Ess elamu aleykum. Latin alfabesinin Türkçeye, Osmanlı alfabesinden daha uygun olmasından dolayı harf inkılabına sıcak bakmanın hükmü nedir? Latin alfabesini kullanmak, dil farklılığından dolayı fıtrattan mıdır yoksa kafire benzeme alameti midir? Cevaplarsanız sevinirim.
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Soru Latin Alfabesi Kullanmanın Hükmü Nedir?
- Konbuyu başlatan atrkc
- Başlangıç tarihi
Alfabe sadece sesleri gösteren işaretlere karşılık gelen bir araçtır, birçok dil farklı alfabeler aracılığıyla kullanılıp ifade edilebilir. Bunun kanıtı (örnek olarak) Türklerin farklı coğrafyalarda yaşayıp kendi dillerini konuşarak farklı alfabelerle yazılı olarak kendilerini ifade etmeleri ve bu alfabelerle iletişim sağlayabilmeleridir. Ama harf devrimi üzerinden küfür ehlini onaylamak caiz olmaz. Kavmiyetçi müşriklerin sandıklarının aksine Osmanlılar Arap alfabesini Arap hayranlığına sahip oldukları için değil bilakis Kur'an ve İslam alfabesi olduğu için kullandılar. Küfür ehli Müslümanların devletinin dinini değiştirdiği gibi dilini de değiştirdi, çünkü bu dille yazılmış İslami bir kültür ve medeniyet birikimi vardı, bunların yerine Latin harfleri ile yazılmış zırvaları getirdiler. Biz Müslümanlar olarak bu zırvalara hakikate yaklaştığımız kadarıyla duygu ve düşüncelerimizi dile getirmek suretiyle muhalefet ediyoruz. Eğer bir İslam devleti olsaydı ve bu devlette Müslümanların çoğunluğu Arapça alfabe kullansaydı ve bu durumda Latin alfabesi kullanılmak istediğinde Müslümanların umumuna muhalefet etmek fitneye karşılık geleceği için doğru olmazdı. Velhasılıkelam sözü yazı ile ifade etmek suretiyle herhangi bir alfabe kullanılır, maksat yazılanın bilinen bir alfabe ile anlaşılmasıdır. Ama herhangi bir alfabe üzerinden İslam düşmanlarının eylemlerine sıcak bakmak doğru olmaz. Allah en iyisini bilir. Hatam varsa düzeltiniz inşallah.
Çevrimdışı
Aleykum Selam
Fetva olarak değil ama türkiyede yapılan latin alfabesi kullanımı kafire benzemek amacı ile yapılmıştır bu da tarih kitaplarında bulunur.
Bu sebebten dolayı harf inkılabına sıcak bakılması çok tehlikeli olduğu kanaatindeyim. Çünkü kafire benzeyen de onlardan olur. Seven de onlardan olur.
Fecr Medya
Kâfirlere benzemenin sınırı nedir ? Şeyh Bişr ibn Fehd el Bişr (Hafızahullah) ••┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈•• ✦ @fecrmedya1
t.me
Dil farklılığı sorunuza cevaben de (yine fetva olarak değil) türkler harf inklabı dışında hiçbir şekilde latin alfabesi kullanmamıştır. Kullandıkları alfabeler göktürk alfabesi vb. farsça, Arapça. En çok ve en uzun süre kullanılanı da Arapça, Osmanlıca alfabedir.
Türklerin kullandığı yazı sistemleri - Vikipedi
Yani harf inklabıyla yapılan zulmü sadece buna bile baksa her vicdan sahibi insan anlar.
Son düzenleme:
Aleykum Selam
Fetva olarak değil ama türkiyede yapılan latin alfabesi kullanımı kafire benzemek amacı ile yapılmıştır bu da tarih kitaplarında bulunur.
Bu sebebten dolayı harf inkılabına sıcak bakılması çok tehlikeli olduğu kanaatindeyim. Çünkü kafire benzeyen de onlardan olur. Seven de onlardan olur.
Fecr Medya
Kâfirlere benzemenin sınırı nedir ? Şeyh Bişr ibn Fehd el Bişr (Hafızahullah) ••┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈┈•• ✦ @fecrmedya1
Dil farklılığı sorunuza cevaben de (yine fetva olarak değil) türkler harf inklabı dışında hiçbir şekilde latin alfabesi kullanmamıştır. Kullandıkları alfabeler göktürk alfabesi vb. farsça, Arapça. En çok ve en uzun süre kullanılanı da Arapça, Osmanlıca alfabedir.
