Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

KUTLU DOĞUM HAFTASI???

yusuf Çevrimdışı

yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
KUTLU DOGUMLAR BIDATTIR ...

Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Resul-i Ekrem (s.a.v)’in mübarek veladetlerinin yıldönümü dolayısıyla Türkiye’de düzenlenen kutlu doğum etkinliklerinin “bidat” olduğuna dair ileri sürülen iddialar, “bidat” kavramının anlaşılması ve tanımlanması noktasında bir algı ve yaklaşım sorunu olduğunu göstermektedir.

AYNEN OYLE "bidat” kavramının anlaşılması ve tanımlanması noktasında bir algı ve yaklaşım sorunu olduğunu göstermektedir .. LAKIN BU SORUN BU YAZIYI YAZAN VE BU SEKILDE DUSUNENLERDE YANI SORUN SIZDE ..

Öncelikle “bidat” nedir ve niçin reddedilmiştir?

Bidat; İslam’ın akidesi, ibadetleri, ahkamı noktasında dinin tabiatına, sınırlarına müdahale ederek, ekleme, çıkarma, değiştirme yapmak, “Ed din” olan "İslam"ın yapısını bozmaktır.

......................

Bunun dışında, Müslümanın yaşayışında, tebliğ ve irşad faaliyetlerinde, sosyal münasebetlerinde İslam’ın akaidi ve ahkamına aykırı düşmeyen, bilakis İslami faaliyetler için etkili bir yöntem olarak kullanılan her vesile mübah olduğu gibi, ahsendir.

İslami faaliyetler için etkili bir yöntem olarak kullanılan her vesile mübah olduğu gibi, ahsendir. ASIL PROBLEMLERDEN BIRIDE BU YAPTIKLARI AMELI ISLAMI FALIYETLER ICIN ETKILI BIR YONTEM GORMELERI .. BOYLE BIR KARARADA RESULULLAH SAV MIN YADA ASHABININ BELIRLEDIGI BIR MENHECTEN DOLAYI VARMIYORLAR BU KARARI VERMELERINDEKI TEK SEBEB KENDI AKILLARI .. YOKSA YILIN BELIRLI GUNLERINDE RESULULLAH SAV MI ANMAK ICIN TOPLANMAK INANANLARIN YOLU ( KURANI KERIMIN UZERLERINE INDIGI ALLAHIN ONLARDAN ONLARINDA ALLAHTAN RAZI OLDUKLARI SAHABENIN YOLU ) DEGILDIR




Örneğin; Hz. Resulüllah (s.a.v) zamanında olmayan bir çok yöntem tarih boyunca Müslümanların geleneğinde yer almıştır; hayır cemiyetleri gibi, yardımlaşma ve dayanışma kurumları gibi. Bu gibi müesseseler Hz. Resulüllah (s.a.v) zamanında yoktu, Ne Resulüllah ne de ondan sonra ashab-ı kiram belli isimler altında dernek, vakıf ve cemiyet kurmamıştır. Ancak, ilahi emirlerin gereği günün şartlarına, imkanlara ve sosyal yapılara uygun olarak sosyal faaliyetler icra edilmiştir.


ISLAM HIC BIR ZAMAN HAYRIN ONUNU KESMEZ VE MUTLU DOGUM TORENLERINDE YAPILANLAR YADA MEVLID DIYE YAPILAN SEYLER HAYIR CEMIYETLERIYLEDE ( islam uygun bir sekilde hayir yapan faliyetlerden bahsediyorsak) KIYASLANAMAZ, KIYAS DENGIYLE OLUR KISILERIN HAYIR ICIN MAL HARCAMASI ZATEN ISLAMDA VAR OLAN BIR DURUMDUR ..


KI ALLAH RESULU ASV BOYLE BIR DURUMDA FAKIRE MALINDAN HARCAMA VE BOYLE BIR ISTE ONCULUK YAPAN ICIN


“Kim İslam’da güzel bir çığır açarsa, kendisine onun ecri ve ecirlerinden hiçbirşey eksiltilmeden kendisinden sonra onunla amel edenlerin ecri vardır. Kim de İslam’da kötü bir çığır açarsa kendisine onun günahı ve günahlarından hiçbirşey eksiltilmeden kendisinden sonra onunla amel edenlerin günahı vardir ...


DEMISTIR


LAKIN BU SOZ DINE YENI BIR SEYLER EKLEYIN MANASINDADA SOYLENMEMISTIR ..

AYRICA FAKIR FUKARAYA YARDIM ADI ALTINDA ACILAN YARDIMLASMA VE DAYANISMA VAKIFLARI DERNEKLERI YAPILARINA GOREDE BATILLIK TASIYABILIR BIZ GERCEKTEN HALIS NIYETLE ACILMIS ISLAMA UYGUN BIR SEKILDE MUSLUMANIN FAKIRE YARDIM ETMESI, MUSLUMANIN KARDESI ILE PAYLASMASINDAN BAHSEDIYORUZ .. BATIL HALLER .. NAMAZINDA GAFIL OLAN GIBI YARDIMINDA GAFIL OLANDANDA BAHSETMIYORUZ ( BU HALLERDEN ALLAHA SIGINIRIZ )

Hz. Resul-i Ekrem (s.a.v) bir rahmet peygamberi idi, Medine’de kurulan İslam Devleti’nin reisi, İslam ordularının başkomutanı idi. Tebliğ için dış devletlere elçi göndermişti. Ancak, günümüz örnekliğinde olduğu üzere, Medine İslam Devleti’nin organları, kurumları yoktu. İçişleri bakanlığı, dışişleri bakanlığı, eğitim bakanlığı vs. Hz. Resulüllah (s.a.v) ümmetin meselelerini ashabı ile istişare ediyordu; zira Kur’an’da müminlere emredildiği gibi, Hz. Resulüllah’a da istişare emredilmişti. Ancak Resulüllah istişaresini seçim sandıklarıyla, oy pusulalarıyla, danışma meclisleriyle yapmıyordu.


Şimdi kalkıp “Bizim kuracağımız İslam devletinde bakanlıklar, danışma meclisleri, seçim sandıkları olmayacak, zira bunlar Resulüllah zamanında yoktu” dersek, bu ne kadar tutarlı olur?

Okullar, üniversiteler, araştırma kurumları, akademiler peygamberimiz zamanında yoktu, asr-ı saadeti örnek alarak oluşturacağımız bir toplum ve nizamda bu kurumlara yer olmayacak mı?




BU YAZILAR YA BOSUNA LAF OLSUN DIYE YAZILMIS YADA FIKIHSIZLIKTAN .. KONU ILE ALAKASI YOK .. O YUZDEN CEVAB VERMEYEDE GEREK YOK .. INSAALLAH BU DURUMU islam devleti kurulunca konusuruz .. (RAHMAN NASIB ETSIN )


AYRICA OKUL, UNIVERSITE, TRAKTORE BINMEK, TAHTARAVALLI, SINEK KOVUCU, BUZDOLABI, PLASTIK SANDALYE, KONU ILE ALAKALI DEGIL BU YAZIYI YAZAN DAHA BIDAT NEDIR ONU BILMIYOR ..


