İlmi Konu Kur'an'daki Sünnet

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
K Çevrimdışı

Kafası Karışık

Üye
İslam-TR Üyesi
Zaten bu kaynakların(devletin) kendisi cübbeli gibi uydurukçu muşrikleri de yetiştirip destekliyor aynı zamanda Mustafa ifsadoğlu gibi inkarcı muşrikleri vb vs yetiştirip destekliyor!! Herşeyi bir kenara bırak hadi diyelim hadisleri de bir kenara bırak(haşa) hiç bu uydurukçulardan veya inkarcılardan birinin Kur'an'da onlarca belki yüzlerce defa geçen cihad ayetleriyle amel ettiklerini gördün mü?? Artık şahsen benim hocalara kaynaklara inancım böyle şekillendi kardeşim; hayatında, dilinde veya en azından kalbinde cihada ve mucâhidlere desteği olmayan hiçbir zatın gözümde beş kuruş değeri yoktur.. Sizin bir kere teraziniz sorunlu kardeşim, iddia ettiğiniz gibi Kur'an size ölçü olsaydı sunnetin bize mutlaka!! sahih bir şekilde ulaşması gerektiğini kendiniz görürdünüz!!
Adamlar kitap ve makale yazarken kaynağını da göstererek yazıyor. Mesela Buhârî'nin Ebu Hanife'yi cerh rivayetleri bizzat Buhârî'nin kendisine isnat edilen eserlerinde yer alıyor ve sadece bir kaynaktan değil birçok kaynaktan doğrulanabiliyor. Şayet Arapça biliyorsanız ve bu kaynaklara ulaşabiliyorsanız konuyu tetkik edip açıklayabilir misiniz? Benim burada bu konuyu açma sebebim Buhârî'yi veya hadis kaynaklarını reddetmek değildir; bilgisi yeterli olan kişilerin konuya açıklama getirme ihtimalidir.
 
طالب بن عايد Çevrimiçi

طالب بن عايد

انا لله وانا اليه راجعون
Frm. Yöneticisi
Adamlar kitap ve makale yazarken kaynağını da göstererek yazıyor. Mesela Buhârî'nin Ebu Hanife'yi cerh rivayetleri bizzat Buhârî'nin kendisine isnat edilen eserlerinde yer alıyor ve sadece bir kaynaktan değil birçok kaynaktan doğrulanabiliyor. Şayet Arapça biliyorsanız ve bu kaynaklara ulaşabiliyorsanız konuyu tetkik edip açıklayabilir misiniz? Benim burada bu konuyu açma sebebim Buhârî'yi veya hadis kaynaklarını reddetmek değildir; bilgisi yeterli olan kişilerin konuya açıklama getirme ihtimalidir.
Samimi bir şekilde araştırıyorsan inşaAllah bilgisi olan abilerimiz size yardımcı olmaya çalışabilir kardeşim. Burada adminler cevab vermeyebilir! Uygun yere yeni bir konu aç ve elindeki dökümanları derli toplu bir şekilde maddeler halinde yaz ve öyle cevabını bekle.
Şunları da aktarayım; maalesef bu şubhe hastalığı insanı heder edip husrana götürebilen bir illettir. Öncelikle eğer şubhe başladıysa sıkıntı büyük.. Benim bir abim de Mustafa ifsadoğlu başta olmak üzere birtakım tahrif ehlinin kötü etkisine maruz kalmıştı ve abim cübbeli gibi muşrik şaklabanlara karşı olmak için bunları dinlerken şubhe ve ardından inkar hastalığına yakalanmıştı! Yıllarca hiçbir delile ikna olmuyordu en son Kur'an'dan da şubhelenmeye başladı çünkü inkar ettiği hadislere/sunnete kendisini zaten Kur'an yönlendiriyordu! Bu şubhe hastalığı o kadar derinleşmişti ki hadisi kabul etmemek için Kur'an'dan şubhelenmeye yöneldi! En son boşlukta kaldı! Sonra bir ateist gibi düşünmeye koyuldu! Özet geçiyorum: Bir yaratıcının olması gerektiğini iyice anladıktan sonra, yaratıcının eksiksiz ve benzersiz sıfatları olması gerektiğine ve kullarına mesajı olması gerektiği gerçekliğine ulaştı, sonra bu mesajın bir de taşıyıcıları olması gerektiğine ulaştı, sonra bu mesajı taşıyanların bize uygulamalı örnek olmaları gerektiğine ulaştı, sonra bu mesajın yaratıcının eksiksiz sıfatlarıyla korunması gerektiğine ulaştı ve korunan bu mesajın taşıyıcısının ve örnekliğinin de korunması gerektiğine aşina oldu ve elhamdulillah şimdi daha iyi bir durumda. Tabi bunların hepsi Allah'ın verdiği hidayet ve kulun samimiyeti ile olur. Allah'ın saptırdığını kimse hidayete erdiremez, Allah'ın hidayet verdiğini de kimse saptıramaz. Allah swt hepimizi şubhelerden ve ardından onu mutlaka! takib edecek olan inkardan muhafaza etsin, bizleri razı olduğu dinde sabit kılsın ve razı olduğu hâl ile öldürsün. Amin
Şunu da buraya bırakayım; Çözüldü - İmam Buhari ve Bazı Alimlerin Ebu Hanife'ye Eleştirilerine Nasıl Cevab Verilir?
 