Türklerin kullandığı alfabeler üzerinde detaylı araştırmalar yapmış T. Tekin, Türklerin Arap alfabesini kullanmasını şöyle özetler: "Tarih boyunca Türk dilinin yazımı için kullanılmış türlü alfabeler arasında en uzun sürelisi ve en yaygını, hiç şüphesiz ki, Arap alfabesidir. Gerçekten, bu alfabe, Türklerin İslâm dinini kabul etmeye başladıkları 10. yüzyıl ortalarından 20. yüzyıl ortalarına kadar, yani 1000 yıl gibi çok uzun bir süre tarihî ve modern Türk dil ve lehçelerinin yazımı için kullanılan tek alfabe olmuştur.Türklerin kullandığı yazı sistemleri - Vikipedi
tr.m.wikipedia.org
Yani harf inklabıyla yapılan zulmü sadece buna bile baksa her vicdan sahibi insan anlar.
Dediğiniz gibi yapanı ve yapılanları onaylamak söz konusu değil ve yine dediğiniz gibi inkılapların asıl sebebi geçmiş bağlara olan nefret. Benim sorum sadece günlük hayatımızda Osmanlı harfleri yerine lisanımıza daha uygun olan latin alfabesine yakın olup bu alfabeyi tercih etmenin hükmüydü. Malumunuz Arapçada dilimiz için sesli harf eksikliği ve sessiz harf fazlalığı barındırmakta. Bu fıtrattan sayılıp, latin alfabesini benimsemek ve Osmanlı alfabesi üzerine tercih etmek için yeterli bir sebep midir? Yoksa haddi aşmak mıdır? Onun dışında Allah razı olsun, güzel bir yazı olmuş.
Bu bir araç nihayetinde, sempati duyulmasında bir beis görmüyorum ben şahsen. Cihadı örnek gösterirsek ister füze kullanırsın ister tnt, ister kalaşnikof kullanırsın ister başka bir silah. Hangisi eylemine ve bulunduğun araziye uygunsa onu kullanırsın. Hangisi senin için daha uygunsa ona sempati de duyarsın ama bu sempati silaha, silahı üretene, silah sanayine olmaz bilakis cihadın kendisi ve kafirlere vurduğun darbeler dolayısıla olur.
Şu anda türklerin devletinin resmi alfabesi latin alfabesi ise onu öylece kabul etmek gerekir nitekim şöyle bir rivayet var:
"Resulullah Medine'ye teşrif ettiklerinde çocuktum. Beni alıp huzuruna götürdüler. Resulullah beni çok beğendi. Şöyle dediler:
'Yâ Resulallah, bu çocuk Benî Neccar'dandır. Ondan fazla sûre ezberlemiştir.'
Bu da Resulullahm hoşuna gitti. Bir seferinde bana şöyle buyurdu:
"Ey Zeyd, Yahudilerin yazısını öğren. Çünkü, vallahi ben, Yahudilerin bana yazdıklarına güvenemiyorum."
"Ben de on beş gece içinde İbraniceyi yazıp okumasını öğrendim. Artık bundan sonra Yahudilerin Resulullaha gönderdikleri mektupları okuyor, cevapları İbranice yazıyordum."(Müsned, V/136)
Bununla birlikte İslam amele dönük bir manadır. İslam'a ve manaya odaklanmak gerekir, alfabenin hakkı sadece seslere karşılık gelen işaretler olmasıdır. Şeytan önce alfabe der, sonra dil, sonra milliyet, sonra milliyetçilik ve sonra bir bakarsın ayağın kaymış Allah muhafaza. Ama alfabeyi sadece bir araç ve akli mukayeselerine göre konuştuğun dile daha uygun görüyorsan bu akli bir görüştür ve bizden akletmemiz istenilmiştir. Bunun yanında unutmamak gerekir ki türkler yüzyıllar boyunca arap alfabesi kullanmışlar ve iletişimlerini sürdürmüşlerdir. osmanlı türkleri her manada şimdikilerden daha üstün idi. eğer dil ve medeniyet arasında bir paralellik gözeteceksek eskisi daha iyidir çünkü esas olan manadır. dil hayata paraleldir ve türklerin devleti batıyı takip ettiği için elbette en uygun alfabe latin alfabesidir, bunun yanında birçok alfabe ile söz yazıya dökülebilir nitekim türk dünyası denilen coğrafyada rusların asimilasyonuyla diğer türk kavimleri kiril alfabesi kullanmaktadırlar.