INSANLARIN EGITILMESI HER DONEMDE VARDI, UNIVERSITE ISLAMA UYGUNSA NE GUZEL, DEGILSE DEGILDIR .. SADECE RESIM, MUZIK, BALE DANS VE BAZI DIGER BOS ILIMLER OGRETEN BIR SURU UNIVERSITE VAR ..BUTUN BUNLAR MUTLU DOGUM HAFTASI DENILEN GUN YADA MEVLIT VE O GUNLERDE YAPILAN AMELLERLE ALAKALI DEGILDIR ..


BIDAT DINE SONRADAN SOKULANDIR, YASAMA DEGIL YASAMA SONRADAN GIREN ANCAK ISLAMA UYGUNSA ALINIR .. ORNEGIN ISLAMDA MEVLIT KANDILI YOKTUR SONRADAN GIRMISTIR CUNKI BOYLE BIR AMELI NE DORT HALIFE NE SAHABE NEDE ONLARA HAK UZERE TABI OLANLAR YAPMAMISLARDIR .. KISI MEVLIT YAPARKEN ECIR UMAR AMA PLASTIK SANDELYE ALIP EVINE SOKAN AMAN PLASTIK OLSUN AHSAPTAN DAHA FAZLA ECRI VARDIR DEMEZ ..


ASRI SADETI OLUSTURULACAK BIR TOPLUMDA DINE UYGUN OKULLAR , ARASTIRMA KURUMLARI OLUR AMA BU DURUM DINDE OLMAYAN BIR AMELI DINE SOKMAK ICIN DELIL TESKIL ETMEZ ... BIRAZ AKIL YANI .. BU NEYE BENZEMIS SAHABE SIMIT YEMEDI BIZDEMI YEMEYELIM DEMEK GIBI OLMUS .. RABBIM FIKIHIMIZI ARTIRSIN ...

Hz. Resulüllah (s.a.v) Hendek savaşı öncesinde ashabı ile istişare ederken, Selman-i Farisi’nin eski İran savaş geleneklerine dayalı olarak önerdiği, şehrin etrafına hendek kazma teklifini kabul etmiş ve uygulamıştı. Bu bir savunma stratejisi. Bunu ister Mecusiler uygulasın, ister yahudiler. Bu stratejiyi uygulamak ne onların dinine meyletmektir, ne de, “bir Müslüman, gayri Müslimlerin uygulamalarını kendine örnek alamaz” diyerek bir komplekse düşmektir. Önemli olan kullanılan araç ve yöntemlerin İslam akidesine, ahkamına, ubudiyet sınırlarına aykırı düşmemesidir.


YINE AYNI CEHALET SUPHANALLAH .. BU YAZIYI YAZAN SAHSI RAHMAN ISLAH ETSIN ( BIZIDE ISLAH ETSIN) BU KADRAMI OLUR DEDIRTECEK SEVIYEDE, ELLERINE KAGIT KALEM ALIP NASILDA YAZMISLAR BEN GERCEKTEN BUNU YAZAN SAHSI VE BU YAZIYI SUNAN SAHSI TANIMAK ISTERDIM .. KIYAMET ALEMETI BU OLSA GEREK ..

ONCE BUNLARIN SUNU ISPATLAMASI LAZIM BIR SAVAS TEKNIGINI OLARAK HENDEK ACILMASI ( OLAYI HEPIMIZ BILIYORUZ ) ICIN, 1400 YILDIR ISLAM UMMETINDE BU TAKTIGI KULLANMAK MECUSILERE BENZEMEKTIR DIYEN VARMI ? KENDI BIR SEYLER KURMUS KAFASINDA SONRA CEVABLAMIS "Önemli olan kullanılan araç ve yöntemlerin İslam akidesine, ahkamına, ubudiyet sınırlarına aykırı düşmemesidir" ISTE SORUNDA BURDA UMMET O KADAR CAHILKI NEYIN NEYE AYKIRI DUSTUGUNU GOREMIYOR .. BUGUN MEVLIT YAPIP YADA MUTLU DOGUM GUNU HAFTASI ALLAHTAN ECIR BEKLEMEYEN VARMI SU AN BILE OZELIKLE MEVLIT SANKI ISLAMDA ASLI OLAN BIR IBADET GIBI GOZUKUYOR YANI SAHBENIN ADINI DUYMADIGI BILMEDIGI BIR AMELI MILLET ISLAMDAN BILIYOR, KENDINI ISLAM NISBET EDEN BU TOPLUMA MEVLIT YOKTUR DENSE, DIYENI DOVERLER .. NE ALLAH RESULU NE DORT HALIFE NE SAHABE KI DIN ONLARIN UZERINE INDI ONLAR BILMIYOR BOYLE BIR AMELI AMA GUNUMUZ TOPLUMU SIRKIN KUFRUN ICINDE SANKI ISLAMDAN BIR AMEL YAPIYORLARMIS GIBI YILIN BIR GUNUNU TOPLU BIR SEKILDE BAZI YERLERDE KADIN ERKEK KARISIK, BAZI KENDINI ISLAMA NISBET EDEN KUFUR EHLININ KANALARINDA KADIN SARKILARIYLE KUTLANIYOR, BASI ACIK ZARA CIKIP SARKI SOYLUYOR .. BOYLE BIR DURUMU TEMIZE CIKARMAK ICIN HENDEK SAVASINI ORNEK VERMEK ANCAK CAHILLIK ISLAMDAN NASIBLENMEMEKTIR ..

Hz. Resulüllah (s.a.v)’i anmak İslam’ın hangi sınırlarını ihlal etmek anlamına geliyor? Diğer bir ifadeyle, Kur’an-ı Kerim’in ve Hz. Resul-i Ekrem’in hangi nehyine giriyor?



BURDADA BASKA BIR CEHELAT .. SANKI BIRILERI BUNLARA RESULULLAH SAV MI ANMAYIN DEMIS .. NASIL UYDURMUSLAR VE NASIL UYDURDUKALARINA INANMISLAR ..

Hz. Resulüllah (s.a.v) Müslümanlar için sadece Kur’an’ı kendilerine ileten bir “elçi” değildir. Elçilik, Hz. Resulüllah’ın misyonundan sadece bir parçadır. Hz. Resulüllah (s.a.v) bir rahmet ve hidayet peygamberidir. Hz. Resulüllah (s.a.v) bir “Nur-u İlahi” bir “Sirac-i Münir”dir.


RESULULLAH SAV NE KADAR OVSEK AZDIR .. LAKIN YAPILAN BIDATI TEMIZE CIKARMAZ .. RESULULLAH SAV MI O KADAR SEVIYORSANIZ .. SUNETLERINE AZI DISLERINIZLE YAPISIN .. ONU YILDA BIR GUNE SIGDIRANLAR ASIL ONUN DEGERINI BILMEYENLERDIR ..