Son düzenleme:
K Çevrimdışı

Kafası Karışık

Üye
İslam-TR Üyesi
Samimi bir şekilde araştırıyorsan inşaAllah bilgisi olan abilerimiz size yardımcı olmaya çalışabilir kardeşim. Burada adminler cevab vermeyebilir! Uygun yere yeni bir konu aç ve elindeki dökümanları derli toplu bir şekilde maddeler halinde yaz ve öyle cevabını bekle.
Şunları da aktarayım; maalesef bu şubhe hastalığı insanı heder edip husrana götürebilen bir illettir. Öncelikle eğer şubhe başladıysa sıkıntı büyük.. Benim bir abim de Mustafa ifsadoğlu başta olmak üzere birtakım tahrif ehlinin kötü etkisine maruz kalmıştı ve abim cübbeli gibi muşrik şaklabanlara karşı olmak için bunları dinlerken şubhe ve ardından inkar hastalığına yakalanmıştı! Yıllarca hiçbir delile ikna olmuyordu en son Kur'an'dan da şubhelenmeye başladı çünkü inkar ettiği hadislere/sunnete kendisini zaten Kur'an yönlendiriyordu! Bu şubhe hastalığı o kadar derinleşmişti ki hadisi kabul etmemek için Kur'an'dan şubhelenmeye yöneldi! En son boşlukta kaldı! Sonra bir ateist gibi düşünmeye koyuldu! Özet geçiyorum: Bir yaratıcının olması gerektiğini iyice anladıktan sonra, yaratıcının eksiksiz ve benzersiz sıfatları olması gerektiğine ve kullarına mesajı olması gerektiği gerçekliğine ulaştı, sonra bu mesajın bir de taşıyıcıları olması gerektiğine ulaştı, sonra bu mesajı taşıyanların bize uygulamalı örnek olmaları gerektiğine ulaştı, sonra bu mesajın yaratıcının eksiksiz sıfatlarıyla korunması gerektiğine ulaştı ve korunan bu mesajın taşıyıcısının ve örnekliğinin de korunması gerektiğine aşina oldu ve elhamdulillah şimdi daha iyi bir durumda. Tabi bunların hepsi Allah'ın verdiği hidayet ve kulun samimiyeti ile olur. Allah'ın saptırdığını kimse hidayete erdiremez, Allah'ın hidayet verdiğini de kimse saptıramaz. Allah swt hepimizi şubhelerden ve ardından onu mutlaka! talib edecek olan inkardan muhafaza etsin, bizleri razı olduğu dinde sabit kılsın ve razı olduğu hâl ile öldürsün. Amin
Şimdi tarihî olarak baktığımız zaman en eski Kur'an metnine karbon 14 testi yapıldığı zaman Peygamber Efendimiz'in ve 4 halifenin yaşadığı dönemi de kapsayan bir zaman aralığında olduğu görülmüş. Bu bakımdan inançsız biri Kur'an'ın sonradan yazılmadığını nereden biliyorsun dese işte gayrimüslimlerin yaptığı karbon 14 testi bile var diyebiliyoruz. Yahut biri Hafs ve Verş rivayetlerini öne sürüp Kur'an değiştirildi dese İngiltere'den Dr. Adrian Brockett, Hafs ve Verş rivayetlerini karşılaştırmış ve kıraat farklarının anlama tesir etmeyecek şekilde tutarlı olduğu neticesine varmıştır diyebiliyoruz çünkü bunlar maddî olarak delillendirilebilen konular. Ancak Buhârî ile ilgili ve diğer hadis kaynakları ile ilgili maddî deliller ya bulunamıyor ya da çok az. Eldeki en eski hadis yazmasını araştırdığım zaman Muvatta'ya ait olduğu iddia edilen bazı fragmanlar bulunduğu ile ilgili bir yazıya rastladım. Arapça bilenler belki daha fazla maddî delile ulaşıp paylaşabilirler. Şahsen ağırlıklı olarak Türkçe ve İngilizce kaynakları inceleyebiliyorum.
 
