatör
Toplamda 3 soru sordum ve sonucu hepimiz gördük;
1- Kur'an'ın tüm ayetlerini işlememesine rağmen, Kur'an tefsiri demeye devam etti..

2- Ali'ye(r.a) vahiy verildiğini kabullendi ve hikmetini bizim anlayamayacağımızı belirtti..

3- Ölülerin dunyaya gelebileceğini ve onlardan istimdad edilebileceğini "tevhid" adı altında iddia etmeye devam etti..

Ben daha birşey sormayacağım, sonuç ortada..

Allah swt ıslah etsin hidayet versin.
 
S Çevrimdışı

Sözlerci

Üye
İslam-TR Üyesi

Pangea kardeşim, burada Abdulkadir Geylani'den yardım istenmek hangi ayette yasaklanıyor..yanındaki biri de aciz fakir biri...niçin Allahtan değil de ondan yardım istiyorsun..
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Yanılıyorsunuz kardeşim..Abdulkadir Geylaninin sesimizi işitmesi ve yardıma gelmesi en basit ve en sathi bir tevhid mertebesidir..Fakat tevhid-i hakıkiyi tahkıki olarak ihata edemeyen bazı kardeşlerimiz bu basit tevhid mertebesinde boğuluyorlar..varlığı Allahın kudretiyle devam eden, aciz bir mahluka Cenabı Hakkın sesimi işittirmesi ve yardıma vesile kılması nasıl şirk olur..olsa olsa "ben Allahın sesimi bu zata işittireceğini ve yardıma göndereceğini kabul etmiyorum" dersin o kadar.
Bir kişi ya gavs ya Abdülkadir geylani dediğinde “yardıma” gelen vallahi şeytandan başkası değildir. Zaten şeytan o kişinin Allahtan başkasından yardım talep etmesini sağlamıştır. Şirke düşürmüştür. Bir de şirkini pekiştirmek için “yardım” ın geldiğine inandı mı o kişi, tamam işte müşrik. Bir de bunu ben denedim hep işe yarıyor diye anlatan zırtapozlar var. Bkz. Cübbelinin videosu adam açık açık diyor ki oku oku oku işe yaramıyor, ya gavs diyorum hemen işim çözülüyor. Oku oku dediği de büyük ihtimal dua ve ayet vb. Yani Allah’ın kelamı işe yaramıyor gavs deyince işe yarıyor diyor adam. Halbuki farkında değil. Allah onu sınıyor. Her müslümanın her duasının hemen kabul olduğunu düşünün, dünyada iman etmeyen mi kalırdı? Ama hayır Allah bize böyle “mucizeler” vermiyor çünkü herkes serbest iradesiyle islamı arayıp bulup iman etmek zorunda. Yoksa cennet ve cehennemin anlamı kalır mıydı? Herkes cennete giderdi zaten. Ama bu imtihan dünyası. Senin o anki idrakinle işe yaramıyor gibi görünen duaya sımsıkı sarılıp başka yollara sapmamaktır iman. Ne gelirse gelsin Allah’tan geldiğine inanmaktır. Ne Yani uçak türbülansa girdi, ayet okudum dua okudum işe yaramadı, Abdülkadir’i çağırdım işe yaradı, İsa’ya iman ettim işe yaradı, Buda’yı andım işe yaradı, krişnayı andım işe yaradı mı diyeceğiz? Bu şirk değil de nedir? Allah Allah dersin, gerekirse o uçak düşer ve sen şehit olursun! Yine de puta ruha taşa sarılmazsın işte tevhid budur.
 
S Çevrimdışı

Sözlerci

Üye
İslam-TR Üyesi
Toplamda 3 soru sordum ve sonucu hepimiz gördük;
1- Kur'an'ın tüm ayetlerini işlememesine rağmen, Kur'an tefsiri demeye devam etti..

2- Ali'ye(r.a) vahiy verildiğini kabullendi ve hikmetini bizim anlayamayacağımızı belirtti..

3- Ölülerin dunyaya gelebileceğini ve onlardan istimdad edilebileceğini "tevhid" adı altında iddia etmeye devam etti..

Ben daha birşey sormayacağım, sonuç ortada..

Allah swt ıslah etsin hidayet versin.

Öncelikle, bu mesele bitmedi ki..başta kaçmak yok diyen sendin..sorularımı tekrarlıyorum:

1-iki asır önce şirk olan bir hüküm bu asırda tevhid sevap ve hayır olabilir mi?
2-Abdulkadir Geylaniden yardım istemenin şirk olduğunu nereden çıkarıyorsun?

Cevaplarını bekliyorum.
 