BIR SAHIS KITAP YAZMIS Bir Günde 1000 Sünnet ALIN AMEL EDIN INSAALLAH BIZDE SEVINELIM SIZDE ..

"ALLAH göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun örneği içinde çerağ bulunan bir kandil yuvası gibidir. Çerağ bir cam içindedir. Cam sanki inci gibi bir yıldızdır. O, doğuya da batıya da ait olmayan mübarek bir zeytin ağacından yakılır. Onun yağı neredeyse kendine ateş dokunmasa bile ışık verir. (Bu) nur üstüne nurdur. ALLAH dilediğini nuruna iletir. ALLAH insanlar için örnekler vermektedir. ALLAH her şeyi bilendir."(Nur 35)

"Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; ALLAH’ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.

(Ahzab 46)

Bu iki ayeti birlikte düşündüğümüzde, Hz. Resulüllah'ı nasıl göreceğiz ve nasıl tanımlayacağız?


SIZ ONCE OKUMA YAZMA OKUDUGUNU ANLAMA DERSLERI ALIN SONRA BU AYETLERI ANLAMAK ICIN BUTUN TEFSIR KITABLARINI ARASTIRIN UMULURKI RAHMAN MERHAMET EDER ..

Müslüman ferd, Hz. Resulüllah (s.a.v) ile aydınlanandır; onun aydınlığı ile toplumu ve bütün dünyayı aydınlatmaya çalışandır. İslam toplumu, MUHAMMEDi nurun tesisi, ikamesi ve ihyasıdır. Zira Resulüllah (s.a.v) canlı Kur’andır. O, vahyin tecessum etmiş şekli ve ilahi kemalin veçhesidir. Vahyin yüzü, anahtarı ve kapısıdır. Sözü ve ameli hidayetin bizatihi kendisidir. Onun beyanı Kur'an, Kur'an'ın beyanı ise onun örnekliğidir...

Hz. Resulüllah (s.a.v) müminlerin kalbindeki sevgili, aşk ve muhabbetin kıblegahı, hidayete susayanların çeşmesidir.

Rabbimiz Kur’anda "(Resulüm! ) De ki: Eğer ALLAH'ı seviyorsanız bana uyunuz ki ALLAH da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. ALLAH son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir." Al-i İmran 31) buyuruyor.


UMULURKI BU AYETLER GIRTLAGINIZDAN GECER .. SIZ DAHA RESULE UYMAYI BILMIYORSUNUZ RESULE UYACAKSANIZ DINE BIRSEY EKLEMEYECEKSINIZ ( ISLAMI OKULLAR ACMAK , ILIM BILIM PESINE DUSMEK, BUZ DOLABI URETMEK , BISKILETE BINMEKTEN BAHSETMIYORUM) DINDE ECIR BEKLEYEREK YENI YENI SEYLER URETMEKTEN BAHSEDIYOR RABITA SIRKI, SIRKE ILE ORUC ACMAK, BELIRLI GUNLERI ISLAMDA OZEL KILMAK O GUNE HAS IBADETLER OLUSTURMAK, KURANIN UZERLERINE INDIGI VE UZERLERINE DININ TAMAMLANDIGI RESULULLAHIN VE ASHABININ YAPMADIGI BIR AMELI YAPMAKTAN BAHSEDIYORUM .. SIZ ASLINDA ISLAM ALIMLERINDEN BIDAT TANIMINI OGRENIN DIN NASIHATTIR BENIM SIZE NASIHATIM BIDATIN TANIMINI IYI OGRENIN VE KAVRAMAYA CALISIN SONRA BU OLAYI IRDELEYIN ..

Yani “muhabbetullah” Kur’an’da esastır; müminin vasfı “muhabbetullah” ile yoğrulmaktır. Muhabbetullah da “marifetullah” ile olur. ALLAH’ı tanımak, sadece alemlerin yarıtıcısı olarak ALLAH’ı bilmek değildir; bu zihinlerde oluşur. Ancak muhabbetullah kalplerde yeşerir. Rabbimiz de bizden “muhabbetullah” üzere olmamızı istiyor. ALLAH sevgisi de Hz. Resulüllah (s.a.v)’e ittiba etmekle olur. “Muhabbetullah” ve “İttiba-i Resul” tek bir varlığın iki veçhesidir. Birini diğerinden ayrı düşünmek batıldır, sapkınlıktır.


YINE COSMUS BIR SEYLER KURMUS KAFASINDAN SONRADA HIZINI ALAMAMIS ..

Rabbimiz Kur’an’da "Şüphesiz, ALLAH ve melekleri Peygambere salat ederler. Ey iman edenler, siz de ona salat edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin." (Ahzab 56) buyuruyor.

Bu ayetin anlamı ve bu emrin gereği nedir?


YAPILAN BIDATLERI TEMIZE CIKARMA ADINA BU AYETLERI KULANMAZNIZ ZULMDUR .. INSALLAH RABBIM SIZLEREDE BIZLEREDE HAKKIYLA AMEL ETMEYI NASIB EDER .. YINE SIZE TAVSIYEM AYETI ANLAYANA KADAR OKUYUN ANLAMIYORSANIZ YANINIZA OKUMA YAZMA BILEN BIR COCUK ALIN SIZE AYETIN MANASINI ANLATSIN .. VE SIZE DESINKI ALLAH RESULUNE SALAT EDIN .. ( OZELIKLE CUMA GUNU ) ISTE BU DINDE OZU OLAN ALLAH RESULUNU ANMAK ISTEYENLER ICIN ALLAHIN SOZUDUR .. KI EN DOGRU SOZ ALLAH SWT NIN KELAMIDIR ..


Ey iman edenler! Hayatınız Peygambere sevgi ve muhabbetle dolsun! Onun ışığıyla aydınlanarak, "MUHAMMEDi nur"u her zaman canlı ve ayakta tutun! Toplumlar liderleriyle, başkanlarıyla, kralları ile övünürler; sizin övünüp tazim ve hürmet edeceğiniz lideriniz Resulüllah’tır; her zaman ve her koşul altında yücelteceğiniz en büyük değer odur.