طالب بن عايد Çevrimiçi

طالب بن عايد

انا لله وانا اليه راجعون
Frm. Yöneticisi
Şimdi tarihî olarak baktığımız zaman en eski Kur'an metnine karbon 14 testi yapıldığı zaman Peygamber Efendimiz'in ve 4 halifenin yaşadığı dönemi de kapsayan bir zaman aralığında olduğu görülmüş. Bu bakımdan inançsız biri Kur'an'ın sonradan yazılmadığını nereden biliyorsun dese işte gayrimüslimlerin yaptığı karbon 14 testi bile var diyebiliyoruz. Yahut biri Hafs ve Verş rivayetlerini öne sürüp Kur'an değiştirildi dese İngiltere'den Dr. Adrian Brockett, Hafs ve Verş rivayetlerini karşılaştırmış ve kıraat farklarının anlama tesir etmeyecek şekilde tutarlı olduğu neticesine varmıştır diyebiliyoruz çünkü bunlar maddî olarak delillendirilebilen konular. Ancak Buhârî ile ilgili ve diğer hadis kaynakları ile ilgili maddî deliller ya bulunamıyor ya da çok az. Eldeki en eski hadis yazmasını araştırdığım zaman Muvatta'ya ait olduğu iddia edilen bazı fragmanlar bulunduğu ile ilgili bir yazıya rastladım. Arapça bilenler belki daha fazla maddî delile ulaşıp paylaşabilirler. Şahsen ağırlıklı olarak Türkçe ve İngilizce kaynakları inceleyebiliyorum.
Yeterli cevabı aldığını düşünüyorum. Eğer Kur'an, sunnete/hadise yönlendirmeseydi dediklerin mantıklı olabilirdi! Şimdi bu şubhe sorularını ya yukarıda açıkladığım şekilde bir konuda düzgün bir şekilde yaz ya da bizzat Kur'an'a sor; niye beni uyduruk şeylere yönlendiriyorsun, niye beni cevabsız sorularla uğraştırıyorsun vb vs(haşa). Çünkü düğüm Kur'an'da! Kur'an'a göre şuan sunnet/hadis mevcudiyeti mecburdur eğer kendini o ayetlere muhatab olmaktan kurtarabilirsen, cevabını Allah'a verebileceksen şubhende batmaya devam etmekte serbestsin..
 
K Çevrimdışı

Kafası Karışık

Üye
İslam-TR Üyesi
Yeterli cevabı verdiğim düşünüyorum. Eğer Kur'an sunnete/hadise yönlendirmeseydi dediklerin mantıklı olurdu! Şimdi bu şubhe sorularını ya yukarıda açıkladığım şekilde bir konuda düzgün bir şekilde yaz ya da bizzat Kur'an'a sor; niye beni uyduruk şeylere yönlendiriyorsun, niye beni cevabsız sorularla uğraştırıyorsun(haşa). Çünkü düğüm Kur'an'da! Kur'an'a göre şuan sunnet/hadis mevcudiyeti mecburdur eğer kendini o ayetlere muhatab olmaktan kurtarabilirsen, cevabını Allah'a verebileceksen şubhende batmaya devam etmekte serbestsin..
Bakın ben hadislere itibar edilmez demiyorum. Mesela birtakım insanlar Buhârî'yi kabul etmezsen kâfir olursun diyebiliyor. Buhârî 258'de vefat etmiş, tanınması H. 400/500'li yıllar. Mesela Ebu Hanife ictihatlarını yaparken Kütüb-i Sitte henüz yazılmamıştı. Şimdi bir kişi çıkıp Ebu Hanife'nin ictihatları yanlıştı zira o Kütüb-i Sitte'ye bakmamıştı diyebilir mi?