Şu anda türklerin devletinin resmi alfabesi latin alfabesi ise onu öylece kabul etmek gerekir nitekim şöyle bir rivayet var:
"Resulullah Medine'ye teşrif ettiklerinde çocuktum. Beni alıp huzuruna götürdüler. Resulullah beni çok beğendi. Şöyle dediler:
'Yâ Resulallah, bu çocuk Benî Neccar'dandır. Ondan fazla sûre ezberlemiştir.'
Bu da Resulullahm hoşuna gitti. Bir seferinde bana şöyle buyurdu:
"Ey Zeyd, Yahudilerin yazısını öğren. Çünkü, vallahi ben, Yahudilerin bana yazdıklarına güvenemiyorum."
"Ben de on beş gece içinde İbraniceyi yazıp okumasını öğrendim. Artık bundan sonra Yahudilerin Resulullaha gönderdikleri mektupları okuyor, cevapları İbranice yazıyordum."(Müsned, V/136)
Bununla birlikte İslam amele dönük bir manadır. İslam'a ve manaya odaklanmak gerekir, alfabenin hakkı sadece seslere karşılık gelen işaretler olmasıdır. Şeytan önce alfabe der, sonra dil, sonra milliyet, sonra milliyetçilik ve sonra bir bakarsın ayağın kaymış Allah muhafaza. Ama alfabeyi sadece bir araç ve akli mukayeselerine göre konuştuğun dile daha uygun görüyorsan bu akli bir görüştür ve bizden akletmemiz istenilmiştir. Bunun yanında unutmamak gerekir ki türkler yüzyıllar boyunca arap alfabesi kullanmışlar ve iletişimlerini sürdürmüşlerdir. osmanlı türkleri her manada şimdikilerden daha üstün idi. eğer dil ve medeniyet arasında bir paralellik gözeteceksek eskisi daha iyidir çünkü esas olan manadır. dil hayata paraleldir ve türklerin devleti batıyı takip ettiği için elbette en uygun alfabe latin alfabesidir, bunun yanında birçok alfabe ile söz yazıya dökülebilir nitekim türk dünyası denilen coğrafyada rusların asimilasyonuyla diğer türk kavimleri kiril alfabesi kullanmaktadırlar.
Konu ile alakasız ben 7 yıldır tağutu biliyordum ama defalarca reddettim dememe rağmen hakkını veremedim bu süreçte oy verip kpssye bile girdim en son 1 ay önce vesvese oldu Allahın insanın kaderini bilmesi takdir etmesi ebedi azap korkusu hala var gerçi ben tağutları reddettim 9 temmuzda şirklerden sakındim tağut ve onların destekçilerinin kafir müşrik olduğuna itikat ediyorum müslümanlara sevgi besliyorum rububiyet,uluhiyet,İsim sıfat tevhidi hepsine de iman ettim ama vesvese oluyor o dediğim korku lailahe illallah zikri yapıyorum namazları aksatmıyorum ağlıyorum Allahım sen koru diye Ebedi cennet nasip et diyorum Ailemle aynı evde yaşıyorum maddi gelirim yok evimizde hasta olduğundan dolayı çok masraf oluyor kredi kartı ve esnek hesap gibi şeyler kullanılıyor gelirim olmadığı için bunlardan az miktarda yemek zarurite girer mi kendimde kas hastasıyım çalışamıyorum Fıtrattan kafirde olsalar Anne babaya sevgi duymakta sakınca var mı veli edinmiyorum kesinlikle Rahmetten ümit kesmiyorum geçici dünyadan vazgeçtim burdan cenneti kazanıp giderim inşallah ibadeti bırakırım diye korkuyorum huzur kalmadı Çok darlanıyorum
Rabbim imanımı ve amelimi makbul buyursun
Çevrimdışı
Annen ve babanın kâfir oldukları sonucuna nasıl vardın?