Modern dünyanın tezvir ve aldatmacası bizleri Hz. Resulüllah (s.a.v)’ın nurundan kopardı; Hz. Resulüllah’a aşk ve muhabbet kalbimize giremedi. Ona tazim ve hürmet etmeyi unuttuk; onu yüceltemedik, kalbimizde onun sıcaklığını hissedemedik. Onun siret ve ahlakını hayatımıza yerleştiremedik…


SADECE Modern dünyanın tezvir ve aldatmacası DEGIL .. ONU ANMAYI BIR GUNE SIGDIRANLAR ONU ANMAK ICIN BELIRLI GUNLER ICAD EDENLER DE bizleri Hz. Resulüllah (s.a.v)’ın nurundan kopardı VE O SEKILDE Onun siret ve ahlakını hayatımıza yerleştiremedik…


ZATEN BU MUTLU DOGUM HAFTASI YADA MEVLIT DENILEN GUNLERI KUTLAYANLAR YILIN BELIRLI GUNLERINI ALLAH RESULUNU ANDIKLARINI ZAN EDEREK GECIRMELERI SEYTANIN UMMETE YAPTIGI EN KOTU OYUNDUR .. BU DURUM SENIN HAYATINDA HER GUN OLMASI GEREKEN NAMAZI MIRAC GUNLERINDE YADA BELIRLI GUNLERDE YAPMAN GIBI BIR SEY


.. RESULULLAH SAV MI ANMAK ICIN NEDEN BELIRLI BIR GUNU BEKLIYORSUNKI HIRISTIYANLARIN NOELI BEKLEMESI GIBI ODA EYLENCE HAVASINDA .. HIRISTIYAN VE YAHUDILERI ADIM ADIM TAKIP ETMEK BU OLSA GEREK

Adına “kutlu doğum” densin, “Resulüllah’ı anma” programları densin, “mevlid” densin, her ne denirse densin, bütün bunlar bize bir parça olsun Resulüllah’ın siret ve ahlakını, aşk ve muhabbetini kazandıracaksa, faaliyetler bu yönde, bu amaçla gerçekleşecekse, bu yapılanları “bidat” olarak tanımlamak, doğru olmadığı gibi, insanların Resulüllah’a yönelimlerinin önüne çıkmak anlamına gelir ki, bu da İslami risalete bir çeşit darbe vurmak olur.


ASLINDA BU YAZIYI YAZANA BIR SEY YAZILMAZ, AMA FITNE ATIYORLAR ORTAYA VE SEYTANLIK YAPIYORLAR O KIT AKILLARIYLA KENDILERI KURUP, KENDILERI KARAR VERIYOR .. .. BUNLAR DUYGULARINI NIYETLERINI ACIGA VURUYORLAR "bunlar bize bir parça olsun Resulüllah’ın siret ve ahlakını, aşk ve muhabbetini kazandıracaksa" DIYEREK BIR PARCADA OLSA RESULULLAH SAV MIN MUHABETINI KAZANACAK BASKA BIR YOL BILMEDIKLERINI GOSTERIYOR .. OYSA EN BASIT AKIL BILE ALLAH SWT YA IMAN ETMIS HIC BIR INSANIN ALLAH SWT NIN DININE AIT BIR MESELEYI YADA BIR ECIR KAYNAGINI YILDA BIR GUNE ENDEKSLENMIYECEGINI BILIR .. BU ENDEKSLEMENIN ASLI DAHI ISLAMDA YOKTUR ISLAM ALLAHA IBADETI ASIL KILAR VE BU IBADET IN OLMADIGI BIR GUN YOKTUR ISLAM KISININ GUNUNU SAATINI, AILE ILISKISINI BELIRLER, EN BASIT OLARAK BIR MUSLUMAN FASIK BILE OLSA BIR GUNUNU ALLAHA IBADETTEN UZAK YASAYAMAZ .. VE MUSLUMAN BIR COCUK DAHI BILIRKI ALLAHA IBADET RESULULLAH SAV DEN GORDUGUMUZ GIBI YAPILIR SIMDI NASIL OLURDA BIR MUSLUMAN bir parça olsun Resulüllah’ın siret ve ahlakını, aşk ve muhabbetini kazanmak ADINA YILDA BIR GUN BELIRLEYE BILIR ?


YANI O GUNDE OLMASA TAM BATMISSINIZ ..

Kur’an’da "Peygamber dedi ki:"Ey Rabbim! Doğrusu kavmim şu Kur'an'ı terkedilmiş halde bıraktılar." (Furkan 30) ayeti var. Hz. Resulüllah’ın ALLAH'a şikayetidir bu.

“Kur’an’ı terk etmek” yani “mehcur bırakmak” ne anlama gelir? Eğer bir toplum Kur’an’ın ahkamından uzaklaşırsa, Kur’an’ın talim ve terbiyesinden uzaklaşırsa, Kur’an’ın nuru ve ruhundan uzaklaşırsa, ve bunların yerine başka ahkamlara, talim ve terbiyelere yönelirse, bu Kur’an’ı mehcur bırakmak demektir.

Kur’an’ı mehcur bırakmak, Resulüllah’ı mehcur bırakmaktır. Diğer bir ifadeyle, Resulüllah’ı terk etmek, Kur’an’ı yalnız bırakmak demektir. Kur’an’ın her bir sayfası, her bir süresi, her bir ayet, her bir kelime ve her bir işareti, “tecelli-i ilahi” olduğu gibi, bir "Nur-u MUHAMMEDi"dir.


YINE AYNI AKIL YILIN BELIRLI GUNLERINDE MEVLIT YAPARAK YADA YILDA BIR KERE MUTLU DOGUM GUNU HAFTASI KUTLAYARAK .. RESULULLAH SAV MI VE DOLAYISI ILE KURANI KERIMI MEHCUR BIRAKMAKTAN KURTARIYORLAR .. ISTE AKILLARI BU KADAR ..

ASLINDA HER SEY ACIK DINLE BAGLARI BU KADAR .. ITIRAF EDIYORLAR RESULULLAH SAV MI DOLAYISIYLA KURANI KURTARMA ADINA YAPACAK BASKA SEYLERI KALMAMIS ..


KURAN BIR VADIDE, UMMET DIGER BIR VADIDE .. ancak YILIN BELIRLI ZAMANLARINDA TOPLANIYORLAR ..


DUSUNE BILIYORMUSUNUZ BUGUN HZ OMERE DENSEYDIKI YA OMER BIZ RESULULLAHI ANMAK ICIN PEYGAMBERIN DOGUMGUNUNU KUTLUYORUZ NE DERDI ?



O halde, bizler her zamankinden daha çok gündem ve faaliyetlerimizi Hz. Resulüllah (s.a.v)’ı selatla doldurmalıyız; yani onu anarak, onun ahlak ve siretini kavrayarak, ona olan sevgi ve muhabbetimizi yüreklerimize kazıyarak geçirmeli ve bunun için de makul yol ve yöntemler, araç ve vesilelerle bu noktaya yoğunlaşmalıyız.


YAZDIKLARINA OYLE INANMISKI SIMDIDE UYDURDUKLARI SEYTANLIGA MENHEC BELIRLIYOR NASIL OLMASI GEREKTIGINI ACIKLIYOR ..

“Kutlu doğum” adı altında Müslümanların salih amaçlarla düzenledikleri programların bu amaca hizmet ettiğini görüyoruz. Önemli olan bu amacın hasıl olması, çalışmaların toplumda MUHAMMEDi rüzgarlar estirmesidir. Bir çölün bir damla suya hasret olması gibi, bizler bu rüzgarlara hasretiz.