Peygamber Efendimiz'in söylediği sözlere elbette itibar edilir ama Buhârî'nin veya diğer hadis kaynaklarının güvenilir olup olmadığı tartışılabilir.
buhari.png
 
طالب بن عايد Çevrimiçi

طالب بن عايد

انا لله وانا اليه راجعون
Frm. Yöneticisi
Bakın ben hadislere itibar edilmez demiyorum. Mesela birtakım insanlar Buhârî'yi kabul etmezsen kâfir olursun diyebiliyor. Buhârî 258'de vefat etmiş, tanınması H. 400/500'li yıllar. Mesela Ebu Hanife ictihatlarını yaparken Kütüb-i Sitte henüz yazılmamıştı. Şimdi bir kişi çıkıp Ebu Hanife'nin ictihatları yanlıştı zira o Kütüb-i Sitte'ye bakmamıştı diyebilir mi?

Peygamber Efendimiz'in söylediği sözlere elbette itibar edilir ama Buhârî'nin veya diğer hadis kaynaklarının güvenilir olup olmadığı tartışılabilir.Ekli dosyayı görüntüle 25224
Bu kadar cevaba rağmen hala buraya şubheni kusmaya devam ediyorsan, ne halin varsa görebilirsin.. Boşuna samimi araştırmacı rolüne bürünme!! Çünkü sana bu şubhelerine ne şekilde cevab alabileceğini açıkladığım halde ısrarla buraya yazıyorsun!!
 
K Çevrimdışı

Kafası Karışık

Üye
İslam-TR Üyesi
Bu kadar cevaba rağmen hala buraya şubheni kusmaya devam ediyorsan, ne halin varsa görebilirsin.. Boşuna samimi araştırmacı rolüne bürünme!! Çünkü sana bu şubhelerine ne şekilde cevab alabileceğini açıkladığım halde ısrarla buraya yazıyorsun!!
Karşınızdaki kişiyi itham ederek cevap vermiş olmuyorsunuz. Ben en baştan hadisler üzerinden yapılan açıklamaları dikkate aldığımı belirttim.

Verdiğiniz linkte kanıt diye sayılanlara bakarsanız mesela Firebrî zaten Buhârî'nin talebesidir. Onun söylediği rivayet edilen söz Firebrî'nin vefatından kaç yıl sonra yazılmış? Yazan kişi o bilgiyi nereden almış?
 
eL_Muhacir Çevrimiçi

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi

 
K Çevrimdışı

Kafası Karışık

Üye
İslam-TR Üyesi

Gönderdiğiniz linke baktım. Yalnız benim kafama takılan konu mesela sahabelerin hadis yazdığından bahsediliyor (hatta ben bunu daha tafsilatlı anlatan kaynaklardan da okudum) ancak ne sahabe ne de tabiin döneminden kalma bir eser bulamadım. Hadis yazılmasının yasaklandığına dair rivayetleri ise farklı tevil edenler bulunduğu için hadis inkârcıları bu rivayetleri kendi iddialarına delilmiş gibi gösterebiliyor.