Hiçbir şeyi ortak koşmadan samimi bir şekilde Allah'a yöneliniz. Kim Allah'a ortak koşarsa, onun durumu sanki gökten düşen ve kuşlar tarafından kapılıp kaçırılan ya da rüzgârın uzak bir yere savurduğu eşya gibidir. (Hac Suresi 31. Ayet)
Sana tavsiyem bol bol Kur'an okuman, Kur'an ile haşır neşir olmandır öncelikle, sonrasında duayı elden bırakmamalısın, olur ki Allah sana şifa verir ve bir rızık kapısı açar da bu konuda endişe duymazsın ya da bu konuda sabredenlerden olursun. Kafir ve müşrik anne babaya din konusunda itaat etmek yasaklanmıştır ve onlara dünyevi konularda iyi davranmak öğütlenmiştir.
Şeytan içinize yoksulluk korkusu düşürür ve çirkin şeyler yapmanızı emreder. Allah ise kendinden bir bağışlama ve lütuf sözü vermektedir. Allah her şeyi kuşatmakta ve her şeyi bilmektedir.
(Bakara Suresi 268.ayet)
Biz insana, ana babasını tavsiye ettik. Anası onu zayıflık üstüne zayıflık çekerek (karnında) taşımıştır. (Ona gebe kaldığından itibaren ta doğuruncaya kadar günden güne güçsüzleşmiş, ağırlaşmıştır). Onun sütten kesilmesi de iki yıl içinde olmuştur. (Bunların hepsi, güç şeylerdir. Onun için biz insana): "Bana ve anana-babana şükret, dönüş banadır."
(Lokman Suresi, 14. Ayet)
Biz, insana, ana ve babasına iyilik yapmasını tavsiye ettik. Bununla beraber, hakkında bilgi sahibi olmadığın (ilâh tanımadığın) bir şeyi bana ortak koşman için sana emr ederlerse, artık onlara (bu hususta) itaat etme. Dönüşünüz ancak banadır. Ben de yaptığınızı (amellerinizin karşılığını) size haber vereceğim.
(Ankebut Suresi, 8.ayet)
Bir başka tavsiyem de seni şirk amellerine teşvik eden insanlardan kalben irtibatı kesmendir. Gündelik iletişim ile kalbî bağ arasındaki farkı iyi anlaman ve Allah'a iman etmeyen veya Allah'a olan imanı zayıf olan, tağutu reddetmeyen insanlara kalbinde muhabbeti silmen gerektiğini unutma. Ama diğer yandan onlarla gündelik iletişim konusunda tekfirci yaklaşım sergileme, öyle bir imana sahip olmaya çalış ki iletişimde olduğun insanlar da senin gibi iman ile kalbi mutmain olan biri gibi olmak istesinler. İman Allah'tandır. Allah isteyene iman ve ahireti verir, isteyene de dünya hayatını verir. Kimin neyi daha çok istediğini Allah bilir. Neden oy kullandığını anlamış değilim nitekim İslam'ı hayatının merkezine koymayan birçok insan bile oy kullanmıyor. Memuriyet sınavına gelince bu senin geleceğe yönelik dünyevi beklentilerin olduğunu yahut aileni memnun etmek için bunu yaptığını gösteriyor. Ailenden veya çevrendeki insanlardan seni buna teşvik eden insanlarla kalbi muhabbeti kesecek ve onlarla dünyevi konularda iyi geçinip onların da cennet yolunda ilerlemelerini arzu edecek bir iman için çaba sarfetmeni tavsiye ederim. Rabbim imanı isteyenleri insan ve cin şeytanlarının şerrinden muhafaza buyursun.
Allah sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men'etmez. Çünkü Allah, adalet yapanları sever.
(Mümtehine Suresi, 8.Ayet)
Sana tavsiyem bol bol Kur'an okuman, Kur'an ile haşır neşir olmandır öncelikle, sonrasında duayı elden bırakmamalısın, olur ki Allah sana şifa verir ve bir rızık kapısı açar da bu konuda endişe duymazsın ya da bu konuda sabredenlerden olursun. Kafir ve müşrik anne babaya din konusunda itaat etmek yasaklanmıştır ve onlara dünyevi konularda iyi davranmak öğütlenmiştir.
Şeytan içinize yoksulluk korkusu düşürür ve çirkin şeyler yapmanızı emreder. Allah ise kendinden bir bağışlama ve lütuf sözü vermektedir. Allah her şeyi kuşatmakta ve her şeyi bilmektedir.