Keşke esen rüzgarlar kasırga olsa, fırtına olsa. Keşke bu rüzgarlar yılın her günü, her saati, her anı esse… SIZ BIDATLERDEN SIYRILIN UMULURKI SIZIN ICIN HAYIRLI OLUR VE BU RUZGARI SAHABE NASIL ESTIRMIS ONA BAKIN INSAALLAH ..

Selamlar olsun o büyük öndere...
Selamlar olsun, hidayet ve kurtuluş rehberine...
Selamlar olsun bir beşerin mutlak kemaline...
Selamlar olsun gül sevgiliye…

YILIN BELIRLI GUNLERINDE





.............................


RAHMAN UMMETI MUHAMMEDI ISLAH ETSIN ..

ben yasadigim bir seyi anlatayim daha 1 hafta olmadi, bu konu bir yerde konusuldu, ben insanlari kinamiyorum ama bu sekilde anlatmam lazimki insanlar anlasin hayatlarinda islamin ne kelime-i sehadeti yani allahtan baska ilahlari olan ne namaz kilan bir toplulugu bana mevlitten bahsetti bende dedimki ben boyle bir amel bilmiyorum .. bana kizdi biri dedi seninle bir daha konusmayacagim eline telefonu aldi bir tanesini aradi amaci o toplumda beni yalanci cikarmakti cunki kafasi almiyordu yav mevlit nasil olurda islamdan olmaz bu atamiza soveni rezil edelim, ki aradilar birini dedim ver ben konusayim aldim konustum once selam verdim dedim arkadasim allah senide benide islah etsin bu mevlit denen seyi dort halifeden yada sahabeden yapan olmusmu dedi yok kardesim olmamis ... peki dedim dinde yeri nedir? hukmu vacipmi farzmi nedir yani dedi hic bir hukmu yok guzel bir ameldir yapmazan islama zarar verirsin . soylenecek cok sey vardi ama konusmayi bu kadar duymalari bana yetti ... zarar kismini tartismadim konu kapandi ..


gunumuzde bidatler din olmus .. din den olan unutulmus .. dinini dert edinmeyenler, atalarim belki akil edinememis diyemeyenler kafasini kuma gomenler allahin dinini oyun ve eylence edinenler .. bidatleri ciddiye almazlar zaten .. ki alamazlar dinin gayesini anlamamislardir ..


İbn Receb: Rasulullah (as.) ‘Her bidat sapıklıktır’ sözü özlü-kapsamlı sözlerdendir, öyle ki hiçbir bidat onun dışında kalmaz. der ..


imam malik derki Kim İslam da bir sünnet ihdas edip onu güzel görürse, Rasulullah (as.) risaletine ihanet ettiğini iddia etmiş olur. Çünkü Allah (cc.) şöyle buyuruyor: “Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim.”(Maide 3). Öyleyse o gün din olmayan şey bugünde din olmaz .. insaallah imamin bu sozu kulagimiza kupe olur ..



rahman cumlemizi INANANLARIN YOLUNDAN AYIRMASIN ..

resulullah sav ve ashabinin dinde yapmadigi bir seyi yapmaktan allah swt ya siginirim ...
 
!sLaM4eVeR Çevrimiçi

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
Bunu hayr'da kullanabilirsiniz, kutlu doğum vesilesi ile insanların gül muhammed çiçek muhammed algısı yerine Hz. Muhammev sav'in getirdiği tevhid dinini, uğruna ne yaptığını anlatabiliriz.
 
bahakar Çevrimdışı

bahakar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Bunu hayr'da kullanabilirsiniz, kutlu doğum vesilesi ile insanların gül muhammed çiçek muhammed algısı yerine Hz. Muhammev sav'in getirdiği tevhid dinini, uğruna ne yaptığını anlatabiliriz.
üstad hani bidat=delalet(sapıklık)=ateşde diyoruz.. sen diyorsun ki, bunu hayr da kullanabilirsizin, o zaman elimizle ateşi tutarak ne gibi bir hayr doğacak ki??? ateş yakıp bitiren kül eden birşeydir, her bidatın ateşde olması da bidatın sünnetleri yakıp bitirip tüketmesinden olabilir mi??? ve bu yüzden bidatı vesile ederek bir hayra ulaşabileceksek, neden Rasulullah, bize bidatı ateş,sapıklık olarak tanıtmış??? yani birde bu pencereden baksak diyorum???
 
E Çevrimdışı

enfal_musab

Üye
İslam-TR Üyesi
bahakar bidat diyorsun ya kutludoğum bir ibadet değildirki yapmsan günah kazanırsın diye bir terim yeda algılama varsa buyrun açıkla kutlu doğumlarda hep tevhid anlatılıyor buyrun bir video verecem ama siz önce bir bidatın kavramınıda açıklasanız

 
bahakar Çevrimdışı

bahakar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
ğarip kardşe; bidatın tanmlarının hemen hepsinde ortak olan bir ifade vardır; bu işimizde, dinimizde, dinde .. gibi ifadeler bidatın mahiyetini anlatan tüm hadislerde vardır, dolayısıyla bir işin din kapsamına girebilmesi için, o işten bir hayır, hasenat sevap, Allaha yaklaşma beklenmesi olması yeterlidir, değilse kişi istediği kadar ben kutlu doğumu kandili vs. din olark kutlamıyorum desin, o işten ecir umduğu sürece, ve o işin aslı sünneette olmadığına göre kişi BİLEREK YADA BİLMEYEREK BİDAT İŞLEMİŞ OLUR...
 
bahakar Çevrimdışı

bahakar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
konuyu şu hadis daha iyi anlatacaktır umarım;
Abdullah bin Mes’ud (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Sizi Allah’a yaklaştırıcı ve ateşten uzaklaştırıcı hiçbir şeyi terketmedim, onların hepsini size emrettim ve sizi Allah’tan uzaklaştırıcı, ateşe yaklaştırıcı hiçbir şeyi terketmedim, onların hepsini size yasakladım’ buyurdu.”

Begavi 4111, Beyhaki 13443 şimdi..... kutlu doğum kutlayarak Allaha yaklaşmayı ummadığınızı iddaa ediyorsunuz.. zaten maleyani ile iştiğal ediyorsunuz.. hiç uğraşmayın derim...
 
