Bunlar yardımın yalnız Allah’tan gelebileceğine değinen ayetler.
- Mü'minun Suresi, 56. ayet: Biz onların hayırlarına koşuyoruz (veyayardım ediyoruz)? Hayır, onlar şuurunda değiller.
- Bakara Suresi, 45. ayet: Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, şüphesiz, huşû duyanların dışındakiler için ağır (bir yük)dır.
- Bakara Suresi, 48. ayet: Ve hiç kimsenin, hiç kimse adına bir şey ödemeyeceği, hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği, hiç kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının.
- Al-i İmran Suresi, 122. ayet: .... Oysa Allah onların (Velisi) yardımcısıydı. Artık mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etmelidir.
- Al-i İmran Suresi, 150. ayet: Hayır, sizin Mevlanız Allah'tır. O, yardım edenlerin en hayırlısıdır.
- Nisa Suresi, 45. ayet: Allah, sizin düşmanlarınızı daha iyi bilendir; bir veli (en güvenilir bir dost) olarak Allah yeter, bir yardımcı olarak da Allah yeter.
- Kehf Suresi, 44. ayet: İşte burada (bu durumda) velayet (yardımcılık, dostluk) hak olan Allah'a aittir. O, sevap bakımından hayırlı, sonuç bakımından hayırlıdır.
- Şura Suresi, 31. ayet: Siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakacak değilsiniz. Ve sizin Allah'ın dışında ne bir veliniz vardır, ne bir yardımcınız.
- Duhan Suresi, 41. ayet: O gün, bir dost dosttan herhangi bir şeyle yarar sağlayamaz. Ve onlara yardım edilmez.
Bunlar Allah’tan başka yardım edebilecek bir güç olamayacağına değinen ayetler.
- Nisa Suresi, 173. ayet: …kendileri için Allah'tan başka bir (vekil) koruyucu dost ve yardımcı bulamayacaklardır.
- Ankebut Suresi, 22. ayet: Siz yerde ve gökte (Allah'ı) aciz bırakamazsınız. Sizin Allah'ın dışında veliniz yoktur, yardım edeniniz de yoktur.
- Ahzab Suresi, 17. ayet: De ki: "Size bir kötülük isteyecek olsa sizi Allah'tan koruyacak, veya size bir rahmet isteyecek olsa (buna engel olacak) kimdir?" Onlar, kendileri için Allah'ın dışında ne bir veli, ne bir yardımcı bulamazlar.
- Enfal Suresi, 10. ayet: ... Allah'ın Katından başkasında nusret (zafer ve yardım) yoktur. Hiç şüphesiz Allah üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
- Bakara Suresi, 107. ayet: (Yine) Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur.
- Kehf Suresi, 43. ayet: Allah'ın dışında ona yardım edecek bir topluluk yoktu, kendi kendine de yardım edemedi.
- Secde Suresi, 4. ayet: Allah; gökleri, yeri ve ikisi arasında olanları altı günde yarattı, sonra arşa istiva etti. Sizin O'nun dışında bir yardımcınız ve şefaatçiniz yoktur. Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?
- Tevbe Suresi, 116. ayet: Gerçek şu ki, göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır; diriltir ve öldürür. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur.
- Şura Suresi, 46. ayet: Onların Allah'ın dışında kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onun için hiçbir (çıkış) yolu yoktur.
Peki bu ayrımlar neden önemli? Çünkü insanlar ben şu türbeye dua ediyorum her seferinde işim görülüyor demek ki işe yarıyor diye düşünebilir. Halbuki bu yine Allah’ın dilemesiyle olur ve fakat kişi yardımın Allah’tan değil başka bir yerden geldiğine inandığı için şirke düşmüş olur.
Bir şey istemek, dua etmek zorunlu olarak ibadettendir çünkü ibadet tapınılana yapılır ve tapınılanın herşeye gücünün yettiği düşünülerek yapılır. Bu nedenle herşeye gücü yeten sadece Allah olduğu için sadece ondan isteriz, ona ibadet ederiz.
Bu da zaten hepimizin bildiği Fatiha suresinde geçer.
Bu noktada Türkiye’deki ünlü cemaatlerden ayrılıyoruz. Zaten internete Allah’tan başkasından yardım istemek yazınca sayfa sayfa bunun normal olduğu anlatılıyor. Akıl alır gibi değil ama zaten cemaat tarikat işi akıl işi değil taklit işidir. Neyse konumuza dönersek, diyelim bir kişi düştü bu gavs mavs tuzağına, şeyhinin onun için ahiret gününde şahitlik yapacağına inanıyor. O zaman şu ayetlere muhataptır. Allah samimi inananları bu gaflete düşmekten korusun.
Bunlar Allah’tan başka bir gücün yardım edebileceğine inananların yanlışta olduğuna değinen ayetler.
- Araf Suresi, 192. ayet: Oysa (bu şirk koştukları güçler ve nesneler) ne onlara bir yardıma güç yetirebilir, ne kendi nefislerine yardım etmeğe.
- Araf Suresi, 197. ayet: O'ndan başka taptıklarınız ise size yardıma güç yetiremezler, kendilerine de.
- Yasin Suresi, 74. ayet: Yardım görürler umuduyla, Allah'tan başka İlahlar edindiler.
- Yasin Suresi, 75. ayet: Onların (o İlahların) kendilerine yardım etmeye güçleri yetmez; oysa kendileri onlar için hazır bulundurulmuş askerlerdir.
- Ahkaf Suresi, 28. ayet: Bu durumda, Allah'ı bırakıp yakınlık (sağlamak) için edindikleri ilahlar, onlara yardım etselerdi ya. Hayır, onlar, kendilerinden kaybolup gittiler. Bu (yalancı ilahlar ve onlara yükledikleri), onların yalanları ve uydurduklarıdır.
- Mülk Suresi, 20. ayet: Rahmana karşı size yardım edecek olan kimmiş? Şu sizin ordunuz mu? Kafirler yalnızca bir gurur (kesin bir aldanış) içindedirler.