Benim takıldığım konu bazı bilgilerin peygamberimizin vefatından 400-500 yıl sonra yazılan kaynaklardaki rivayetlerle açıklanmaya çalışılması daha eski kaynaklara gidilememesi. Mesela Buhârî'ye isnat edilen kitaplar kendisi vefat ettikten çok sonra istinsah edilmiş. Birilerinin bu zaman zarfında Buhârî'nin çalışmalarına birtakım ilaveler yapmış, Buhârî'nin nakletmemiş olduğu birtakım rivayetleri de çalışmalarına eklemiş olmadığını ne şekilde ispat edebiliriz? Yahut rical kaynaklarının birçoğu ravilerin vefat tarihlerinden çok sonra yazılmış kitaplar. Ayrıca rical kitaplarında "güvenilir değildir" demenin dışında gıybete ve hatta iftiraya varan ifadelere yer verildiği görülebiilyor. Birinin güvenilir değildir dediğine bir başkası sika bir ravidir de diyebiliyor. Ebu Bekir Sifil bir konuşmasında Buhârî'nin halkü'l-kur'ân tartışması ile ilgili bir soruya verdiği cevaptan dolayı Müslim'in ondan aldığı rivayetleri geri verdiğini anlatıyordu.

Yani Buhârî ne yazmışsa doğrudur diyen bir kimse Ebu Hanife'nin iki defa küfürden tövbeye davet edildiğine inanacak mı? Yahut Buhârî'ye inanmayan küfre düşer diyen biri Müslim'in de küfre düştüğünü iddia edebilir mi?
 
طالب بن عايد Çevrimiçi

طالب بن عايد

انا لله وانا اليه راجعون
Frm. Yöneticisi
Karşınızdaki kişiyi itham ederek cevap vermiş olmuyorsunuz. Ben en baştan hadisler üzerinden yapılan açıklamaları dikkate aldığımı belirttim.

Verdiğiniz linkte kanıt diye sayılanlara bakarsanız mesela Firebrî zaten Buhârî'nin talebesidir. Onun söylediği rivayet edilen söz Firebrî'nin vefatından kaç yıl sonra yazılmış? Yazan kişi o bilgiyi nereden almış?
Kusura bakma kardeşim samimiyetinin derecesini bilemediğim için istemeyerek kaba uslub kullanmış olabilirim bu yüzden daha da kabalaşma ve hakkına girme riskini almamak için ve yeterli ilmim olmadığından kafanı daha çok karıştırabilme durumum olabileceği için konuya artık yazmayacağım. Eğer samimi isen hakkını helal et kardeşim ve dilerim Allah swt sana da bana da ve tüm muminlere de hak üzere sabit kalmayı nasib etsin. Esselamu aleykum ve rahmetullah..
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Hâkim en-Nîsâbûrî’nin (ö. 405/1014) Bu zat da ilginçtir Buhârî gibi Horasanlı. Yine Ebu Hurayra'dan ve Hz. Aişe'den çok sonra yaşamış. Acaba o böyle bir konuşmanın geçtiğini nereden haber almış olabilir? Şimdi birisi çıkıp Kanunî Sultan Süleyman İbrahim Paşa'yla bir özel konuşmasında şunları şunları söylemiş o da ona şöyle cevap vermiştir diyecek olsa adama sen nereden biliyorsun diye sormazlar mı?

Başta dedim ya sen şüphe virüsünü kapmışsın burada ne yazsak hepsinden şüphe edeceksin.!
Ne yani horasanlı olmak suçmu.!?
Buhari hadislerini 1000den fazla şeyhden bizzat görüşerek almıştır.
Horasan da evinde kahvesini içerken yazmadı.!
Buharinin hadis toplamak için seyahat ettiği coğrafyada en az onbeş devlet var.!
Din bizde rivayet yoluyla gelmiştir. Sen ister kabul et ister etme.! İster şüphe et ister etme.!
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Namaz kılan bir adamın önünden eşek,. (kara) köpek ve kadın geçerse namazı bozulur (Buhari 8/102) bu rivayetin başka ravisi var mıdır?
İşte bak hadislerin tercümesini aldığın yerler bile sakat ve art niyetli orada namazı bozulur diye bir ifade yoktur.
Namazını keser ifadesi vardır. Kesmek başka bozmak başka ayrı fiillerdir.!
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Hâkim eİstanbulûrî’nin (ö. 405/1014) Bu zat da ilginçtir Buhârî gibi Horasanlı. Yine Ebu Hurayra'dan ve Hz. Aişe'den çok sonra yaşamış. Acaba o böyle bir konuşmanın geçtiğini nereden haber almış olabilir? Şimdi birisi çıkıp Kanunî Sultan Süleyman İbrahim Paşa'yla bir özel konuşmasında şunları şunları söylemiş o da ona şöyle cevap vermiştir diyecek olsa adama sen nereden biliyorsun diye sormazlar mı?
Başta dedim ya sen şüphe virüsünü kapmışsın burada ne yazsak hepsinden şüphe edeceksin.!
Ne yani horasanlı olmak suçmu.!?
Buhari hadislerini 1000den fazla şeyhden bizzat görüşerek almıştır.
Horasan da evinde kahvesini içerken yazmadı.!
Buharinin hadis toplamak için seyahat ettiği coğrafyada en az onbeş devlet var.!
Din bizde rivayet yoluyla gelmiştir. Sen ister kabul et ister etme.! İster şüphe et ister etme.!