E Çevrimdışı

enfal_musab

Üye
İslam-TR Üyesi
yanlış okumuşssun kardeşim ecrini kimden bekleyeceğiz ozaman biz kalkıp ALLAH için böyle etkinlikler yapıyoruz halk tevecüh etsin diye değil ALLAH ve islam şuurunu halka anlatmaktır bidat ola bilmesi için ibadet mahiyeti olması gerekiyor derkende eğerki bir kutlu doğum etkinliği yapmazsak günahkar oluyoruz diye bir terim oluşursa işte ozaman bidat olur ve ateş ehli olur

sana bir soru peygamberimiz pazertesi neden oruç tutmuştur hadislerle cevap veriniz
 
bahakar Çevrimdışı

bahakar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
sorduğun pazartesi orucunun hikmetini bilmiyorum, bilmemde çok lazım gibi gelmiyor O (sav) dediyse tutmam güzeldir vesselam.. konuyu dağıtmayalım, bidatçılar da yaptığı işin ecrini Allahtan bekler... bak şu hadisi iyi oku;


Bize el-[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]Hakem İbnu'l-Mübârek haber verip (dedi ki) bize Amr b. Yahya haber verip dedi [FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]ki;” “Babamı, babasından (naklen) şöyle rivayet ederken duydum: (Babam) dedi ki sabah namazından önce Abdullah b. Mes'ûd'un kapısının önünde otururduk. Çıktığında, onunla beraber mescide giderdik. Neyse (bir gün) Ebû Musa el-[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]Eş'arî yanımıza geldi ve; "Ebû Abdirrahman (yani Ab[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]dullah b. Mesûd) şimdiye kadar yanınıza çıktı mı?" dedi. "Hayır" dedik[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]. O da bizimle beraber oturdu. Nihayet (Abdullah) çıktı. Çıkınca toptan ona ayağa kalktık. Sonra Ebû Musa [FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]ona şöyle dedi: "Ebû Ab[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]dirrahman! Biraz önce mescidde yadırgadığım bir durum gördüm. Ama yine de, [FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]Allah'a şükür, hayırdan başka bir şey görmüş değilim. (Abdullah) "Nedir o?" diye sordu. O da; [FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]"Yaşarsan birazdan göreceksin" dedi (ve) şöyle devam etti: "Mescidde halkalar halinde, oturmuş, namazı bekleyen bir topluluk gördüm. Her halkada (idareci) bir adam, (halkadakilerin) ellerinde de çakıl taşları var. (idareci): "Yüz defa Allahu ekber deyin" diyor, onlar da yüz defa Allahu Ekber diyorlar. Sonra, yüz [FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]defa Lâ İlahe İllallah, deyin diyor, onlar da yüz defa Lâ ilahe İllallah diyorlar. Yüz defa Sübhanallah deyin diyor, onlar da yüz defa Sübhanallah diyorlar." (Abdullah b. Mes'ûd); [FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]"Peki onlara ne dedin?" dedi. "Senin görüşünü bekleyerek -veya "senin emrini bek-leyerek" -[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]onlara bir şey söylemedim." dedi. Dedi ki; "Onlara kötülük[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]lerini sayıp (hesab etmelerini) emretseydin ve, (bununla) iyiliklerinden [FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]hiçbir şeyin zayi edilmeyeceğine dair onlara güvence verseydin ya!" dedi. Sonra gitti, biz de [FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]onunla beraber gittik. Nihayet o, bu halkalardan birine geldi, başlarında durdu ve şöyle dedi: "Bu, yaptığınızı gördüğüm nedir?" Dediler ki; "Ebû Abdirrahman! (Bunlar) ça[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]kıl taşları. Onlarla Ellahu Ekber, Lâ ilahe İllallah ve Sübhanallah deyişleri sayıyoruz." (Bunun üzerine Abdullah b. Mes'ûd) dedi ki; "Ar[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]tık kötülüklerinizi sayıp (hesab edin)! Ben, iyiliklerinizden hiç bir şeyin zayi [FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]edilmeyeceğine kefilim. Yazıklar olsun size! Ey Ümmet-i Muhammed, ne çabuk helak oldunuz! Peygamberinizin -salallahu aleyhi ve sellem- [FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]şu sahabesi (içinizde hâlâ) bolca bulunmakta. İşte onun elbiseleri, (henüz) eskimemiş; kabları, (henüz) kırılmamış. Canım elinde olan (Allah'a) yemin olsun ki, sizler kesinlikle (ya) Mu-[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]hammed'in dininden daha doğru yolda olan bir din üzerindesiniz (-[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]ki bu imkânsızdır.) veya bir sapıklık kapısı açmaktasınız." Onlar; "Val[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]lahi, Ebû Abdirrahman, biz, başka bir şey değil, sadece hayrı (elde etmeyi) istedik" [FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]dediler. (O da) şöyle karşılık verdi;[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]
"Hayrı (elde etmek) isteyen niceleri vardır ki onu hiç elde edemeyeceklerdir. Resûlullah

-salallahu aleyhi ve sellem- [FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]bize haber vermişdi ki; Kur'an'ı okuyacak olan bir topluluğun (bu okuyuşları sadece dilde kalacak), onların köprücük kemiklerini ileriye geçmeyecek. Vallahi, bilmiyo[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]rum, belki onların çoğu sizdendir." Sonra (Abdullah) onlardan yüz çevirdi. [FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic](Amr b. Yahya'nın dedesi) Amr b. Selime, bundan sonra şöyle dedi:
[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]
“Bu halkalardaki (insanların) tamamını, en

-[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]Nehrevân olayında, haricîlerin yamnda bize karşı vuruşurken gördük.”
Bu hadisi muhtasaran Taberâni de rivayet etmiĢtir (Mecmeu'z

-Zevâ'id, 1/181). Hadisin merfû kısmı için bkz. Müslim, Müsâfirîn, 275 (1/563); Ġbn Mâce, Mukaddime, 12 (1/59); Ah-med b. Hanbel, 1/380, 404. Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Dârimi es-Semerkandi, (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Dârimi Tercüme ve ġerhi, Madve Yayınları: 1/280-282
Hadisin tamamını okuyunca Ebû Musa`nın o gördüklerini yadırgadığını öğreniyoruz.

Ebû Abdirrahman onlara ne söylediğini sorduğunda: "Senin görüşünü bekleyerek -veya "senin emrini bekleyerek" -onlara bir şey söylemedim." dedi. Buda gösteriyor`ki Ebu Musa gördüklerini yadırgıyor ama emin olmadığı için bilen birisine soruyor. Burada Muellif`in dediği gibi Ebu Muasa`nın o olayı hayırlı görmesi söylenemez. Üstelik bu bid`atı uyduranlar daha sonra haricilerin yanında müslümanlara karşı savaşmış. Bu yine onların hayırda olmadığını gösterir. Yani sen kutlu doğumu tabii ki insanlar için değil Allah için kutladığını sanıyorsyn, dolayısıyla da Allahın hoşuna giiden bir iş olduğunu sanıyorsun.. işte o zman bu iş dinden oluyor .. vee bidat oluyor...
[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]
[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]
[FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic][FONT=Arial,Italic]
 