S Çevrimdışı

Sözlerci

Üye
İslam-TR Üyesi
Bir kişi ya gavs ya Abdülkadir geylani dediğinde “yardıma” gelen vallahi şeytandan başkası değildir. Zaten şeytan o kişinin Allahtan başkasından yardım talep etmesini sağlamıştır. Şirke düşürmüştür. Bir de şirkini pekiştirmek için “yardım” ın geldiğine inandı mı o kişi, tamam işte müşrik. Bir de bunu ben denedim hep işe yarıyor diye anlatan zırtapozlar var. Bkz. Cübbelinin videosu adam açık açık diyor ki oku oku oku işe yaramıyor, ya gavs diyorum hemen işim çözülüyor. Oku oku dediği de büyük ihtimal dua ve ayet vb. Yani Allah’ın kelamı işe yaramıyor gavs deyince işe yarıyor diyor adam. Halbuki farkında değil. Allah onu sınıyor. Her müslümanın her duasının hemen kabul olduğunu düşünün, dünyada iman etmeyen mi kalırdı? Ama hayır Allah bize böyle “mucizeler” vermiyor çünkü herkes serbest iradesiyle islamı arayıp bulup iman etmek zorunda. Yoksa cennet ve cehennemin anlamı kalır mıydı? Herkes cennete giderdi zaten. Ama bu imtihan dünyası. Senin o anki idrakinle işe yaramıyor gibi görünen duaya sımsıkı sarılıp başka yollara sapmamaktır iman. Ne gelirse gelsin Allah’tan geldiğine inanmaktır. Ne Yani uçak türbülansa girdi, ayet okudum dua okudum işe yaramadı, Abdülkadir’i çağırdım işe yaradı, İsa’ya iman ettim işe yaradı, Buda’yı andım işe yaradı, krişnayı andım işe yaradı mı diyeceğiz? Bu şirk değil de nedir? Allah Allah dersin, gerekirse o uçak düşer ve sen şehit olursun! Yine de puta ruha taşa sarılmazsın işte tevhid budur.

Yanındaki birini veya bir ambjlans çağırıp yardım istediği zaman yardıma gelen insan kılığına girmiş bir cin veya şeytan olabilir..ne oldu..şimdi şirk mi oldu..yanındaki biri veya bir doktor aciz mahluklar değil mi niçin Allahı bırakıp onlardan yardım istiyorsun

Madem öyle bu soruyu sana da sorayım:iki asır önce şirk olan bir hüküm zamanımızda hayır ve sevap ve tevhidin delili olabilir mi
 
K Çevrimdışı

Kerbela Şehidi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Her müslümanın her duasının hemen kabul olduğunu düşünün, dünyada iman etmeyen mi kalırdı? Ama hayır Allah bize böyle “mucizeler” vermiyor çünkü herkes serbest iradesiyle islamı arayıp bulup iman etmek zorunda. Yoksa cennet ve cehennemin anlamı kalır mıydı

Abla bu doğru değil. Evet her duanın kabul olunmamasının imtihan yönü vardır ama bu imtihan senin dediğin gibi "Öyle olsa iman etmeyenmi kalırdı" değil. Eğer dualara hemen icabet edilmemesinin hikmeti bu olsa Peygmaberlerin duaları hemen kabul olurdu zira onlarda bu illet sözkonusu değil. Ama yine de pek çok dualarına hemen icabet edilmemiştir, bunu bizzat bizim peygamberimizin hayatında biliyoruz.
Dualara icabetin gecikmesinin hikmeti, bu dünyanın zorluk ve meşakkat alemi olmasıdır, insanların daha çok iman etmesi endişesi değil.
Evet dünya imtihan dünyasıdır, her istediğimiz olmaz. Dualara hemen icabet edilse yine insanlar iman etmez, kayanın içinden deve çıkarana, ayı ikiye bölene, ölüleri diriltene iman etmedi insanlık, kendi duası kabul oluncamı iman edecek?
Sonuç olarak Allah, "Eğer ben böyle yaparsam herkes iman eder zaten imtihanın anlamı kalmaz en iyisi biraz zorlaştırayım" demez.
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi


Pangea kardeşim, burada Abdulkadir Geylani'den yardım istenmek hangi ayette yasaklanıyor..yanındaki biri de aciz fakir biri...niçin Allahtan değil de ondan yardım istiyorsun..
Abdülkadir geylani kim ya? (Kim olduğunu biliyorum kişilerin onu şirklerini yaymak için kullandıklarını da) ama o kim? Ahmet kim Mehmet kim? Allah herkesin adını tanımını mı verecekti? Ebediyete kadar tüm insanlığa gönderilmiş mesajında? Sadece bana dua edin sadece benden isteyin diyor başkasının gücü yetmez diyor aldanmayın diyor daha ne desin illa kuranda “Abdülkadir geylaniden talep etmeyin” mi yazacaktı? Şaka mı bu? İnsanlardan “nezaketen” veya niyetini belli etmek için istersin ama sonucun Allah’tan geldiğine iman edersin. Anne makası uzatır mısın? Cümlesiyle ya gavs yetiş arasındaki farkı anlayamıyor musunuz? Bu Arapça Farsça Osmanlıca dolu metinleri anlayayım derken aklınız çok bulanmış. Herşeye bir gizem mertebe anlam yükleyeceğiz diye gerçeği göremez olmuşsunuz. Allah ıslah etsin etmiyorsa da imha etsin.
 
Üst Ana Sayfa Alt