(Bakara Suresi 268.ayet)
Biz insana, ana babasını tavsiye ettik. Anası onu zayıflık üstüne zayıflık çekerek (karnında) taşımıştır. (Ona gebe kaldığından itibaren ta doğuruncaya kadar günden güne güçsüzleşmiş, ağırlaşmıştır). Onun sütten kesilmesi de iki yıl içinde olmuştur. (Bunların hepsi, güç şeylerdir. Onun için biz insana): "Bana ve anana-babana şükret, dönüş banadır."
(Lokman Suresi, 14. Ayet)
Biz, insana, ana ve babasına iyilik yapmasını tavsiye ettik. Bununla beraber, hakkında bilgi sahibi olmadığın (ilâh tanımadığın) bir şeyi bana ortak koşman için sana emr ederlerse, artık onlara (bu hususta) itaat etme. Dönüşünüz ancak banadır. Ben de yaptığınızı (amellerinizin karşılığını) size haber vereceğim.
(Ankebut Suresi, 8.ayet)
Bir başka tavsiyem de seni şirk amellerine teşvik eden insanlardan kalben irtibatı kesmendir. Gündelik iletişim ile kalbî bağ arasındaki farkı iyi anlaman ve Allah'a iman etmeyen veya Allah'a olan imanı zayıf olan, tağutu reddetmeyen insanlara kalbinde muhabbeti silmen gerektiğini unutma. Ama diğer yandan onlarla gündelik iletişim konusunda tekfirci yaklaşım sergileme, öyle bir imana sahip olmaya çalış ki iletişimde olduğun insanlar da senin gibi iman ile kalbi mutmain olan biri gibi olmak istesinler. İman Allah'tandır. Allah isteyene iman ve ahireti verir, isteyene de dünya hayatını verir. Kimin neyi daha çok istediğini Allah bilir. Neden oy kullandığını anlamış değilim nitekim İslam'ı hayatının merkezine koymayan birçok insan bile oy kullanmıyor. Memuriyet sınavına gelince bu senin geleceğe yönelik dünyevi beklentilerin olduğunu yahut aileni memnun etmek için bunu yaptığını gösteriyor. Ailenden veya çevrendeki insanlardan seni buna teşvik eden insanlarla kalbi muhabbeti kesecek ve onlarla dünyevi konularda iyi geçinip onların da cennet yolunda ilerlemelerini arzu edecek bir iman için çaba sarfetmeni tavsiye ederim. Rabbim imanı isteyenleri insan ve cin şeytanlarının şerrinden muhafaza buyursun.
Allah sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men'etmez. Çünkü Allah, adalet yapanları sever.
(Mümtehine Suresi, 8.Ayet)
Şuna açıklık getireyim oy veya kpss olayı 7 yıllık süreçte oldu ki o zamanlar sözümü tutamadığımı belirttim 9 temmuz 2024 ten beri olan süreçten bahsettim Allah çok bağışlayandır umulur ki affeder
Tağutu reddetmeyen müslüman olmaz ondan
Çevrimdışı
Yani onlar; tağutun şeytan ve put olduğunu bildikleri halde şeytan ve putu reddetmiyorlar mı?
Ya da; tağutun sadece şeytan ve put olmadığını biliyorlar ve tağut sıfatına bire bir uyduğunu bildikleri kişi ve düzenleri reddetmiyorlar mı?
Bu Allahın takdiri meselesine çok kafam takıldı Allah ebedi azap takdir ettiyse diye korkup ağlıyorum şimdi ben 7 yıldır biliyordum tağutu hep reddettim dedim bu süreçte defalarca bu süreçte oy verdim kpssye girdim Allah affetsin 1 ay önceye kadar vesvese oldu yukarıda bahsettiğim mesele sonra 9 temmuz 2024 vakti ben bütün tağutları reddettim şirklerden sakındım tağutların ve destekçilerinin kafir müşrik olduğuna itikat ediyorum ibadetlerinin boşa gittiğine inanıyorum onlara kalben buğz ediyorum aileme anlattım oralı olmadılar yine ibadet yapıyorlar boşa gider dememe rağmen rububiyet,uluhiyet,İsim sıfat tevhidinde Allahı birledim ehli sünnetin itikat ettiklerine itikat ediyorum deccalın,dabbenin,gelmesi güneşin batıdan doğuşu Hz.İsa gelişi ve Mehdi gelişi, Kitabut tevhid ve Ehli sünnet akaidi okudum pdf olarak Ailemden 3 kisi ve akrabamdan 1 kişiye anlattım ben şimdi kağıt bastırıp evlerin demir kapılarına sıkıştırdım tağut ile ilgili kağıtları İnsanlar öğrensin diye Ablamın iş yerinde dağıtmak istedim engel oldu beni işimden mı edeceksin falan dedi şimdi kafirlerin,müşriklerin kafir müşrik olduğuna kalben itikat edip yüzüne karşı demeyen kafir olur mu kalben buğz ediyorum Birde ben hastayım çalışamıyorum kas hastalığı Annemde hasta olduğu için çok masraf oluyor Evde kredi kartı ve esnek hesap kaynak olarak kullanılıyor bunlardan az miktarlarda yemek zaruriyet olur mu benim gelirim yok Rabbim savaş açmaz inşallah bana Rabbim merhamet edendir vesvese çok var bunca yıl boşa harcandı ümidim var ama korkumda çok hep ebedi azaptan sen koru Allahım diyorum Sabah akşam takıntı oldu şeytandan mı bilmiyorum sen bunca yıl görevini yapmadın samimiyetine Rabbin niye inansın diyor Allahın rahmetinden ümidimi kesmedim ama nefes alamıyorum çok darlanıyorum Allahın rızasını kazanmak onun cemalini görmek istiyorum ve o sonsuz mükafatı istiyorum mahrum bırakmasın Allah kafayı yiyecek duruma geldim ibadeti bırakmak istemiyorum sizin gibi yıllarca sebat eden biri olsaydım stres olmazdım ümit var mı benim için
Son düzenleme:
Çevrimdışı
Kardeşim sorduğum sorunun cevabı bu değil.
Senin öncelikli odak noktan kendi itikadını temizleyip geliştirmek ve hayırlı amellere yönelmek olmalıdır. Tekfir konularıyla kafanı bulandırma. Aşırı tekfir bir hastalıktır, özellikle vesveseli olan kişilerde bu dediğin rahatsızlıklara sebeb olmaktadır..
Heyecan yapma, sakin ol, yeni bir konu ve mesaj yazman şart değil. Forumda sakince merak ettiğin konuları araştırabilirsin..
Tekrar edeyim; tekfir de bir hükümdür, bu konuda da Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyen ve haddi aşanlar bizzat tağut olmaya ve tekfir edilmeye aday olmaktadırlar..
Tekfir etmeyen kafirse Tekfir edince musluman olur mu yoksa tevbe mi gerekir
Çevrimdışı
Sanırım yanlış anlaşıldım.
Tekfir etmek hüküm vermektir, yani birini tekfir ettiğinde ona kâfir/muşrik hükmü vermiş olursun. Peki verdiğin bu hüküm sahih değilse, yani yanılıyorsan halin nasıl olur.. Bunu anlatmak istedim..
Çevremde zaten tevhide kendini nispet eden yok ondan dolayı dedim Rabbime gönülden ulaşmayı diliyorum istediği şekilde yaşamaya gayret ediyorum Ümidi kaybetmeden inşallah
Benzer konular
-
Video Yiyeceklerdeki Jelatin, Sistein, Etil Alkol Câiz mi?- Başlatan Abdulmuizz Fida
- Cevaplar: 0
-
-
Soru Cinlerin Musallatından Kurtulmak İçin Evde Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
- Başlatan sedabalci
- Cevaplar: 7
-
Diyanet Teşkilatının Konumu-makale- Başlatan Hilafet Sancağı
- Cevaplar: 0
-
Latincesinden Hadis Okuyup, Mezhepler Üstü Tavır Takınanlar...
- Başlatan Mutedil Olun
- Cevaplar: 11
-
-
Çözüldü Jelatinler ve Katkılar Kimyasal Bir Değişimle Başkalaşıyorlarsa, Bu İlaçları Kullanmak Caiz Olur mu ?
- Başlatan ogrencitalebe
- Cevaplar: 4
-
Delilleri Ile ''domuz Jelatini (gelatine) Helal'dir!'' Şeyh Ebu Zeyd
- Başlatan Hüseyin.
- Cevaplar: 10