E Çevrimdışı

enfal_musab

Üye
İslam-TR Üyesi
kardeş bir müslüman neyi niye yaptığını bilmelidir sen yinede araştır bak neden tutuyor hadisleri ne güzel getiriyorsun pazartesi orucu ile ilgili bir kaç tane de hadis getirde hep beraber öğrenelim

hadi iki üç tane ben veriyorum

1258. Ebû Katâde radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e pazartesi günü oruç tutmanın fazileti soruldu. O da şöyle buyurdu:
"O gün, benim doğduğum, peygamber olduğum (veya bana vahiy geldiği) gündür." .
Müslim, Sıyâm 197, 198

1260 numaralı hadis ile birlikte açıklanacaktır.
1259. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Pazartesi ve perşembe günleri ameller (ALLAH'a) arz olunur. Ben, oruçluyken amellerimin arz olunmasını isterim."
Tirmizî, Savm 44. Ayrıca bk. Müslim, Birr ve's-sıla 36 (ancak burada oruçla ilgili kısım yer almamaktadır); Nesâî, Sıyâm 70

1260. Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem pazartesi ve perşembe günleri orucuna özen gösterirdi.
Tirmizî, Savm 44. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd 60; Nesâî, Sıyâm 70; İbni Mâce, Sıyâm 42

ilk hadis ile ilgili açıklama

Sevgili Peygamberimiz hem maddî hem de mânevî kişiliğinin ortaya çıktığı pazartesi gününü, bu güzelliklerin bir takdiri ve teşekkürü olarak oruçlu geçirmeye çalışmıştır. Pek tabii olarak, Sevgili Peygamberimiz'in doğduğu ve peygamber olarak görevlendirildiği gün, biz ümmeti için de son derece büyük bir anlam taşır. Bu sebeple pazartesi günleri mümkün olduğunca oruçlu bulunmaya çalışmak suretiyle, hem Sevgili Peygamberimiz'in sünnetine uyulmuş, hem de onun bu günlere ait hatıraları yâdedilmiş olur. İman ufuklarımızı aydınlatan nübüvvet ve İslâm aydınlığının ilk parladığı günü oruçlu geçirmek elbette uygun bir davranıştır. Öte yandan zaman ve mekânların kıymeti, sahne oldukları olayların büyüklüğü ve değeri ile ölçülür. Pazartesi günü de iki cihan güneşi Peygamber Efendimiz'in doğumuna ve İslâm'ın ilk vahyine sahne olduğu için büyük bir kıymeti haizdir.
 
bahakar Çevrimdışı

bahakar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutun çünkü kulların amelleri o günler arz edilir. Ebu Davud 2436, Nesei 2360, 2188, İbni Mace 1739, Tirmizi 744 AMA KONUYU SAPTIRMAYALIM ĞARİP KARDEŞ SEN ESAS MESELEYE HALA CEVAP VEREMEDİN???
 
E Çevrimdışı

enfal_musab

Üye
İslam-TR Üyesi
kardeş bir müslüman neyi niye yaptığını bilmelidir sen yinede araştır bak neden tutuyor hadisleri ne güzel getiriyorsun pazartesi orucu ile ilgili bir kaç tane de hadis getirde hep beraber öğrenelim

hadi iki üç tane ben veriyorum

1258. Ebû Katâde radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e pazartesi günü oruç tutmanın fazileti soruldu. O da şöyle buyurdu:
"O gün, benim doğduğum, peygamber olduğum (veya bana vahiy geldiği) gündür." .
Müslim, Sıyâm 197, 198

1260 numaralı hadis ile birlikte açıklanacaktır.
1259. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Pazartesi ve perşembe günleri ameller (ALLAH'a) arz olunur. Ben, oruçluyken amellerimin arz olunmasını isterim."
Tirmizî, Savm 44. Ayrıca bk. Müslim, Birr ve's-sıla 36 (ancak burada oruçla ilgili kısım yer almamaktadır); Nesâî, Sıyâm 70

1260. Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem pazartesi ve perşembe günleri orucuna özen gösterirdi.
Tirmizî, Savm 44. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd 60; Nesâî, Sıyâm 70; İbni Mâce, Sıyâm 42

ilk hadis ile ilgili açıklama

Sevgili Peygamberimiz hem maddî hem de mânevî kişiliğinin ortaya çıktığı pazartesi gününü, bu güzelliklerin bir takdiri ve teşekkürü olarak oruçlu geçirmeye çalışmıştır. Pek tabii olarak, Sevgili Peygamberimiz'in doğduğu ve peygamber olarak görevlendirildiği gün, biz ümmeti için de son derece büyük bir anlam taşır. Bu sebeple pazartesi günleri mümkün olduğunca oruçlu bulunmaya çalışmak suretiyle, hem Sevgili Peygamberimiz'in sünnetine uyulmuş, hem de onun bu günlere ait hatıraları yâdedilmiş olur. İman ufuklarımızı aydınlatan nübüvvet ve İslâm aydınlığının ilk parladığı günü oruçlu geçirmek elbette uygun bir davranıştır. Öte yandan zaman ve mekânların kıymeti, sahne oldukları olayların büyüklüğü ve değeri ile ölçülür. Pazartesi günü de iki cihan güneşi Peygamber Efendimiz'in doğumuna ve İslâm'ın ilk vahyine sahne olduğu için büyük bir kıymeti haizdir.


bence cavap içinde alırsanız
 
E Çevrimdışı

emirselahuddin

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Bu kutlu doğumculara birkaç sorum var...

Resulullah-a.s.-'ın doğum gününde bugün ki kutlu doğumcuların yaptığını yapan sahabeden, tabi'inden ve müctehid imamlardan yapan kimse var mıdır? Hatta bu günde insanları mescide toplayıp Resulullah'ın hayatını anlattıklarına dair bir rivayet var mıdır?

Bugün ki bazı kutlu doğumcular diyorlar ki biz kutlu doğumu kutlamıyoruz bu gün vesilesiyle insanlara Resulullah'ı anlatıyoruz... Anlatırken ilahiler-neşitler falan okuyorlar, lokum-şeker gibi ikramlarda bulunuyorlar... Şimdi bu yapılanlar da kutlamaya girmiyor mu?

Resulullah senenin her günü insanlara konferenslarla anlatılamaz mı?

Bazıları işte şu kadar salavat okuyacağız diye kampanyalar yapıyor bunun islam tarihinde bir örneği var mıdır? özellikle şehir plakalarının ölçü alındığı bol sıfırlı kampanyalar...

Bu yapılanlar ılımlı islamın, içi boş dindarlığın bir parçası gibi gelmiyor mu, sizede?
 
A Çevrimdışı

Abdullah Yusuf

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Bu kutlu doğumculara birkaç sorum var...

Resulullah-a.s.-'ın doğum gününde bugün ki kutlu doğumcuların yaptığını yapan sahabeden, tabi'inden ve müctehid imamlardan yapan kimse var mıdır? Hatta bu günde insanları mescide toplayıp Resulullah'ın hayatını anlattıklarına dair bir rivayet var mıdır?