Gelelim rivayetlerin illaki yazı ile zabt edilmesi gereklidir görüşüne;
Sen tarihten örnek vermişsin oradan devam edelim. Senin iddiana göre ben İstanbul,u fatih sultan,ın fethettiğini inanmıyor kabul etmiyorum.
Zira Fatih,ten şu şekilde yazılı ferman bana ulaşmadı (Yani fatih fetih günü katibi ve vezxirlertinin eline kağıt kalem verip bu günkü fetihte ollasn şeyleri zabd edip yazın. Yazxın ki bizden sonra ki nesile doğru şekilde bilgi ulaşsın.) Ben böyle ilk ağızdan bir yazıya ulaşmadım bu yüzden bu Fethin olduğunu kabul etmiyorum.! Diyebilirmiyim.? Senin idfiana göre deme hakkım var.!
 
K Çevrimdışı

Kafası Karışık

Üye
İslam-TR Üyesi
İşte bak hadislerin tercümesini aldığın yerler bile sakat ve art niyetli orada namazı bozulur diye bir ifade yoktur.
Namazını keser ifadesi vardır. Kesmek başka bozmak başka ayrı fiillerdir.!
Bu rivayet birçok kaynakta bu şekilde geçiyor. Ama konumuz zaten o değil. Bu rivayetin Ebu Hurayra'dan başka ravisi var mı, yok mu? Benim sorum Peygamber Efendimiz bu tür konuları tek bir sahabenin işiteceği şekilde anlatıp geçmiş olabilir mi? şeklindedir.
 
K Çevrimdışı

Kafası Karışık

Üye
İslam-TR Üyesi
Kusura bakma kardeşim samimiyetinin derecesini bilemediğim için istemeyerek kaba uslub kullanmış olabilirim bu yüzden daha da kabalaşma ve hakkına girme riskini almamak için ve yeterli ilmim olmadığından kafanı daha çok karıştırabilme durumum olabileceği için konuya artık yazmayacağım. Eğer samimi isen hakkını helal et kardeşim ve dilerim Allah swt sana da bana da ve tüm muminlere de hak üzere sabit kalmayı nasib etsin. Esselamu aleykum ve rahmetullah..
Estağfirullah. Müslümanlar olarak bu tür sorulara cevap aramamız gerektiğinin önemli olduğunu düşünüyorum. Geçmişte kendim de hadis inkârcıları ile tartıştım ve hadis inkârcılığı yapanların birçoklarının "Kur'an'da baş örtüsü yoktur", "Kur'an'da kadın dövmek yoktur" şeklinde Kur'an'ı da başka türlü yorumlamaya kalktıklarını görüyorum. Hadislerle ilgili olarak en eski hadis kaynaklarımız nelerdir, bunların değiştirilmiş olma ihtimali var mıdır, vb. konuları tartışmaya açmamın sebebi de Türkçe ve İngilizce olarak yaptığım araştırmalarda belirli bir bilgiye kadar ulaşabilmem ve arada kopukluk varmış gibi gözüken durumlarda Arapça kaynakları inceleyip bağlantıları kuramayışım sebebiyle belki bilenler buna açıklama getirebilir diye düşünmemdir.
 
K Çevrimdışı

Kafası Karışık

Üye
İslam-TR Üyesi
Başta dedim ya sen şüphe virüsünü kapmışsın burada ne yazsak hepsinden şüphe edeceksin.!
Ne yani horasanlı olmak suçmu.!?
Buhari hadislerini 1000den fazla şeyhden bizzat görüşerek almıştır.
Horasan da evinde kahvesini içerken yazmadı.!
Buharinin hadis toplamak için seyahat ettiği coğrafyada en az onbeş devlet var.!
Din bizde rivayet yoluyla gelmiştir. Sen ister kabul et ister etme.! İster şüphe et ister etme.!
Bakın siz Buhârî 1000'den fazla şeyhten görüşerek almıştır diyorsunuz. Bu 1000'den fazla şeyhin hiçbirinin o dönemde yazmış olduğu ve istinsah tarihi aynı döneme denk gelen eserleri yok mu? Yoksa Buhârî vefat ettikten 200-300 yıl sonra birileri Buhârî'nin 1000'den fazla şeyhle görüştüğünü mü yazmış?
 
K Çevrimdışı

Kafası Karışık

Üye
İslam-TR Üyesi
Gelelim rivayetlerin illaki yazı ile zabt edilmesi gereklidir görüşüne;
Sen tarihten örnek vermişsin oradan devam edelim. Senin iddiana göre ben İstanbul,u fatih sultan,ın fethettiğini inanmıyor kabul etmiyorum.
Zira Fatih,ten şu şekilde yazılı ferman bana ulaşmadı (Yani fatih fetih günü katibi ve vezxirlertinin eline kağıt kalem verip bu günkü fetihte ollasn şeyleri zabd edip yazın. Yazxın ki bizden sonra ki nesile doğru şekilde bilgi ulaşsın.) Ben böyle ilk ağızdan bir yazıya ulaşmadım bu yüzden bu Fethin olduğunu kabul etmiyorum.! Diyebilirmiyim.? Senin idfiana göre deme hakkım var.!
Fatih devri ile alakalı olarak hem Osmanlı hem de Avrupa ülkelerinin arşivlerinden veriler bulabiliyoruz. Fakat Peygamber Efendimiz'in hadisleri sahabeler tarafından yazılmıştır deniyor, hiçbiri sonraki nesillere kalmamıştır da deniyor. Tabiin devrinde hadisler yazıldı deniyor, hiçbiri o günlerden kalmamış. Bunlar kütüb-i sitte'ye geçmiştir deniyor, kütüb-i sittedeki kitapların hiçbirinin 200'lerde istinsah edilmiş müellife veya müellifin talebesine ait nüshası yok.
 
Muhammed087 Çevrimdışı

Muhammed087

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Fatih devri ile alakalı olarak hem Osmanlı hem de Avrupa ülkelerinin arşivlerinden veriler bulabiliyoruz. Fakat Peygamber Efendimiz'in hadisleri sahabeler tarafından yazılmıştır deniyor, hiçbiri sonraki nesillere kalmamıştır da deniyor. Tabiin devrinde hadisler yazıldı deniyor, hiçbiri o günlerden kalmamış. Bunlar kütüb-i sitte'ye geçmiştir deniyor, kütüb-i sittedeki kitapların hiçbirinin 200'lerde istinsah edilmiş müellife veya müellifin talebesine ait nüshası yok.

hemam bin münebbih'in sahifesi var ondan başka mamer bin raşid'in kitabı var buhari'den çok önce yazılmış hepsi
 
K Çevrimdışı

Kafası Karışık

Üye
İslam-TR Üyesi
hemam bin münebbih'in sahifesi var ondan başka mamer bin raşid'in kitabı var buhari'den çok önce yazılmış hepsi
En eski nüshalarının tarihleri nedir? Ebu Hurayra'nın talebesi Hemmam İbn Munebbih'in es-Sahîfe es-Sahîha adlı kitabının günümüze kadar ulaştığı belirtiliyor (Koçyiğit, Hadis Usulü, s. 31) ancak en eski nüshası Hicrî 6. yüzyıldan kalma görünüyor. (Koçyiğit, Halen elde mevcut en eski Hadis eseri HEMMÂM İBN MUNEBBİH'İN SAHİFESİ, s. 66) böyle bir bilgi var, siz kendisinin yazdığı nüshanın elde bulunduğuna dair bir bilgiye ulaşabiliyor musunuz? Yahut Mamer b. Raşid'in eserinin adı ve en eski nüshasının istinsah tarihi nedir?
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer konular

Üst