Bugün ki bazı kutlu doğumcular diyorlar ki biz kutlu doğumu kutlamıyoruz bu gün vesilesiyle insanlara Resulullah'ı anlatıyoruz... Anlatırken ilahiler-neşitler falan okuyorlar, lokum-şeker gibi ikramlarda bulunuyorlar... Şimdi bu yapılanlar da kutlamaya girmiyor mu?

Resulullah senenin her günü insanlara konferenslarla anlatılamaz mı?

Bazıları işte şu kadar salavat okuyacağız diye kampanyalar yapıyor bunun islam tarihinde bir örneği var mıdır? özellikle şehir plakalarının ölçü alındığı bol sıfırlı kampanyalar...

Bu yapılanlar ılımlı islamın, içi boş dindarlığın bir parçası gibi gelmiyor mu, sizede?

kardeş bunlar sahabeden taabinden ... daha takvalı , daha hassas , ecir kazanmada daha iştiyaklı
 
E Çevrimdışı

enfal_musab

Üye
İslam-TR Üyesi
kardeşim delil istiyorsan al sana delil hemde sahih ama yok sen kendi cemaatinden ne duydunsa taasup şekilde benimsemissin ben ne yapayım inanıyorumki eğer bu şahsın söylediği lafları ben söylemiş olsaydım şimdiye banlanmıştım



1258. Ebû Katâde radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e pazartesi günü oruç tutmanın fazileti soruldu. O da şöyle buyurdu:
"O gün, benim doğduğum, peygamber olduğum (veya bana vahiy geldiği) gündür." .
Müslim, Sıyâm 197, 198

hadis ile ilgili açıklama

Sevgili Peygamberimiz hem maddî hem de mânevî kişiliğinin ortaya çıktığı pazartesi gününü, bu güzelliklerin bir takdiri ve teşekkürü olarak oruçlu geçirmeye çalışmıştır. Pek tabii olarak, Sevgili Peygamberimiz'in doğduğu ve peygamber olarak görevlendirildiği gün, biz ümmeti için de son derece büyük bir anlam taşır. Bu sebeple pazartesi günleri mümkün olduğunca oruçlu bulunmaya çalışmak suretiyle, hem Sevgili Peygamberimiz'in sünnetine uyulmuş, hem de onun bu günlere ait hatıraları yâdedilmiş olur. İman ufuklarımızı aydınlatan nübüvvet ve İslâm aydınlığının ilk parladığı günü oruçlu geçirmek elbette uygun bir davranıştır. Öte yandan zaman ve mekânların kıymeti, sahne oldukları olayların büyüklüğü ve değeri ile ölçülür. Pazartesi günü de iki cihan güneşi Peygamber Efendimiz'in doğumuna ve İslâm'ın ilk vahyine sahne olduğu için büyük bir kıymeti haizdir
 
E Çevrimdışı

emirselahuddin

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
kardeşim delil istiyorsan al sana delil hemde sahih ama yok sen kendi cemaatinden ne duydunsa taasup şekilde benimsemissin ben ne yapayım inanıyorumki eğer bu şahsın söylediği lafları ben söylemiş olsaydım şimdiye banlanmıştım



1258. Ebû Katâde radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e pazartesi günü oruç tutmanın fazileti soruldu. O da şöyle buyurdu:
"O gün, benim doğduğum, peygamber olduğum (veya bana vahiy geldiği) gündür." .
Müslim, Sıyâm 197, 198

hadis ile ilgili açıklama

Sevgili Peygamberimiz hem maddî hem de mânevî kişiliğinin ortaya çıktığı pazartesi gününü, bu güzelliklerin bir takdiri ve teşekkürü olarak oruçlu geçirmeye çalışmıştır. Pek tabii olarak, Sevgili Peygamberimiz'in doğduğu ve peygamber olarak görevlendirildiği gün, biz ümmeti için de son derece büyük bir anlam taşır. Bu sebeple pazartesi günleri mümkün olduğunca oruçlu bulunmaya çalışmak suretiyle, hem Sevgili Peygamberimiz'in sünnetine uyulmuş, hem de onun bu günlere ait hatıraları yâdedilmiş olur. İman ufuklarımızı aydınlatan nübüvvet ve İslâm aydınlığının ilk parladığı günü oruçlu geçirmek elbette uygun bir davranıştır. Öte yandan zaman ve mekânların kıymeti, sahne oldukları olayların büyüklüğü ve değeri ile ölçülür. Pazartesi günü de iki cihan güneşi Peygamber Efendimiz'in doğumuna ve İslâm'ın ilk vahyine sahne olduğu için büyük bir kıymeti haizdir

Bu açıklamanın bu hadisle ne alakası var.
Bu açıklama hangi şerhten alıntı?
Bu hadis sizin bid'atınız olan kutlu doğum-mevlude nasıl delil oluyor?
 
E Çevrimdışı

emirselahuddin

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
kutlu doğum dediğiniz Bid'at dinle alakalı değilde ne ile alakalı?
Resulullah-a.s-'ın doğumunu kutlayarak hristiyanları taklit ederek kitab ehline benzemiyor musunuz?
 
E Çevrimdışı

enfal_musab

Üye
İslam-TR Üyesi
kardeş sanki sen bidaha yazmıyacaktın, hadisi açıklamaya gerek yok gayet açık açıklamayıda benim say olurmu

ya tamam kim neyapıyorsa yapsın günahsa günahınıda bana yazacaklar sevapsa sevabınıda bana yazacaklar
hükmü veren ALLAH tır siz değil

ibadet(ibadet, ibadet) kabul edilen adetler
anlamadın herhalde
 
A Çevrimdışı

Abdullah Yusuf

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
kardeş sanki sen bidaha yazmıyacaktın, hadisi açıklamaya gerek yok gayet açık açıklamayıda benim say olurmu

ya tamam kim neyapıyorsa yapsın günahsa günahınıda bana yazacaklar sevapsa sevabınıda bana yazacaklar
hükmü veren ALLAH tır siz değil

ibadet(ibadet, ibadet) kabul edilen adetler
anlamadın herhalde

günahı bana diyip işin içinden çıkamazsın sapıklığa biz burada forum olarak müsaade etmiyoruz yazılarına dıkkat et
 
Muaz ibni Cebel Çevrimdışı

Muaz ibni Cebel

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Noel bayraminin, ulkece ayinlerle torenlerle adaklarla dualarla gozyasiyla sevinclerle hediyelerle kutlandigi

darul harp olan bir ulkede yasayip gorseydiniz;kutlu dogum haftalarindan nefret ederdiniz!

Cunku yapilan fiiller buyuk oranti ile ayni sadece birini kuffar kutluyor digerini benim din kardeslerim..
 
portalkal Çevrimdışı

portalkal

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
nedense bazılarının tartışmaları,fatih kapıya dayanmış fethedecekken istanbulu,bizanslı din adamlarının melekler dişimi erkekmi tartışmasına benziyor,uyan ey ehl-i islam toptan din elden gidiyor biz hala dişi-erkek tartışmalarındayız:(
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt